Dünyayı yöneten gizli güç formülü: Kontrollü KAOS

Genel & Güncel Konular

Dünyayı yöneten gizli güç formülü: Kontrollü KAOS

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Haz 22, 2009 12:36

Dünyayı yöneten gizli güç formülü: Kontrollü KAOS

Usta gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun ART’de canlı yayımlanan programı Ceviz Kabuğu’nda “Zeitgeist” hareketi mercek altına alındı. Dünyayı yöneten gizli güçlerin gözde formülü ‘kontrollü kaos’ her yönüyle masaya yatırıldı.

Dünyayı gizli güçler yönetiyor
Zeitgeist Türkiye Hareketi Başkanı Oğuzhan Turgay Özdemir, dünyayı aslında liderlerin değil, sermayeyi elinde bulunduranların yönettiğini iddia etti.

Haber: Neslihan GÜRSOY

Usta gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun sunduğu Ceviz Kabuğu’nda Zeitgeist tartışması yapıldı. Almanca bir kelime olan Zeitgeist, “Ne anlama geliyor? Arkasında kimler var ve neyi amaçlıyor?” soruları tüm ayrıntılarıyla masaya yatırıldı. Programın bu haftaki konukları “Zeitgeist: Kuantum ve Kur’an” kitabının yazarları Yıldıray Yılmaz ve Serhat Ahmet Tan oldu. Zeitgeist hareketinin arkasında İsrail’in olduğunu iddia eden Yılmaz ve Tan, Yahudilerin kendilerine Tevrat’ta “vaad edilmiş toprakları” elde etmek için çabaladığını söylediler.

11 Eylül olayları
Zeitgeist’in dinlere karşı bir tutum sergilediğini belirten Ahmet Tan, dünyadaki çok önemli, büyük olayların arkasında da bu hareketin olduğunu ileri sürdü. Tan, Amerika’daki 11 Eylül olayı, 1. ve 2. Dünya Savaşları gibi Amerika’nın içinde bunduğu olaylarda gerçeğin görünenden farklı olduğunu söyledi. Özellikle 11 Eylül olaylarının üzerinde duran Tan, Zeitgeist’in “Amerika’nın Irak’a girmesi için bir neden gerekiyordu. Bunun kendiliğinden olmasını beklemedi, kendi yarattı” dedi. Ahmet Tan, Zeitgeist hareketini şöyle yorumladı:

Ateizmi getirecek
“Zeitgeist, reddedilmesi kesin bir konunun arkasına, reddedilmesini istediği başka olayları koyarak insanların karşısına sunuyor. Bunların arkasına da bir ütopya yerleştiriyor hedef olarak... Komplo teorisi gibi görünüyorlar ama Zeitgeist belgeselinde anlatılanların gerçekten olabileceğini düşünüyorsunuz. Bize göre de, Hıristiyanlıkla ilgili söylemleri dışında doğru birtakım gerçekler ortaya koyuyor. Ama bunları yaparken dinlere ve özellikle Hıristiyanlığa karşı yapılan şeyler var. Evinize giren hırsız, sizin evinizde sizinle ilgili doğru bir şey söylese ona inanmaz ’yalancısın’dersiniz. Baştan insanların en çok mahrem olarak kodladıkları bir konuyu reddederek başlaması, bu arkasında gelen konunun da sanki reddedilmesini istiyor gibi bir izlenim yaratıyor. Biz buradan şu sonucu çıkardık. İnsanların ortak olarak ortaya koyduğu bir gerçeği reddederek, diğerlerinin de reddedilmesi için uğraşıyor.”
Hulki Cevizoğlu, Tan’ın bu son cümlesini Türkiye’deki olaylara benzettiğini belirterek “Türkiye’deki bazı olaylara ne kadar benziyor... Bir tane doğrunun arkasına beş tane yanlış konulmuyor mu?” yorumunu yaptı.

Yeni komplo planları
Amerika’daki 11 Eylül olaylarını bu konuda örnek olarak gösteren Ahmet Tan, “Olayın nedeni hakkında Zeitgeist tarafından bir açıklama yapılmasa, Amerika’daki pek çok araştırmacıdan birkaçı mutlaka bu olayı çözecekti. Bu nedenle bilinmesi istenen kadar açıklama yapıldı ve olay kontrol altında tutuldu” dedi. Bu durumu kontrollü kaos olarak değerlendiren Ahmet Tan, bu komploların zamanının geçtiğini şimdi yeni komplo planları yapılmış olabileceğini söyledi.
Hulki Cevizoğlu, Ahmet Tan’ın Zeitgeist’in komplo teorileriyle ilgili anlattıklarına “Dünyayı komplolar yönetmiyor mu zaten?” diye sordu. Cevizoğlu, “Türkiye’de şu anda yaşananlara baktığımızda onlar da komplo gibi geliyor şu anda. Hükümet de, muhalefet de, askeri kesim de, sivil toplum da komplo teorileriyle uğraşıyor. Dünyayı yöneten komplo teorileri belki de?” dedi.

