Ergenekon'da Skandal üstüne Skandal!..

Hürriyet Gazetesi’nde Toygun Atilla’nın Ergenekon Davası’na ilişkin yaptığı haber dava ile ilgili çarpıcı bir ayrıntıyı ortaya koydu.

Buna göre Ümraniye’de bir gecekonduda el bombalarının bulunmasının ardından Ergenekon soruşturması başlamıştı.

O soruşturma esnasında Savcı Zekeriya Öz şüpheli Oktay Yıldırım, Mehmet Demirtaş ve Ali Yiğit’in telefon konuşmalarının bulunduğunu söyleyerek dosyaya gizlilik kararı aldırdı. Buna göre zanlılar ve avukatları dosyada kendileri suçlanmasına rağmen dosyadaki bilgileri okuyamadılar.

Ancak Ergenekon İddianamesinin yayınlanması ile dosya açıklığa kavuştu. Dosyaya bakıldığında ise bu konuşmalar bulunamadı. Yani Zekeriya Öz dosyaya engel getirmesine neden olan ve sanıkların görmesini istemediği konuşmaları dosyaya koymamıştı. Ya böyle konuşmalar yoktu ve başından yanlış bir gerekçe ifade edilmişti ya da bu konuşmalar dosyaya koymaya değer olmadığı halde sanıkların dosyayı görmesi engellenmişti.

Bu Ergenekon Savcılarının yaptığı ilk hata değil. Daha önce Odatv’de konuya ilişkin bir haber yayınlamıştık. “Ergenekon savcısı acayip bir şey söyledi: ‘suikast belgesi benden çıktı’” başlıklı haberimizde Ergenekon Dosyası’ndan çıkan çarpıcı bir belgeyi Hürriyet Gazetesi’ni kaynak göstererek yayınlamıştık.

Ergenekon Davası’nın iddianamesinde kaynağı belli olmayan bir Yargıtay Krokisi yayınlanmıştı. Yargıtay Krokisi resmi tutanakta tutulmamıştı. Yandaş medya bu krokinin Yargıtay’a suikast hazırlığı için kullanıldığını yazmıştı. Meselenin bir ayrıntısı da kroki Taraf Gazetesi’ne fakslanmıştı.

Konu tartışılırken Ergenekon Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, krokinin kendisine ait olduğunu bir yanlışlık sonucu dosyaya girdiğini söyledi. Hukuk normlarına göre bir skandal olabilecek bu durum sessizce geçiştirildi.

Bakalım bu sefer ki skandalın devamı nasıl olacak…


İnternetajans

Ben halen daha bu kadar saçma ve yalan bir davanın, bu kadar sahtekarlık ortaya çıkmış olmasına rağmen halen karşı davalar taaruzuna uğramamasına ve geçersiz kılınmamasına oldukca şaşırıyorum.

Bilmiyorum bu konuda sizler ne düşünmektesiniz?

Atalarımız ne güzel söylemişler: ''Ne ekersen onu biçersin''... Yalan ekenlerin de skandal biçmelerinden daha doğal ne olabilir...

Bu davanin ne kadar büyük bir aldatmaca oldugunu sagir sultan bile duydu.
Karsi davalarin acilmasi icin sanik Avukatlarinin biseyler yapmasi gerekmektedir diye düsünüyorum.
Adam gibi oturup birlikte ve planli bir savunma yapilsa daha sonrasinda karsi ataga gecmeleri daha kolay olacak.
Isleri cok zor; koca bir kükümet var karsilarinda (ABD Gülen)
Allah kolaylik versin

Bu saatten sonra kim ne derse desin, Ergenekon davasinin sahipleri amaclarina ulasmistir.



Bazi askerler daha ilk gunden soylemisti, pek kimse dikkat etmedi: "Askerin gucu gorevdeyken tasidigi uniformadadir, emekli oldugunda dolabina koyar, hatira olarak saklar. O saatten sonra guç, yaptirim ve bu gibi seyler masal olmustur." Bu gerçekten hareketle; bence Ergenekon davasi, daha derinde goruldu ve muhtemelen çok aylar once, buyuk olasilikla Dolmabahçe'deki Erdogan-Buyukanit gorusmesinde karara baglandi.
Bu gun ulusalci sifati tasimaktan sanik olanlar, asil davanin uzagindakiler; bi sure sonra goreceksiniz çogu beraat edecek. Perinçek ve Isçi partililer siyasete kaldiklari yerden devam edecek, ilk seçimde %2'yi zorlayacak, yazarlar koselerine, emekliler konutlarina, isi gucu dernegi olanlar eski ugraslarina donecek. Iade-i itibar davalari açilacak. Olan, olduguyla kalacak, kimse çikinca kahraman falan olmayacak, ustelik hersey hizlica unutulacak.



