'Ergenekon'' soruşturması kapsamında dün tutuklanan Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek'in tutukluluğuna itiraz edildi.

Alınan bilgiye göre, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gelen Çiçek'in avukatı, dün tutuklama kararını veren İstanbul Nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesine dilekçeyle başvurarak, müvekkilinin serbest bırakılmasını istedi.

''Ergenekon'' soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcılarının da bu talebe ilişkin mütalaalarını mahkemeye sundukları belirtildi. Mahkemenin, talebi değerlendirdikten sonra Kurmay Albay Dursun Çiçek'in tahliye edilmesine karar verdi.

24 SAAT İÇİNDE YAPILAN İTİRAZA AYNI MAHKEME BAKIYOR

Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek için dün tahliye kararı veren nöbetçi mahkemenin bugün tahliye kararı vermesi şaşırttı. Ancak bu karar hukuki çevrelerce normal karşılandı. Nedeni ise dün savcılığın tutuklama isteğine bakan nöbetçi mahkemenin tek hakimi bulunuyor. Gözaltı süresinin kısalığı ve gelen dosyanın detaylı olarak okunma güçlüğü nedeniyle savcılığın talebi doğrultusunda karar çıkıyor. Ancak yapılan itirazlar heyet tarafından incelendiği için burada tutuklu ile ilgili daha gerçekçi bir karar çıkıyor. Hukuki prosedürde itirazlara aynı mahkeme bakmıyor. Yalnız nöbetçi mahkemenin kararına 24 saat içinde itiraz edilirse aynı mahkeme bu kez heyetle bakıyor.

KARARA ZEKERİYA ÖZ'ÜN İTİRAZ HAKKI VAR

14. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği serbest bırakma kararına Ergenekon savcılarının itiraz hakkı bulunuyor. İtiraz ise 14. Ağır Ceza Mahkemesinde değil başka bir mahkeme tarafından değerlendiriliyor.

İZİNLİ HAKİM YERİNE GEÇİCİ ATAMA
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde geçici üye olarak görevlendirilen hakim üye Faik Saban'ın, hafta başından beri mahkemede görev yaptığı bildirildi.

Alınan bilgiye göre, İstanbul Adalet Komisyonu Başkanlığı, Beşiktaş'ta bulunan 14. Ağır Ceza Mahkemesinin bir üyesinin izinli olması nedeniyle hakim Faik Saban'ı, bu mahkemede hafta başından itibaren geçici üye olarak görevlendirdi.

CEZAEVİNDEN ÇIKTI

''Ergenekon'' soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra avutanının itirazıyla tahliyesine karar verilen Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, Hasdal Cezaevi'nden çıktı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen tahliye kararının ardından işlemleri tamamlanan Çiçek, özel otomobille Hasdal Cezaevi'nden ayrıldı.

(A.A)

---

- Kaynak -

Savcı Zekeriya Gülen, pardon Öz müydü? Herneyse, akşam üstü alelacele makamından çıkıyor, gazeteciler evine gidiyor zannediyorlar, ama o da ne? Saat 22:00 sularında geri dönüyor.. Bişey mi unuttu acaba makamında? Bir albay olabilir mi?
O sırada tarihi 7 saatlik MGK+1.5 saatlik mini zirve devam ediyor, asker kanadı kararlı ve sinirli görünüyor, psikolojik harp diyor, beka sorunu diyor!..... Göz korkutmak için muhakkak askeri savcının serbest bıraktığı albayı içeri almak lazım ama nasıl? Geceyarısına doğru çözüm bulunuyor, yaw elinin altında mis gibi ETÖ üyeliği varken, kanıt manıt uğraşmaya ne gerek var? Alın içeri albayı.. Zaten katakulliye getirip sivil mahkeme yasasını da çıkarttınız! Mesaj ne?
"Bak paşa, öyle direnmeye felan kalkma! Senin mahkemen suçsuz bulsa da içeri alırım adamını! Bugün adamını, yarın kendini... Ayağını denk al, çeneni kapa.."
Mesaj alındı mı bilmem... Ama şu kesindir ki albayın tutuklanıp jet hızıyla serbest kalması bir ültimatomdu..
Bu bir satranç oyunu. "Sivil" kanat hamlesini yaptı, saatini durdurdu... Sıra cumhuriyetçilerde ve saat ilerliyor! Birilerinin serbest bırakılmasına şükredip oturulacaksa vay halimize....

İşte tartışılan albayın kariyeri

Albay Çiçek, silah arkadaşlarınca ’Zeki, becerikli ve sakin’ olarak tanımlanıyor.

Altında imzası olduğu iddia edilen ’AKP ve Fethullah Gülen’i bitirme planı’yla Türkiye gündemini kilitleyen Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, silah arkadaşlarınca ’Zeki, becerikli ve sakin’ olarak tanımlanıyor.

Eski adı Psikolojik Harekát olan Bilgi Destek Daire Başkanlığı’nın komutanı Albay Çiçek, Şırnak’tan Arnavutluk’a kadar birçok yerde, son derece başarılı görevlerde bulundu.

AKP ve Fethullah Gülen’i bitirme planı olarak yansıtılan fotokopi belgedeki imzası, iki hafta boyunca Türkiye’nin gündemini kilitleyen Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, salı günü 8 saat savcılıkta, 5 saat de mahkemede ifade verdikten sonra tutuklandı. 16 saat sonra tahliye kararı alınan Çiçek’i Hasdal Askeri Cezaevi’ne gönderen kararda, iddiaya göre, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un "Kağıt parçası" dediği bu belge değil, Ergenekon kapsamında tutuklanan avukat Serdar Öztürk’ün ofisinde bulunan başka belgeler rol oynadı. Ankara’daki ofiste bulunan 297 askeri evrakın 40’ında Albay Dursun Çiçek’in imzasının bulunduğu öne sürüldü.