Para, nasıl ortadan kalkacak?
Zeitgeist Türkiye Hareketi Başkanı Oğuzhan Turgay Özdemir de telefonla katıldığı Ceviz Kabu-ğu’nda ilginç tavırlar sergiledi. Canlı yayına Zeitgeist Hareketinin Başkanı olarak bağlanan Özdemir, daha sonra bu hareketin içinde liderlik kavramının olmadığını belirterek başkan olmadığını söyledi. İlk olarak Yıldıray Yılmaz ve Ahmet Tan’a kitaplarında Zeitgeist internet sitesindeki bilgileri izinsiz ve telif ödemeden kullandıkları için tepki gösteren ve dava açılacağını söyleyen Özdemir, daha sonra Zeitgeist hareketinin parayı ortadan kaldıracağını dile getirdi.

Yüzyıllardır var
“Zeitgeist: Kuantum ve Kur’an” kitabının yazarı ve kitabı çıkaran yayınevinin Genel Yayın Yönetmeni Yıldıray Yılmaz bu konuda gereken ne ise yapacaklarını belirterek “Burada kamuya mal olmuş bir mesele vardı. Bunu internette yayınlayan kurumla irtibata geçmek çok zor. Bir mail adresi var ama biz mail atmadık çünkü, kitabı tamamen indirip almadık. Ama bununla ilgili bir talep olursa icabı ve gereği neyse onu yaparız” dedi.
Özdemir’in, desteklediği Zeitgeist hareketi hakkında verdiği bilgiler şöyle: “Zeitgeist kavramı Fredrich Hegel’in ortaya attığı bir kavramdır. 2007’ye kadar felsefe olarak var. Bundan sonra harekete dönüşüyor. Bu, sonradan uydurulmadı. Yüzyıllardan beri var olan bir şey. Çağın içinde bulunduğu şartlar, yani ’zamanın ruhu’demektir. Hegel içinde bulunduğumuz zamanın ruhunun çarpıklığını yüzümüze vurmak için ortaya çıkarmış bu kavramı. İçinde bulunduğumuz zaman da para bir güç haline geldi...

Venüs projesi
Zeitgeist hareketinin öncüsü Peter Joseph, Katolik olarak doğuyor ama sonra bundan vazgeçiyor. Belgeseli hazırlarken kendini tanıtmak istiyor. Baktı ki bu belgesel dünyada çok etki yarattı bundan sonra yeni arayışlara girdi. Jack Presco ile tanıştı. Onunla birlikte Venüs Projesini oluşturdu ve Zeitgeist’i de bu projenin eylemci kolu yaptı. Şu anda tüm dünya da 300 bin kişi bunun için çalışıyor. 250 milyondan fazla insan da bu belgeseli istedi. Dünyayı aslında liderler yönetmiyor. Onları aslında sermayeyi elinde bulunduranlar yönetiyor. Belgesel bunu anlatıyor. Amerika’da iki başkan adayı vardı, ikisi de aynı şirket tarafından desteklendi ama biri kazandı. İnsanların önüne seçenek varmış gibi sunuldu. Zeitgeist hareketi de insanların gözünü açmak ve insanları gerçek özgürlüğe kavuşturacak Venüs Projesi’ne yönlendirmek için var.”

Çözüm teknolojide
İçinde bulunduğumuz sistemin sorunlarını siyasetçilerin çözemeyeceğini iddia eden Özdemir, çözümü teknolojide bulduğunu kaydetti. Özdemir, “Siyasetçiler özneldir, bu nedenle çözüm getiremez. Ama makineler size istediğiniz her şeyi verir” dedi. Özdemir’in bu açıklamalarına Ahmet Tan’dan eleştiriler geldi. Ahmet Tan, “savunulan sistemde paranın ortada kalkması durumunda kim çalışacak?” diye sordu. Ayrıca makinelerin insanların her isteğine cevap verebileceğine de karşı çıkan Tan, “İnsanın sayısız ve farklı ihtiyaçları vardır. Buna makinenin cevap vermesi mümkün değildir. Ne yani sahnede Macbeth’i makineler mi oynayacak. Futbolcuların yerine sahada robotları mı izleyeceğiz” diye konuştu. Özdemir’in bu eleştirilere yanıtı ise “Siz sistemin içinde düşündüğünüz için bunu demeniz normal” oldu.
Yeni dünya düzeni mi?
Oğuzhan Turgay Özdemir, Cevizoğlu’nun “Bu sistem Masonluk ya da Komünizm’in desteğini mi alıyor? Bu bir anlamda yeni bir dünya düzeni mi öneriyor?” sorusuna şu karşılığı verdi:
“Zeitgeist Hareketi mevcut hiçbir sisteme benzemez. Masonluk, yeni dünya düzeni, anti-semitizm ya da Komünizm gibi sistemlere yapılan benzetmeler yanlıştır. Bunlar anti-zeitgeistçiler tarafından ortaya atılan iddialardır.”

