Erdoğan'ın (Made in USA) Seçim Yatırımı

Törenin ihtişamı ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Tayyip Erdoğan'ı kokpitte görenler, yüzde yüz ABD yapımı (Made in USA) AWACS ‘Erken Uyarı ve Kontrol Uçağı’nı AKP'li mühendislerin yaptığını zanneder.

Amerikan Boeing firmasından bir milyar yüz milyon ABD dolarına satın alınan dört uçaktan ilki olan 737 AEW&C tipi AWACS’in Türk Hava Kuvvetleri’ne tesliminde, bugüne kadar savunmada görülmemiş görkemli bir tören yapıldı.

Erdoğan törenden önce Başkan Obama'yla yaptığı telefon konuşmasında törene katılacağını haber verdi. Gül, kokpitte kaptan pilot koltuğuna oturdu, Erdoğan yardımcı pilot koltuğuna geçti; adeta Türk yapımı bir uçağın Türk Hava Kuvvetleri’ne teslimi yapılıyormuş gibi, seçmene poz verdiler. Erdoğan böylece seçim startını AWACS uçağında vermiş oldu.

Kimse kimseyi kandırmaya çalışmasın; tören, 30 Mart seçimlerine dönük bir şovdu.

Erdoğan dışarıda da ABD'ye jestler yapıp, yeniden Obama'nın güvenini kazanmaya çalışıyor ama eski günlerin geri gelmesi zor görünüyor.

Erdoğan'ın Çin füzelerinden vazgeçip, tekrar Amerikan savunma şirketlerine dönmesi ya da İsrail'le ilişkiler ve Kıbrıs konusunda ABD'nin istediği tavizleri vermesi, kısa vadede Obama'nın duruşunu değiştirecek gibi görünmüyor. Beyaz Saray, Demokratlar, Cumhuriyetçiler ve basının yoğun baskısı altında. Erdoğan, Obama’ya jest yapmadan önce, Beyaz Saray'da etkili olan 84 önemli ismin Obama'ya gönderdiği mektupta yazan özellikle şu cümleleri bir kez daha okumalı:

"Başbakan Erdoğan’ın iktidarına karşı gelişmelere (önce Mayıs 2013’te başlayan büyük halk gösterileri ile yakın zamanlarda açılan ve hükümetin en yüksek seviyelerine ulaşan büyük yolsuzluklar) karşı Erdoğan’ın yanıt veriş biçimi, Türkiye’nin kusurlu demokrasisini bir otokrasiye döndürmekle tehdit etmektedir. O (Erdoğan) ve partisindeki birçokları konumlarını istismar ederek ve hukukun üstünlüğünü riske atarak, soruşturmaları kapatmakta; yüzlerce savcı ve binlerce polis memurunu görevden almakta veya yerlerini değiştirmekte; medyanın ağzını bağlamakta, eleştirenleri şeytanlaştırmakta ve ABD Büyükelçisi de dahil olmak üzere, hayali yabancı suçlular bulmaktadır. Bunlardan daha da kötüsü; hükümet olan AK Parti, yargıyı yürütmenin kontrolü altına getirmek ve devlet otoritesini interneti sansür etmekle genişletmek gibi bazı kurumsal değişimleri zorlayarak, demokrasinin yapı taşlarını ortadan kaldırmaktadır".

Yılmaz POLAT, 25 Şubat 2014
yilmaz.polat@yurtgazetesi.com.tr