
EMASYA yerine Başbakan’a bağlı “Kamu Diplomasisi Müsteşarlığı”nın bir “İlker Başbuğ” projesi olduğu konuşuluyor.. Başbuğ’un 2005 yılında Genelkurmay 2. Başkanı olarak yaptığı basın toplantısındaki sözleri, bu çağrışımı yapıyor.. O konuşmasında Başbuğ, “...yeni bir kuruluşa ihtiyaç vardır. Terörün, güvenlik, istihbarat, psikolojik harekat, sosyal, ekonomi, eğitim boyutlarını inceleyecek, yapılacakları makro seviyede planlayacak, icracı makamlar arasında gerekli koordineyi sağlayacak, takip edecek, Başbakanlığa bağlı bir kuruluş...” demişti.
Başbuğ’un söz konusu basın toplantısı “iç asayiş” ile ilgiliydi...
Başbakan, “yapıştırılma” yayın organları ile başlattığı kampanyada “demokrasi mücahidi” tavrı ile EMASYA’ya dalış yaptı.. “Askeri ucube” diye sunduğu protokolü kaldırıp ülkenin önünü açıyordu!..
Oysa MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den gelen uyarı, ortaya daha vahim bir durum çıkacağını haber veriyor... İlçelere, beldelere kadar örgütlenecek bir özel birim, Başbakan’a bağlı olarak, EMASYA’nın yerini alıyor, Bahçeli’nin açıklamalarına göre... TBMM komisyonunda bu “Kamu Diplomasisi Müsteşarlığı” konusu görüşülüyor..
Aldığım bilgiye göre “müsteşarlık” önemli bir örtülü ödenekle “finanse” edilecek.. Bu “müsteşarlık” terörle mücadele için “toplum desteği” alacakmış, alt yapı buna göre organize olacakmış... Buyrun bakalım, “iktidara yakın maaşlı muhbirler” dönemi...
Kuruluşun ana konusu, “Tek elde toplanacak bir istihbarat kasası!..”
Yani iktidar, bu müsteşarlıkta “kadrolaşma” sağlayacak, stratejist, araştırmacı, uzman adı altında bir çok isim burada istihdam edilecek!.. Paralar “örtülüden” ödenecek!..
Bu proje şu çağrışımı da yapıyor.. Teşbihde hata olmaz diyelim ve aktaralım, hani Kandil’dekiler Barzani’ye verilip “PKK bitirildi!!” diye işin içinden çıkma planlanıyor ya..! EMASYA içindekiler de, “işe yarayanlar” asker kontenjanı ile bu yeni birime gelebilirler sanki!.. Nasıl olsa “pas” söz konusu..
Müsteşarlığı Bahçeli’nin sözleri ile şöyle öğrenmiştik:
“30 Ocak 2010 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan bir genelge ile Başbakanlık Başmüşavirliği sorumluluğunda Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü ihdas etmiştir.
1. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği uhdesinde bulunan ‘Devlet çapında psikolojik harekâtın planlanması, uygulamaların koordine ve kontrol edilmesi görevi’ bir kanunla 2003 yılında neden iptal edilmiştir?
2. Kanunla belirlenmiş bu görev yedi yıl sonra neden bir Başbakanlık genelgesiyle Başbakanlık Başmüşavirine tekrar verilmiştir?
3. Darbe söylentileriyle ilişkilendirilen psikolojik harekât faaliyetlerinin ‘kamu diplomasisi’ adı arkasına gizlenerek yeniden ülke gündemine sokulmasının ve bu maksatla bir koordinatörlük oluşturulmasının gerçek nedenleri nelerdir?
4. Başbakan kaynaklı olarak yurt içine yönelik bir psikolojik harekât faaliyeti mi söz konusudur?
5. Başbakana doğrudan bağlı ve telefon dinleme faaliyetleri ile kuşkular uyandıran Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı ile bu koordinatörlüğün ortak çalışması düşünülmekte midir..?”
Gerçekten de “Çankaya beyanatı” doğru, “güzel şeyler” oluyor!..?
Behiç KILIÇ, 10 Şubat 2010