Acaba Devlet(!) Kandil'i bir yere oturtamadığı için en azından Apo'yu istediği yere oturtmanın zeminini mi hazırlıyor?
Bugün devlet BDP/Kandil-Apo çekişmesinin farkında, bu çekişmeyi tetiklemek ve belki de birbirine düşürmek için Apo'yu salabilir.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Hükümetin sınır ötesi kara harekatı yönünde bir kararının bulunmadığını söyledi. Bakan Eker, PKK'nın Türkiye'nin sivilleşmesi ve demokratikleşmesinden rahatsız olduğu için sabote ettiğini, sabotajların Kürtler'in yararına olmadığını kaydetti.
Kaynak : Haberturk
GENELKURMAY İstihbarat Daire Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, dün İnternet Andıcı Davası kapsamında tutuklandı. Birinci Ergenekon Davası’nın duruşması için Silivri’de bulunan 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde karar Pekin’in yüzüne okundu ve İnternet Andıcı Davası’nda tutuklu sayısı 10’a yükseldi.
Kaynak: Hurriyet
KANDİL’DE ATEŞKES GÖRÜŞMESİ - MARKAR ESAYAN - 19.11.2011
PKK ile çöken müzakere sürecinde önemli bir aşama yaşandı. Devlet, Kandil’in Levje köyünde Karasu ve Ok’la görüştü.
PKK ile geçen temmuz ayında Silvan saldırısı ile başlayan, arada sivil ölümlerinin yaşandığı pek çok saldırı ile şiddetlenen ve Çukurca baskını’nda 24 askerin ölümüyle de çöken müzakere sürecinde yeni bir aşama yaşandı. PKK’nın Çukurca saldırısından sonra TSK karadan sıcak takip yapmış, özellikle Kazan Vadisi, Zap, Hakurk kamplarına yapılan operasyonlar ve hava saldırılarında örgüt ciddi can kaybına uğramıştı.
Başbakan Erdoğan’ı şahsi ricasıyla Türkiye’ye gelmesi sonrasında, Kuzey Irak Kürdistan Federe Bölgesi Başkanı Mesud Barzani’nin öncülüğünde önce ateşkes sonra da PKK’nın silahlı güçlerini geri çekmesi üzerine devlet ve örgüt arasında dolaylı ve direkt görüşmeler yine başladı. Bir süredir Barzani’nin ısrarıyla ilerleyen bu süreçte dün önemli bir aşamanın kaydedildiği ortaya çıktı.
Kaynak: TARAF
İYİ ŞEYLER OLUYOR
Devlet ile PKK arasında ateşkes ve geri çekilme konusunda anlaşmaya varıldığı, tek pürüzün Öcalan’ın devreye girmesi konusunda yaşandığı iddia ediliyor
İddialı bir başlık olduğunun farkındayım.
Özellikle de 2009’da İran yolunda havada Kürt sorununda “iyi şeyler olacak” diyen Cumhurbaşkanı Gül, 2011’in son günlerinde bu kez batıya doğru uçarken havada “İyi şeyler olacaktı ama PKK sabote etti” dedikten bir gün sonra bunu söylemek epeyce iddialı bulunabilir.
Ama unutmayın: Amerikan B-52 bombardıman uçaklarının Kuzey Vietnam’ı en ağır şekilde bombaladığı gün ABD-Vietnam arasında Paris’te barış görüşmeleri sürüyordu. 1993’te İsrail’in Filistin’e en ağır saldırıları yaptığı sırada da Oslo’da barış görüşmeleri ilerliyordu. Altın kural Türkiye için de hiç değişmedi. 1993’te Kürt demenin bile epeyce zor olduğu günlerde devlet aracılar vasıtasıyla Öcalan’la anlaşmış, vesayetini ancak Avrupa Birliği yardımıyla yıkabildiğimiz MGK’dan cesur bir PKK affı çıkabilmişti.
Kürt sorununa siyasi çözüm demenin bile doğrudan dava konusu olmaya yettiği, iktidarın 28 Şubat’ın generallerinin elinde olduğu 90’ların sonunda askerin Kuzey Irak’a kara operasyonu yaptığı günlerde bile sonu 1998 ateşkesi ve PKK’nın sınır dışına çekilmesiyle biten devlet-PKK müzakereleri kesilmedi. PKK-MİT kaydından biliyoruz ki Kürt Açılımı’nın portakal çiçeğinde vitamin bile olmadığı, TRT Şeş’in tahayyül dışı olduğu 2006’da MİT, PKK yöneticileriyle çoktan yeniden masaya oturmuştu.
Yine 2009’da Kürt Açılımı için toplantılar başladığında sol-liberal aydınlar bu açılımın içinin boş olduğunu söylerken, Kürt siyasetinin işi yokuşa sürdüğü düşünülen en radikal talebi “muhatap PKK’dır” iken devlet PKK’nın en şahin yöneticileriyle masada anayasanın ayrıntılarını konuşmaktaydı.
Habur ve Reşadiye saldırısı sonrası Taraf’ın bile barıştan ümidini kestiği günlerde devletin PKK’nın en şahin isimleriyle halen aynı masada esprili müzakereler yaptığını bizzat kulaklarımızla duyduk. Tüm görüşmelerin ardından 2010’un yaz ayında yeniden tırmanan savaştan sonra devlet bu kez de doğrudan Öcalan’la görüşmelere başladı.
Yildiray Ogur
Kaynak: Taraf
Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları
Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk