BM Ne İşe Yarar? / Av. Gülseren AYTAŞ

BM Ne İşe Yarar? / Av. Gülseren AYTAŞ

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Ağu 28, 2013 20:10

BM Ne İşe Yarar?

Güney Sudan Cumhuriyeti, BM’nin Kızıldeniz’e kıyısı olan petrol zengini Sudan topraklarını ikiye bölerek oluşturduğu bir ülke. Güney Sudan Ankara Büyükelçiliği sitesindeki bilgilere göre millî marşı şöyle başlıyor: 1 

“Oh God
We praise and glorify you
For your grace on South Sudan,
Land of great abundance
Uphold us united in peace and harmony.”

Görüldüğü üzere Güney Sudan’ın millî marşı İngilizce... Çünkü bu yeni ülkenin resmi dili İngilizce! İnternet sitesindeki resimde, Afrikalı öğrenciler tıpkı ABD’li öğrencilerin yaptığı gibi sağ elleri kalplerinin üzerinde ayakta durup bu İngilizce marşı söylüyorlar.

Bakınız Sudan’da 1955-1972 ve 1983-2005 yılları arasında “uzamış çatışma” yaşanıyor. Dikkat buyurunuz, isyan değil, devlet topraklarının bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik fiil/ terör değil, “çatışma”! 1989'da bir askeri darbe yapılıyor ve “çatışma süreci” şiddetleniyor; oluk oluk kan akıyor. Yeterince zaman geçip halk şiddetten yorulunca ve sorun “kriz” halini alınca dosya uluslararası hukuk alanına taşınıyor ve askeri darbeyi yapan general ülkeyi BM’ye teslim ediyor. BM derhal bir “çözüm” plânı hazırlıyor. “Sudan’da Birleşmiş Milletler Misyonu” konulu UNMİS sitesine göre “taraflar” arasında 2002-2004 yıllarında altı adet protokol imzalanıyor: 2 

1- Machakos Protokolü. 2002. (Güney Sudan bölgesinin kendi kendisini yönetme haklarını ve geçiş sürecinden sonra bu bölgede Sudan’dan ayrılmak için referandum/ plebisit yapılacağını öngörüyor.)
2- Güvenlik düzenlemeleri konusunda Protokol. 2003.
3- Servet [kaynak] paylaşımı konusunda Protokol. 2004.
4- Güç [egemenlik] paylaşımı konusunda Protokol. 2004.
5- Güney Kordofan-Mavi Nil devletleri “çatışma çözümü” konusunda Protokol. 2004.
6- Abyie “çatışma çözümü” konusunda Protokol. 2004.

Bu protokollerle BM, bir ülkede iki ayrı bölge, iki ayrı toplum ve iki ayrı hukuki statü/ hükümet oluşturmuş oluyor.

Bu iki bölge/ toplum/ statü/ hükümet arasında da 2005 yılında bir barış antlaşması imzalanıyor; Kapsamlı Barış Antlaşması.

Yani Sudan’ın uluslararası hukuk alanına taşınan isyan/ terör sorunu, “çatışma çözümü” sayesinde uluslararası bir barış antlaşması ile sonuçlanmış oluyor, “çözüm süreci” bitiyor, “barış süreci” başlıyor.

2005 yılında imzalanan bu barış antlaşması gereğince Ocak 2011’de bir referandum yapılıyor. Halkın çoğunluğu okuma yazma bilmediğinden oy olarak yumruk yapılmış el resmi ile tokalaşma resmi kullanılıyor. Halk yumruk resmini tercih ediyor ve Güney Sudan özerk bölgesi Sudan’dan ayrılıyor.

Batı, özellikle Çin’in desteğiyle Mısır’ın güneyinde resmi dili İngilizce olan bir Hıristiyan devleti oluşturmuş, Süveyş Kanalı ile Babülmendep Boğazı’nın tam ortasına kurulmuş oluyor.

1989’da askeri darbe yapan ve hukuka aykırı eylemlerle “otorite boşluğu” yarattıktan sonra ülkeyi BM’ye teslim eden General El-Beşir ise soykırım suçlaması ile Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne sevk ediliyor. (Şüphesiz BM, ilk etapta Suriye ve Irak’tan da aynı teslimiyeti bekliyor.)

Ayrılıkçı silâhlı örgütün tayin ettiği sembol ise Güney Sudan Cumhuriyeti’nin resmi bayrağı oluyor.

Görüldüğü üzere bir ülkeyi yasadışı silâhlı örgütler yoluyla çökertme süreci meşru değildir ama bu süreci tamamlayan BM olunca bu silâhlı örgütlere herhangi bir yaptırım yoktur. Hatırlanırsa 6-9 Ağustos 1945’te ABD’nin attığı iki atom bombası o an yürürlükte olan uluslararası insancıl hukuk normlarına aykırı olduğu halde hiçbir yaptırımı olmadı, keza 2003’te Irak’ı işgal eden İngiltere ve ABD’nin 1,5 milyon Müslüman’ı katletmesi soykırım ve insanlığa karşı suç olduğu ve 800’den fazla soykırım şikayeti olduğu halde Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde hiçbir dava açılmadı; dünya işte böyle bir adalet anlayışıyla yönetiliyor!

NOT: Aydınlarımızın hayran olduğu Avrupa Konseyi’nin Parlamenterler Meclisi tam da 23 Nisan 2013 tarihinde “PKK terörizmi” yerine “çatışma” diyen bir önergeyi kabul etti. Bu durum Türkiye aleyhine çok vahim bir gelişmedir.

 1  Bkz: http://www.southsudanankara.org/tur.aspx
 2  Bkz: http://unmis.unmissions.org/Default.aspx?tabid=515

Av. Gülseren AYTAŞ, 27 Ağustos 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x