FETÖ, Özel Harekat Başkanı Behçet OKTAY'ı Öldürdü Mü?

Genel & Güncel Konular

Re: Özel Harekat Daire Başkanı Behçet OKTAY başından vurulmuş ol

İletigönderen sessiz sedasız » Pzt Eki 12, 2009 19:26

Oktay'ın otopsisinde şok bilgi

Türkiye aylar önce Özel Harekat Dairesi Başkanı Behçet Oktay'ın ölümüyle sarsıldı.
Olayın cinayet mi, intihar mı olduğu tartışması aylarca sürdü. Soruşturma dosyası da intihar olduğu gerekçesiyle kapatıldı. Habertürk, Behçet Oktay'ın otopsi raporuna ulaştı. Raporda iki şok bilgi var. Oktay'ın göğüs kafesinde ölümünden önce oluştuğu tahmin edilen 7 kırık tespit edildi. İdrarında da kokain bulgusuna rastlandı.

İNTİHAR MI CİNAYET Mİ?

Eski Özel Harekat Dairesi Başkanı Behçet Oktay'ın ölümü üzerindeki sır perdesi halen aralanmadı. Behçet oktay Şubat ayında Ankara'da üç arkadaşıyla beraber bir restoranda yemek yedikten sonra mekandan ayrıldı. Yanında bir arkadaşı vardı. Arkadaşının ifadesine göre, morali bozuktu. Bindikleri araç Dikmen'de kara saplandı. Oktay sinirlenerek dışarı çıktı ve belinden çıkardığı silahı başına dayayıp intihar etti.

Ailesi intihara inanmadığını açıkladı. Çünkü Behçet Oktay solaktı ve başına sağ eliyle, üstelik alın hizasından değil, sağ kulak arkasından ateş etmişti.

Oktay'ın canına kıydığı açıklandı ancak Habertürk'ün ulaştığı adli tıp raporu olaydaki cinayet şüphesinin ortadan kalkmadığını gösteriyor.

Çünkü adli tıp raporuna göre Oktay'ın vücudunda tam 7 ayrı kırık vardı.

Peki raporda dikkat çekilen bu kırıklar ne anlama geliyor?

Adli tıp uzmanlarına göre kırıkların, Behçet Oktay'ın ölümünden önce oluşması ihtimali var. Bir ihtimal de Oktay'ın hastaneye götürüldüğünde hayati fonksiyonları durmasına rağmen, verilen elektro-şokun kırıklara yol açmış olması. Ancak uzmanlar kırık sayısının fazlalığına dikkat çekerek bu ihtimali zayıf buluyor.

Ve rapordaki ikinci önemli bulgu. Otopsi sırasında Behçet Oktay'ın kan ve iç organ örnekleri de alındı. Alkol ile uyuşturucu incelemesi yaptırıldı. İdrarındaki incelemeden ise dikkat çekici bir sonuç çıktı. Oktay'ın idrarında kokain ve metabolitleri çıktı. Oktay'ın yakın arkadaşları onun hiçbir zaman uyuşturucu almadığı görüşünde. İntihar ettiğini düşünenler ise tahlillerdeki alkol ve kokain bulgularını kanıt olarak gösteriyor.

Behçet Oktay tam 13 yıl Özel Harekat Dairesi Başkanlığı yaptı. Susurluk kazasından sonra görevden alınan İbrahim Şahin'in yakın çalışma arkadaşıydı ve ondan sonra bu görevde kaldı. Oktay'ın adı, eski çalışma arkadaşı İbrahim Şahin'in ergenekon soruşturmasında tutuklanmasına neden olan suikast timleri olayıyla gündeme geldi.

İddiaya göre İbrahim Şahin "s - 1" adlı suikast timini özel harekatçılardan kurmuş, bu timlerdeki kişileri seçmek için Behçet Oktay'dan yardım almıştı..

Behçet Oktay'ın ölümü'yle ilgili herhangi bir yargılamaya gerek olmadığı sonucu çıkmıştı. Behçet Oktay'ın avukatları ve ailesi şimdi bu karara itiraz etmeye hazırlanıyor...

Kaynak
Sen ne kadar bilirsen bil,Senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı küçük betizi
sessiz sedasız
Üye
Üye
 
İletiler: 988
Kayıt: Cum Mar 28, 2008 1:55
Konum: istanbul

Re: Özel Harekat Daire Başkanı Behçet OKTAY başından vurulmuş ol

İletigönderen 1920denberi » Pzt Eki 12, 2009 20:07

Allah Rahmet eylesin
Kullanıcı küçük betizi
1920denberi
Üye
Üye
 
İletiler: 47
Kayıt: Çrş Eki 15, 2008 0:58

Re: Özel Harekat Daire Başkanı Behçet OKTAY Öldürüldü (Mü?)