Yahudilerle Hıristiyanlar, dünya hakimi olmak için yarışıyor
Ceviz Kabuğu’nu telefonla arayan izleyicilerden Avukat Yasin Girgin, Hıristiyanlarla Yahudiler arasında dünyaya hakim olma konusunda bir rekabet yaşandığını söyledi. Dünya tarihini tam olarak anlamak için Adem’le Havva’ya kadar gidilmesi gerektiğini düşünen Avukat Girgin şöyle konuştu: “Bu akşamki programınız en önemli programlarınızdan. Belki bugün anlaşılmayacak ama 10 yıl sonra anlaşılacak. Ancak bunlar dünya tarihinde küçük bir olay. Dünya tarihini anlamak için çok geçmişe, Adem’le Havva’ya kadar gidilmeli... Buna baktığımızda Yahudilikle Hıristiyanlık arasında bir mücadele olduğunu görüyoruz. Tevrat’ta da Yahudilerin bütün dünyaya hakim olacağı yazılır.” Ahmet Tan, Yahudilerin dünyaya hakim olma isteklerinin çok eskiden kodlanmış olduğunu düşündüğünü belirtti.

Kodlanmış istekler
Bu kodlamanın Hz. Yusuf döneminde Tanrı tarafından yapıldığını, Yahudilerin bunu sahiplendiğini iddia eden Ahmet Tan, “Çalışarak global seviyede bir zenginleşme olamayacağını düşünüyorum. Yahudilerin zenginleşmesi ve bütün dünyaya hakim olma mücadelelerinin altında çok eskiden yapılmış kodlamaların olduğunu düşünüyorum. Kitaplardaki eski bilgilerin bunları onayladığını düşünüyorum. Tanrı tarafından kodlanıyor ama bunlar kendilerine mal ediyorlar. Yahudilere göre bütün dünya Dar’ül harp bölgesi” diyerek iddiasını savundu.

Orta Doğu’yu karıştıran Zeitgeist
Serhat Ahmet Tan, bugün karışık gibi görünen Orta Doğu’ya aslında dışarıdan bakıldığında her şeyin anlaşılabileceğini belirterek şöyle konuştu: “Orta Doğu tepeden bakınca çok net. İran ve Irak çatışmasının Zeitgeist efendileri tarafından planlanmadığı ne malum? Hatta Saddam’a bile destek vermiş olabilirler. Bütün sistem bu şekilde yönetiliyor. ’Kontrollü kaos’ bunun adı. Hedefin gerçekleştiğini görüyoruz Irak’ta. Mesela İsrail’in yanı başındaki coğrafya tamamen düşmanken dosta döndü. Kuzey Irak’taki Kürt yönetimi İsrail’le dost şu anda. Saddam kadar büyük bir tehdit oluşturmuyor.” İsrail’in, Türkiye’yi geleceği için tehdit olarak görüyorsa bu konuda plan yapmasının doğal olduğunu dile getiren Ahmet Tan şunları söyledi:

İsrail’in hedefi
“İsrail elbette Türkiye’yi hedeflerine engel görüyorsa bugünden plan yapması lazım. Bu plan savaş olabilir... Savaş olursa Irak’tan dolaştıracağına askerini Suriye’den sokar veya Türkiye’nin o bölgeden saldırmasını engellemek için o araziyi kontrol etmek isteyebilir. Veya orayı üs olarak kullanmak isteyebilir.” Yıldıray Yılmaz ise, 11 Eylül olaylarını Amerika’nın kendi kendine yaptığını ortaya koyan iddiaları şöyle sıraladı: “Kuleler dışında bir bina var. ’7. bina’ deniyor. İki kuleye uçak çarpıyor ama bu bina da yıkılıyor. Uzmanlar planlı bir yıkım yapıldığını söylüyor. Belli kolon ve kirişlere bomba yerleştirildiği söyleniyor. Kolon ve kirişler incelendiğinde çapraz kesikler olduğu görülüyor ve bunların fotoğrafları var... Toz bulutunun bu kadar fazla olmasının da kullanılan gazlardan olduğu belirtiliyor. Bina çok hızlı bir şekilde yıkılıyor. Bu da bunun planlı bir olay olduğunu ortaya koyuyor.”


Yeniçağ
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

İletigönderen yahac » Pzt Haz 22, 2009 15:46

Zeitgeistte neler yapilmaya calisildigini gosteren ilginc bir video...

