'Bedel'li zamanlar ve/veya Atatürk Türkiyesi'ne "bedel" biçenler de "bedel" ödeyecek?!
(ya da Acem HAARP’i ve/veya Bugün aslında dündü?!)
“Basın, hükümetin ve paranın gücüne bağımlı olmadığı zaman özgürdür”
Albert Camus
………………..
Mazi kalpte bir yaradır!
Bu anlamda, star’da yayınlanmış yazılardan birkaç pasaj:
…………………..
Kürt Cumhurbaşkanı operasyonu?!
BOP’un 22 devleti?!
8 Eylül tarihli 'Devletler Oyunu' başlıklı yazımda, ABD Başkanı George Bush'un Ulusal Güvenlik Danışmanı Condolezza Rice'ın 7 Ağustos 2003 tarihli, Washington Post'ta kaleme aldığı 'Ortadoğu'yu değiştirmek' başlıklı makalesinden bahsetmiştim.
Rıce'ın yazısında, Irak'ta başlayan operasyonun 22 devleti kapsadığını ifşa ettiğinin altını çizmiştim.
Birçok okuyucumdan o devletlerin isimlerini yayınlamam yönünde mesaj aldım.
Yeri gelmişken o 22 devletin adını da bu sütunlardan tek tek sıralayayım.
İşte Rice'ın ABD'nin başlistesinde saydığı ama isimlerini vermediği o 22 devlet:
'Fas, Çad, Etopya, Mısır, Libya, Cezayir, Suudi Arabistan, Yemen, Ürdün, Türkiye, Irak, İran, Suriye, Hindistan, Azerbaycan, Afganistan, Pakistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Katar, Sudan!'
ABD'nin dönem dönem üzerinde oynadığı, 'update' ettiği bir liste bu!
Star Gazetesi, 24.09.2003
…………………
Tolon: Bedel ödemeye hazırız?!
http://www.odatv.com/images/hyurit_tolon_un_savunmas.pdf
http://www.odatv.com/n.php?n=karalama-kampanyasinin-ozel-secilmis-bir-magduruyum--1311121200
Kırmızı Koltuk'un bu haftaki konuğu eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden'di.
Vatandaşın duygu tellerinin üstüne vuran bir konuşma yaptı.
Telefonlarımız kilitlendi...
Özden, '3 Kasım seçimleri yenilenmelidir. Demokrasiye sürülen kara leke temizlenmelidir' dedikten sonra, altını çizdiğim şu sözleri söyledi: 'Türkiye'de laiklik temelinden sarsılıyor. Bir yandan da Diyanet İşleri'ne verilen binlerce kadroyu düşünün. Türkiye kendi iktidarı tarafından aldatılmaktadır.'
Program bitiminde bu defa Yekta Güngör Özden'in telefonları susmak bilmedi...
Arayanlardan biri de Ege Ordu Komutanı Hurşit Tolon'du...
Tolon, telefonda Yekta Güngör Özden'i programdaki sözlerinden dolayı kutladıktan sonra, 'Söylediklerinizin hepsine katılıyorum. Sonuna dek destekliyoruz. Ödenmesi gereken bir bedel varsa da ödemeye hazırız' dedi.
Haftabaşında yeni dünyanın merkezine doğru yola çıkan, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de o ödenecek bedele atıf yaparak, şu uyarıyı yapıyordu:
'Hayrullah, yeni bir dünya kuruluyor. Türkiye de buradaki yerini almalı!'
Yerden kastettiği de Batı, özelde ABD'deydi...
Geçenlerde de American Enterprise Institute'ta düzenlenen 'Kavşaktaki Türkiye' başlıklı toplantıda bir konuşma yapan ünlü tarihçi Bernard Lewis de benzer sözler söyledi:
'Yeni bir dünya kuruluyor. Türkiye, Atlantik'in hangi yakasını tercih edeceğine karar versin!'
Star, 03.10.2003
…………………
Sürat, sürat, daima sürat?!
