Ah yine mi ağlıyor?Çok şaşırdım desem yalan...Lise hayımda ne kadar da çok izlemiştim ağlak videolarını.Bir keresinde sormuştum şakirt bir fethullah müridi olan sayın sınıf abimize ya, sayın çok pek yüce fethullah hocaefendi hazretleri neden hep ağlar diye ve çok enteresan bir cevap almıştım tarihe not düşülebilecek:
-Filistin'deki çocuklar insanlar hep hocaefendinin rüyasına giriyor da onun için ağlıyor...
Girer tabi rüyasına Filistin'deki çocuklar, Iraktakiler de...Katillerle diyaloğa girer, mazlumun karşısında yer alırsan tabi ki rüyana girer...Kanla abdest alanlar Filistin'deki çocukları rüyalarında görmeye mahkumdurlar...fettullah Irak'ta Filistin'de insanlar ölmeye devam ettikçe ağlamaya mahkumdur...Allah hiçbirimizi ağlatmasın...

kim olsa feto nun yerinde ağlar.hatta az ağlıyor.bu ülkeye bu müslümanlara yaptıkları.Allah ın söylediğine kırk katıp din bu diye ortaya attıklarını düşününce az bile ağlıyor.

ağla misyoner köpek ağla. git papanın elini öp belki faydası olur.

Beter olsun.....

Tiyatro...tiyatro...
Artiz misin len Feto?
Hülya Koçyiğit filmlerini de solladı bu adamın ağlamaklı filmleri.

orhunefe yazdı:Tamamen duygu sömürüsü. Yetti gayrı...

Ama tebrik etmek lazım insanları nasıl etkileyebileceğini çözmüş bir adam. Kadınların ağlayarak istediklerini yaptırması gibi bu adam da gözyaşı ile birlikte Allah deyip peygamber deyip hipnotize ederek akıllarını baştan aldığı kuzuları hisli gayretkeş robotlara çeviriyor.

Aynen öyle orhunefe arkadaş.Bu saflar da bu deliye inanıyor.Amerikan emperyalizminin oyuncağı olacaklarını kavrayamıyor gariplerim.
Bu sahtekara inanan garipler,bu herif sağlık sorunlarım var deyip gitmedi mi Amerika'ya? Küba'nın sağlık sistemi daha iyi neden oraya gitmemiş acep? Şimdi de iktidarı zor durumda bırakmamak için gelmediği yalanına sığınıyor misyoner Feto.O zaman da sormazlar mı adama,şimdi neden Japonya'ya,Venezuella'ya,Bolivya'ya,Kazakistan'a,Finlandiya'ya,Malezya'ya,Yemen'e,Kenya'ya,Afganistan'a,Tacikistan'a gitmiyorsun hoca? diye.Bir sorun bakalım hocanıza!

Bir cemaat mensubunun doğruyu araması ve içinde yer aldığı yapıyı sorgulaması neden zordur?

Cemaat ekonomik bir topluluk aynı zamanda. Kendi şirketleri ve çeşitli kurumları ile büyük bir ekonomik dayanışma sözkonusu. (Liderleri CIA tarafından korunmakta olan bu cemaatin, kurumlarının da dış güçler tarafından desteklenmediğine inanmak zor.) Bir cemaat üyesi, bu yapılanmanın dışında kaldığı anda sudan çıkmış balığa döner. Birçok üyenin işi, geliri ve sosyal hayatı cemaat içinde. Gerçekleri görüp de bütün bu yapının dışında kalmak gerektiğine karar vermek yürek ister; kişinin çıkarlarına terstir. Bu nedenle, cemaat hakkında şüpheye düşüren gerçekleri toptan inkar etmek, kulak tıkamak ve "şom ağızlıların ürünü" demek en kolayıdır.

