Bedelli askerlikten, İstanbul'daki alış-veriş merkezine...

Bedelli askerlikten, İstanbul'daki alış-veriş merkezine...

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Nis 26, 2010 13:23

Bedelli askerlikten, İstanbul'daki alış-veriş merkezine...

Bu “bedelli askerlik türküsün” de bile psikolojik operasyon uyguladılar. Taraftar medyaya olta attırıp sonrada ipini çeken iktidar partisi AKP, yaptığı kafa karıştırıcı açıklamalarla hem bedelli askerlik bekleyenlerin içine bir kez daha asker düşmanlığı tohumu (zaten bazı cemaatler bu tarlayı hep sürüyor) ekti hem de bu işe şiddetle tepki duyanların kafasında “bu bir kez ortaya atıldı nasılsa çıkar“ kuşkusunu ustaca yerleştirdi. Her ikisinde de tepkiler yine bizim peygamber ocağımıza, TSK'ya yöneltildi. Zaten eli kolu bağlı Genelkurmay kademesi de yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal noktasında yine dondu kaldı.

“Bedelli askerlik”, “tek tip askerlik”, ”profesyonel askerlik” bir süre daha tartışıp duracağız herhalde. Ama biz kıymetli okuyucularımızı, tartışmaları daha net algılayabilmeleri için biraz daha aydınlatmaya devam edelim.

Malumunuz, herkesin bedelli askerlik konusunda gözünü diktiği Tayyip Erdoğan-İlker Başbuğ görüşmesinden bedelli bekleyenler için sonuç şimdilik hüsran oldu.

Zirvede Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, daha önce Avazturk sütunlarında okuduğunuz üzere bedelliye TSK'nın olumsuz görüşünü aktardı. Askere alınacak kuvvet sayısındaki geri besleme sorununu anlattı. Bunun yanında çok önemli bazı hususlarda gündeme geldi. Bunların ipuçlarının uçları gazetecilerin sorularına verilen cevaplara yansıdı.

Başbakan Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile buluşmasının ardından, “Askerin haklı gerekçeleri var” diyerek, bedelli askerlik için koşulların uygun olmadığının mesajını verdi. Erdoğan, Meclis’te yapılan 23 Nisan Resepsiyonu’nda, “Bedelli tamamen ortadan kalktı mı?” sorusuna da, “Yoo, şu anda biraz da terörle bağlantılı” yanıtını verdi.

Evet, gerçekler böyle. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, bu yazın çok sıcak geçeceğini en ince ayrıntılarıyla Başbakan'a anlattı. Dahası var; Başbuğ bölücü terör örgütüne son zamanlarda katılımın geçen yıllara göre kat kat arttığını rakamlarla Erdoğan'ın önüne koydu ve ekledi “bu yıl öldürülenden daha fazlası terör örgütü PKK'ya katılıyor”..

İlker Başbuğ, askerliğe alınanlar sayıları ve ihtiyacın mukayesesini yaparken Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki asker kaçağı sayısındaki yüksek orana da özellikle dikkat çekti.

Görüşmenin bir bölümünde de komuta kademesinin bedelli askerliğe bakışı konuşuldu. Başbuğ geçim sıkıntısı ve fakirliğin yüksek oranda olduğu bu dönemde bedelli askerliği çıkarmanın toplumsal sakıncaları hakkında komuta kademesinin çok hassas olduğunu altını çizdi. Zaten her yıl 20-22 bin civarında dövizli askerliğin yapıldığını anlatan Başbuğ elde edilen paranın Milli Savunma Bakanlığı’na kalmadığını ve tamamen Hazine’ye aktarıldığını Tayyip Erdoğan'a hatırlattı. Başbuğ, komuta kademesinin bedelli askerliğe tümden karşı olduğunun tekrar ve tekrar altını çizdi.

Tek tip askerliğe gelince. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ (seçeneklerden biri üniversite mezunu herkese 12 ay askerlik, ikinci seçenek de yedek subaylığın kaldırılmasıyla üniversite mezunlarının hepsinin 6 ay er olarak askerlik yapması) yapılan çalışmalar hakkında detaylı bilgi verdi.

Genelkurmay kaynaklarının aktardığı bilgilere göre,tek tip askerliğe en erken 2014 yılında geçilebilecek.Bunun 2015'e sarkma ihtimali bile var. Aktarılana göre “bunun altyapısını hazırlamak ve öyle 'pat' diye geçmek“ mümkün değil. Çünkü bir geçiş süresi ve vadeli planlamalarla bunu yapmak mümkün görünüyor.

“Askerlik ne olacak?” diye bekleyenlere bu bilgileri aktardıktan sonra bir hatırlatma daha yapalım. Bedelli askerli konusunda katı gibi görünen Genelkurmay kademesi yine de açık kapı bırakıyor;
“Ya siyasi irade çok ısrarcı olursa...” diye.

Bedelli askerliği bir tarafa bıraktıktan sonra oldukça ciddi bir kulis haber aktaralım.

Başta Balyoz olmak üzere TSK'ya yönelik tüm operasyonlarda ortaya çıkarılan belgelerle ilgili sorularımız hep havada kalıyor. Askeri kaynaklara “nedir bu belgeler aslı var mı? Varsa ne yapıyorsunuz?” diye sorduğumuz sorularda aldığımız bilgiler adeta hayret verici.

Şimdi ben de bu bilgiler ışığında ilgililere birkaç soru yöneltmek istiyorum;

    -İstanbul'da çok ünlü bir alışveriş merkezinin üst katında bir “yama merkezi” var mı?

    - Bu yama merkezinde ne gibi belge, ses ve görüntü düzenlemeleri yapılıyor?

    - Kamuoyunda “Ergenekon”, ”Balyoz” vs.. gibi bilinen davaların dayanak olduğu askeri belge metinleri buraya nasıl sızdırılıyor? Buraya sızan belgelere yama mı yapılıyor?

    - Bu belgeleri ordudan atılan bir kurmay binbaşı ile birlikte kaç emekli TSK mensubu hazırlıyor?

    - Bu binada sayıları 10 civarında olan FBI mensubu çalışıyor mu? Bu FBI'cılar TSK'dan atılan subaylarla nasıl bir işbirliği içindeler?

    - Bu büroda yazılı belgeler ile birlikte internete düşürülen ses ve görüntülerin prodüksiyonu da yapılıyor mu?

    - Taraftar ve F tipi medyaya sözde belgeler buradan mı sızdırılıyor? (Bu tip haberleri veren yazılı medya organlarındaki haberlerin noktalama yerlerinin bile tıpa tıp aynı olduğuna dikkat çekerim)

    - FBI'cıların ve TSK'dan atılma subayların faaliyet gösterdiği “yama merkezine” gelip katkıda bulunan Fethullah Gülen Cemaatine bağlılığı ve yakınlığı ile bilinen polisler var mı?

Sorularıma verilecek yalanlama cevabını veya tekzip metnini bu köşede seve seve yayınlamaya hazırım.


Ahmet TAKAN, 26 Nisan 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x