"Bununla yüzleşmek zorundasınız"

Üzülmediysem Bekir Bozdağ öpsün! Üzüldüm!

Koskoca Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanının barsağından parça alınsın, o ambulansla taburcu edilirken tv kanallarında bangır bangır banttan ulusa hisleniyor olsun. Uhrevi islâm ekseninden çıkıp dünyevi güç kudret-dolar eksenine mâbâdını yerleştirmiş bu dünya liderinin de 'fâni' olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalayım da üzülmeyeyim! Olmaz öyle şey!

Zaten dokuz yıldır yüzleş yüzleş helâk oluyordum. İnsanız nihayetinde, bu son yüzleşme perişan etti.

Dedenin İstiklâl madalyasıyla yüzleş, ebenin etnisitesiyle yüzleş.

Türklerin yüzde 8 civarında azınlık olduğu (!) gerçeğiyle yüzleş.

Senin tarihinin üstü cızır cızır çizilir silinirken 'Meğer Kürtler Hititlerin torunlarıymış' diye Kürtlere ısmarlama tarih yazılmasıyla yüzleş.

Kurtuluş Savaşı'nın gerekli olmadığı (!), şehitliklerin senaryo gereği düzmece olduğu (!),

zaten Silâhlı Kuvvetler'in, askerlik hizmetinin falan gereksiz olduğu (!), sınırları Blackwater gibi paralı askerlerin hatta imamın ordusunun koruyabileceği (!) gerçeğiyle yüzleş...

Yüzleş yüzleş de nereye kadar! Eşbaşkanın kanser olabilme ve hatta ölebilme ihtimâlinle yüzleşince insanın kafasındaki tel tınnk diye kopuyor. Tınnk!!

İnsanoğlu fani. "Bugün biyopsi yarın otopsi" diye atasözü var.

Bir de üstelik tam da eşbaşkanın hastanede olduğu sırada "AKP'nin tedavi için Türkiye'ye getirdiği muhalif Libyalılar (tıklayın) hastanelerde gebe hemşirelere kadar herkesi tâciz ediyor. Libyalılar enjektörle hemşirelere saldırdı. Yaralı bile olmayan Libyalıların yattığı odalara plazma televizyon konuldu, hastanelerde Libyalılar için sigara salonları tahsis edildi" haberini okumuşum, oturduğum yerde elim ayağıma dolanmış...

Ya o Libyalılar eşbaşkanı da tâciz ederlerse!

Ya Libyalılara açılan sigara salonları eşbaşkanın odasına yakınsa!

Ya eşbaşkan televizyon gürültüsünden rahatsız olursa!

Hastane ücretlerini Sağlığımın Bakanı Recep'in karşıladığı bu Libyalı muhalifler ya başka bir talep için eşbaşkanın kapısına dayanırlarsa!

Düşün düşün hakikaten fena oluyor insan!..

Nitekim Muhammed adında bi Libyalı asker ''Erdoğan, neredesin? Bize kötü muamele ediyorlar. Bize yardım et'' diye çağrıda bulunmuş.

Bre densiz! Eşbaşkan hangi birinize yetişsin! Bunun Suriyeli muhalifi var, bunun Mısırlı muhalifi, Çeçeni var, Filistinli muhalifi var, var oğlu var!

Adam hasta, rektal tuşe (makattan muayene) yemiş, ameliyat geçirmiş, barsağından parça alınmış yatıyor, ne çağırıyorsun! Bi sen misin Amerikan gazıyla götü kalkmış muhalif! Hastaneyi beğenmediysen dürt hemşireye doktora iğneyi rahatla! Eşbaşkanı ne rahatsız ediyorsun!

Hakikaten üzülüyor insan. Yasemin Çongar eşbaşkanın rahatsızlığını yazıyor (tıklayın), kanserden ölümden bahsediyor. Safile Usul derin tıp bilgisiyle kolon kanserinden bahsediyor, moraller bozuluyor haliyle.

Fil unutur ben unutmaz! Geçen yıl referandumdan hemen önceydi. Haber "Başbakanın helikopteri acil iniş yaptı" (illa ki tıklayın) başlığıyla çıkmıştı.

