Fen ve Kültür Derslerinin Adı "Laik Dersler" Olursa / Mahiye MORGÜL

Eğitimci Yazar

Fen ve Kültür Derslerinin Adı "Laik Dersler" Olursa / Mahiye MORGÜL

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Haz 05, 2012 14:56

Fen ve Kültür Derslerinin Adı "Laik Dersler" Olursa

Eğer, Fen ve Kültür derslerini İmam Hatip okullarından çıkartırsanız, sadece Din Öğretimi veren Din Okulları açarsanız, eğitim kavramlarınızı da buna göre değiştirmek zorundasınız. Bu yönde anayasa yapmaya kalkarsanız, kullandığınız dil ve kavramlarınız da ona göre olur. Böylece bir kavramı oynatmakla, insanınızın bilimsel algı sistemini yıkarsınız, bir taşla onlarca kuş vurursunuz.

Laiklik tanımını da buna göre değiştirir, “devlet tüm dinlere ve inançlara eşit mesafededir” derseniz, gelsin her dinden ve her inanıştan tarikatlar ülkemizi karınca gibi sarsın… Paralı tarikatlar gelir, merak etmeyin. Mesela, Budistlerin parası olmaz, onlar paralı dünyevi işlerle ilgilenmez. Yunan Ortodokslar da gelemez, son krizden yoksul düştüler. Bizdeki Ortodoks Türk vatandaşlarıyla böyle bir sorunumuz zaten yoktur. “Tüm dinler” kavramı biraz karışık görünüyor.

Yeni anayasada “din evleri“ kavramı geliyor. İbadet yeri, Mescit veya Kuran kursu değildir kastedilen. Anlaşılan açılmış olan Protestan ev kiliselerine yeni anayasada “din evleri” kılıfı geliyor.

Halkımız değişik dinleri ve mezhepleri pek tanımaz. Mesela, Ortodoks, Katolik, Protestan deyince hiçbir şey anlamayız, hele “Anglo Sakson Protestan” nedir, bunları birbirinden ayırmayı hiç bilmeyiz. “Hıristiyan” deyince halkımızın algısında, “sünnet olmaz, domuz eti yer” gibi belli bir kavram vardır. Hıristiyan ile Protestan kelimeleri arasındaki farkı bilmeyiz. Hatta, Amerika’da ve İngiltere’de yönetim Anglo Sakson Potestan bir elitin elindedir demek, bize hiçbir şey ifade etmez.

Oysa, Afganistan’ı ve Bağdat’ı bombalamaya giderken “Üçüncü bin yılın haçlı seferini başlatıyoruz” diyen ABD başkanı Bush, Anglo Sakson Protestan elitleri adına konuşuyordu. Gerçek şudur ki, gariban Hıristiyanların bu savaştan hiçbir menfaati yoktur, evlatlarını kaybeden onlardır.

Şimdi, ülkemizde birilerinin karınca gibi yer altından yayılarak Protestan din evleri (ev kilisesi) açmasını bu savaşın parçası olarak gördüğümüzü söylemek, hatta İngilizce öğretmek bahanesiyle Protestan kızların köylerimize kadar yayılacağını söylemek, Hıristiyanlığa hakaret etmek midir? Değildir elbette, ama öyle algılanmasına yeni anayasada zemin hazırlandığını görüyorum. Şimdiden uygulamaları başlamıştır. Banu Avar’a açılan dava, bana gönderilen tekzip, hatta Fazıl Say’a açılan dava gibi.

Halkımıza kavramlar öyle çarpık verilmeye başlandı ki, emperyalist sömürgeciliğe karşı olmakla, Protestan Hıristiyan mezhebine karşı olmak aynı şey gibi algılanır oldu. En fazla kilise burada açıldı dediği için Banu Avar’a dava açan İzmit Protestan kilise vakfının başkanı “B.Avar yalan söylüyor, en fazla kilise burada değil, burada sadece şu kadar kilise açtık, kilise sayımız şu kadardır” demiyor, halkı kendilerine karşı kışkırtmaktan dava açıyor.

İngilizce öğretmeni diye Protestan dadılar getirilmesine kapı açan 5544 sayılı MYK yasası Haçlı Yasasıdır dediğim için de bana benzer bir dava açılması muhtemeldir. Mevcut anayasaya aykırı bir yasadır bu, bunu kimse konuşmuyor. Anayasa değiştiği zaman, bu yasa güvenceye alınacak ve o zaman laikliğin tanımı “devlet her dine eşit mesafededir” şeklinde değiştiğinde, asıl o zaman kimse bu konuda ağzını açamayacaktır. Sözgelimi, falan köyde Protestan İngilizce öğretmeni halkı Müslümanlıktan soğutma yönünde veya öğrencileri kendi inanışına çekme yönünde bir faaliyet yaparsa, köylü bunları şikâyet edemeyecek, tersine bu faaliyetlere karşı çıkanlar yasayı çiğnemiş olacak, bir yerlere şikâyet edilecek, suçlu muamelesi görecektir.

Rahatlıkla diyebilirim ki yeni anayasada misyonerlik faaliyetleri yeni kavramlarla serbest hale geliyor, sömürgeciliğe karşı olmakla Hıristiyanlığa karşı olmak eş kavram oluyor. Hatta diyebilirim ki sömürgeciliğe karşı olanlara, fikir suçu işlemekten öte, yeni anayasanın “her dine eşit davranmak” maddesini ihlalden cezalar gelebilecektir.

