Biz bu 'otu' neden yedik!!?

Bu PKK’nın TBMM’ye “dönüşüm muhteşemdir” hareketidir ve..

İkinci bir “Habur-Silopi” şenliğidir!..

Ağa ile yanaşmanın hikayesindeki gibi bir durum!.. (Bilenler bilmeyenlere anlatsın, bknz google..)

Ne oldu?..

DTP gitti bilmem ne geldi!..

Apo, daha tescilli olarak TBMM’de...

Hazım işi birinci ağızdan desturdu ya, başta aynı sıraları paylaşacaklara, kendilerine teslim edilen çocuklarımızın şehit kanını orta yerde bırakanlara (sadece çok konuşanlar) ve bu ortamı sağlayan siyaseti başına tac yapanlara hayırlı uğurlu kademli olsun!..

Kapatılma zaten bir garip olmuştu!..

Militanların, “sihirli bir el” tarafından kollandığı, matematik bir denge korunduğu ortadaydı..

Sonrası da tam bir tiyatro!..

İstifadan bahsedenleri kurtarma derdine kim düştü?.. İktidar!!. İçişleri Bakanı, Ufuk Uras adlı “joker vekil”e gidiyor, “Ne o pek mahzun kaldınız!!” diye muhabbet kuruyor ve “kurtarma” tezekkürleri, haberleşmeler v.s..

Biraz daha açalım!.. Kapatılma açıklanır açıklanmaz, vergi kaçakçısı imparatorun medya vitrinindeki Brüksel lahanası hemen durumdan vazife çıkartıp “Geride kalan vekillerin yeni partide TBMM’de devamı” için inşaat mühendisliğine başlıyor...

Oyun ortadadır.. Oyun ABD-AB oyunudur... Güya iktidar ile malum sermaye arasında savaş var.. O savaş, rantı kontrol için.. Yoksa, “açılım saçılım” konusunda derin uzlaşma tartışılmaz bile ve iki rota da ABD-AB ışığı doğrultusundadır...

Bu yüzden, elinde, en son Reşadiye’de döktüğü yedi askerin kanı taze dururken, otobüste yaktığı genç kızın vebalini taşırken, sokaklarda şiddeti sergilerken, PKK’nın siyasi kostümlü militanlarına büyük bir pişkinlikle sahip çıkılabilmiştir!..

Ayna’lar falan, tekrar salına salına TBMM’ye dalacaklar ve Apo’yu temsile devam edecekler... Onlar hiç de kıvırmıyorlar, delikanlı gibi ne olduklarını söylüyorlar..

“Çevir kazı yanmasın” kadrosu da iktidarın vekilleri!.. Aldıkları “talimat” gereği “Mecliste kalmaları çok iyidir” diyorlar ama azıcık yüzleri kızararak “işi Apo’ya bağlamaları hoş olmadı” demeyi de ekliyorlar!.. Çok yaşayın muhteremler, siz onların DTP’deyken Apo kulları olduğunu bilmiyordunuz değil mi!!?

Şimdi size Başbakan Erdoğan’dan, bu yeniden TBMM’ye dönen eski DTP yeni BDP’lilerin meşrebini değerlendiren satırlar sunayım.. Zaman yerel seçimler dönemi.. Başbakan DTP’liler için şöyle diyor, “Farklı yöntemlerle oy devşirebilmek. Bunun adı insan hakları değil, farklı yöntemlerle güya insan hakkı talebinde bulunuyormuş gibi bir yola girmek. Bunun adı özgürlük mücadelesi de değil.. Şu anda Van ilinde malum partinin (DTP) iki tane milletvekili var. Ve bu iki milletvekilinden bir tanesi tehditle kapı kapı dolaşıp esnafların dükkânlarını kapatması yönünde çalışmalar yapmak istiyor, ama kamera takiplerini görünce de işi bırakıyor. Polisimize ağza gelmeyecek hakaretlerle saldıran, yönelen tipler bunlar ve bunlar düşünün bu ülkede şu anda milletvekili olmuş durumda. Bunlar insan düşmanı.. Bunların insan onuruna, insan hayatına saygıları yok. Buradan oy devşirmeye çalışıyorlar. Atılan adımlar buna yönelik...”

Başbakan’ın, “Bunlar” diye çok güzel tarif ettiği DTP kadrosu, azgın sokak sürülerine “TBMM’yi basarız, Tayyip’i asarız” diye slogan attırıyorlardı.. Neden birdenbire “makbul demokrasi ihtiyacı kadrolar!” oluverdiler?!! İşin sırrını arayanlar ABD elçisine baksın.. Mr, açıp telefonu Ahmet Türk’ü kutlamış!!


Behiç KILIÇ / YENİÇAĞ, 22 Aralık 2009