Powell'dan önceki eski ABD Genelkurmay Başkanı Amiral William Crowe ise Time Dergisi'nin kendisine yönelttiği 'Sizce çağımızın kahramanı kimdir?' sorusuna şu cevabı verir:
'Savaşın en ilginç ve anlaşılmaz yönü, yapılan hataların çokluğudur. Askerlik tarihinden çıkardığım sonuç, başarılı generallerin yüzde 95, başarısız generallerin ise yüzde 99 hata yaptıklarıdır. Savaşın sisleri arasındaki belirsizlik öyle büyük ki! Ben, Kemal Atatürk'ün büyük bir hayranıyım. Çünkü o, çok az şeyle büyük işler başardı. Arkasında büyük kaynak ve üretim gücü desteği olan generallerin savaş kazanması başka bir şeydir. Atatürk yetersiz olanaklarla Türkiye'yi sultanların baskısından kurtarmayı ve Yunanlıları ülkesinden kovmayı başarmıştır. Bence, bu yüzyılın en büyük askeri kahramanı Kemal Atatürk'tür.'
Bu anlamda bir başka örnek...
Yıl 1932...
Atatürk, kendisini ziyaret eden ABD'li General Mc Arthur'a şunları söyler:
'I.
Dünya Savaşı sonu anlaşmalarında etnik, jeopolitik ve iktisadi özellikler dikkate alınmadığı için yaşanılan sulh devresi, bir mütareke devre niteliğindedir. Avrupa'nın kaderini 70 milyonluk disiplinli bir millet olan Almanya tayin edecektir. Almanya, iki devler yani Rusya ve İngiltere hariç tüm kıta Avrupa'sını işgal edecek güçtedir... Harp 1940-46 yılları arasında başlayacaktır. Hitler, yarın savaşa girecektir. Onun taklitçisi Mussolini de savaş hazırlıkları yapıyor. Savaşa dalacaklardır. Çünkü asker değildirler, savaşın ne olduğunu bilmezler. Savaş bir felakettir, hele bu ikisi için kesinlikle ölümdür. Mussolini, peşine taktığı mazlum milletini maceralara sürüklüyor. Ama Mussolini'yi bir gün kendi milleti kendi elleriyle boğazlayacaktır...'
Atatürk'ün dediklerinin hepsi çıkmıştır...
En ilginç olanı da Mussolini'yi kendi milletinin ayaklarından asarak öldürmüş olmasıdır.
Nitekim...
Ünlü tarihçi Profesör Bernard Lewis de Atatürk'le ilgili olarak, The Wall Street Journal'da şunları yazar:
'Atatürk'ü ve onu izleyenlerin elde ettikleri zaferler, bir anlamda paradoks oluşturuyor. İlk kesin zaferle Batı'nın askeri gücünün yenilmesi ve ilk kesin yenilgiyle de Batı uygarlığının kabul edilmesi. Eski bir Amerikan deyişi vardır; 'Düşmanını yenemezsen ona katıl!' der.
Atatürk ise hem düşmanını yendi hem de ona katılmış oldu...'
Öte yandan...
Atatürk, Napolyon'un 'Vitesse, vitesse, toujours vitesse!' cümlesini, tekerleme niyetine söylemekten hoşlanırdı.
Yani 'Sürat, sürat, daima sürat' derdi.
Star, 10.11.2003
…………………..
28 Şubat’ta köreltme operasyonu?!
Alon Liel, İsrail Dışişleri Bakanlığı’nda bürokrat!
Aynı zamanda Erdoğan konusunda uzman!
1994’ten bu yana Erdoğan’ı eğiten, yöneten, yönlendiren beyinlerden biri!
AKP ülkeyi, Cabal masasının Türkiye İstasyon Şefi Liel’in hazırladığı yol haritası ile ‘Alternatif 28 Şubat’a sürüklüyor.
Nasıl mı?
Anlatayım:
Türkiye, 28 Şubat sürecine irtica paranoyası ile girdi!
Ve bu süreçten büyük yaralar alarak çıktı!..
'1000 yıl sürecek' denilen malum süreci, şimdi Türk Ordusu'nda ağzına alan paşa yok!
Devletin 'akil takımı' biliyor ki '28 Şubat süreci' İsrail, İngiliz ve ABD istihbarat birimlerinin Türkiye'nin tehdit öncelik sıralamasını değiştirerek yaptığı köreltme operasyonuydu!..