The Arrivals pt.36 (The Story of Jesus) by Noreagaaa

The Arrivals pt.36 (The Story of Jesus) - at Facebook

Iyi izlenceler...
Kullanıcı küçük betizi
yahac
Üye
Üye
 
İletiler: 154
Kayıt: Pzt Kas 05, 2007 17:05

İletigönderen Ram » Pzt Haz 22, 2009 16:31

Ne bu şidi anlayamadım¿? Zaygayst'a karşı Hristiyan-Müslüman ittifak yapsın anlayışından bir hareketle mi alıntılanmış ilgili görüntü¿?
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen yahac » Pzt Haz 22, 2009 17:40

Video'da Zetgeistte nasil bazi bilgilerin sapitildigi ve bazilarinin da uyduruldugu inceniyor. Ayrica su anda Hristiyan dunyasinda var olan Isa inanisinin nasil yine Nice konseyi zamaninda tarifata ugratildigi ve adeta Horus'la ozlestirilerek bir bakima ona tapinir hale getirildigi. Ondan sonra da Isa'nin gercek hikayesi veriliyor...

Yani zamaninda bu Satanist/Illuminati zumresi Romalilar zamaninda bazi sapik Yahudil liderler araciligiyla Hristiyanlik dinini degistirdikleri ve simdi bu ayni kisiler gercek Isa'nin yerine nasil Horus'u yerlestirdikleri ve Hristiyanlari gunese tapar hale getirdikleri (Sun-day'da bunlarin ayinleri)...

Anyalabilmek icin bu The Arrivals serisinin 50 bolumunun tamaini gormek gerekiyor...
Ta olrak katilmasam da bazi gercek noktlara deginmisler...
Kullanıcı küçük betizi
yahac
Üye
Üye
 
İletiler: 154
Kayıt: Pzt Kas 05, 2007 17:05

İletigönderen Ram » Pzt Haz 22, 2009 18:41

Bu tür görüntülerle vakit harcanmamalıdır. Aynı oyuncuların oynadığı İslâm temelli farklı konulardaki filmleri de biliyorum. Çok gerekmedikçe ya da sorulmadıkça, bilimsel temelli ya da bilimsel temelli görünen konulara karşı din temelli savlar ileri sürülmemelidir.

Ayrıca dediğin gibiyse, Zaygayst'a tam olarak karşı bir durum yok o zaman. Bir bakıma Zaygayst'taki eksik kalan yönler gösterilmiş olunuyor.

Bunun dışında, I. Konstantin zamanında İsa'nın tanrılaştırıldığı, pagan külütürü ile Hristiyanlığın harmanlandığı bir gerçektir. Yine, "Three Faces of Jesus" kitabı da mühimdir.

Not: "Satanist/Illuminati" şeklinde bir özdeştirmeyle, Molay'ı yakan kesimin görüşünü benimsemiş oluyorsun. Aynı kimseler, bir yerde İsa'yı tanrılaştıran güruhun temsilcileridir. Bunu göz önüne aldığımızda meseleler çatışıyor, anlatımınla büyük bir çelişki ortayla çıkıyor.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen yahac » Pzt Haz 22, 2009 18:54

Ram yazdı:Bu tür görüntülerle vakit harcanmamalıdır. Aynı oyuncuların oynadığı İslâm temelli farklı konulardaki filmleri de biliyorum. Çok gerekmedikçe ya da sorulmadıkça, bilimsel temelli ya da bilimsel temelli görünen konulara karşı din temelli savlar ileri sürülmemelidir.

Ayrıca dediğin gibiyse, Zaygayst'a tam olarak karşı bir durum yok o zaman. Bir bakıma Zaygayst'taki eksik kalan yönler gösterilmiş olunuyor.

Bunun dışında, I. Konstantin zamanında İsa'nın tanrılaştırıldığı, pagan külütürü ile Hristiyanlığın harmanlandığı bir gerçektir. Yine, "Three Faces of Jesus" kitabı da mühimdir.

Not: "Satanist/Illuminati" şeklinde bir özdeştirmeyle, Molay'ı yakan kesimin görüşünü benimsemiş oluyorsun. Aynı kimseler, bir yerde İsa'yı tanrılaştıran güruhun temsilcileridir. Bunu göz önüne aldığımızda meseleler çatışıyor, anlatımınla büyük bir çelişki ortayla çıkıyor.


Ram hocam,

dunya hegemonyasi sevsek de sevmesek de dini inanislarin ekseninde yurudugunden burada en onemli unsur olan dinleri bu eklemden cikaramayiz. Hatta tam tersine bunun kokune inmemiz lazim.

Isa'yi tanrilastiranlarin Satanizmle catisir tarafini neymis pek anlayamadim. Seytan zaten insanlari gercek Tanri'dan uzaklastirmak icin devamli olarak yeni putlar ve sahte tanrilar one surer. Isi bu. Bu bakimdan da bunlarin yaptiklari tam da Satanistlige uyuyor... Biz Allah'in insan sekline burunmus bir varlik olmadigi biliyoruz, degil mi? Isa Peygamberin de Tanri'nin oglu degil de Allah'in peygamberi oldugunu, yani bizim Peygamberlerimizden oldugunu da biliyoruz degil mi...