Eşbaşkanın tuvalet ihtiyacı zuhur edince, pilot acilen helikopteri kullanılmayan Ünye havaalanına indirmiş, eşbaşkan da Tanrı misafiri olarak acilen pistin yakınındaki Kaya ailesinin evine dalıp 'lavaboyu kullanmıştı.' (Bu haberin silinmesi ihtimaline karşı aşağıya olduğu gibi kopyalıyorum)

O vakit bendeniz uzaktan "uyy anamlar, galiba irritable bowel syndrome'u da var" diye düşüncelere garkolmuş, kendisi için endişelenmiş idim. Eh hipoglisemik ataklarını bil, epilepsisini bil, beyninde tümör olduğunu bil, üstüne bir de bağırsaklar tekleyince 'eyvah' demiş idim. Hatta daha bir Arap aksanıyla "aywaah" şeklinde çıkmış idi ağzımdan.

Lâfa yekûn tutayım, son dokuz yılda hiç bir yüzleşme, beni eşbaşkanın da ölümlü olduğu gerçeğiyle yüzleşmek kadar yıpratmamıştı.

Amerika bir ülkeye saldırdığı, işgal ettiği zaman illa ki "Başka çaremiz kalmamıştı" der.

Amerika'nın iktidara yerleştirdiği AKP-Fetullah koalisyonunun dokuz yıldır Türkiye'ye dayatması da "Bununla yüzleşmek zorundasınız."

Eh alın yüzleşin, yüzleşelim bari! Mevki makam koltuk kanape geçici, çünkü insan geçici. Hatta şu kanapeyi şurada bıraksan 400 yıl daha durur da...

Ha! Eşbaşkanın dışında, bir de ameliyatını gerçekleştiren cerrahın sağlığı için endişelendim. 2007'de balyozla kırılan mersedesten çıkarılıp Güven Hastanesi'ne yatırıldığında eşbaşkana ilk müdahaleyi yapan nörolog doktor hanım, birkaç ay sonra 42 yaşında gripten ölüvermişti de...

Tam gün yasası mağduru Prof. Dr. Dursun Buğra bundan böyle sağlığına çok dikkat etmeli.

Şimdi amentülü tosuncuklar gelir, bu yazının altına "vicdanınla yüzleş zındık" yazarlar. Eşbaşkanın sıhhat ve afiyeti için elimden birşey gelmiyor, "başka çarem kalmamıştı", ben de yazdım tosunlar!

Maazallah! Hafazanallah yani! Cidden!

-----------------------

Başbakanın helikopteri acil iniş yaptı haberini silinmesi ihtimaline binaen kopyalıyorum.

Erdoğan'ın helikopteri acil iniş yaptı ve...

Erdoğan Ünye üzerindeyken rahatsızlandı, helikopteri acil iniş yapınca Kaya ailesinin misafiri oldu.

Samsun'daki mitingin ardından Ordu İl Başkanlığı'nca düzenlenen iftara katılmak üzere yola çıkan Başbakan Erdoğan, Ünye İlçesi üzerindeyken rahatsızlanınca, bindiği helikopter acil iniş yaptı. Haberturk'te yer alan habere göre kullanılmayan Ünye Havaalanı'na saat 18.00 sıralarında iniş yapan helikopterden inen Başbakan Erdoğan, pistin hemen yakınındaki işçi emeklisi Recep Kaya (52) ve ev hanımı Nuray Kaya (47) çiftine ait eve girerek bir süre dinlendi.

'YÜZÜ SAPSARIYDI'

Lavaboya girerek elini yüzünü yıkayan Başbakan Erdoğan, evde yaklaşık 40 dakika kaldı.

Ev sahibi Recep Kaya, "Birden helikopter piste indi. Telaş ve koşuşturma sonrası Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay Başbakan'ın biraz rahatsız olduğunu ifade ederek, lavaboyu kullanmak için izni istedi. Başbakan içeri girerek lavabada bir süre kaldı. Daha sonra evin önünde bulunan bahçede oturduk, çevreden gelenlerle birlikte Başbakanımız Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan, Bakan Günay, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, AK Parti Genel Sekreteri İdris Naim Şahin bir süre sohbet ettik. İlk gördüğümde yüzü biraz soluktu ama dışarı çıktığında daha iyiydi" diye konuştu.

Erdoğan ve beraberindekiler daha sonra Ordu İl Başkanlığı'nca düzenlenen iftara katılmak üzere helikopterle hareket etti.

http://haber.gazetevatan.com/erdoganin-helikopteri-acil-inis-yapti-ve/324591/1/Haber


Kıymet Nadir BİNDEBİR, 30 Kasım 2011