Önce Ahmet Hulusi Efendi kim onu açıklayalım:
“Astrolog” - “teolog” Ahmet Hulusi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yakın arkadaşı, Atasay Kuyumculuk’un sahibi Cihan Kamer’in ablası Cemile Kamer ile evli. ABD’de yaşıyorlar.
Şeyh Ahmet Hulusi Efendi-Cemile Hanım evliliği konusunda Odatv.com daha önce haberler yaptı. Meraklılar arşivimizde bulabilirler.

Gelelim Cihan Kamer'in önlenemez yükselişine?
Ne diyor reklam: “Sadece kadınların altıncı hissi vardır. Ve bu onları Atasay’a götürür!”
Bakalım Atasay bizi nerelere götürecek?

Baba Atasay Kamer

Baba Atasay Kamer 1941 Denizli Çivril doğumlu.
Çivril’de sarraflık ve manifaturacılık yapan babası Hacı Mustafa Efendi’nin yanında mesleği öğrenen Atasay Kamer, kuyumculukta karar kıldı. Genç yaşta İstanbul’un ve Kapalıçarşı’nın cazibesine kapıldı.
Önce: Opel marka arabasıyla “gezgin kuyumculuğa” başladı. Kuyumculuk ve mücevherat işinin gayrimüslimlerin elinde olduğu o yıllarda, genç adam ancak bu şekilde “kayıt dışı” ama girişimci ruhla hareket ederek sermaye biriktirdi. (Meraklılar, Kapalıçarşı’daki mücevherat işini gayrimüslimlerden almak için kimlerin neler yaptığını Soner Yalçın’ın “Behçet Cantürk’ün Anıları” adlı kitabından öğrenebilirler.)

Atasay Kamer, gerekli sermaye birikimini oluşturunca Kapalıçarşı’da dükkan açtı. İşler büyüyor ama bir noktada tıkanıyordu. İşte Turgut Özal’ın Başbakanlığı yıllarında yurtdışından altın ticaretini “legalize” etmek için başlatılan operasyonda, baba Atasay Kamer de yer aldı.
Atasay.com sitesinde yazdığı üzere Başbakan T.Özal’la şahsen görüşüp sektörün alacağı şekli tartışan birkaç kişiden biriydi baba Atasay Kamer...
Hatırlatalım, o dönemde aynı sorundan dolayı İsviçre’de yaşamak zorunda kalan bir başka önemli işadamının adı da altın işinin serbestleşmesiyle aklandı…
(Meraklılar İbrahim Betil’in “Hafiften Bankacılık” adlı kitabını okuyabilirler.)

Atagold ne zaman kuruldu

Baba Atasay Kamer kendi adını taşıyan şirketi hızla büyüttü. İlk ihracatını 1981 yılında Suudi Arabistan’a yaptı.
Sonra, Arap ve Ortadoğu piyasasına açıldı, bugün 950 kişinin çalıştığı fabrikayı kurdu.
1982 Arpaş Kuyumculuk; 1987’de Asgold Kuyumculuk; 1989’da Atasay Kuyumculuk; 1992’de Tolga Kuyumculuk; 1997’de Atagold Kuyumculuk; 1999’da atanaz Kuyumculuk kurdu.

Dikkatinizi çekti mi: Başbakan'ın oğlu ve gelinin ortak olduğu Atagold Kuyumculuk 1997 yılında kuruldu.
Başbakan'ın oğlu ve gelini ne zaman ortak oldu acaba?
Düğünlerinde biriktirdiği altınlarla ortak olmuş olabilirler mi?
Kılıçdaroğlu onu da yakında ortaya döker artık!
Ha bu arada bir tek "Tosun" yok!
Altın sektöründe Atasay Kamer’in Denizli Çivril’den akrabaları, Rıfat Kemahlı ve Raşit Hoşgör de var.

Yazmadan edemeyeceğiz, yandaş medya sanki Gazze'ye bombayı Sabetayizm üzerine kitaplar yazan kişiler atmış gibi bu yazarlar anti-semitik olmakla itham ediyorlar.
İyi güzel hoş da biriniz de gazetecilik yapın, örneğin; Osmanlı’dan günümüze sarraflık Ermeni ve Yahudiler’in elinden, ne şekilde “Beyaz Müslümanların” kontrolüne geçtiğini bir araştırın bakalım.
Çünkü biz yapamıyoruz, hemen anti-semitik olmakla itham ediyorsunuz! (Sizi gidi komplocu tembeller sizi...)
Hadi size yardım edelim:
Kamer ailesi, ABD’den Meksika’ya İtalya’ya kadar pek çok önemli yerde “merkez” açtı ve değerli taş alımına başladı.
Bilenler bilir:
Kuyumculuk piyasası ABD’de İtalyan’ların kontrolündedir. Son birkaç yıl içinde Türk markaları yaptıkları ataklarla piyasada ciddi bir yer kazandılar. Altını yalnızca klasik tipte işlemeyip platin, pırlanta gibi değerli taşlarla süslemeyi başardılar..
Yine bilenler bilir ki, dünyada değerli taş ticareti hala Anvers ve Rotterdam’daki bazı Yahudi ailelerin elindedir. Onlarla iyi geçinmeyen, onlardan “onay” almayan “müteşebbüsler” dünya piyasalarında iş yapamaz.
Hele hele siz dünyanın en büyük on firmasından biriyseniz…
Ve ihracatınızın yüzde 80’ini ABD’ye yapıyorsanız…
Evet dinci komplocular hadi kolları sıvayın:
"Başbakan İsrail'e çaktı, ABD'li Yahudiler pırlanta işini ortaya serdi!"
Nerede dinci tayfasında bu kadar bilgiye dayalı komplo teorileri.
Uzatmayalım.
Bu mesele sadece tek "Tosun'la bitmez.
Bu mesele daha çok su kaldırır.