Selamlar!
Kullanıcı küçük betizi
yahac
Üye
Üye
 
İletiler: 154
Kayıt: Pzt Kas 05, 2007 17:05

İletigönderen Yargan Kam » Pzt Haz 22, 2009 20:33

yahac yazdı:
Ram yazdı:Bu tür görüntülerle vakit harcanmamalıdır. Aynı oyuncuların oynadığı İslâm temelli farklı konulardaki filmleri de biliyorum. Çok gerekmedikçe ya da sorulmadıkça, bilimsel temelli ya da bilimsel temelli görünen konulara karşı din temelli savlar ileri sürülmemelidir.

Ayrıca dediğin gibiyse, Zaygayst'a tam olarak karşı bir durum yok o zaman. Bir bakıma Zaygayst'taki eksik kalan yönler gösterilmiş olunuyor.

Bunun dışında, I. Konstantin zamanında İsa'nın tanrılaştırıldığı, pagan külütürü ile Hristiyanlığın harmanlandığı bir gerçektir. Yine, "Three Faces of Jesus" kitabı da mühimdir.

Not: "Satanist/Illuminati" şeklinde bir özdeştirmeyle, Molay'ı yakan kesimin görüşünü benimsemiş oluyorsun. Aynı kimseler, bir yerde İsa'yı tanrılaştıran güruhun temsilcileridir. Bunu göz önüne aldığımızda meseleler çatışıyor, anlatımınla büyük bir çelişki ortayla çıkıyor.


Ram hocam,

dunya hegemonyasi sevsek de sevmesek de dini inanislarin ekseninde yurudugunden burada en onemli unsur olan dinleri bu eklemden cikaramayiz. Hatta tam tersine bunun kokune inmemiz lazim.

Isa'yi tanrilastiranlarin Satanizmle catisir tarafini neymis pek anlayamadim. Seytan zaten insanlari gercek Tanri'dan uzaklastirmak icin devamli olarak yeni putlar ve sahte tanrilar one surer. Isi bu. Bu bakimdan da bunlarin yaptiklari tam da Satanistlige uyuyor... Biz Allah'in insan sekline burunmus bir varlik olmadigi biliyoruz, degil mi? Isa Peygamberin de Tanri'nin oglu degil de Allah'in peygamberi oldugunu, yani bizim Peygamberlerimizden oldugunu da biliyoruz degil mi...

Selamlar!


Küçük bir ekleme yapmak istedim, mazur görün =)

yahac arkadaşım, demişsin ki:

''Biz Allah'in insan sekline burunmus bir varlik olmadigi biliyoruz, degil mi? Isa Peygamberin de Tanri'nin oglu degil de Allah'in peygamberi oldugunu, yani bizim Peygamberlerimizden oldugunu da biliyoruz degil mi...''

Kusuruma bakılsın ya da bakılmasın, bilemezsiniz.

İnanabilirsiniz (inanıyorsunuz da), ama bilemezsiniz.

Din bir inanç meselesi ise eğer,

yapabilecek tek şey inanmak. Ama bilmeniz için ''görmüş'' ve bizzat ''tecrübe etmiş'' olmak durumundasınız.

Yani böyle cümleler kurabilmeniz için karşınızdakilere =)

Sevgi ile..
...Umut Samimiyettir...

Resim ''Üze Tenri Basmasar, Asra Yir Telinmeser''
''Yukarıda Gökyüzü Çökmedikçe, Aşağıda Yer Delinmedikçe''

...Cumhuriyet Fazilettir.
Kullanıcı küçük betizi
Yargan Kam
Üye
Üye
 
İletiler: 199
Kayıt: Prş Şub 12, 2009 15:28
Konum: Türkiye Cumhuriyeti/Akdeniz Bölgesi

İletigönderen yahac » Pzt Haz 22, 2009 20:59

Yargan Kam,

teknik olarak haklisin.

Benim demek istedigim bizde dominant olan inanca gore o sekilde biliyoruz olucakti.
Tabii ki bu bir inanc meselesi...
Selametle kal! :)
Kullanıcı küçük betizi
yahac
Üye
Üye
 
İletiler: 154
Kayıt: Pzt Kas 05, 2007 17:05

İletigönderen Ram » Pzt Haz 22, 2009 21:01

yahac yazdı:Ram hocam,

dunya hegemonyasi sevsek de sevmesek de dini inanislarin ekseninde yurudugunden burada en onemli unsur olan dinleri bu eklemden cikaramayiz. Hatta tam tersine bunun kokune inmemiz lazim.


Sevmek-sevmemek meselesi değil; asıl, tam da senin dediğine benzer bir şekilde, dünya siyasetinin din üzerindeki, dinin de dünya siyasetinin üzerindeki etkisi sebebiyle, bilimsel temelli veya bilimsel temelli görünen konulara din temelli savlar üretilmemelidir. İslâm'ın ya da herhangi bir dinin, meselelere bakışı sorulduğunda veyâhut buna ihtiyaç gerektiğinde bunlar dile getirilmelidir. Ayrıca herhangi bir dinin kökenine inmek için, dinin kendisinin esas alınması zaten dindir. Din kendini anlatır, anlatmıştır. Bu bilimsel bakış değildir. Din açısından bakış, en fazla olarak, bilimsel bir bakışa katkı sağlayan unsurlardan biri olmalıdır, daha ötesi değil...

