
***
YSKnın bilgi işlem merkezindeki çökme de önemliydi. Diğer taraftan Yüksek Seçim Kurulunun bilgisayara girdiği her kaydın, Adalet Bakanlığı tarafından UYAP sisteminden takip edilebilmesi de bir skandaldır. Bu bilgiyi CHP Genel Sekreteri Önder Sav açıkladı. Elektrikteki voltaj düşüklüğünün, UYAP sisteminden verilerin takip edilmesinden sonra başladığı da bir gerçek. Bu durumda seçime bir voltaj düşüklüğü gölgesi düşmüş durumdadır. Ancak Ankara ve İstanbulda Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine bir itiraz olmadığına göre, voltaj düşüklüğü ile elde edilmek istenen neydi anlamak mümkün değil! Çünkü her sandıkta parti görevlilerinin sandık başkanlarından aldığı tutanaklar, ilçe başkanlığına, oradan da il başkanlığına ve genel merkeze gönderilirse ve elde edilen rakamlar, YSKnın verileriyle karşılaştırılırsa, hiçbir bilgisayar oyunu sonucu değiştiremez. Arada bir farklılık varsa kıyamet kopar. 1980 öncesi seçimlerinde bütün partiler, seçimlerde bu şekilde çalışıyordu. 22 Temmuz seçimlerinde hiçbir partinin sandık tutanaklarına dayalı bir değerlendirme yapmadığı anlaşılmıştı. Dolayısıyla CHP ve MHP, seçimde kullanılan bilgisayar programı konusunda hiçbir itirazda bulunamamıştı. Neyse ki bu seçimde bazı adaylar tutanaklara dayalı değerlendirme yaptı.
***
Seçimden önceki bir hile de vatandaşlık numarası üzerineydi. Seçimden iki ay kadar önce bütün gazeteler, nüfus cüzdanının yeterli olduğuna dair YSK kaynaklı haberler yayımladı. Seçime 15 gün kala, YSK başlamış oyunun kuralını değiştirdi ve oy kullanırken vatandaşlık numarasının şart olduğunu açıkladı. Peki, AKP, bu sürece nasıl hazırlanmıştı?
Okurlarımızdan Hasan Erdemlinin tespitlerine göre AKP, seçimden çok önce, üyelerine mektup göndererek, kimliklerini, üzerinde TC kimlik numarası olan yeni kimliklerle değiştirmeleri gerektiğini bildirdi! AKP seçmeninin tamamına yakını, vatandaşlık numarasını aldı. Bu arada YSK, oy kullanma sırasında vatandaşlık numarasının isteneceğini açıklamadı! Seçimlere 15 gün kala AKP, YSKya başvurarak TC kimlik numarası olmayan belgelerle oy kullanılmaması yönünde bir talep iletti. YSK bu talebi uygun görerek açıklamasını yaptı! Bu kısa süre içinde numarasını alan aldı, alamayanlar oy kullanmaya bile gitmedi. Oy kullanamayanların çoğunluğu, AKP seçmeni değildi!
***
Seçimin bir başka hilesini de okurlarımızdan Sait Bey değerlendirdi:
Tuncelide beyaz eşya dağıtımında kimsenin göremediği bir gerçek var. AKP, Kemal Kılıçdaroğlunun Alevi kimliğine karşı açıktan propaganda yapsa, bu hem suç teşkil eder hem de parti kapatma davası açılmasına yol açardı. Bu sebeple bir taraftan Tuncelide beyaz eşya dağıtırken, diğer taraftan medyanın konuyu Kemal Kılıçdaroğlunun memleketinde diye işlemesini sağladı. Sonuçta, İstanbul seçmeninin bilinçaltına hitap edildi ve Kılıçdaroğlunun Aleviliği beyinlere kazınmış oldu. Kılıçdaroğlu, seçimi bu sebeple kazanamadı.
***
Bütün bu oyunlara rağmen, halk AKPye uyarısını yaptı. Yandaş medya, Kaleler düşmedi dese de AKPnin süngüsü düştü! DTPnin bu defa Van, Siirt ve Iğdırı bile kazanması ise Türkiyenin başına büyük belâlar açacak..
Arslan Bulut, YENİÇAĞ - 31 Mart 2009