Elbirliği İle Bu Noktaya Gelindi - Gurur Duyun! / Fatma Sibel YÜKSEK (GÜRCİHAN)

Elbirliği İle Bu Noktaya Gelindi - Gurur Duyun! / Fatma Sibel YÜKSEK (GÜRCİHAN)

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Oca 04, 2013 15:38

Elbirliği İle Bu Noktaya Gelindi - Gurur Duyun!

Eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'nın 28 Şubat soruşturması kapsamında gözaltına alındığı haberi sabah medyada "rutin" bir gelişme olarak karşılandı. Haber bir kez verildi, akşam serbest bırakılana kadar da konuyla ilgili ikinci bir başlık atılmadı.

Saatler geçti, haberler aktı...

Samsun'da masaj salonuna yapılan fuhuş baskınını, sevgilisinin eşine 7 bin lira tazminata mahkum edilen kadını, ünlü oyuncunun dekoltesinin kıskanç sevgili tarafından nasıl yırtıldığını, Cem Yılmaz'ın oğlunun tıpkı babası gibi kepçe kulaklı olduğunu, Ebru Şancı'nın plajdaki olay pozunu okuduk...

Karadayı, akşam saatlerinde tutuklama istemiyle mahkemeye sevkedilmesinden dolayı kısa bir şekilde tekrar gündeme geldi...

Bu haberden kısa bir süre önce de Mısırlı kadın yazarın Stockholm Büyükelçiliği önünde anadan doğma soyunduğundan haberdar edildik..

Medya, güdüldüğü yer itibarıyla Karadayı'nın gözaltına alınmasına "hakettiği kadar" yer verdi..

Hakettiği kadar yer verdi çünkü sürecin asıl ana arteri, İmralı'da teröristbaşıyla yapılan üst düzey görüşmelerdi. Medya doğal olarak bu noktaya odaklandı.


İmralı'daki hareketlilik dakika dakika "flaş" koduyla verildi.

Bütün ülke soluğunu tumuş da teröristin ne söyleyeceğini bekliyormuş gibi bir hava yaratıldı...

Karadayı'ya verilen "figüran" rolü hiç bir engelle karşılaşmadan filmin ilgili karesine oturtuldu.

Akşam saatlerinde Karadayı'nın "yaşından dolayı, adli konrolle serbest bırakıldığını" öğrendik..

Demek ki İmralı'da işler iyi gitmişti.

"Adli kontrol" kavramı ile "ev hapsi" mefhumu kafalarımızda bir anda harman oldu.


Ardından "genel af" fısıldaşmaları tekrar duyulmaya başlandı. Pişmiş kelle gibi sırıtan bir takım tipler ekranlarda boy gösterip "uzun tutukluluğa karşıyız", "bu durumu genel af çözer" gibi laflar eşliğinde oyunun en pis kartını açtılar.

2008'den beri "Ergenekon, Öcalan'ı serbest bırakmak için kurgulandı" şeklindeki feryatlarımız, kendisini "ulusalcı" zanneden, "milliyetçi" zanneden, "Atatürkçü" zanneden, "asker" zanneden bir kısım geri zekalının da katkısıyla bir kez daha gürültüye getirildi.

"Dört bir taraf" adlı orta oyununda Aslı Aydıntaçbaş- Nazlı Ilıcak- Nagehan Alçı üçlüsünün yanında "tonton ihtiyar" rolü kapmış olan Altan Öymen, Karadayı'nın "serbest bırakıldığını" aktyazıda görünce çocuklar gibi sevindi.

"Durun, durun Karadayı serbest bırakılmış!"

diye ihtiyarlara özgü bir duygusallık eşliğinde heyecanlandı.

Ve ağzından şu cümle çıktı:

"Öyle bir gün gelir ki, hakimler hükümetin isteklerini dikkate almazlar..."

Nasıl bir oyun oynandığının farkında değil. Karadayı'nın serbest bırakılmasını "adaletin yerini bulması" zannediyor. Zannediyor ki siyasi iradeye kafa tutan onurlu bir hakim çıktı ve Karadayı'yı serbest bıraktı..

"Yaş haddinden serbest bırakılmak" gibi bir durumun akşam akşam birden bire nereden çıktığını düşünemiyor..

İlker Başbuğ'un, Hasan Iğsız'ın, Yalçın Küçük'ün neden "yaş haddinden" yararlanamadıklarını sorgulamıyor..

Aslı Aydıntaçbaş ile Nagehan Alçı'nın suratlarındaki sırıtıştan da bir şey çıkaramıyor...

"Bağımsız yargının" sonunda gidişata el koyduğunu zannedip, dünyadan habersiz mutlu ihtiyarlar gibi el çırparak seviniyor...

Yıllarca bizleri "sosyal demokrasinin duayeni" "gazetecilerin üstadı" olduğuna inandırdılar.

Ben bu adama acıyorum..