Özetle; İsa'nın gerçek hikâyesi için Kur'an-ı Kerim'den alıntı yapıp cevap verirsen, bu dinî inanışa girer. Bireyin inancı buysa her şeyi açıklar, değilse hiçbir şey açıklamaz. Tarih gibi bilim dalları, Kur'an-ı Kerim'den yapılan alıntıyı doğruluyorsa, ilgili konunun açıklanmasında, Kur'an, en çok yararlanılan bir unsur olabilir. Aksi takdirde, inanç çıkışlı savlar temel alınırsa, var olan düzende çatışma ve çatışmadan doğan çelişki kaçınılmaz olur. Bireysel inancımızda ise, bunun tam tersi olabilir, bu ayrıdır. Mümkün oldukça bireysel inançlarımızı karıştırmayalım diyorum.

Isa'yi tanrilastiranlarin Satanizmle catisir tarafini neymis pek anlayamadim. Seytan zaten insanlari gercek Tanri'dan uzaklastirmak icin devamli olarak yeni putlar ve sahte tanrilar one surer. Isi bu. Bu bakimdan da bunlarin yaptiklari tam da Satanistlige uyuyor... Biz Allah'in insan sekline burunmus bir varlik olmadigi biliyoruz, degil mi? Isa Peygamberin de Tanri'nin oglu degil de Allah'in peygamberi oldugunu, yani bizim Peygamberlerimizden oldugunu da biliyoruz degil mi...

Selamlar!


Şimdi ben farklı bir şeyden bahsediyorum. Ortadakileri bir toparlayalım:

Veriler ve Görüşler

İsa'yı tanrılaştıranlar, şeytana hizmet etmektedir
İsa'yı tanrılaştıranlar, I. Konstantin ve çevresindeki benzer düşüncedeki kimselerdir
İsa'yı tanrılaştıranların siyasi ve dinsel kaygıları vardır

Molay Tapınak Şövâlyeleri'nin büyük üstâdıdır
Molay'ı yakanlar papalık ve krallıktır
Molay'ı yakanların siyasi ve dinsel kaygıları vardır
Molay ve arkadaşları, şeytana hizmet ettikleri iddiasıyla yakılmışlardır
Molay'ı yaktıranlardan papalık, Konstantin'in getirdiği Hristiyanlığın en temel uzantısıdır

Illuminati'nin (kuruluş tarihi belli bir örgüt olarak, resmî) temelinde Tapınak Şövâlyeleri vardır
Illuminati şeytana hizmet etmektedir
Illuminatı İsa'yı tanrılaştırmıştır

Ortaya ne çıkıyor¿? Şu çıkıyor:

İsa'yı tanrılaştıran satanistlerin uzantısı olan satanistler, İsa'yı tanrılaştıran satanistlerin uzantısı olan satanistleri yaktı.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen maydonos » Pzt Haz 22, 2009 23:31

Benden size bir yorum: Arap dinleri bahane somurmek sahane :mrgreen:
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

İletigönderen AlpereN » Pzt Haz 22, 2009 23:33

maydonos yazdı:Benden size bir yorum: Arap dinleri bahane somurmek sahane :mrgreen:


Din toplumların afyonudur diyosun yani, Marx gibi.
Kullanıcı küçük betizi
AlpereN
Üye
Üye
 
İletiler: 628
Kayıt: Pzr Nis 22, 2007 22:57

İletigönderen maydonos » Pzt Haz 22, 2009 23:49

Evet aynen katiliyorum...Ateist ve marksist degilim ama ne geldise dunyanin basina bu kutsal sayilan Arap dinleri sebebi ile geldi.
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

İletigönderen yahac » Sal Haz 23, 2009 3:02

Ram yazdı:
yahac yazdı:Ram hocam,

dunya hegemonyasi sevsek de sevmesek de dini inanislarin ekseninde yurudugunden burada en onemli unsur olan dinleri bu eklemden cikaramayiz. Hatta tam tersine bunun kokune inmemiz lazim.


Sevmek-sevmemek meselesi değil; asıl, tam da senin dediğine benzer bir şekilde, dünya siyasetinin din üzerindeki, dinin de dünya siyasetinin üzerindeki etkisi sebebiyle, bilimsel temelli veya bilimsel temelli görünen konulara din temelli savlar üretilmemelidir. İslâm'ın ya da herhangi bir dinin, meselelere bakışı sorulduğunda veyâhut buna ihtiyaç gerektiğinde bunlar dile getirilmelidir. Ayrıca herhangi bir dinin kökenine inmek için, dinin kendisinin esas alınması zaten dindir. Din kendini anlatır, anlatmıştır. Bu bilimsel bakış değildir. Din açısından bakış, en fazla olarak, bilimsel bir bakışa katkı sağlayan unsurlardan biri olmalıdır, daha ötesi değil...

