
Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile görüştü:
Deniz Baykal: Başbakan ve Cumhurbaşkanı işin içinde
Ergenekonun son dalgasında operasyonun amacı kadar usulü de tartışılmaya başlandı. Bence son derece hayırlı oldu. Çünkü hukuk ile orman yasasını ayıran fark usulde yatar. Herkesin ve hatta suçluların dahi hukuka ihtiyaç duyduğu konusunda anlaştığımızı görmek en azından bana çok iyi geldi.
CHP lideri Deniz Baykal, Ergenekon Davasına ilk günden itibaren kuşkuyla yaklaştı. Ucu açık iddianamelerden, bitmek bilmeyen gözaltı ve tutuklama dalgalarından şikayetçi oldu. Baykal ile dün telefonda sohbet ettik, sorularımı yanıtladı:
Ergenekona dönük eleştiriler artıyor
Benim teşhisim; başından beri siyasal dava oldu. Ergenekon davasının toplumda çok ciddi tepkilere neden olması karşısında bugüne kadar bu davaya destek olan medyadaki, kamuoyundaki hatta hükümetteki çevreler yavaş yavaş bir tereddüt içine giriyorlar. Cumhurbaşkanının, Başbakanın da bu işin bir parçası olduğundan hiç kuşku duymuyorum.
Cumhurbaşkanı da mı?
Tabii tabii. Ergenekon planlamasının her ikisi de doğrudan içindedir. İşin sahibi onlardır. Buna da tabii parti destek olmuştur, AKP, yandaş medya destek olmuştur. Haklı gösterecek çeşitli gerekçeler bulmuşlardır. İşte silahlar var, darbe günlükleri var, mafyalaşma var.
Başbakan nasıl içinde?
İşin özü Danıştay davasıyla ilgili değerlendirmeden başlıyor. Başbakan Danıştay davasının bir komplo olduğu kanaatindedir. Mahkemeye rağmen o kanaattedir. Ve bunun tam tersinin ortaya çıkacağını iddia etmeye devam ediyor. Bu onun siyasi tespitidir. Şimdi bunu oraya aktarabilmek için içeriden bir itirafçı bulundu, sahtekarın biri.
Sizde söylüyorsunuz, silahlar, mafya da var.
Türkiyede darbe yapmak isteyen yok mu, mafyalaşma yok mu devlet içerisinde, ya da Güneydoğuda hukuk kurallarını ihlal ederek faili meçhuller yapılmadı mı? Bunlar ayrı elbette. Ama bu o değil kardeşim.
Tepkileri yeterli görmüyor musunuz?
Bence asıl üzerinde durulması gereken şu Herkes diyor ki: Bu kadar da olmaz, Türkan Saylan Hanımın evi aranınca. Bende diyorum ki Bu kadar da olmaz değil Hiç olmaz. Türkan Hanımla ilgili ne kadar hukuk dışılık varsa herkesinkinde de o yatabilir. Bu bir istisna değil.
Son gözaltı listesine isimleri polis koydu deniliyor
Polis koyuyorsa bu davaya başından beri yapılan itirazın haklı olduğunu gösterir. Neydi o? Bu dava Savcının değil emniyetin kurguladığı dava deniyordu. Polis savcının yetkisini kullanıyor deniliyordu.
Bu iddia doğruysa ne değişir?
Bu dava böyle gitmez. Bak daha önce sanıyorduk ki ortaya çıkan hukuksuzluklar 2-3 savcıdan kaynaklanıyor, genişletelim, daha angaje olmayan bir savcı kadrosu koyalım, beş yeni savcı önerelim iş belki toparlanır zannediliyordu. Şimdi bunun işlemediği anlaşıldı. Savcılar değişirse bu davanın seyri daha çok hukuka çevrilir diye düşünülüyordu öyle değil mi?
Evet.
Tam tersi oldu. Demek ki işin daha temel zafiyeti var. Nedir o temel zafiyet? Kardeşim bu davanın kurgusu emniyet kurgusudur. Bilinen kimliğiyle emniyet bu davayı götürüyor. Savcı var, ama bu böyle gidiyor. Şimdi benim umudum hakimlerde.
Kaynak