Dış basında da bu süreçte üstlendiği misyon itibariyle Türk Ordusu'ndan övgüyle söz edildi!
star, 08.12.2003
……………………
Kürt Cumhurbaşkanı?!
Engin Ardıç, 'Recep Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa' diye dün bir faraziye yazısı kaleme aldı. Hemen baştan söyleyeyim Erdoğan, Cumhurbaşkanı olamaz...
Çünkü; İsrail ve ABD, 'alternatif 28 Şubat' sürecinde bir 'dinci başbakan' öngörmüştü. Erdoğan da bu yüzden Siirt'ten seçilerek Başbakan oldu.
Erdoğan'ın içinde yatan aslan, Köşk'e çıkmak olsa da bu mümkün değil.
Çünkü, onun Başbakan olması için yeşil ışık yakan İsrail ile ABD, şimdi bir 'Kürt cumhurbaşkanı' öngörüyor. Mevcut plana göre oklar Hikmet Çetin'i gösteriyor. Ki... Köşk'ün taliplisi de çok. Org. Hilmi Özkök'ten Bülent Arınç'a, Ömer İzgi'den Mesut Yılmaz'a, Deniz Baykal'dan Nevzat Yalçıntaş'a dek birçok isim geçiyor. Bu bakımdan Ankara'daki mevcut dengeler değişmediği sürece, Hikmet Çetin'e Köşk'ün yolları gözüküyor. Zaten, ABD de Çetin'in profilini yükseltmek, uluslararası saygınlığını arttırmak için Afganistan'daki Barış Gücü'nün başına getirdi. Şimdilik kaydıyla Köşk tartışmalarını burada noktalıyor. Kürede oynanan 'devletler oyunu' bağlamında İstanbul'da art arda patlayan bombalarla ilgili bir enstantane yansıtıyorum.
star, 13.12.2003
…………………….
Demo Tayyip?!
Daha adı ‘Tayyip’ olmadan önce, ‘Recep’ken Erdoğan’ı keşfedip Türk siyasetine kazandıran Alon Liel’in İbranice kaleme aldığı yeni kitabı ‘Demo İslam, Türkiye’de Yeni Bir Rejim’ adını taşıyor. Kitap üç ay sonra Türkiye’de de piyasaya çıkacak.
İşte Liel’in ‘Yeni Türkiye’ aksiyon planını anlattığı kitabı ‘Demo-İslam’ın önsözünden birkaç satır:
‘Modern Türkiye’nin tarihinde, 3 Kasım 2002 önemli bir dönüm noktasıdır. Tartışmalı İslamcı siyaset adamı Recep Tayyip Erdoğan, bu seçimlerde ezici bir üstünlük sağladı. Recep Tayyip Erdoğan’ın genel başkanı olduğu AKP, parlamentoda sandalye sayısının üçte ikisine sahip olup bu iktidar çoğunluğu ve ‘büyük bir kısmı köktendinci geçmişi olan bakanlar’ ile tek partili hükümeti kurdu.’
‘AKP’nin beklenmeyen siyasi başarısı, Cumhuriyet’in kurucusu efsanevi lideri Atatürk’ün başlattığı ve bugüne dek devam eden, 80 yıllık modernleşme ve demokratikleşme ortamında gerçekleşti!..’
Kitabın önsözünden yeni döneme dair ilk ipucu:
‘Yeni ‘Erdoğanizm’, Mustafa Kemal’in laik ve Batı-yanlısı ‘Kemalizm’ini güncelleştirip pekiştirmektedir. Bu girişimin Türkiye siyasal laboratuvarındaki başarısı, tüm İslam dünyasına çok önemli ders olacaktır.’
Erdoğan’ın ‘beyninin diğer yarısı’ Liel, bu kitabında, Türkiye’de 3 Kasım seçimleri sonrasında... Sabah’ın koyduğu adla ‘Anadolu İhtilali’nin... Türkiye’nin iç ve dış politikasına yakın gelecekteki etkilerini analiz ediyor...
Yeni döneme dair ipuçları veriyor!..
