Bugünün Dünü... / Uğur MUMCU

Gazeteci-Yazar / Devrim Şehidi

Bugünün Dünü... / Uğur MUMCU

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Kas 04, 2012 12:49

Bugünün Dünü...

Yunan hükümeti, Ege kıta sahanlığı konusunda dünya kamuoyunun desteğini arama çabası içindedir. Kıbrıs çıkarmasından sonra bazı uluslararası güçler, Yunanistan'ın cunta yönetimi ile sarsılan saygınlığını yeniden koruyabilmek için, Karamanlis'i Paris'ten bir uçağa bindirerek hükümetin başına geçirmişlerdi.

O günlerde, Yunanistan'da albaylar yönetimi, Türkiye'de ise Ecevit hükümeti görev başındaydı. Kıbrıs'ta, albaylar yönetimine bağlı bir faşist çeteci, Makarios'u devirmek istemişti. Ecevit hükümetinin verdiği çıkarma kararı, ilk başta bütün dünya kamuoyunda olumlu yankılar yarattı. Çünkü, Kıbrıs Barış Harekâtı, bir yönü ile Atina'da ve Lefkoşe'de faşist yönetimlere karşıydı. O günlerden bu yana çok şey değişmiştir... Önce, Atina'daki albaylar yönetimi bir gecede devrilmiş, Ankara'da ise özgürlükçü Ecevit hükümeti bir "yumuşak inişle" iktidardan uzaklaşmıştı. Böylece, "özgürlükçü Ankara-faşist Atina" denklemi değiştirilmiş oluyordu. Ankara'da, "sola ve komünizme karşı olmak" gerekçesiyle oluşturulan Milliyetçi Cephe, Atina'da ise her türlü düşünce akımlarına özgürlük tanıyan bir yönetim işbaşına gelmiş bulunuyordu.

Ecevit hükümeti, Türk devletinin saygınlığını kısa zamanda sağlamış, dünya devletler ailesinin eşit haklara sahip üyelerinden biri olduğumuzu kanıtlamıştı. Haşhaş ekimi yasağının kaldırılması, Kıbrıs Barış Harekâtından sonra Ege'de Çandarlı gemisinin petrol aramalarına başlaması, bütün dünya kamuoyunun gözlerini Türkiye'ye çevirmişti.

Yunanistan, Kıbrıs Barış Harekâtı ile aldığı ağır yarayı, son günlerde Ege sorunu ile bir ölçüde onarmaya çalışmaktadır.

Yunan Silahlı Kuvvetleri, son on yıl içinde kendi içindeki cunta çatışmaları nedeniyle oldukça yorgun düşmüştür. Yunan generalleri kendi kamuoylarına karşı kendi saygınlıklarını koruyabilmek için bazı girişimlerde bulunmayı uygun görmüş de olabilirler.

Karamanlis, Yunanistan'ı yeniden kuran devlet adamı düşü içindedir. Öyle ya; içerde, bir gecede Yunanistan'ı işgal eden faşist albayları devirmiş ve ülkesine özgürlüğü getirmiştir. Şimdi de aradan geçen şu iki yıl içinde, devletinin dış saygınlığını da koruyabilirse, görevini yapmış olacaktır. Yunan solu, Türkiye'ye karşı düzenlenecek bir saldırının baş destekçileri arasındadır. Yunan sağının savaş kışkırtıcılığı Yunan solunun çağdışı "şovenist" tutumu ile birleşince Karamanlis'in işi iyice kolaylaşmış olacaktı. Dünya kamuoyunun kendisini destekleyeceğinden emin Yunan sağı ve solu desteğini esirgemez, bir de Yunan generallerinin isteklerini birleştirince, kabadayılık gösterileri başlayabilirdi.

Tabii başladı da...

Türkiye'de ise, Demirel hükümeti Ege sorununu, Ecevit hükümetinin bıraktığı yerden alıp daha ileri noktaya götürmemiştir. Demirel, Ecevit'in Kıbrıs Barış Harekâtı nedeniyle kazandığı saygınlığı bir türlü içine sindirememiştir.

Ecevit'in, muhalefet lideri olarak yaptığı Ege sorunu ile ilgili uyanlara da kulak verilmemiştir. Ege sorunu, gerek Irmak, gerekse Demirel hükümetleri dönemlerinde, bir süre kendi haline bırakılmıştır.

Ege sorunu, yıllar yılı yüzüstü bırakılmış ve Türkiye ile Yunanistan'ı birleştiren bu deniz, Yunanlılara armağan edilmiştir. Ege hava sahası ile ilgili "FIR hattı" sorunu bile, gelmiş geçmiş hükümetlerin, Türkiye'nin ulusal çıkarlarını ne ölçüde hafife aldıklarını ortaya koyabilecek en canlı örnektir.

Bunun gibi, Oniki Ada'nın, birer silah deposu yapılmasına da göz yumulmuştur.

Bugün karşılaştığımız sorunlar, dünden miras kalmıştır.

Son yirmi beş-otuz yıl içinde, Türkiye'nin ciddi ve tutarlı bir dış politika görüşüne sahip olduğunu kimse söylemez. Washington'un emir ve komutasına bağlı bir dış politika görü-, şü, yıllar yılı Türk devletine egemen olmuştur. Çok partili hayatımızın dış politikası tam bir "teslimiyet politikasf'dır. Şimdi, o günlerde ekilen tohumların acı meyvelerini devşiriyoruz.

Yunanistan'ın, sorunu, Uluslararası Adalet Divanı' ve Güvenlik Konseyine götürme girişimleri, dünya kamuoyundan bekledikleri desteğe bağlanabilir. Fakat şu gerçek unutuluyor galiba: Yunanistan, 1919'larda Türkiye'ye saldırırken de, emperyalist ülkelerden destek almaktaydı. Ege Denizinin derinliklerinde, sadece petrole değil, bugünkü Yunan generallerinin babalarının kemiklerine de rastlanır.

Yeter ki, Türkiye yeniden Mustafa Kemal'in antiemperyalist bilincine kavuşsun...

Uğur MUMCU - Cumhuriyet, 13 Ağustos 1976
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Uğur MUMCU

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x