Fenerbahçe Şampiyon, Erdoğan Başbakan / Ali Rıza ÖZKAN

Fenerbahçe Şampiyon, Erdoğan Başbakan / Ali Rıza ÖZKAN

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Tem 08, 2011 22:16

Fenerbahçe Şampiyon, Erdoğan Başbakan

Aslında herşey, Başbakan'ın planladığı gibi gelişti. Reha Muhtar 17 Haziran'da Vatan gazetesinde, TFF başkanlığındaki sürpriz değişimin arkasında Tayyip beyin olduğunu yazıyordu. Muhtar'a göre, Gaziantep'e miting için giden Tayyip bey Gaziantepspor Kulübü Başkanı İbrahim Kızıl’a, “Mehmet Ali Aydınlar’ı arasana... Ne düşünüyormuş bir öğrensene" demiş. Kulislerde ayyuka çıkan ve son ana kadar inkar edilen Mahmut Özgener'in istifa edeceği yolundaki dedikodunun gerçekliği, bizzat Tayyip bey tarafından ismiyle beraber yerine birisi arandığına göre, tartışma konusu olamazdı.

Tartışma konusu olması gereken, tüm bu operasyonun niteliğidir. Hatırlayacak olursak, şimdinin rüşvetle şampiyonluk satın aldığı iddia edilen zanlısı Aziz Yıldırım daha bir ay önce, Süper Lig'in süper güçlü başkanı olarak TFF başkanını belirlemeye gayret ediyordu. Eğer, onun dediği olsaydı, bugün Göksel Gümüşdağ TFF başkanlığı makamında oturuyor olacaktı. İktidardaki dayanağı ise, kaderin cilvesine bakın ki, Tayyip beyin eşi Emine hanımdan başkası değildi. AKP iktidarı ile zenginler ligine uçarak atlayan (sıfır KDV'li pırlanta, altın ticareti, "gezgin" Rus sermayesi) Cihan Kamer de operasyonun elçiliğine seçilmişti. Kamer'in boyundan büyük bir işe kalkıştığını anlaması ve geri çekilmesi uzun sürmedi. "Yeni hükümet kuruluncaya kadar" kazanılan zaman, hem Aziz Yıldırım'ı oyalamak için ve hem de TFF'nin tamamen kontrol altına alınması için kullanıldı.

Büyük spor kulüpleri, yöneticilerinin devlet katında dağıtılan pastaya "kulüp durumundan" ortak olmaları ile ünlüdür. Ancak, Aziz Yıldırım döneminde Fenerbahçe, bu gücün sınırsızca ve ahlak hiçe sayılarak kullanılmasına bolca tanıklık etti. Her iktidar döneminde "işi yürüyen" Limak Holding'in patronu Nihat Özdemir'le beraber, Türkiye'nin en önemli 4 kulübünden birisinin yöneticileri olma sıfatını gayet bonkörce şahsi hesaplarına gelir kaydettiklerini söyleyebiliriz. Öyle ki, Fenerbahçe sayesinde elde ettikleri gücü yansıtması bakımından, BOTAŞ'da yapılan "Mavi Hat" adı verilen yolsuzluk operasyonunu örnek verebiliriz. Davanın 1 numaralı sanığı dışındaki herkes ceza aldı!!!

Süper Lig'de en çürümüş takım Fenerbahçe midir? Bu soru, bizi yanlış bir kulvara götürecektir. Çünkü, Fenerbahçe ile başlayan "operasyon"un futbolda ahlaklı bir yarışmayı hakim kılacağını beklemek hayalciliktir. Futbolun "sermaye yoğun ve iktidar yakın" olarak tanımlayacağımız kurumsal-yapısal ilişkisinde kökten değişiklik yaşanmadığı sürece rüşvet, şike, tehdit, şantaj vs. her türlü yaptırıma sahne olmayı sürdürmesi kaçınılmazdır. Yapısal ilişkilerin değişmesi demek, futbol üzerinden kazanılan mali ve nüfuz gücün elimine edilmesi veya kontrol altına alınması demektir ki, bunun topyekun sistem değişikliği olmaksızın başarılması mümkün değildir.

O halde, yapılan müdahale ne anlama geliyor? Mali ve nüfuz yoğun bir alana müdahale, bu alanda at koşturan piyonların değiştirilmesi anlamına gelir. Tayyip bey başarılı bir hamle ile, önce TFF başkanlığını belirledi. Sonra da, Süper Lig'in en güçlü takımının kontrolünü tamamen eline alacağı büyük bir hamle yaptı. Bu noktadan itibaren, Tayyip beyin "rıza ve muvafakatı" olmadan kimse Fenerbahçe kulübünün başına geçmeye cesaret edemez. Kim olursa olsun, seçilecek yeni başkanın görev ve selahiyet alanının Tayyip beyin memuru olmaktan öteye gitmeyeceğini de peşinen söyleyelim. Kimse şaşırmasın, yanılmasın!

Evet, Aziz Yıldırım, Nihat Özdemir gibi komprador taşeronların ABD üzerinden elde ettikleri nüfuzla hormonlu bir yapı oluştuğu doğrudur. Ancak, bu operasyonun yapının kendisine bir müdahale olamayacağı, Tayyip beyin etrafına aldığı gene komprador özellikli sermayedarlardan bellidir. Ahmet Çalık, Fettah Tamince, Akın İpek, Remzi Gür, Cihan Kamer, Ethem Sancak, Vahit Kiler, Ahmet Albayrak, Unakıtan Ailesi, Topbaş Aileleri gibi AKP'nin temel direği kabul edeceğimiz sermaye grupları tamamiyle komprador yapıya sahiptir. Kısa süre içerisinde, davulun değil tokmağı tutanın değiştiğini hep beraber göreceğiz.


Ali Rıza ÖZKAN - 7 Temmuz 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 5 konuk

x