Hamiş: ABD'den sesimizi duyar mı acaba:
"Şeyh Ahmet Hulusi Efendi astroloji haritası ne diyor bu işlere?"

http://www.odatv.com/index.php?id=14799

O arsada Ali Cengiz oyunu mu var?

ANKARA - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği iddialardan sonra, Futbol Federasyonu'na bağışlandığı açıklanan, İstanbul Eyüp’teki arsanın iki yıl içinde amacına uygun değerlendirilmediği taktirde, aralarında Cihan Kamer’in de bulunduğu eski sahiplerine geri döneceği öne sürüldü.

CHP Yalova milletvekili Muharrem İnce, TBMM Milli Eğitim Komisyonunda görüştüğü Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’na kaygılarını iletti. İnce, ‘’Bağışla ilgili olarak ‘Futbol Federasyonu, bu arsaya 2 yıl içinde bir şey yapmazsa, tekrar eski sahibine iade edilir’ diye bir şerh konulduğunu öğrendim. Bu durumda, arsa tekrar eski sahiplerine dönebilir. Burada, bir Ali Cengiz oyunu olabilir. Altından bir Çapanoğlu çıkabilir’’ dedi.

DÜNÜR VE KAMER’İN ARSASI
Eyüp’teki arsa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın dünürü Mustafa Şevki Kavurmacı, Atasay’ın sahibi Cihan Kamer ve Futbol Federasyonu eski Başkanı merhum Hasan Doğan tarafından 2004 yılında satın alınmıştı. E-5’e cepheli 5 bin 243 metrekarelik arsa, ilginç gelişmelerin ardından, geçen hafta aniden Futbol Federasyonuna bağışlandı. Yeşil alan olan arsa önce ticari alana çevrilmiş, ardından bu araziye komşu arsalar konut alanından çıkarılıp ‘’Yeşil alan’’ ilan edilmiş ve böylece, arsanın değeri de artmıştı.

BAŞDÖNDÜREN GELİŞMELER

Ancak CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu’nun "Kadir Topbaş da, Cihan Kamer’i tanıyor. İstanbul’da imar rantı dağıtılıyor" sözlerinin hemen sonrasında, Hasan Doğan’ın kardeşi Hüseyin Doğan, Cihan Kamer ile birlikte bu arsayı Futbol Federasyonu’na bağışladı. KIlıçdaroğlu’nun iddiaları ve imar planı değişiklikleri ile gündeme gelen arsa ile ilgili bugüne kadar şu gelişmeler yaşandı:

1- Kadir Topbaş’ın dünürü işadamı Mustafa Şevki Kavurmacı, Atasay’ın sahibi Cihan Kamer ile birlikte 17 Ağustos 2004’te, Eyüp Nişanca Mahallesi’nde, Kanal 7 binasının yanında bulunan yeşil alan statüsündeki 5 bin 243 metrekarelik araziyi satın aldı.

2- Bu arazide 17 Şubat 2005’te İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nce plan tadilatına gidildi. Yeşil alan statüsündeki arazi, ticaret ve hizmet arsası oldu. Daha sonra çevrede konut alanı olan arsalar, yeşil alana çevrildi. Tapulu imarlı mülklerinin değeri bir anda sıfıra inen mal sahipleri dava açarken, araziler de el değiştirdi. Bu arazileri de Denizlili kuyumcu Kenan Öner Yağlı satın aldı.

3- Mustafa Şevki Kavurmacı, 13 Şubat 2006’da arazideki üçte bir hissesini Hasan Doğan’a sattı. Denizlili kuyumcu Kenan Öner Yağlı da, satın aldığı üç parseli 1 Şubat 2006’da Cihan Kamer’e devretti.

4- E-5 karayoluna paralel arazi için 10 bin metrekare kapalı alanı olan bir alışveriş merkezi izni verildi. Bina, 10 metre genişliğinde bir yolla Paşmakçı Caddesi’ne bağlanacaktı. Ancak Kılıçdaroğlu bu olayı ortaya çıkarınca, arsa aniden futbol federasyonuna bağışlandı. (GAZETEPORT)

GAZETEPORT