Zeki, becerikli, sakin bir subay

Haftalık haber dergisi Aksiyon’a konuşan silah arkadaşı emekli Yarbay Şenol Özbek’in "Kendisiyle hem Şırnak hem de Ankara’da birlikte çalıştım. Zeki, becerikli, sakin bir subay olarak tanıdım. İçerik itibarıyla böyle bir planın altında imzasını görünce şoke oldum dersem yalan olmaz. Yani kendi inisiyatifi dahilinde böyle bir belgeyi hazırlayacak bir subay değil. Kısacası şaşırdım" diye anlattığı Albay Dursun Çiçek, kendisini kısa bir süre için de olsa cezaevine taşıyan hukuk süreci başladığında Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı bünyesindeki Bilgi Destek Daire Başkanlığı’nda görev yapıyordu. Bu birimin eski adı Psikolojik Harekát Daire Başkanlığı’ydı. TSK, AB normlarına uygun yapılanmada önemli bir adım atarak Nisan 2005’te birimin adını değiştirdi.

Her yerde ilk üçteydi

Askeri kaynaklar ad değişikliğiyle yaptıkları açıklamada, psikolojik harekáta son verildiği anlamının çıkarılmaması gerektiğini, bu işlevin aynen devam edeceğini vurguladılar. Ad değişikliği kararında, halk arasında "Psikolojik harekát" tanımının tedirginlik ve ordu için olumsuz imaj yaratmasının rol oynadığı da belirtildi. Psikolojik harekát, özellikle 28 Şubat süreci sonrasında gündeme gelmiş, andıç gibi çalışmalar yapılması tepkiyle karşılanmıştı.

Mesleğinde zirveye doğru tırmanırken Ergenekon Soruşturması’na takılan, 1960 Tokat doğumlu Albay Dursun Çiçek, Kara Harp Okulu’nu 3’üncü Kara Harp Akademisi ve Silahlı Kuvvetler Akademisini de 2’inci olarak bitirdi.

PKK terörüyle mücadelenin en yoğun olduğu 1990’lı yıllarda Çiçek, Şırnak’ta konuşlu özel amfibi taburunun komutanlığını yaptı. Şırnak’ta görev yaptığı bu dönemde Ergenekon operasyonunda tutuklanan eski özel kuvvetci Levent Göktaş ve Kayseri Jandarma Alay Komutanı Cemal Temizöz’le çalıştı. Çiçek, 1997-99 arasında Arnavutluk’taki Türk birliğinde de görev yaptı.

Lahika-1 belgesiyle tanındı

Kamuoyu, Albay Dursun Çiçek ismini ilk kez 20 Haziran 2008’de Taraf Gazetesi’nde yayınlanan "Lahika-1" başlığını taşıyan "Bilgi Destek Planı ve Faaliyet Çizelgesi" belgesiyle duydu.

Söz konusu eylem planına göre, hükümet irticai faaliyetlerin odağı, anayasa ve milli devlet karşıtı olarak nitelendiriliyor ve kamuoyunun Türk Silahlı Kuvvetleri doğrultusunda yönlendirilmesine yönelik bir dizi faaliyet öngörülüyor. 2006 tarihli belgede, Genelkurmay Başkanlığı’nın yargıyı, medyayı yönlendirmek, TSK muhaliflerini yıpratmak amacıyla bir plan hazırladığı ve Eylül 2007’de uygulamaya koyduğu iddia edildi. Lahika-1 adlı plana göre, kanaat önderleri yönlendirilecek, Kürt bölgesi silahla rahatsız edilecek, bazı sanatçı ve yazarlar desteklenecek, yeni anayasa paketi ise milli devlete karşı olmakla suçlanacaktı. Belgelde, sivil toplum kuruluşları için de ciddi ithamlar yer alıyordu. TÜSİAD, TOBB, TESEV ve ENKA okulları gibi sivil kurumların ABD tarafından kullanıldığı yer alıyordu.

Büyükanıt: Ucuz propaganda

Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, tepki toplayan bu belge için "Genelkurmay’da hazırlanmadı, birilerinin ucuz propagandası" ifadesini kullandı. Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinde de, TSK Komuta Katı tarafından onaylanmış böyle bir resmi evrak veya planın olmadığı vurgulanmıştı. Dursun Çiçek ismi neredeyse bir yıl boyunca unutuldu. Taraf Gazetesi’nde irticayla mücadele planı adıyla yeni bir belge yayınlanınca tekrar gündeme geldi. Bu belgenin altında da yine Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek’in imzası bulunuyordu.

Dosyası Şura’da

Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek’in tahliye olmasından sonra gözler, bir ay sonraki Yüksek Askeri Şura’ya çevirildi. 1 - 4 Ağustos tarihlerindeki Askeri Şûra’da Çiçek’in Tuğamiralliğe terfisi değerlendirilecek. Son üç yıldır Şura’ya dosyası gelen Çiçek’in halen amirallik şansı devam ediyor. Ancak, kendisinden 3 yıl küçük olan subaylardan amiralliğe terfi edenler olmasına rağmen 3 yıldır kurmay albaylıkta amiralliğe terfi bekliyordu.

Doktora tezi var

Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı’nda doktora eğitimi yaptı ve "Örgütlerde motivasyon ve iş yaşam kalitesi üzerine bir araştırma" konulu doktora tezi hazırladı. Albay Çiçek, 2004 yılından beri Genelkurmay Bilgi Destek Daire başkanlığı görevini sürdürüyordu. Eşi Gülşen Çiçek bir bankanın şube müdürü. Deniz ve İrem adında iki çocukları var.


Kaynak