Ergenekon Savcısı Acayip Bir Şey Söyledi: Suikast Belgesi Benden Çıktı
Bu yazı saat 22:30da kaleme alındı. Saate özellikle dikkatinizi çekiyoruz.
Hürriyet gazetesinde bugün çok ilginç rutin bir haber yayınlandı. Hürriyet muhabiri Ayşegül Usta 25 Şubattaki Ergenekon duruşmasını izlemiş ve şu başlıkla haber yazmış:
Savcı: Yargıtay krokisi sehven dosyada kalmış.
Hangi kroki bu?
Unutuldu ama 11 ay öncesinden yayınlanan haberlerde şöyle deniliyordu:
İşçi Partisinden Yargıtay krokisi çıktı, polis alarmda
Ergenekon soruşturmasında gözaltına alınan zanlıların bilgisayarında Yargıtay yerleşkesine ait krokinin ele geçirildiği haberi dün Taraf gazetesinde yayınlanmıştı. Krokinin saldırı amaçlı hazırlandığı yönündeki kuşkular emniyeti harekete geçirdi. Kroki hakkındaki en ciddi iddia AK Parti hakkında kapatma davası açan Yargıtay Başsavcısı Abdurahman Yalçınkayaya ait iki makam odasından birinin bulunduğu A Blok binası için hazırlandığı şeklinde
(Zaman gazetesi, 26 Mart 2008)
Bu haber o dönemin en masum haberlerinden biriydi. Ama devamı var
Bu defa da Ahmet Altanı okuyacağız.
Şu anda Ergenekon'un çok sıkışmaya başladığı anlaşılıyor. O kadar sıkıştılar ki, mantığa uyup uymadığına bakmadan her türlü yalana da sığınmaya uğraşıyorlar. Son olarak İşçi Partisi'nin merkezindeki CD'lerde bulunan Yargıtay'la ilgili krokiyi, İşçi Partisi'ne Taraf Gazetesi'nin daha önceden gönderdiğini iddia ettiler. Bizim Ankara'daki muhabirimiz o belgeyi 23 Mart'ta ele geçirdi ve İstanbul'a faksla geçti
O belgenin bizim gazetede yayınlanan kopyasının üzerindeki telefon numarası, Ankara büromuzun o belgeyi bize geçmek için kullandığı faksının numarasıdır ve geçtiği tarih de kâğıdın üstünde yazılıdır. Polis de zaten Yargıtay'a bu belgelerin gerçek olduğunu resmen bildirmiş.
(Taraf, 27 Mart 2008)
Garip hikaye değil mi?
Bugüne dönelim ve Ayşegül Usta ne yazmış, okuyalım.
(İşçi Partisi Genel Sekreteri) Nusret Senem, önceki gün verdiği ifadesinde dava dosyasının 213üncü klasöründe yer alan Yargıtay krokisinin içeriğini anlatan, el yazısı ile yazılmış altında imza bulunmayan belgeye ilişkin olarak, Bu belgeyi dosyaya koyanın kim olduğu tespit edilirse CDleri de dosyaya kimin koyduğu ortaya çıkacaktır dedi.
Bu iddiaya dün cevap veren Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, "Aramalarda ele geçirilen Yargıtay krokisi belgesi hakkında ilgili kurumu uyarmak amacıyla benim yazdığım bir yazının taslağıdır. Sehven orada kalmıştır" diye açıklama yaptı. Söz alan Nusret Senem, Böyle bir delil bulunmuşsa bunun bir üst tutanağı olmalıdır. Aksi takdirde savcı koymuştur diye düşünürüm dedi.
Sonuç ne?
Suikast ve saldırısı belgesi Savcı Pekgüzele aitmiş.
Bu vakitten sonra artık hiçbir şey bizi şaşırtamaz derken, ağzımız açık kaldı.
Saati not etmiştik değil mi?
Aradan bir gün geçti, Hürriyetin haberini kimse tekzip etmedi. Öte yandan bu haber hiçbir yerde kullanılmadı.
odatv.com