
Dikili’nin görevden alınan Belediye Başkanı Osman Özgüven’i 1985 yılında Güneş Gazetesi Ege Bölge Temsilciliği görevim sırasında tanıdım.
Yaşamı hep mücadele etmekle geçti… Ama O’nun özgüveni üst sınırdaydı... Yetim hakkı yemedi, devletin, kulun parasına, yani harama el uzatmadı… O’nu makam aracında hiç görmedim, ya yürürdü ya bisiklete binerdi, İzmir’e bile otobüsle, halkı ile birlikte gider, gelirdi…
Dik başlı Başkanı Osman Özgüven gibi, DİKİLİ de bir başkaldırı kenti oldu…
Türkiye'nin demokrasi mücadelesinin önemli köşe taşlarından biri haline de geldi DİKİLİ… 12 Eylül faşizmine karşı Bülent Ecevit’in ARAYIŞ Dergisi kapatıldıktan sonra, ilk başkaldırı buradan yapıldı, 12 Eylül’ün baskıcı rejimi buradan kınandı.
Dikili Barış ve Demokrasi Festivali’nde, Uğur Mumcu, Aziz Nesin, İlhan Selçuk, Haluk Gerger, Prof. Dr. Cevat Geray ve dönemin diğer önemli isimleri buradan 12 Eylül rejimine ve uzantısına karşı çıktılar…
Özgüven, başkan seçildiğinde bir evi vardı, dört dönem Belediye Başkanlığı yaptı, yine bir evi var… Çocuklarının bu turizm cennetinde otelleri, evleri yok… Tümü emekleri ile geçiniyorlar… Yani Özgüven’in başkanlığı aileye bir rant sağlamamış…

Özgüven bir sohbetimizde “Dikili halkı için ne yapsam azdır. Fazla bir şey yaptığımı düşünmüyorum... 10 ton su için para almıyoruz. 10 tondan fazlası için 11 ton bedeli alıyoruz... Su bir haktır. Pompaların belediyemize yüklediği elektrik parası olmasa sudan asla para almam.” demişti…
Ve Osman Özgüven, belediyeye ait bir şirketten belediyeye araç alımında usulsüzlük yaptığı iddiasıyla açılan iki ayrı davada sonunda, Bergama Ağır Ceza Mahkemesi’nce 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay da kararı onadı...
CHP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, ihaleye fesat suçu ile Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven isminin yan yana getirilemeyeceğini ifade ediyor ve "Türkiye ’de sosyal belediyecilik adına, bayrak gibi dalgalanan başkan varsa en başta Özgüven gelir.” diyor…
Belediyenin bir cebinden diğer cebine para aktarırken usulsüzlük yapılmış…
Avukatların söylediğine göre, çıkar sağlama yok, kamuyu zarara uğratma yok, ama usulsüzlük var…
Bilmem anlatabildim mi?
Nahit DURU, 2 Aralık 2012