
Pardon, içinde azcık su kalmış olan bir tanesini yemek için ayırdım.
Narenciyede bir sorun var epeydir ve bu konuda yazmak isterdim şimdi ama bir sonraki makro kriz kapıda olabileceği için portakaldan vazgeçtim.
Portakalı soydum o nedenle, başucuma koydum pardon çöpe doldurdum ve Anayasada kalıyorum.
Hükümetin Anayasa kaşıntısı baş gösterdi mi yine?
Soru bu.
Önce bir hatırlatma yapalım ama.
Başbakan geçen gün kalite seviyesi -(yazıyla eksi) 50 santigrad seçim konuşmalarından birini yapmak üzere Sivasa hareket etmeden önce Gençlik Meclisi Staj Programı öğrencilerini kabul etti.
Bu kabulde bir öğrenci, Bizi bu darbe Anayasasından ne zaman kurtaracaksınız? diye sordu.
Başbakan çok memnun olduğu bu soruya, Nisanda diye cevap verdi ve iki şey söyledi:
1-Yerel seçim sonrası sivil anayasa için yeniden çalışmalar başlayacak
2-Partiler arası uzlaşma gerekir; Meclis Başkanını devreye sokacağız
Başbakanın söylediklerinin toplamından bir sonuç çıkmıyor, di mi?
Çünkü:
-Partiler, yani CHP bu konuda uzlaşmaz
-Öyleyse Nisanda bir şey olmaz.
O halde?
Tamam, Nisanda lafıBizi darbe anayasasından ne zaman kurtaracaksınız? gibi çok göz yaşartıcı bir soru üzerine verilen kahraman bir cevap ama ardı nasıl gelecek?
Buna cevap verelim.
Ama önce şunu söyleyelim.
Bu soruyu soran öğrenci:
Ya, çok genç.
Ya, Başbakana sevimlilik yapmak istiyor.
Veya, Hükümetin Anayasayı laikliğin ağzını gözünü eğip, felç etmek için değil, darbe anayasası olduğu için değiştirmek istediğini zannediyor.
Şimdi, neler olabilir sorusunun cevabını arayabiliriz.
Hükümetin anayasa kaşıntısının sık sık tuttuğunu ve bu kaşıntıyı geçirecek bir anti-histaminik bulamadığını biliyoruz. (anti-histaminik:vücutta alerjik durumları oluşturan etkenleri teskin ederek kaşıntı geçiren ilaç)
Ama, Hükümet bu kaşıntıya rağmen yerel seçimlerden sonra Anayasa değişikliğine yeltenir mi?
Anayasada geçen sene yapmaya yeltendikleri değişiklikler şeklinde hayır.
Bunun ilk cevabı bu.
O şekilde değilse, başka nasıl, peki?
Hükümet bunu gündeme getirir.
Nisan hem çok oy almış olmayı umut ettikleri tarihin adı.
Hem de CHPyi, çarşaf, türban açılımı nedeniyle sıkıştırmayı planlıyorlar.
Yani.
Hükümet Anayasa sakızını ağzına alır, CHPye, Gel der, CHP gelmez.
O vakit de, Hani sen çarşaf, türban açılımı yapıyordun nağmesi başlar.
Bu sakız epey bir çiğnenir.
CHP, aklı yoksa bu sakızın bir ucunu ağzına alıp, o da cevaben çiğnemeye başlar.
Biz de seyreder, arada yazarız.
Sonra ne olur?
Hiiiç.
Geçen sefer ne olmuştu?
Anayasa Mahkemesi Anayasaya bir laiklik çivisi daha çakmıştı.
Yani, eğer laiklik ekseninde bir anayasa değişikliği gündeme gelirse Anayasa Mahkemesi yine aynı şekilde reaksiyon verir.
Hükümet bu yola yeniden girer mi?
Hayır.
Ama Gazze bitti.
Şimdi başka sakız lazım.
Safile USUL, GAZETEPORT - 16.02.2009