
Gençliğe demişti ki:
“Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir!”
Şimdi bu sözün neresinde; bir yanlış, bir problem, ülkeyi satmayı özendirecek, hatta İslâm’a aykırı bir çağrı vardı da, Gençliğe Hitabe’yi okullardan söküp attın!
Gençliğe demişti ki:
“Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır.”
Bu “Dâhilî ve haricî bedhahlar olacaktır” lafının neresi yanlış? Kimdir bu iç ve dış kötü niyetliler? Meselâ BOP ve uygulayıcıları mı ki, gençliğin bu bedhahları düşünüp bulmaması için, okulların duvarından söküp attın?
Demişti ki:
“Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.”
Çok namüsait şartlar oluştu mu da, imkân ve şerâiti düşünmeden vazifeye atılacak olanlar uyanmasın diye düşündüğün için mi, okulların duvarından söküp attın?
Demişti ki:
“İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.”
Kimdi bu düşmanlar? BOP’un uygulayıcısı Amerika ve tüm Batı mı? Emsali görülmemiş galibiyete imza atmak için Irak’ı işgal edip bir milyon Müslüman’ı katlederek kadınların ırzına geçen ve Türkiye’ye de her an her kötülüğü yapabilecek olanlar mı? Amerikan askerlerinin Irak’taki başarısı için hayır duası etmenden rahatsız olanlar uyanmasın diye mi, okul duvarlarından söküp attın?
Demişti ki:
“Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.”
Malatya Kürecik’teki koruma kalkanı ve İncirlik’i ve de BOP gereği ülkenin parçalanma ihtimalini düşünüp de, durumu önlemeyi kendilerine vazife edinmesinler, diye mi okulların duvarından söküp attın?
Demişti ki:
“Memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.”
Buraya yorum yapamayayım diye mi, okul duvarlarından söküp attın?
O halde şimdi, ne diye babasının artık Türkiye hudutları içinde olmayan evini yaptırıp hizmete açmakla övünüyorsun?
Yoksa, sen de mi gardıropçu olup, O’nu putlaştırdın?
Yoksa bizimle kafa mı buluyorsun?
Efendim?
Cevher KANTARCI, 14 Kasım 2012