Azerbaycan'a İhanet
Ülkesinin yüzde 25i Ermeni işgali altında bulunan ve yaklaşık 1 buçuk milyon vatandaşı yaklaşık on beş yıldır kaçkın (göçmen) olarak yaşayan Azerbaycanlı kardeşlerimize, adı Türkiye olan fakat her geçen yıl Türklükten uzaklaşan devletimiz, kelimenin tam anlamıyla ihanet ediyor.
Dili, dini, soyu, kanı bir kardeşlerimiz olan Azeri Türkleri, Türkiyeye karşı büyük bir hüzün duygusu içindeler. Zira Türkiye, Ermenistan ile olan sınırını açmaya ve diplomatik ilişki kurmaya karar verdi. Oysa Ermenistan hem Azerbaycan Türklerine karşı hem de Türkiye Türklerine karşı son derece düşmanca davranıyor. Hem Türkiyenin hem de Azerbaycanın toprak bütünlüğünü tanımıyor. Anayasasında zımnen de olsa Türkiyeden toprak talep eden bir ülke olan Ermenistana karşı Türkiyenin bu teslimiyetçi siyaseti hangi saiklerden doğan bir acziyettir. Bu nasıl bir komplekstir ?
Ermeni soykırım savlarına karşı mücadelede beceriksiz ve yetersiz politikaların ülkemizi götürdüğü sonuç son derece hazindir. İşlemediğimiz bir suçtan dolayı utandırılmak ve cezalandırılmak isteniyoruz.
Arkasına batı desteğini alan Ermeni devleti, Türklüğü dünya nezdinde mahkum ettirmek istiyor. Kuşkusuz Türklerin de geçmişinde yüz kızartıcı hadiseler var. Fakat Ermeni meselesinde yaşanan trajedinin tek sorumlusunun Türkler olmadığı tarihsel bir gerçektir. 1915 olaylarında yaşanan acıların en büyük müsebbiplerinin başında o dönemdeki Ermeni örgütleri gelmektedir. Bağımsızlık sevdasıyla vatandaşı oldukları devlete isyan eden Ermeniler, tehcirle yüz yüze gelmişlerdir. Ama hiçbir zaman Ermeniler için bir yok etme planı söz konusu olmamıştır. Üstelik Ermeniler, on binlerce Türkü de hunharca katletmişlerdir. Ermenilerin işlediği son cinayetin coğrafyası da halen kanayan bir yara olan KARABAĞdır. 17 yıl önce (1992de ) Karabağda Hocalı katliamıyla yüzlerce Azeri Türkü canice öldürülmüştür.
Buna karşın Ermeni soykırım savları karşısında tek suçlu olarak Türkiyeyi görme ve gösterme çabası karşısında ulusumuzu savunmak her Türk için doğal ve haklı bir reflekstir.
En önemli vasfı bize göre Türk devleti olma özelliği olan Türkiye Cumhuriyetinin yöneticilerinin Ermenilerle olan münasebetlerde Türklüğün çıkarlarını korumak noktasında acziyete düştükleri görülmektedir. Yaşanan son olay da göstermektedir ki, hükümet Azerbaycanlı kardeşlerimizi üzmek, kırmak, incitmek pahasına Ermeni şantajına boyun eğecektir.
Bu noktada Azerbaycanda büyük bir teessürün oluştuğu aşikardır. Azerbaycan devleti, sivil toplum örgütleri, muhalif partileri ve Azerbaycan basını ayaktadır. Tepkileri T.C. hükümetinedir. Azerbaycandan yükselen sesi duyuyorum. Onlar bizim kardeşlerimizdir. Kardeşlerimizi satanı biz de satarız.
15 16 yıldır çadırlarda ve barakalarda yaşamaya mahkum edilen 1 buçuk milyon Azeri göçmenin hissiyatına ve Hocalı katliamına rağmen T.C. hükümetinin atmaya hazırlandığı adım, Türk tarihine bir utanç abidesi olarak geçecektir.
Azerbaycan dünya Türklüğünün canıdır. Azerbaycanı inciten bütün Türk dünyasını incitmiştir. Azerbaycanı inciten hükümeti, Türk ulusu asla affetmez.
Azerbaycanlı yetkililerin her defasında Türkiye için biz iki devlet tek milletiz diyor olmaları, gönlümüzdeki Türk Birliği ülküsünün görkemli bir ifade tarzıdır. Türk birliği düşüncesine aykırı hiçbir adım Anadolu Türklerince cezasız bırakılmayacaktır. Bu cezayı hükümet çekecektir. Anadolu Türkleri T.C. hükümetine bunun hesabını sandıkta soracaktır.
Tarihin bir cilvesi olarak her defasında kendi kurduğu devlette geriye itilen, muhalefete düşürülen Türkler, Türkiye Cumhuriyeti içerisinde de benzer bir akıbete doğru sürüklenmek istenmektedir. Bilinsin ki Türkler, kendilerini terk eden devleti elbette cezalandırmasını bilirler. Tarihimiz bunun örnekleri ile doludur. Anadolu Türklerinin T.C. ye muhalefeti T.C. için altından kalkılamayacak bir felakettir.
Devlet, millet için vardır. Asıl olan millettir.
Tek dileğimiz, devletimize sadakatimizin yara almamasıdır.
Kimse Anadolu Türkmenlerinin ayranını kabartmamalıdır.
Zira bizde Mustafa Kemaller tükenmez.
Mustafa Cemil Kılıç