Asil davada yargilananlara gelirsek; ABD merkezli Ortadogu planlarinin yakin vadede üniter yapiyi çatlatacagi, orta vadede bolecegi endisesi tasiyan; bunun için Rusya merkezli alteratif arayislarina girismis olan, özellikle TSK içindeki yuksek ve önemli mevkide bulunmus ya da bu mevkilere aday isimler ve dusunceler...



Davanin sonucunda çikmis muhtemel karara gelirsek: "Bu kisi ve dusuncelerin TSK içinden kesinkes tasfiye surecinin baslatilmasi, bir daha boyle sorunlar yasanmamasi için gerekli-gereksiz onlemlerin kurum içinde alinmasi... ".
Saniyorum bu saniklar, son savunmalarini Kuzey Irak'a sinirotesi harekat karari aldirarak yaptilar, emin de degilim, savunma yapamamis olmalari da muhtemel. Yine de yaptilar diye kabul edersek, bu çaba -kesin kararliliktan yoksun oldugu için-, geri adima donustu, tarihimize kara leke olarak geçti. Turkiye'nin zaten uzun suredir ayaklar altinda gezen onuruyla sinirlari zorlayacak duzeyde oynandi ve olan-biteni sanki olagan bi şeymiş gibi açiklamak, daha sonra Dolabahçede Erdogan'la gorusen talihsiz Buyukanit'a kadi.



TSK, kendi içindeki alternatif arayislari ciddi-gayriciddi sekilde tasfiye ederken, emliyet, istihbarat, yargi, disisleri gibi diger kurumlaraki erezyon daha ciddi olacak. Çikarlarina uymayan konuda alternatif aramak hakki, en gerekli kurumunun elinden bu derece alinan bir millet, ne yazik ki onumuzdeki gunlerde açilacak "Gerçek Ergenekon" davasinda bu defa kendisini sanik sandalyesinde bulacak.



Buyuk sinav yaklasiyo, sonumuz hayir ola...



_

Katılıyorum... Esas ergenekon davası henüz başlamamıştır!
Bu dava bu hükümet veya iplerini tutan emperyalistlerin her zamanki yahudi taktiklerinden biridir. Davanın tarihçesine bir bakın;
- Önce Şemdinli davası geldi, devlet hakkında iğrenç iddialar ortaya atıldı iddianamede, sanıklar tek celsede 39 yıl hapse mahkum edildi, ancak Yargıtay delil yetersizliğinden kararı bozdu! Sanıklar kim? İki muvazzaf astsubay! İddianamede adı geçen kim? Eski genelkurmay başkanı! Tepki var mı? YOK.
- Devam edildi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi davası... İnanılmayacak iddialar atıldı ortaya. Rektör ve yardımcısı tutuklandı, yardımcısı gururuna yediremeyip intihar etti! İlk celsede beraat ettiler.. Tepki var mı? YOK.
- İşte sırada Ergenekon! İddianame ve sanıklar hakkında birşey söylemeye gerek dahi yok! Yargılanan kim? Kaymak tabakası tüm cumhuriyetçiler.. Tepki var mı? YOK..
Bu işler böyledir. Önce ufağından başlanır. Alıştırılır insanlar.... Aynen yavaş yavaş ısıtılan kurbağanın altında ısınan tepsiyi farketmeyip pişmesi gibi..
Sırada belki de eski cumhurbaşkanlarının yargılanacağı, cumhuriyet felsefesinin iddianameye konulacağı ve belki de cumhuriyet devrimlerinin suç delili olarak gösterileceği yeni bir dava var! Eğer tepki göstermezsek hepimiz o davanın sanığıyız..
Susma, sustukça sıra sana gelecek!