Karadayının "adli kontrolle" serbest bırakıldığı haberi altyazılarla geçilirken, gazetelerin internet sayfalarında da şu başlıklar akmaya başladı:

"Öcalan dün aylar sonra ilk kez kardeşi dışında biriyle görüştürüldü. Milletvekilleri Türk ve Akat, İmralı’ya götürüldü. Öcalan yakalandığından beri ilk kez siyasi kimlikli kişilerle görüşmüş oldu."

"Hakan Fidan İmralı'da iki gece kaldı"

"Öcalan'la PKK’nın silah bırakması yönünde kapsamlı ve belli bir takvime dayalı bir mutabakata varıldı"

"Öcalan, silah bırakma çağrısı yapacak, binlerce KCK tutuklusu serbest kalacak"

"Öcalan'dan ilk açıklama: 'Barış için kaybedecek tek bir günümüz bile yok'"


İşte, kirli oyunda dağıtılan roller böyle..

Öcalan'a "siyasi lider", Genelkurmay Başkanı'na "yüz kızartıcı suçtan gözaltına alınmış, ihtiyar haline acındığı için tutuksuz yargılanmasına karar verilmiş şahıs" rolü...


Altan Öymen de program başına hesabına 2 bin lira yatacak diye, "adaletin yerini bulduğundan" dem vuruyor. "Ankara'da yargıçlar var"" geyiği yapıyor...

Karadayı'nın sevincine ne demeli?

Belli ki o da "serbest bırakılmayı" Altan Öymen gibi "adaletin yerini bulması" olarak değerlendirmiş.

Sonunda yürekli bir hakimin çıktığına; hapisanenin soğuk duvarları yerine, sıcak yuvasına bu yüzden geri döndüğüne inanıyor.

Adliyeden çıkarken böyle bir vücut dili içinde..Çocuklar gibi seviniyor, etrafa mahcup gülücükler atıyor.

Bunca yıl koskoca Türk ordusuna hükmetmiş, kocaman "asker",

"Tutuklamayanı öpeyim!"


diyemiyor

"Böyle rezil bir oyunun içinde özgürlüğümün bir hükmü yok, sizin adaletinize de ihtiyacım yok, aslanlar gibi yatarım"

diyemiyor...

Yazık ki ne yazık...

Şu oluyor...

Tane tane yazalım, belki Altan Öymen ve İsmail Hakkı Karadayı okur..Belki hala birşeyleri anlamaları ihtimali vardır:

• Öcalan'ın önce ev hapsine, sonra sokaklara salınmasında sona yaklaşıldı.

• Teröristbaşı 30 yıllık kanlı süreçten "itibarlı" bir siyasi lider olarak çıkarılırken; Türk askerleri "darbeci", "terörist", "katliamcı" olarak çıkarılıyor...

• Bazılarına "acze düşmüş zavallı ihtiyar" payesi veriliyor. Onlar da bundan memnun kalıp serbest bırakıldıkları için seviniyorlar.

• Bundan sonra "genel af"" süreci iyice hızlanacak. "Yeni bir sayfa açalım" çağrıları hız alacaktır.

• "Adli kontrol" denilen uygulamaya sanki yeni keşfedilmiş gibi sarılınacak, Öcalan'la varılan uzlaşmanın şartları da göz önüne alınarak başta İlker Başbuğ ve KCK tutukluları olmak üzere pek çok kişi "adli konrolle" serbest bırakılmaya başlanacaktır.

• Ergenekon davasına yeniden hız verilip, süratli bir şekilde cezalar verilecek, "Ergenekon terör örgütünün" varlığı yargı eliyle tescillenecek, PKK siyasi bir varlığa dönüştürülürken, "ülkeyi kan gölüne çeviren Ergenekon" cezalandırılacaktır. Sonra da hep birlikte "genel af" kapsamına alınacaklardır..

Haydi şampanya patlatalım!

Gelinen bu nokta hepimize müstehaktır...


Fatma Sibel YÜKSEK (GÜRCİHAN), 3 Ocak 2013
Açık İstihbarat
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Elbirliği İle Bu Noktaya Gelindi - Gurur Duyun! / Fatma Sibel YÜKSEK (GÜRCİHAN)

İletigönderen GULDEN » Cmt Oca 05, 2013 11:56

yakında TÜRKİYELİ kahramanı ilan edilecektir. Mozaik Cumhuriyetinin yeni kurucu olarak adı yazılmazsa iyi. Tüm bu senaryo sonucu, bu katili kahraman ilan etmek için az bir süre kaldığını düşünüyorum. Millet zaten İmralı dan gelen veya gelecek cevaplar üzerine odaklanmış durumda. Hadi bakalım hayırlısı.......
Kullanıcı küçük betizi
GULDEN
Üye
Üye
 
İletiler: 1
Kayıt: Cum Oca 04, 2013 23:25


Şu dizine dön: Fatma Sibel YÜKSEK (GÜRCİHAN)

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x