Ergenekon davasında 'Osmanım'ın iddiaları fos çıktı!..

Genel & Güncel Konular

Ergenekon davasında 'Osmanım'ın iddiaları fos çıktı!..

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Mar 06, 2009 12:01

Danıştay saldırısı ile Ergenekon örgütünü ilişkilendiren Osman Yıldırım’ın ifadelerini baz istasyonu kayıtları yalanladı.

Yıldırım’ın Ataköy’de 30 Nisan 2006 günü kendisine bomba verdiğini söylediği kişilerin cep telefonları farklı yerlerden sinyal veriyordu.

Danıştay suikastı ve Cumhuriyet gazetesine yönelik el bombalı saldırıların iki numaralı faili ve Ergenekon davasının ‘gizli tanığı’ Osman Yıldırım’ın, el bombalı saldırılarla Ergenekon’u ilişkilendiren iddiasını çürütecek önemli bir gelişme yaşandı. Osman Yıldırım ifadesinde?“30 Nisan 2006’da el bombalarını bize Ataşehir’de Muzaffer Tekin verdi. Bombaları başka bir odadan Rasim Görüm getirdi. Fikri Karadağ da oradaydı” demişti. Ancak mahkemeye gelen baz istasyonu kayıtları Yıldırım’ın Ergenekon davasının en önemli dayanağı olan ifadelerini yalanlıyor. Ancak mahkemeye gelen baz istasyonu kayıtlarına göre; ne Yıldırım ne de Arslan 30 Nisan’da Ataşehir’de görünüyor. Tekin ve Öztürk Kadıköy’de, Görüm’ünki Hendek’te, Karadağ’ınkiyse Balıkesir’de sinyal veriyor.

Alparslan Arslan’ın lideri olduğu grup Cumhuriyet Gazetesi’ne 5, 6 ve 10 Mayıs’ta üç kez el bombası atmıştı. Alparslan Arslan, 17 Mayıs’taysa Danıştay Suikastı’nı gerçekleştirmişti. Karara bağlanan bu dosya Ergenekon’la birleştirilmişti.

Bomba ve 500 bin dolar

Danıştay suikastı ve Cumhuriyet’e yönelik üç el bombalı saldırıyı Ergenekon’la ilişkilendiren veri, ilk iki eylemin hükümlüsü Osman Yıldırım’ın ifadeleriydi. Osman Yıldırım Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine bomba atılması olaylarının görüldüğü dava sonunda Danıştay’ı silahla basan avukat Alparslar Arslan ile birlikte müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Bundan sonra Ergenekon Davası’nda gizli tanık olarak ifade veren Yıldırım’ın iddiaları, iddianamede şöyle yer almıştı: “Danıştay olayı faillerinden Osman Yıldırım alınan ifadesinde özetle, 30 Nisan 2006 günü Ataşehir Migros önünde Alparslan Arslan’la buluştuğunu ve birlikte bir villaya gittiğini, villada Muzaffer Tekin, Alparslan Arslan, Oktay Yıldırım ile birlikte kendisinin tanımadığı 10-15 şahsın olduğunu, burada Muzaffer Tekin’in üç el bombası vererek 500 bin dolar karşılığında Cumhuriyet gazetesinin bombalanmasını istediğini, kendisinin de bunu kabul ederek yanındaki adamları ile olayı gerçekleştirdiğini beyan etmiştir.”

Yıldırım sonraki ifadesinde fotoğraf üzerinden teşhis ettiği Kuvayi Milliye Derneği’nden Rasim Görüm’ün de villada bulunduğunu, Muzaffer Tekin’in talimatıyla odadaki el bombalarını getirdiğini iddia etmişti. Yıldırım, bu derneğin başkanı emekli Albay Fikri Karadağ’ın da yanlarında olduğunu öne sürmüştü.

Cumhuriyet avukatları

Bu iddialar üzerine, Ergenekon Davasın’da müdahil olan Cumhuriyet gazetesinin avukatları Akın Atalay ve Bülent Utku, 18 Kasım 2008’de bu iddianın araştırılmasını istedi. Dilekçede; Muzaffer Tekin, Rasim Görüm, Alparslan Arslan, Veli Küçük, Osman Yıldırım, Oktay Yıldırım, Fikri Karadağ ve Mehmet Zekeriya Öztürk’ün 29 Nisan - 12 Mayıs 2006 arasında telefon dökümlerinin, baz istasyonlarını gösterir şekilde alınması istendi. Dokümanlara göre; sanıklardan hiçbiri o tarihte Arslan ve Yıldırım’la görüşmedi. Baz istasyonları çizelgesiyse şöyle:

30 Nisan: Alparslan Arslan’ın telefonu Zeynepkamil, Üsküdar, Alemdağ, ve Balmumcu’da sinyal veriyor. Osman Yıldırım, 30 Nisan’da öğlene kadar Bursa ve Yalova’da görünüyor. Telefonu, 14.54’te Dudullu’da sinyal veriyor. O gün 23.24’te kadar Sultançiftliği’nden ayrılmıyor. Yıldırım ile Arslan, 30 Nisan’da beş kez görüşme yapıyor. Görüşmeler sırasıyla; 00.43, 12.49, 14.02, 14.54, 15.01, 15.02’de yapılıyor. Muzaffer Tekin, 30 Nisan’da Göztepe Park’ta, Maltepe’de, Pendik’te, Beykoz’da ve Ziverbey’de sinyal veriyor. Rasim Görüm, Adapazarı Hendek’te; Karadağ’sa Balıkesir’de görünüyor.