Ki, Dr. Alon Liel, geçmişte İsrail Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı ve İsrail’in Türkiye’de Charge D’Affaires görevini yürütmüş bir isim...
Bugün ise Tel Aviv Üniversitesi, Kudüs İbrani Üniversitesi ve Herzliya Interdisciplinary Center’de dersler veriyor...
Liel’in kaleme aldığı Türkiye ile ilgili bu kitap da bir ilk değil.
Öncesinde İbranice olarak kaleme aldığı şu eserleri yayınlamıştı:
Turkey-The Military, Islam and Politics... Turkey in the Middle Esast, Oil, Islam and Politics... Lynne Reinner Publisheres (2000)...
Ve bu eserlerin dışında Liel, ‘Black Justice - The South African Upheaval’ adlı kitabın da yazarıdır...
Liel’in kaleme aldığı ‘Demo İslam’da şu konu başlıkları göze çarpıyor:
‘21. Yüzyılda Kemalizm/ Ordu tokat yiyor/ Recep Tayyip Erdoğan/ Tansu Çiller-Come-Back hazırlığında/ Türkiye’nin ruhu üzerine savaş/ Türk Ordusu Avrupa’nın müttefiği mi rakibi mi?/ Enerji paketi-Avrupa’ya Türk çeyizi/ Erdoğan’ın Kıbrıs politikası/ ABD ile ilişkiler-Anahtar Irak/ Kerkük kimin olacak?/ Ben Gurion’un Türkiye’si/ Türk suyu ne zaman gelecek?/ Eski Ortadoğu veya belki ‘Euro-Asya?’/ Türk Demo İslam’ı-şansları ve etkileri/ Dönüşüm mü Devrim mi?’
Kitap İsrail ve ABD’nin masa üzerinde hazırladığı ‘Yeni Ortadoğu Planı’nı tek tek afişe edip... Sosyolojideki tabiriyle kamuoyunun tepkisini ölçmek üzere art arda uçurulan ‘test balonları’ndan sonra gerçek balonu havalandırıp... Planın hayata geçmesinde görev alan piyonların profillerini yükseltmeye çalışıyor...
Liel’in kitabında, Türkiye’de vizyona soktukları yeni ideolojinin adı: ‘Erdoğanizm!..’
Ortadoğu kurdu operasyonel yazar, bu yeni projenin ‘demokrasi’ye, ‘İslam’a olan inancı daha da artıracağını ve Türkiye’ye ‘gerçek bir siyasal devrim’ yaşatacağını iddia ediyor...
Erdoğan’ın dış güçler tarafından verilen yol haritası ile nasıl siyaset yaptığının tek tek sıralandığı kitapta... ‘Askerle, görüş ayrılığımız yok!’ diyen kahramanlarından, Kıbrıs ve Irak başta olmak üzere kendisinden yapmasını istedikleri ev ödevlerini önüne diziyor...
Liel, ‘Kemalizm’den yola çıkarak, ‘Erdoğanizm’ adını koydukları bu yeni ideoloji ile ilgili şunları söylüyor:
‘Kemalizm’in ilkelerini koruyarak, ‘Kemalizm’i güncel koşullara göre yorumlayarak, onu bugüne kadar kabullenemeyen bazı halk kesimlerine benimsetip ‘Kemalizm’in Türkiye’nin yönetiminde yol gösterici bir unsur olmayı sürdürmesini sağlamak!’
Yani; ‘Atatürk’ün modası geçti, yeni kurulacak Federal Türkiye Cumhuriyeti’nin ya da Tayibistan’ın başkahramanı Erdoğan olacak’ demeye getiriyor!..
Ne diyelim, Allah bunları nasıl biliyorsa öyle yapsın!..
Ve son olarak, Liel’in yazdıklarından daha ilginç olanı:
Herkesin yakından tanıdığı İstanbul’da mukim Musevi bir işadamının Erdoğan’ı bu projeyi gerçekleştirme konusunda, Tanrı tarafından seçilmiş olduğuna inandırmış olması!..
Bakalım ‘Son seçilmiş’in serüveni nerede son bulacak!..
star, 05.01.2004
…………………….