Öte yandan, ortalıkta her konuda çatlak yaratacak internet virüsleri dolaşıyor; Fazıl Say konusu, Kürtaj konusu, gibi. Bunların medyaya salınış zamanlamasına dikkat ediniz.

Fen, Matematik ve Kültür dersleri okutulmayan yeni Din Okulları sisteminde “Fen ve Kültür Dersleri” yerine “Laik Dersler” tanımı kullanılacaksa, toplumdaki çatlağı bir de bu açıdan görmeye başlayınız. Bilim ile din arasına kama sokulduğunu fark ettiniz değil mi?

Toplumu bu kadar kama yarası almış, bu kadar çatlamış bir devlet ayakta kalamaz!

Türk devleti yıkılıyor. Tıpkı Zeugma mozaiklerine resmedilen, dağılmış devleti temsil eden, ağlayan kaplan gibiyiz; üzerine saplanmış mızraklardan gözyaşları içerisinde çaresiz kalmış yıkılıyor… O bizdik, MÖ.63’de Sezar’ın Venedik destekli yağmacı ordularına yenilen Başoğuzlu beyimizdi. Zeugma’daki adıyla MHTİOKHUS/Mohti Oğuz idi. Kuran’da adı geçtiği söylenen Zülkarneyn (Mete Oğuz!) ile aynı kişi olması muhtemeldir.

Şimdi, kürtaj mürtaj, genç erkeklere sesleneceğim.

Sizin azalan sperm sayınızla neden kimse ilgilenmiyor?

Genç anneler üzerinden kürtaj yoluyla birileri para kazanıyor da, kısırlık tedavisiyle birileri para kazanmıyor mu? Siz neden genetiğiyle oynanmış kısırlaştırıcı yiyeceklerle beslenmek zorunda bırakıldınız, neden erken yaşta genç karınıza karşı mahcup kaldığınızı konuşmuyorsunuz? Ya genç kızlar, neden yumurtlamanızın otuz yaşından önce kesildiğini konuşmuyorsunuz? Yoksa Ay’ın 28 günlük takviminde bir sapma oldu da haberimiz mi yok?!

Hükümetin sizin sağlıklı nesiller vermenizle gerçekten ilgilendiğinizi mi sanıyorsunuz?

Kısırlaştırılan yeni neslin dikkatini başka konulara çekmek, toplumda bir çatlak da buradan yaratmak istediklerini konuşun lütfen. Meselâ, İslâmda imam da evlenir, bu sünnettir, buna dikkat çekiniz. Evlilik yapabilmenin ön koşulu iş-güç sahibi olmak ve sağlıklı doğal ürünlerle beslenmektir; bunlardan mahrum bırakıldınız, bunu konuşun. Bunları değil kürtajı konuşun istiyorlar.

Sevgili gençler, her birinizin rahminde ve her birinizin sperminde bir Mustafa Kemal, bir Mete Oğuz saklıdır. Bunu bildikleri için size genetiği ile oynanmış sağlıksız tavuklar, ithal mısırlar, yumurtalar, sunuyorlar, çoğunun ambalajında bile ne içerdiği yazmıyor, İsrail tohumu dedikleri nesliyle oynanmış sebzeleri size yediriyorlar, ama siz bunları konuşmuyorsunuz, başka şeyler konuşmanız için, toplumda çatlak yaratmak için gündem yaratıyorlar. (Başbakanın çoğu yabancı 32 danışmanı varmış, gündemi belirleme görevi de herhalde onlarındır.)

Artık genç anne adaylarını kürtaj için değil, genç baba adaylarını sperm sorununa sahip çıkarken görmek istiyorum. Sperm bankalarının İslam’da yeri nedir, babasız çocuk doğurmak nedir, bunları da konuşun lütfen. Babalığınız elinizden gidiyor ve dahası Türk ve Müslüman aile kavramı erozyona uğratıldı, bunu konuşun lütfen. Babalık kavramı da değiştirildi, görüyorsunuz.

Kavramları değiştirilmeyen ne kaldı ki!

Hukuk kavramlarına bakın, Silivri Mahkemesine bakın, iddianame nasıl yazılmış, iyice bakın. Araştırmacı bilim adamı genç kardeşimiz Mehmet Perinçek neyle yargılanıyor bakınız. Dizi film gibi birbirine eklenen davalara bakın, 100 yılda bitmez bu davalar, postmodern dizi gibi… Araya hapisanedeki dinleme kayıtları ekleniyor, bakınız. Mahkemeye hakaret davası ekleniyor, bakınız. Mahkeme boyunca duruşmalardan men edilmek cezası veriliyor, bakınız. Davaya konu CD kaydı sehven bir başka evde bulunmuş olabiliyor, bakınız. Bütün bunlar normal midir?

Bir başka yüzyıla girdik, iyi bakınız! Yeniden MİLAT ilanıdır bunlar. Tsunami dalgası çekilirken siz asimetrik düşünüp geriye çekilerek en yüksek yerlere kaçmak zorundasınız. Şimdi size medyada gündem bu diye sunulan her şeyin asimetrisini düşünmeniz gerektiğini umarım anladınız.




Eğitimci Yazar Mahiye MORGÜL, 5 Haziran 2012
mahiye@gmail.com
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Mahiye MORGÜL

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x