1 Mayıs: Arslan’ın telefonu Ataşehir’de 14.27’de sinyal veriyor ve Yıldırım’ı arıyor. Üç kez telefonla görüşüyorlar. Arslan’ın telefonu Ataşehir’de en son 15.05’te sinyal veriyor. Aynı anda Yıldırım’ın telefonu da Ataşehir’de sinyal veriyor. Yıldırım, 15.20’ye kadar burada kalıyor. Yıldırım’ın telefonu 16.02’de bir kez daha sinyal veriyor. Sekiz dakika sonra Samandıra’da sinyal veriyor. Tekin ve Öztürk o sırada Kadıköy’deydi. Görüm, Hendek’teydi. Karadağ’sa Acıbadem ve Sahrayıcedit’tedi.

3 Mayıs: Alparslan Arslan’ın cep telefonu 3 Mayıs’ta 15.31’de Ataşehir’de sinyal verdi. Fakat bundan yedi dakika önce Dudulu, beş dakika sonra da Kayışdağı’ndaydı. Osman Yıldırım, bu saatlerde İşkulesi’ndeydi. Muzaffer Tekin, Kadıköy’de; Görüm, yine Hendek’te, Fikri Karadağ ise Acıbadem’de ve Salacak’taydı.

Kaynak
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

İletigönderen Türk-Kan » Cmt Mar 07, 2009 11:25

[quote="Çetin Taş"][/quote]
Danıştay saldırısı ile Ergenekon bağlantısının yalan olduğu netleşti... "30 Nisan 2006’da el bombalarını bize Ataşehir’de Muzaffer Tekin verdi." diyen Ergenekon savcılarının "Osmanım" diye hitap ettiği Danıştay saldırısı faili Osman Yıldırım'ın ifadelerini, baz istasyonu kayıtları yalanladı. Mahkemeye gelen baz istasyonu kayıtlarına göre; ne Yıldırım ne de Arslan 30 Nisan’da Ataşehir’de görünüyor. Muzaffer Tekin'in cep telefonu Kadıköy’de, Rasim Görüm’ünki Hendek’te, Fikri Karadağ’ınkiyse Balıkesir’de sinyal veriyor.


Danıştay suikastı ve Cumhuriyet gazetesine yönelik el bombalı saldırıların faili ve Ergenekon savcılarının ‘gizli tanığı’ Osman Yıldırım’ın, el bombalı saldırılarla Ergenekon’u ilişkilendiren ifadelerini "baz istasyon" kayıtları çürüttü.


Osman Yıldırım ifadesinde, "30 Nisan 2006’da el bombalarını bize Ataşehir’de Muzaffer Tekin verdi. Bombaları başka bir odadan Rasim Görüm getirdi. Fikri Karadağ da oradaydı” demişti. Bu ifadeler üzerine Ergenekon Davasın’da müdahil olan Cumhuriyet gazetesinin avukatları, 18 Kasım 2008’de bu iddianın araştırılmasını istedi.

Dilekçede; Muzaffer Tekin, Rasim Görüm, Alparslan Arslan, Veli Küçük, Osman Yıldırım, Oktay Yıldırım, Fikri Karadağ ve Mehmet Zekeriya Öztürk’ün 29 Nisan - 12 Mayıs 2006 arasında telefon dökümlerinin, baz istasyonlarını gösterir şekilde alınması istendi. Dokümanlara göre; sanıklardan hiçbiri o tarihte Arslan ve Yıldırım’la görüşmedi.

Baz istasyonları çizelgesiyse şöyle:

30 Nisan: Alparslan Arslan’ın telefonu Zeynepkamil, Üsküdar, Alemdağ ve Balmumcu’da sinyal veriyor. Osman Yıldırım, 30 Nisan’da öğlene kadar Bursa ve Yalova’da görünüyor. Telefonu, 14.54’te Dudullu’da sinyal veriyor. O gün 23.24’te kadar Sultançiftliği’nden ayrılmıyor. Yıldırım ile Arslan, 30 Nisan’da 5 kez görüşme yapıyor. Muzaffer Tekin, 30 Nisan’da Göztepe Park, Maltepe, Pendik, Beykoz ve Ziverbey’de sinyal veriyor. Rasim Görüm, Adapazarı Hendek’te; Karadağ ise Balıkesir’de görünüyor.