Özetle; İsa'nın gerçek hikâyesi için Kur'an-ı Kerim'den alıntı yapıp cevap verirsen, bu dinî inanışa girer. Bireyin inancı buysa her şeyi açıklar, değilse hiçbir şey açıklamaz. Tarih gibi bilim dalları, Kur'an-ı Kerim'den yapılan alıntıyı doğruluyorsa, ilgili konunun açıklanmasında, Kur'an, en çok yararlanılan bir unsur olabilir. Aksi takdirde, inanç çıkışlı savlar temel alınırsa, var olan düzende çatışma ve çatışmadan doğan çelişki kaçınılmaz olur. Bireysel inancımızda ise, bunun tam tersi olabilir, bu ayrıdır. Mümkün oldukça bireysel inançlarımızı karıştırmayalım diyorum.

Isa'yi tanrilastiranlarin Satanizmle catisir tarafini neymis pek anlayamadim. Seytan zaten insanlari gercek Tanri'dan uzaklastirmak icin devamli olarak yeni putlar ve sahte tanrilar one surer. Isi bu. Bu bakimdan da bunlarin yaptiklari tam da Satanistlige uyuyor... Biz Allah'in insan sekline burunmus bir varlik olmadigi biliyoruz, degil mi? Isa Peygamberin de Tanri'nin oglu degil de Allah'in peygamberi oldugunu, yani bizim Peygamberlerimizden oldugunu da biliyoruz degil mi...

Selamlar!


Şimdi ben farklı bir şeyden bahsediyorum. Ortadakileri bir toparlayalım:

Veriler ve Görüşler

İsa'yı tanrılaştıranlar, şeytana hizmet etmektedir
İsa'yı tanrılaştıranlar, I. Konstantin ve çevresindeki benzer düşüncedeki kimselerdir
İsa'yı tanrılaştıranların siyasi ve dinsel kaygıları vardır

Molay Tapınak Şövâlyeleri'nin büyük üstâdıdır
Molay'ı yakanlar papalık ve krallıktır
Molay'ı yakanların siyasi ve dinsel kaygıları vardır
Molay ve arkadaşları, şeytana hizmet ettikleri iddiasıyla yakılmışlardır
Molay'ı yaktıranlardan papalık, Konstantin'in getirdiği Hristiyanlığın en temel uzantısıdır

Illuminati'nin (kuruluş tarihi belli bir örgüt olarak, resmî) temelinde Tapınak Şövâlyeleri vardır
Illuminati şeytana hizmet etmektedir
Illuminatı İsa'yı tanrılaştırmıştır

Ortaya ne çıkıyor¿? Şu çıkıyor:

İsa'yı tanrılaştıran satanistlerin uzantısı olan satanistler, İsa'yı tanrılaştıran satanistlerin uzantısı olan satanistleri yaktı.


Ram hocam,

ilk paragraf bana biraz karisik geldi, pek anlayamadim, kusura bakma. Benim bildigim kadariyla eger bir tarafta Satanist bir orgut dunya'yi egemenligi altina almak icin calisiyorsa bunu incelemek icin bunun inanc sistemine ineceksin, yani dinine. Karsi tarafi da ayni sekilde. Bilimsel gorunmesi icin istersen biz ona teoloji de diyebiliriz...

Konstantin, sapmis Yahudiler, Molay ve Illuminati baglantilari da cok uyumlu. Soyle anlatiim.

Babil tarafindan isgal edilen Yahudiler gercek dinlerini unutup Talmud'u (oral tradition, bizim hadis karsiligi) uydurdular icine bolca pagan kokenli mistik ogreti olan Kabala'dan unsurlar yerlestirdiler ve gercek Tevrati tahrif ettiler. Kabala sihir ve karabuyuculerin referans kaynagidir. Kabala kotulukle de iyilige ulasilabilinecegini soyler. Onemli olan kritik dengeyi saglamada… Dolayisiyla her iki guce, yani pozitif ve negatif enerjilere hakim olma sanatidir… Yani Seytan’la icli disli olmayi gerektiriyor. Bunlarin sapmisligi Kabala ile olan baglantilarina gore degisir. Aralarinda ufak bir azinlik hala samimi ve temiz inanca sahip. Gerisi Siyonizm kurbani…

Boylece bunlarin dini liderleri bu kavmi saptirmis oldu... Isa Mesih geldiginde onu redd ettiler...

