AKPnin Türk İslam Birliği üzerinden yaptığı yönlendirmeler rahatsızlık yarattı.
AKP hükümetinin Almanyadaki 2.8 milyonluk Türk toplumu üzerindeki siyasallaştırılmış din oyunları, bu ülkedeki toplumsal barışı giderek daha çok tehdit ediyor.
Etkili haber dergisi Der Spiegelin son sayısında Prangadaki Çocuklar başlığı altında, Ankara hükümetinin yönlendirdiği Türk imamların rolü, Kölndeki Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) merkezinin işlevi ve camilerdeki gelişmeler eleştirel bir habere konu olurken olaylar televizyona da yansıdı.
Alman Birinci Televizyonu ARDde bu gece (çarşamba) yayına girecek olan geniş bir haber programında, son dönemde hızla yayılan prestijli cami inşaatları ve DİTİB üzerinden yayılan nüfuzun tehlikeli sürtüşmelere yol açtığına dikkat çekildi.
Ahmet Şenyurt ve Alessandro Nasini tarafından hazırlanan 45 dakikalık haber filminde, Berlin hükümeti ile Alman toplumunun, AKP hükümetinin özellikle Türk toplumu üzerindeki siyasallaştırılmış din girişimlerinden hangi boyutlarda rahatsız olduğu işlendi. Ayrıntılı haberde, Köln, Wiesbaden, Diusburg, Münih gibi yerleşim merkezlerindeki cami ataklarının arka planı karşılaştırmalı örneklerle irdelendi.
Ankaranın DİTİB aracılığıyla Müslüman Türklerin topluma uyum sağlamasına engel olduğu kaydeden Şenyurt ve Nasini, milyonlarca Avro tutarındaki cami inşaatlarının toplumdaki etkilerine dikkat çektiler.
Devlete ait ve ülkenin en etkili te-levizyon kanalı olan ARDnin haberle ilgili tanıtım metninde, DİTİBin Ankara tarafından yönetildiğine işaret edilerek DİTİBde din ile devletin birbirine çok yakın, hatta Alman ölçüleri için aşırı yakın olmakla eleştirildiği anımsatıldı.
Türk laikliği sallanıyor
ARD, Türk hükümetinin DİTİB aracılığıyla Berlinde ve böylelikle de ABde nüfuz kazanmaya çalışıp çalışmadığını sorarken şu belirlemelerde bulundu:
Türkiyede dinle devletin birbirinden ayrılması, on yıllarca anayasanın en önemli unsuruydu. Ama güçlü bir dinsel eğilime sahip AKP, hükümeti devraldığından beri Türk laikliği sallanıyor ve yumuşatılma tehdidi altında bulunuyor.
Für Allah und Vaterland - Neue Moscheen in Deutschland (Allah ve Anavatan için - Almanyada Yeni Camiler) başlıklı haber filminde, ülkedeki dev boyutlardaki cami inşaatları ve AKPnin rolü irdelenirken DİTİBin bu inşaatların en büyük sahibi olduğunun altı çizildi.
Konuşmacılar, DİTİBi, etkinlikleri Türk hükümetince belirlenen bir kuruluş olduğunu kaydettiler. 100 bin üyeli ve 880den çok caminin sorumluluğunu elinde bulunduran DİTİBin, AKP ile yoğun ilişkisine dikkat çeken SPD milletvekili Lale Akgün, DİTİB varken AKPnin Almanyada temsilciliğe ne ihtiyacı olur ki? diye konuştu.
Haberde, DİTİB Başkanı Sadi Aslanla ilgili bilgilere de yer verildi. Berlin Büyükelçiliğinde din işleri ataşesi olarak görev yapan Aslanın hem Köln Camisinde imam ve Türk hükümetince de görevlendirilmiş bir elçilik görevlisi olduğuna dikkat çeken Şenyurt ve Nasini, din ile devletin bu kadar iç içe bulunmasının sonuçlarını tartışmaya açtılar ve özellikle Köln-Ehrenfelddeki büyük cami inşaatının bölgede yarattığı büyük huzursuzluğa dikkat çektiler.
Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble, açıklamalarında İslamın artık Almanyanın bir parçası olduğunu kabul ederken rahatsızlıklarını da dile getirdi. Alman İçişleri Bakanı, Dünyadaki hiçbir ülke, hiçbir devlet, dostlukları ve ilişkileri ne kadar sıkı olursa olsun, yabancı bir hükümetin bir diğer ülkede bir tür hükümet işlevi görmesinden keyif duymaz uyarısında bulundu.
OSMAN ÇUTSAY - ALİ YILDIRIM / Cumhuriyet
GERÇEKGÜNDEM