1 Mayıs: Alparslan Arslan’ın telefonu Ataşehir’de, 14.27’de sinyal veriyor ve Yıldırım’ı arıyor. Üç kez telefonla görüşüyorlar. Arslan’ın telefonu Ataşehir’de en son 15.05’te sinyal veriyor. Aynı anda Yıldırım’ın telefonu da Ataşehir’de sinyal veriyor. Yıldırım, 15.20’ye kadar burada kalıyor. Yıldırım’ın telefonu 16.02’de bir kez daha sinyal veriyor. Sekiz dakika sonra da Samandıra’da sinyal veriyor. Muzaffer Tekin ve Zekeriya Öztürk, o sırada Kadıköy’deydi. Rasim Görüm, Hendek’teydi. Fikri Karadağ ise, Acıbadem ve Sahrayıcedit’teydi.

3 Mayıs: Alparslan Arslan’ın cep telefonu 3 Mayıs’ta 15.31’de Ataşehir’de sinyal verdi. Fakat bundan yedi dakika önce Dudullu, beş dakika sonra da Kayışdağı’ndaydı. Osman Yıldırım, bu saatlerde İşkulesi’ndeydi. Muzaffer Tekin, Kadıköy’de; Görüm, yine Hendek’te, Fikri Karadağ ise, Acıbadem’de ve Salacak’taydı.

Kaynak: http://ulusalkanal.com.tr/index.php?opt ... 2&Itemid=4
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen İlteriş » Cmt Mar 07, 2009 17:06

Simdi bu yalan ifadeyi neden, kimin telkini ile verdiginin itiraf ettirilmesine geldi sira, kendi yalan ifadesini Oz abisinin beraat vaadi veya santaji ile verdigini itiraf ettigi anda bu dava gumler, hem de Oz'un basi buyuk belaya girer.

Acikcasi ben bu tertibin bu kadar cabuk cokecegini beklemiyordum, helal olsun tutuklu saniklarin avukatlarina.
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

İletigönderen İrade-i Milliye » Cmt Mar 07, 2009 17:47

Yalancının mumu öğleye kadar bile yanmadı. Hukukçularımız biraz daha üzerine giderse, bu dava iyice fos çıkacak. Biz zaten fos çıktığını biliyoruz. Kimbilir ne kadar sahte delil vardır.
Kullanıcı küçük betizi
İrade-i Milliye
Üye
Üye
 
İletiler: 85
Kayıt: Prş Mar 05, 2009 2:38

İletigönderen bezgin » Cmt Mar 07, 2009 17:50

Savci Özün tutuklanmasi icin gerekli girisimleri nereye yapabiliriz arkadaslar? Sizce de tutuklanmasi icin yeterince kanit olusmadi mi?
Askeri savciligin bu konuda bir calismasi var mi?

Cabuk unutan bir milletiz, Van Rektörünü haksiz yere tutuklayan, Semdinli Iddianamesini hazirlayan savci kayiplara karismisti biliyorsunuz. Ayni seyi Öz de denemeden ne gibi bir önlem alinabilir?
Sinir noktalarinda tedbir alinmali, Öz'ün yurtdisina cikisi engellenmelidir.
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

İletigönderen Türk-Kan » Cmt Mar 07, 2009 17:59

bezgin, Osmanim'in ÖZ'ü hakkinda sayisini unuttugum suc duyurusu var, Erdal SARIZEYBEK ve IP'nin ilk aklima gelenleri. Yalniz, Ergenkon'da bilgileri avukatlar! sizdiriyor diyen o pek adaletli! Mehmet Ali SAHIN sorusturmaya izin vermiyor. Ama elbet Türkiye'de adalet! tecelli edecektir!

Sirf sitemizdeki mevcut delillerle, ki genel ag ortaminda bu konuda en genis görsel arsive sahip oldugumuzu iddia ediyorum, sucu sabittir.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen İrade-i Milliye » Cmt Mar 07, 2009 17:59

Kesinlikle yasal işlem başlatılması gerekiyor. Savcı Özün ne olduğu belliydi zaten. Böyle savcılar olmaz olsun. Türk-Kan o bilgiler nerede yer alıyor? Yeni üye olduğum için bilmiyorum.
Kullanıcı küçük betizi
İrade-i Milliye
Üye
Üye
 
İletiler: 85
Kayıt: Prş Mar 05, 2009 2:38

İletigönderen İlteriş » Cmt Mar 07, 2009 18:12

Bence bu ifadenin yalan oldugunun maddi delillerle ortaya konmasi bile tek basina Savci Oz'un hayatini kaydirabilecek bir gelisme. Hakkinda "Suc uretme", "Mahkemeyi yanlis yonlendirmeye tesvik" ve "Iftira" suclalamariyla dava acilabilir. Evet Yurtseverler, bulutlar dagiliyor, simdi savunma degil hucum zamanidir.

Irade-i Milliye; o kadar cok baslik var ki bu konuda, arkadaslarin derleyip aktarmasi zor olabilir. Sanirim en iyisi "arama" bolumunde "Ergenekon" sozcugunu araman olacaktir, pek cok sonuc ve baslik goruntuleyebilirsin tahminim.
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

İletigönderen bezgin » Cmt Mar 07, 2009 18:38

Evet. Isin ucu Feto'ya kadar mi gider yoksa ABD-ullah Gül'e de ulasir mi?

Öz bizi yilanin basina götürür mü?
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x