Isevileden ayni sekilde rahatsiz olan Romalilar da bunlarla isbirligi yapip Isa ile ilgili "Tanri'nin oglu"ve Trinity gibi uydurma kavramlarini Paul araciligiyla Nicea konseyinde bu dinin farzlari haline getirdiler. Bu yeni sekliyle yayilmaya baslayan bu sahte dinden siyasi guc elde edebileceklerini gorunce de onu resmi dinleri yapip merkezi bir otoriteyle yani Vatikan’dan yonetmeye basladilar. Sonradan gelen Papalarin bir kismi bu safsatalara gercekmis gibi inanmis da olabilir… Tabi siradan halk samimi sekilde inanmis, ne yazik ki kandirilmis durumda… Su haliyle Hristiyanlik Allah’a ortak kosan putperest dinlerden farksiz hale getirilmistir.

Molay Kuduse gelince burada Suleyman'in hazinesini buldu. Mucevherlerin arasinda sadece Suleyman'a hak olarak verilmis ve icinde cinleri buyruguna nasil alacagini anlatan kutsal kitabi eline gecirdi. Onun sayesinde Seytani bir guce sahip olan Molay Grand Master olarak Tapinak sovalyelerini tekrardan reforme ederek guclerini artirdi. Avrupa’nin bircok kralini borc batagina batirip kendine muhtac birakinca Vatikan da elindeki gucun azaldigini fark etti. Fransiz krali ve Papa anlasip bunu ve sovalyelerini kufurle suclayip yakarak olum cezasina carptilar. Yani siyasi bir cekisme.

Illuminatinin kaynagi da Kabala, mistisizm, kara buyu, tek fark bunlar cogunlukla donme Yahudi, ki bu onlari daha irkci yapiyor, yani hala secilmis irk olduklarina inaniyorlar. Sonradan bunlari takip eden Masonlar ayak takimi. Illuminati beyin takimi, Masonlar ayak takimi. Vatikan da sapmis dinin maddiyatindan medet umanlari…

Ozetle hepsi ayni yolun yolcusu. Biri Seytan’a hakim oldugunu saniyor, biri oldugu gibi tapiniyor, digeri ise tam olarak kime hizmet ettigini bilmeden maddi cikar icin ruhunu satiyor… Seytanla iliskileri farkli boyutlarda olsa da onun pencesinde birer oyuncak, nihayetinde onun duzenine calisiyor…

Selametle!
Kullanıcı küçük betizi
yahac
Üye
Üye
 
İletiler: 154
Kayıt: Pzt Kas 05, 2007 17:05

İletigönderen efodi » Prş Haz 25, 2009 2:35

abil tarafindan isgal edilen Yahudiler gercek dinlerini unutup Talmud'u (oral tradition, bizim hadis karsiligi) uydurdular icine bolca pagan kokenli mistik ogreti olan Kabala'dan unsurlar yerlestirdiler ve gercek Tevrati tahrif ettiler.


konuya girişiniz kafadan yanlış. bunları nerden bulup yazıyorsunuz bilmiyorum ama tevratın tahrif edilmediği ispatlanmıştır. daha doğrusu tevrat denilen kutsal kitabın kökeninin allah ve musa olmadığı kitabın yanlızca yahudi gelenek ve efsanelerine göre kurgulanmış bir kitap olduğu konusunda çoğu araştırmacı fikir birliği etmişlerdir.
Kullanıcı küçük betizi
efodi
Üye
Üye
 
İletiler: 46
Kayıt: Pzt Oca 12, 2009 9:16

İletigönderen yahac » Prş Haz 25, 2009 3:36

efodi yazdı:abil tarafindan isgal edilen Yahudiler gercek dinlerini unutup Talmudu (oral tradition, bizim hadis karsiligi) uydurdular icine bolca pagan kokenli mistik ogreti olan Kabaladan unsurlar yerlestirdiler ve gercek Tevrati tahrif ettiler.


konuya girişiniz kafadan yanlış. bunları nerden bulup yazıyorsunuz bilmiyorum ama tevratın tahrif edilmediği ispatlanmıştır. daha doğrusu tevrat denilen kutsal kitabın kökeninin allah ve musa olmadığı kitabın yanlızca yahudi gelenek ve efsanelerine göre kurgulanmış bir kitap olduğu konusunda çoğu araştırmacı fikir birliği etmişlerdir.


Efodi cok sag ol. Boylece kendi kendini yanitlamis oldun. Gercek Tevrat Hz. Musaya Yuce Allah tarafindan verilen kitaptir, sonradan eksiltmeler ve eklemeler ile (yani tahrifat sonucu) ortaya cikan gunumuz "Old testament" Incili degildir... Biz bunu 1400 yildir biliyorduk ama onlar ancak simdi anlamis. Eh bu da bir gelisme...
Bak ne de guzel anlasiyoruz, degil mi!? :)

Talmud da M.S. 200lu yillarda kagida dokulmustur.
Kaynak: http://www.jewishvirtuallibrary.org/jso ... ishna.html

Selametle
Kullanıcı küçük betizi
yahac
Üye
Üye
 
İletiler: 154
Kayıt: Pzt Kas 05, 2007 17:05


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x