
Ermeni tehciri sırasında yapılan katliamlar bizim tarihimizin yüz karasıdır. Bunun hesabı görülmelidir. Böylece Temmuz Devrimi (II. Meşrutiyet) üzerindeki gölge kalkmalıdır.
Bazı liberal aydınlar, son dönemde konuyu İttihatçılar ve Kemalistlerle hesaplaşma noktasına getirmek istemektedir.
Oysa bilinir ki, İttihatçılar ve Kemalistlerin ayrı yönleri çoktur.
Ama ısrarla, sistematik bir şekilde aynı/benzer gösterilmeye çalışmaktadırlar. Neden?
Aslında mesele salt bizim topraklara özgü değildir. Küreselleşmeyle ilgilidir.
Ülkemizde her yeni gibi görünen "düşünce", ne hikmetse önce Batıda doğar, sonra bizim "tercüme yazarlarımız" tarafından ülkemize ulaştırılır.
Bugün fikir hayatımızda estirilen "düşünce terörü"nün benzerini Fransızlar da yaşadı.
20 yıl önce Fransada 1789 İhtilalinin 200. yılı nedeniyle sert tartışmalar oldu. Sözde tartışmanın özü, "despotizme karşı demokrasi"ydi!
"Demokrasi"den ne kastedildiği muğlak olsa da, "despotizmin" ne olduğu belliydi: Jakobenizm!
Bir siyasal hareket hangi koşullarda doğmuş, nasıl örgütlenmiş ve neyi hedeflemiş gibi soruların tartışılması gerekirken, aynı Türkiyede olduğu gibi Fransada da, devrimlere karşı toptan bir karalama kampanyası başlatıldı.
Bunun öncüleri ABDli neo-conlar ve onların takipçileri Avrupalı liberaller ile yeni solculardı.
Bugün bizde Enver Paşalar, Mustafa Kemaller nasıl yerin dibine batırılmak isteniyorsa; dün Fransada Robespierre, Danton, Marat da, tarihi referanslar aranmadan, sadece ideolojik sloganlara indirgenerek karalamalara maruz bırakıldılar.
20 yıl önce Fransız medyasında ne varsa bugün Türkiye medyasında o tartışma var! Maksat aynı; "demokrasi" sözcüğüne sığınarak, tarihsel birikimler konusunda sürekli demagoji yapmak. Kafaları karıştırarak devrimci ruhu öldürmek. Başkaldırma düşüncesini yok etmek. Tarihte gelinen son noktanın, neo-liberalizm olduğunu beyinlere şırınga etmek!
Bu nedenle neo-liberaller, Jakobenliği şiddet kullanarak kurulmuş tüm keyfi diktatörlüklerin adı haline getiriveriyor. "Saddam da cumhuriyetçiydi" sözünün nereden çıktığını sanıyorsunuz?
Amaç belli; aydınlanma idealleri unutturulmak isteniyor. Jakobenlerin baş sloganı "cumhuriyetçilik" bu nedenle hedef alınıyor. Türkiyedeki Cumhuriyet mitinglerinin suç haline getirilmesi çabası bunun sonucudur.
Muhalefet edenlerin "darbeci" gösterilmeleri bunun sonucudur.
Ve bu nedenledir ki, bugün Jakoben/devrimci/Cumhuriyetçi olduğunu söylemek hayli cesur olmayı gerektirmektedir.
Soner Yalçın