Hilmi Özkök, “Kıbrıs için savaşırız!”
Dalan, “Bağımsızlığımız için gerekirse ABD ile de savaşırız!”
Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün ‘Kıbrıs için gerekirse savaşırız’ dediği bir ortamda, devletin zirvesine AKP Hükümeti ve dış güçlerin çözüm adı altında dayattığı ‘Ver kurtul’ formülü bağlamında birkaç satır...
Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan anlatmıştı...
I. Körfez Harekatı sırasında, ABD Ankara Büyükelçisi Abramowitz, Dalan’a gelir.
O’na, ‘Kamuoyunda etkinliğiniz var. Türkiye’nin de ABD ile birlikte Irak’a karşı savaşa girmesi için çağrıda bulunun’ önerisini yapar...
Dalan’ın cevabı nettir:
‘Karşılığında Musul ve Kerkük petrollerini verecek misiniz?’
Abramowitz, ‘Elbette hayır’ der.
‘Sizden bir şey karşılığı değil, insan haklarının evrensel değeri için savaşmanızı istiyoruz’ diye ekler.
Dalan, ‘Biz Musul ve Kerkük’ü bir kez ele geçirirsek, artık oradan çıkmayız’ deyince, Abramowitz sorar; ‘Ne yani, ABD ile savaşacak mısınız?’
Dalan, ‘Vietnam bile savaşmadı mı? Türkiye ondan daha az onurlu mu?’ diye sorar. Abramowitz, teşekkür ederek ayrılır.
Devlet adamı ciddiyeti bunu gerektirir!
Bugünkü yöneticiler için söylüyorum:
Dünyada yaşadığı devleti küçülterek büyüteceğine inanan devlet adamları sadece bizde olsa gerek!
Bu anlamda usta gazeteci Bedii Faik’in ‘Matbuat Basın derken... Medya’ başlıklı kitabının 3. cildinin 90. sayfasından da bir pasaj yansıtayım:
‘Vehbi Koç, Falih Bey’e ‘İnönü son mücadelesiyle Atatürk’ü bence geçti’ dedi. O günlerde de Kıbrıs konusu gene sokaklarda. Mitingler birbirini kovalıyor, ‘Kıbrıs Türktür’den ‘Ya taksim ya ölüm’e geçmişiz ama bağırtı kıyamet devam edip gidiyor...
Falih Rıfkı Bey, uzaklardan akseden bağırtıları bir süre Vehbi Bey’e dinlettikten sonra, ‘Bak Koçzade’ dedi; ‘Atatürk hasta döşeğinde karnından her gün kalem kalınlığındaki iğneyle beş buçuk kilo su aldırır ve acılar içinde kıvranırken, Hatay’ı aldı ve anavatana kattı! Hasta döşeğinde bile vatana bir küçük vatan daha katmıştır! Haydi kalk da bak bakalım şimdi, hepsi iki ayaklarının üzerinde rahatça durabilir bir sağlık ve sağlamlık içinde olanların hepsini, senin İnönü’nün yanına kat ve emrine ver ve bak bakalım Kıbrıs’ın yarısını dahi alabiliyor mu?’...
star, 09.01.2004
……………………….
STAR WARS ve/veya BUMERANG ZAMANLAR?!
