Etraf yangın yeri

İşler giderek vahimleşiyor. Bizimki hala muhtar kalmadı konuşacak diye belediye başkanlarını topluyor ve kendi hataları için sağı solu fırçalıyor. İnsaf yahu, adam bir ara ayna karşısına oturur da neyi yanlış yaptım diye kendini sorgular, eleştirir. Bu arada sarayın danışmanları arasında ve parti içinde de durumu fark edenlerden çatlak sesler yükselmeye başladı.

Son günlerdeki açıklamaları özetlersek, Barzani'2de anladı Ankara'yı kimsenin sallamadığını ve Ankara’nın tepkisini ciddiye almadan referandum ve bağımsızlık konusunda kararlı yürüyor. Kerkük konusu ve Irak’taki MİT görevlilerinin tutuklanması da üstüne geldi her şeyin. Birde bizimkilerin bir küsüp bir barıştığı İsrail’den dikkat çekici açıklamalar var. Bir İsrailli yetkili PKK’yı terör örgütü saymazken, İsrail Başbakanı Netanyahu, Barzani’in referandum ve bağımsızlık hareketini desteklediklerini açıkladı. Bakalım bizimkilerin bir lanetleyip bir kucaklaştığı İsrail ile ticaret nasıl gelişecek?

Şam hükümeti ve Esat ülkenin yüzde 85’inin teröristlerden temizlendiğini açıklandı. (Dikkatinizi çekerim artık Esed demiyor, Esad diye sesleniyor) Bu teröristler diye tanımlananlar, bizimkilerin desteklediği ve eğitim verdiği kişiler. Yabancı basın bu arada dağılan İŞİD’lilerin büyük guruplar halinde Türkiye sınırını geçerek Türkiye’ye girdiğini ileri sürüyor. Buna göre gelenlerden beş yüzü Türk asıllı İŞİD’lilermiş. 300 kadar da militan Araplar deniyor. Unutmayın batılı ülkeler İŞİD’e gidip savaşan kendi vatandaşlarını bile sınırdan içeri sokmuyor.

Avrupa ilişkilerini düzeltmek için Erdoğan’ın yakın arkadaşı ve AB’den sorumlu bakan Ömer Çelik Batı başkentlerini geziyor. Almanya Türkiye’ye silah ihracatını durdurdu. Makam arabalarını bile Almanya'dan alan bakanlar kükredi, Almanya'ya ihtiyacımız yok. Yersen. Ayrıca FETÖ’cü olduğu ileri sürülen 5 bin kişiye de sığınma hakkı vermedi. Her şeye rağmen batı başkentlerinde Türkiye’nin Avrupa Birliğine alınmaması tezi giderek kuvvetleniyor. Bu arada Uluslararası Çalışma örgütü İLO İstanbul’daki konferansa katılmama kararı aldı. Ayrıca Almanya MİT olan ilişkileri, gözden geçiriyor. Aynı durum birçok batı başkentinde de yapılıyormuş.

Amerika kıtasına geçince. Rıza Sarraf duruşması yapıldı. Rıza tüm suçlamaları reddedip masum olduğunu tüm bu suçları başkaları yaptı derken, tahliye talebi de mahkeme tarafından kabul edilmedi. Bu arada savcı Bharara, Trump’ı eleştiren attığı bir Twettinde yapılanları Erdoğan’ı cesaretlendirmek diye tanımladı. Ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı Pentagon, Ankara’ya Rus S-400 füzeleri konusunda mesajı aldık ama anlamadık açıklaması yaptı. Bu arada kim kimi aradı belli değil, Erdoğan ile kasırgayla boğuşan Trump arasında bir telefon konuşması gerçekleşti. Her halde Ankara rüzgarın hızını sordu.

Amerika cephesi sadece bu kadar değil. ABD Kongresi bütçe harcamalarını kontrol eden güçlü Tahsisler komitesi üyeleri Türk yetkililerin Amerika’ya alınmamasını içeren bir karar tasarısını Dışişleri ve Beyaz Saray’a yolladı. Öte yandan Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçi ve Demokrat komisyon başkanları Türkiye’ye Erdoğan’ın korumalarının her kes gibi hareket etmesi için uyaran bir NOTA verilmesini istedi. Gene aynı Kongre Erdoğan’ın korumalarına silah satılmamasını bu arada parası ödenen F-35 savaş uçaklarının tesliminin de şu anda askıya alınmasına karar verdi. (Şu Amerikan Kongresi reisi sevmiyor her hal)

Amerika’dan haberlerin içine birde Rıza Sarraf duruşmaları konusu girdi ve Erdoğan’ın bakanlarından biri Zafer Çağlayan hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. Sarraf ise son duruşmada suçları kabul etmedi ama tutukluluk halinin kaldırılması talebi de mahkemeden geri döndü. Öte yandan Rıza serbest bırakılmış diye halay çektiği bilgisayar hatasını ABD Adalet bakanlığı giderdi. Duruşmalar sırasında Amerika’nın 2013 yılında altın kaçakçılığı ve İran ambargosu konusunda Ankara’yı uyardığı ortaya çıktı. Mahkeme gizlilik durumu devam eden 3 dosyanın ise içeriğindeki gizlilik kararını kaldırmadı. Bu dosyalarda 60 kadar daha Türk yetkili ve iki bankanın adının da geçtiği söyleniyor. Şİmdi bu 60 kişi için iddia oynanıyormuş. Tüm bunlara ek, Sarraf davası benzeri bir Türk vatandaşının duruşması karara bağlandı ve Erdal Kuyumcu 4 sene hapse mahkûm edildi. Kuyumcu silah yapımında kullanılan bazı maddeleri Türkiye üzerinden İran’a göndermekle suçlanmıştı.

Erdoğan’ın bir yandan da Washington’un fikrini değiştirme gayretleri de devam ediyor. Halen var olan lobi şirketlerine iki yeni lobi şirketi daha eklendi. Bunlardan biri bağımsız Kürt devletini destekleyen İsrail Başbakanı Netanyahu’nun partisinin ürünü. Ayrıca kadroya katılan eski New York belediye başkanı ve savcı Guliani, bir şekilde bu konular üzerine ABD başkanı Trump ile bir araya geldi. Şimdilik bu konuda da sonuç yok. Erdoğan ABD’ye gitmeden önce Katar emiri ile Ankara’da bir araya gelecek. Bilmiyorum bu Araplara satacak neyimiz kaldı?

Şimdi bu konuları alt alta koyup, Reisin New York’ta Amerikalı yetkililerle olumlu görüşmeler yapacağını yazmak için insanın aklını kaybetmiş olması gerek. Ama sizler gerçekle ilişkisi olmayan bu olumlu görüşmeleri okuyacaksınız.

Daha önce de yazdığım gibi Türk-Amerikan ilişkileri son üç yıl içinde giderek hızlanan bir tempoda kötüye gidiyor. Sizi bilmem ama böyle bir durumdan Türkiye’nin çıkış faturasının çok ağır olacağına inanıyorum. Duyuyor musunuz yüzde 51’lik evetçiler yarattığınız canavarın sizi yutmasından mutlu olmalısınız?

Savaş SÜZAL, 13 Eylül 2017