Eli Çiçekli Çocuklar!

Hıdırellez günü, Van’daki depremzedeleri seyrediyorum..

Kış bitmiş ama nasıl geçmiş, bir tek onlar biliyor, bir de Allah!

Bütün bir Kış, merhamet dileyerek her gün meteoroloji raporlarına baktım, hep kar hep kar!

Şimdi bakıyorum, hep yağmur, hep yağmur!

Seyrettiğimde, güneş yüzünü göstermişti..

Çocukların ellerinde çiçek fideleri, baharı karşılıyorlar..

Kadınlar gün doğumunda, su birikintilerine yazdıkları kağıtları bırakıp, Hızır ile İlyas’ın alıp gitmesini bekliyorlar, umutla..

Hepsinin de dileği, tez zamanda çadırdan kurtulmak!

Sonra bakıyorum, Yeni Osmanlı’nın Vezir-i Azam’ı Recep Tayyip Erdoğan, Suriyeli sığınmacılara konuşuyor!

Sığınmacıların konteynır kentinde de Suriyeli çocuklar, elde kır çiçekleri, onlar da baharı karşılıyor..

O çocukların yeri, konteynır kent değil, Suriye’deki evleri..

Ama onlar, Amerika’nın menfaatleri doğrultusunda yürürlüğe sokulan BOP’un işlemesi için, ülkelerinden kaçmışlar!

Babası Hafız Esad’ın ölümü üzerine mecburen iş başına geçirilip, çeşitli provakasyonlarla “zoraki diktatör” haline getirilen Beşar’dan kaçıp gelmişler!

Ve onların babalarına, hem bizim başbakanımız hem de BOP’un eşbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hitap ediyor:

“Esad! Sonun her diktatör gibi olacak!”

Ben bu lafı şöyle anlıyorum:

“Esad! Boşuna debelenme! Neticede senin sonun da, Amerika’nın istediği doğrultuda, Saddam gibi olacak! Kahraman Amerikan askerleri, ülkene Irak’taki gibi demokrasi getirecek! Demokrasi gereği, senin ülkende de, bir milyon insan ölecek, camiler bombalanacak, kadınların ırzına geçilecek, neticede iç savaş çıkacak, böylece huzur gelecek!”

Başbakanımız ve BOP Eşbaşkanımız konuşurken aklıma, Suriye ile sınır ticareti yapan esnaf, bu ticarete yatırım yapan küçük imalatçılar geliyor!

BOP başarıya ulaşsın diye, hepsi de iflas noktasına gelmişler, çalışanları işsiz kalmış, onların dışında kimsenin haberi yok!

Başbakanımız ve BOP Eşbaşkanımız mikrofondan gürlüyor:

“Sıfır sorun diyoruz ama sorun çıkaranın karşısında dik duruyoruz!”

Ben de aptal aptal düşünüyorum..

Şam’da ortak bakanlar kurulu toplantıları yapılırken, Esad nasıl sorun çıkardı da, şimdi karşısına dikiliyoruz?

Aptalım ya, bulamıyorum..

Bu sefer, o elinde bahar çiçekleri olan çocukların babalarının, ellerine silah alarak, yakında nasıl birbirlerini öldüreceklerini düşünüyorum!

Onun cevabını açık ve net buluyorum ama..

Umutla, yüzde 51’in de bulmasını bekliyorum, Ozancığım!

Daha birkaç önce dünyamıza hoş gelip umuda yolculuğa çıkan oğlun minik Efe’yi, nasıl bir Türkiye bekliyor ki, acaba?

İnandığım tek şey var, o da Allah’tan umudu kesmemek!

Cevher KANTARCI, 8 Mayıs 2012