Diplomasi böyle işte, başı boş bir kendiliğindenlik mecrasına bırakıldığında, beklenmedik yerlerde kendiliğinden tepkiler doğar...
Arkadaşlar, Davosta tarih yazan (!) Başbakanımızı yalnızca II. Nâsır olarak selamlamakla kalmamış; aynı zamanda bir postmodern devlet adamlığı örneği olaraktan (spontanlık vezninde) kendiliğindenliğini, sahiciliğini yüceltmişlerdi.
Kendiliğinden diplomasinin meyvelerini topluyoruz şimdi.
Araplar zaman kaybetmedi. Davosun haftasında; Dışarıdan gazel okuyanlara ihtiyacımız yok! kıvamında, gayet kendiliğinden bir çıkış yaptılar: İç işlerimize Arap olmayan karışmasın! Arap olmayan taraflarca yapılan nahoş ve yapıcı olmayan müdahaleleri durdurmak için Arap mutabakatı arıyoruz... dediler.
Başbakanın kendiliğindenliğinin, daha ziyade kendinden menkul bir kendi kendine gelin güvey olma hali olduğu anlaşıldı.
Hançer anıları
Ne Arapın yüzü, ne Şamın şekeri... Gene bizi arkamızdan hançerliyorlar... Dünyanın en geri kalmış, bağnaz, demokrasiden uzak, ilkel toplumları Arap insanları... Araplar mı, AB mi? Araplar mı, Ruslar mı? Araplar mı, Türkmenler mi? Araplar mı, ABD mi? Hepsi de Araplardan daha güvenlidir, emin olun...
Bunlar da kendiliğinden okur tepkileri....
Gazetelerin internet sitelerindeki haber akışına; sıcağı sıcağına yorum yapan okuyucu bloglarının nabzı, bir haftada dönmüş.
Davos fatihi şakşakçılığı ile yükselen afra tafra coğrafyası; dün bir bugün iki, yön değiştirmiş, ırkçı atasözleri ve hançer edebiyatıyla bu kez Araplara had bildirme moduna girilmiş.
Yerden göğe ense varken, biz daha çok tokat yeriz! diyen de var gerçi ama kendiliğinden havamız genelde böyle... Önüne gelene babalanmak şeklinde.
Başbakan bu kendiliğindenliklere kendini bırakmayıp, Davosta beri yanındaki Amr Musaya kulak verse, bugün Ortadoğuda büyük ağabeyliğine yapılan bu Arap usulü balans ayarına muhatap kalmazdı.
Arapların Müslüman dünyası
Davos bandını, YouTubedan izlerseniz; Musanın, Obamanın Müslüman dünya çağrısına ilginç atıflarda bulunduğunu göreceksiniz...
Başkan olur olmaz ayağının tozuyla Obamanın yaptığı ilk iş, hatırlayacaksınız; El Arabiya TVsinden Müslüman dünyaya yeni milat mesajları vermek olmuştu.Geniş yankı bulan girişim, ABDnin Müslüman dünyası ile detant arayışı şeklinde değerlendirilmişti.
ABD Başkanının Müslüman dünya çağrısı meğer yalnız Araplaraymış! Ya da Araplar öyle algılamış.
Davosta her halükârda Obamanın milat konuşmasına bol bol gönderme yapan Mısırlı diplomat, Müslüman dünyası lafını bir kez olsun ağzına almıyor.
Ya ne diyor?
Başkan Obamanın değişim mesajı umut verici. ABD Başkanı Arap dünyasına merkezi Dubaide bulunan bir Arap TVsi El Arabiya aracılığıyla hitap etti. Obama (biz Araplara!) seslendi ve bize (biz Araplara!) konuştu. (Biz Araplar!) Onu duyduk, dinledik, anladık. Ortadoğuya atadığı özel temsilci Senatör Mitchell makul bir adam. (Biz Araplar!) Mitchellle görüştük, gene görüşeceğiz. Umudumuz, ABDnin özlem duyduğumuz dürüst arabuluculuk rolüne geri dönmesi. Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa; on yıl dışişleri bakanlığı yapmış, kaçın kurası bir diplomat.
Konuşmasında önemli yer tutan sözlerinin anlamı şu: Bu; İsraille Araplar arasında bir mesele. (Washingtona) Bize adil olduğunuz ölçüde; (biz Araplar da) sizinle işbirliğine hazırız!
RTE sandık uğruna İsraille Batıya dayılanırken; yanı başında Amr Musa ABD Başkanına konuşuyor, Obamaya açıkça bölgedeki tek muhatabın bizleriz! diyor. Arap inisiyatifinden dem vuruyor ve İsraille olası bir anlaşmanın çerçevesi budur! diyerek zeytin dalı uzatıyor.
Bu mesajları zinhar kayda geçmeyen bizimki, Peresle bir de kavgaya tutuşunca; Arap bakanlardan bu kez tane tane ifadelerle balans ayarı geliyor...
Küçümsediğimiz Arapların şahane atasözleri var. Biriyle bitirelim yazıyı:
Kim kendini ilgilendirmeyen işlere karışırsa, razı olmadığı şeylerle karşılaşır!
Nilgün Cerrahoğlu
CUMHURİYET