Cemaat içindeki kültür de zaten verilen emirleri sorgulamadan yerine getirme üzerine kuruludur. Kendi isteğini değil de cemaatin "önerdiği" işi yapmak istemek bir erdem ve üstünlük olarak görülür. Evet, bu bir robotlaşmadır. Fakat aynı zamanda, hayata bir anlam katar. Nasıl ki Evangelizm kendisini boşlukta ve amaçsız hisseden bir Amerikan gencini cezbeder ve hayatına bir renk ve anlam katarsa, Fethullah Gülen cemaati de bunu sağlar.

Bir çocuk veya bebek, ailesinin kendisine söylediği şeyleri sorgulamadan olduğu gibi kabul eder ve kayıtsız-şartsız güvenir. Bu nedenle de huzurlu ve mutludur. Birçok yetişkin insan da, hayatın gerçeklerini aramak yerine bu çocuksu mutluluğu ve huzuru tercih eder. İnsan, kendi kendini kandırabilme yeteneğine sahip tek canlı türüdür.

kısacası FETOŞŞŞ işte...

10101 yazdı:Bir cemaat mensubunun doğruyu araması ve içinde yer aldığı yapıyı sorgulaması neden zordur?

Cemaat ekonomik bir topluluk aynı zamanda. Kendi şirketleri ve çeşitli kurumları ile büyük bir ekonomik dayanışma sözkonusu. (Liderleri CIA tarafından korunmakta olan bu cemaatin, kurumlarının da dış güçler tarafından desteklenmediğine inanmak zor.) Bir cemaat üyesi, bu yapılanmanın dışında kaldığı anda sudan çıkmış balığa döner. Birçok üyenin işi, geliri ve sosyal hayatı cemaat içinde. Gerçekleri görüp de bütün bu yapının dışında kalmak gerektiğine karar vermek yürek ister; kişinin çıkarlarına terstir. Bu nedenle, cemaat hakkında şüpheye düşüren gerçekleri toptan inkar etmek, kulak tıkamak ve "şom ağızlıların ürünü" demek en kolayıdır.

Cemaat içindeki kültür de zaten verilen emirleri sorgulamadan yerine getirme üzerine kuruludur. Kendi isteğini değil de cemaatin "önerdiği" işi yapmak istemek bir erdem ve üstünlük olarak görülür. Evet, bu bir robotlaşmadır. Fakat aynı zamanda, hayata bir anlam katar. Nasıl ki Evangelizm kendisini boşlukta ve amaçsız hisseden bir Amerikan gencini cezbeder ve hayatına bir renk ve anlam katarsa, Fethullah Gülen cemaati de bunu sağlar.

Bir çocuk veya bebek, ailesinin kendisine söylediği şeyleri sorgulamadan olduğu gibi kabul eder ve kayıtsız-şartsız güvenir. Bu nedenle de huzurlu ve mutludur. Birçok yetişkin insan da, hayatın gerçeklerini aramak yerine bu çocuksu mutluluğu ve huzuru tercih eder. İnsan, kendi kendini kandırabilme yeteneğine sahip tek canlı türüdür.

Kesinlikle katılıyorum.

İnsanlar boşlukta ve arayışta gezerlerken bir şeyin parçası olmak isterler.

Bir şeyin parçası olabildiklerinde ve bu bir şeyin bu insanlara getirileri de olduktan sonra bırak vaz geçmeyi, ülkelerini bile satarlar.

İşte sorun da bu ki, insanlarımız boşlukta gezinen ve arayış içerisinde olan kişiliksizlere dönüştürülmüş ve dönüştürülme çabalarına da devam ediliyor.

İnsanlar bu ülkede Humeyni'yi sevebiliyorlarsa Atatürk'ten nefret edip, Bunun sorumlusu Aratük' mü? Humeyni' mi? yoksa ille de Atatürk diye insanları ondan nefret ettiren planlı, programlı çalışmalar mı zamanındaki? (kafalarında ki aklı bir gram kullanmaya çekinenler saymıyorum dahi).

En büyük düşman, cehalettir efendiler!

Sevgi ile...