Malatya İnönü Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun tutsaklığı, dün, 13 Nisan 2011 günü 2 yılı doldurdu.

Cumhuriyet devrimlerine, Atatürk ilkelerine, bağımsızlığımıza ve egemenliğimize, devletin ulusal ve üniter yapısına sahip çıkmaktan; ABD emperyalizminin ülkemiz ve bölgemiz üzerindeki projelerine karşı çıkmaktan başka hiçbir suçu olmayan bu yiğit bilim adamımıza en içten selam ve saygılarımızı sunuyoruz.

Feysbuk kullanan tüm yurtseverleri, aşağıdaki linki tıklayarak Fatih Hilmioğlu Seninleyiz sitesini beğenmeye, yazı ve yorumlarıyla hukuksuz bir biçimde 2 yıkdır tutsak olan bu yurtsever bilim adamımıza destek olmaya çağırıyoruz.

http://www.facebook.com/group.php?gid=16793891522

Fatih Hilmioğlu hoca gibi tüm yurtsever aydınlara sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Türk Halkı onlara hakkını verecektir, bundan hiç kuşkum yok.

Ayrıca, yazar Ergun Poyraz'ı da unutmayalım, o da yaklaşık 4 yıldır Silivri'de tutsak.

GÖZÜNÜZ ARKADA KALMASIN

Bir Devrimciydi Fatih HİLMİOĞLU,

İnönü Üniversitesi’ne çağ atlattırmış koca yürekli bir devrimci. Bir aydın.

Şimdi kimi için bir terörist(!), kimi için bir tutuklu, kimi için bir profesör ve çoğu insan için de İnönü Üniversitesi’nin eski rektörü.

Yalnız birçok insanın pek de farkına varamadığı bir şey vardır: o da onun ”FATİH HOCA” olduğudur. İnönü Üniversitesi’nde ki her öğrencinin Fatih Hocası. Eski rektör diye anılmaz çünkü kimseye rektörlük taslamamıştır. Rektörlük yaptığı sekiz yıl boyunca tamamen öğrenci odaklı bir yönetim izlemiştir. Yeri geldiği zaman çakma profesörleri karşısına almış, tavrını hep öğrenciden yana koymuştur. Öğrencileriyle senato odasında toplantılar yapıp defalarca da onlarla sabahlamıştır. Rektörlük binası öğrenciler için hiçbir zaman kale olmamıştır. Güvenlikçilerin “öğrenciler rektörle görüşemez” demesiyle karşılaşılmamıştır. Zaten Fatih Hocayla görüşmeniz ve derdinizi anlatmanız içi rektörlük binasına gitmenize gerek yoktur. Çünkü onu ya pembe yolda ya çardakta ya da kütüphanede bulabilirdiniz.

Öğrenciden korkmazdı Fatih Hoca .

Yönetim anlayışıyla tezlere konu olmuş ve olacaktır. Hiçbir zaman iş yaptırmak için siyasetçilerin, para babalarının altına yatmamıştır. Öyle ya 8 yıllık rektörlük döneminde kaynak ne kadar kesilirse kesilsin o zor şatlarda Türkiye’nin en iyi yerleşkelerinden biri meydana getirilmiştir. Sadece fiziki şartlardan bahsedersek haksızlık etmiş oluruz, bilimsel atıflarda ODTÜ’yle yarışmıştır ve sosyal faaliyetler hiç hız kesmemiştir. Üniversitenin her yerinde sanatı solursunuz. Kongre kültür bazı zamanlar sabahlanacak yerdir.

Sarı renkli öğrenci kimliklerini bir çok öğrenci hatıra olsun diye saklamaktadır şimdi. Çünkü o kimliklerde o yürekli devrimcinin imzası vardır. Ondan kalan küçük bir hatıra. Ben 3. Sınıfım şimdi, benim kimliğim sarı renkli değil. Ama Fatih HOCAM bilmelidir ki o kimlik olmasa da, onun zamanında İnönü Üniversitesi’nde öğrenci olamasam da ben hep onun öğrencisi oldum, sadece ben değil bir çok İnönülü. Dönemimden ve benden sonra gelenler.

Biz sizi HİSSETTİK hocam. Pembe yolda atılan her adımda. Her solukta.

Şimdi siz bu ülkeye hizmet etmenin bedelini ödüyorsunuz. Bunu ben değil herkes biliyor, sizi o zindanlara koyanlarda dahildir buna. İnönü Üniversitesi baştan sona yerle bir edilmedikçe sizi yok edemezler hocam.

Yani sanmayın ki bu yıl sizin öğrencilerinizin tamamı mezun oluyor, siz ayrılırken “GÖZÜN ARKADA KALMASIN HOCAM” pankartı açanlar hep var olacaklar.

Bu yıl son sarı kimliklerle mezun olacak arkadaşlarım ve değerli hocam:

GÖZÜNÜZ ARKADA KALMASIN….

SAYGILARIMLA.

Sinan OL
(Fatih Hilmioğlu Seninleyiz Feysbuk grubu üyelerine gönderilen bir yazıdan alınmıştır)
http://www.facebook.com/group.php?gid=1 ... 522&v=wall