http://www.gavurege.com/webroot/home.php?op=ege&action=outview&article_id=9177
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/11/arsz-medya-veveya-idamlk-mutareke-basn.html
http://www.sabah.com.tr/Gundem/2012/11/12/hursit-tolon-zirve-davasinda-hakim-onunde
http://www.zaman.com.tr/son-dakika/hursit-tolonun-savunmasi-bir-gun-surdu/2014837.html
http://haber.gazetevatan.com/son-dakika-agaogluna-kotu-haber/492850/1/G%C3%BCndem
http://www.zaman.com.tr/ekonomi/kompresor-istasyonlari-yapilamadigi-icin-ucuz-dogalgaz-alinamiyor/2015373.html
http://www.zaman.com.tr/anasayfa/ankanin-ucus-bilgisayari-israil-mali-cikti-asker-degistirilmesini-istedi/2015331.html
http://www.gazeteport.com.tr/haber/117477/korumalarin-neden-degistirildigini-acikladi
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ardic/2012/11/14/darbe-mi-var-cikan-falda
http://haber.stargazete.com/guncel/kahramanmarasta-korkutan-depremler/haber-704181
http://haber.stargazete.com/yazar/siz-en-iyisi-daga-cikin-tarhan-bey/yazi-704150
http://haber.stargazete.com/dunya/iranda-helikopter-dustu-9-olu/haber-704200
http://haber.stargazete.com/yazar/almanlarin-nukleer-oyunu/yazi-704152
http://haber.gazetevatan.com/akpden-gulun-danismanina-liste-soku/492916/1/G%C3%BCndem
http://haber.gazetevatan.com/gul-turkiye-ab-yolunda-kalmali/492948/1/G%C3%BCndem
http://siyaset.milliyet.com.tr/aclik-grevleri-artik-sona-ersin/siyaset/siyasetyazardetay/14.11.2012/1626647/default.htm
http://dunya.milliyet.com.tr/amerika-ve-fransa-dan-flas-suriye-karari/dunya/dunyadetay/14.11.2012/1626812/default.htm
http://ekonomi.milliyet.com.tr/ingiltere-de-enflasyon-yukseldi/ekonomi/ekonomidetay/13.11.2012/1626480/default.htm
http://ekonomi.milliyet.com.tr/ingiltere-de-enflasyon-yukseldi/ekonomi/ekonomidetay/13.11.2012/1626480/default.htm
http://www.odatv.com/n.php?n=ergin-sayguna-yapilan-iskence-degil-mi-1311121200
http://www.medyaradar.com/haber/gundem-89009/defne-davasi-sil-bastan-bakanlik-talimatiyla-kerem-altana-dava-acildi.html
http://www.gazeteport.com.tr/haber/117493/quotdemokrasi-tehlikede-olabilirquot
http://www.turktime.com/haber/Rezalet-Buyuyor/199372
……………………
Ve…
Son olarak…
“Büyüklük odur ki, hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için gerçek ülkü neyse onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır. Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen bunda karşı koyuşları yok eden olacaksın. Önüne sayılamayacak güçlükler yığacaklardır. Kendini büyük değil küçük, zayıf, araçsız, hiç sayarak, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu güçlükleri aşacaksın. Ondan sonra sana büyüksün derlerse, bunu diyenlere de güleceksin.”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
(...)
“Adalet + Cesaret + Feraset = Türk”
(…)
“Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
(…)
“Fecayi karşısında bunalan ruhların ıstıraplar içinde halâs dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o şiir bir daha yazılamaz. Allah bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın.”
Mehmet Akif Ersoy
(…)
“Bir iç bunalımı ancak bir dış bunalım doğurur! Öncelik her zaman dış politikadadır.”
Alman tarihçi Franz Altheim
(...)
“III. Dünya Savaşı’nda hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum ama IV. Dünya Savaşı’nda taş ve sopalar olacağını biliyorum.”
Albert Einstein
(...)
“Üç tür politikacı vardır: Suyu bulandıranlar, bulanık suda balık avlayanlar ve en yeteneklileri olan bulanık suda balık avlamak için suyu bulandıranlar!”
Arthur Schnitzler
Sözün özü:
“Derin U dönüşü” yaşanan ‘Neo Roma’da ortak menfaat, denge’nin denge’si:
“Yeniden Atatürk, yeniden Laik Türkiye, yeniden çağdaş Türkiye!”
Netice:
RAP…ULTRA… RAP… RAP… RAP…
RAP…RAP… İMECE… RAP… RAP…
RAP…RAP… GHOST… RAP… RAP…
RAP…RAP… HERO… RAP… RAP…
RAP…LARP… RAP… RAP… RAP…
http://www.youtube.com/watch?v=BcVXjzD6nGw
http://www.youtube.com/watch?v=1gfoxDOPXfo
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/04/ultra-laik-ofke.html
http://www.youtube.com/watch?v=Xa3I9mhRAtU
Nokta.
Hayrullah Mahmud ÖZGÜR, 14 Kasım 2012