İletigönderen Türk-Kan » Pzr Kas 01, 2009 0:06

Saygı ÖZTÜRK'ün konukları gazeteci Ünal İNANÇ ve
Behçet OKTAY'ın kız kardeşi Zeynep Oktay DEMİRCİ,
Behçet OKTAY'ın ölümündeki sır perdesini aralıyorlar:


Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Özel Harekat Daire Başkanı Behçet OKTAY Öldürüldü (Mü?)

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Kas 07, 2009 10:57

‘Oktay intihar etmedi işte bunun 11 kanıtı’

Behçet Oktay’ın ailesi savcılığa başvurdu.

Dosyası intihar ettiği gerekçesiyle kapatılan eski özel harekatçı Behçet Oktay’ın otopsisinde, kanında alkol ve uyuşturucu bulunmuş, göğüs kafesinde şüpheli kırıklara rastlanmıştı. Ailesi bunun üzerine soruşturmanın yeniden başlatılması için savcılığa başvurdu. Başvuru dilekçesinde eski adli tıp başkanının bilimsel yorumu ile Oktay’ın intihar etmediğine kanıt olarak 11 iddia sıralandı.

Türkiye geçen Şubat’ta, Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi’nin 13 yıllık başkanı Behçet Oktay’ın ölümüyle sarsıldı. Olayın cinayet mi, intihar mı olduğu tartışması aylarca sürdü. Ailesi intihar etmediğini iddia etti. Buna rağmen soruşturma dosyası da intihar olduğu gerekçesiyle kapatıldı. Ancak geçen ay çıkan otopsi raporu tartışmaları yeniden başlattı. Çünkü rapora göre Oktay’ın göğüs kafesinde 7 kırık vardı. Ayrıca kanında alkol ve uyuşturucuya rastlanmıştı. İşte bu noktalardan yola çıkan ailesi, soruşturmanın yeniden başlatılması için kolları sıvadı. Ailenin avukatı Ülkü Gedikli, Ankara Başsavcılığı’na dün dosyanın tekrar açılması için dilekçe verdi.

Uzman görüşü de eklendi

Dilekçeye Eski Adli Tıp Kurumu Başkanı Prof. Dr. Özdemir Kolusayın’dan alınan bilimsel bir mütalaa da eklendi. “Olayın intihar olması halinde vücudunda travma belirtilerinin olmaması gerekir” diyen Kolusayın’ın mütalaasının sonuç bölümünde şöyle denildi: “Behçet Oktay’ın baş, göğüs, el ve ayaklarda travmatik belirtilerin bulunması, olay anında ölenin yanında bulunan şahsın elinde barut izi kalması, ölüm anında kandaki alkol miktarının kişinin direncini yok edecek derecede çok yüksek olması nedeniyle Behçet Oktay’ın ölümünün intihar olarak kabul edilmesinin pek mümkün olmadığı kanaatini bildirir bilimsel mütalaadır.”

Kırıklar öldükten sonra olmuş

Prof. Kolusayın’ın mütalaasında şu noktalara da dikkat çekildi:

KABURGA KIRIKLARININ NEDENİ KALP MASAJI OLAMAZ: Kişiye kalp masajı yapıldığı bildirilmiş, sağ ve sol kaburgalarında ekimozlu ve ekimozsuz kırıklar tespit edilmiştir. Bu durum, ekimozlu kırıkların kişi canlı iken, ekimozsuz kırıkların kişi öldükten sonra oluştuğunu kanıtlar.

EKİMOZLAR: Sağ gözde, sağ el sırtında, sağ ve sol bacakta ekimozlar (deri ve deri altı dokusunun içinde kan birikimi) tespit edilmiştir. Ekimozların rengi belirtilerek eski veya yeni, yani yaşı belirtilmemiştir. Otopside göğüs açıldığında cilt altında sağ 5. kaburga hizasında parasternal hatta ekimoz tespit edilmiştir.

KANDAKİ ALKOL MİKTARI: Hastaneye 25 Şubat 2009 saat 02.22’de getirildiği, 02.40’da öldüğü kanda alkol miktarının 268.96 mg/dl olduğu

TANIĞIN ELİNDEKİ BARUT ARTIĞI: Ölüm olayı gelişirken Behçet Oktay’ın yanında bulunan Halil Kesici’nin elinde barut artığı içi bulunmasının Kesici’nin ölüme yol açan ateşli silahı tuttuğunun ya da dokunduğunun kesin delilidir.

Ailesinin 11 maddelik iddiası

Avukat Ülkü Gedikli’nin Ankara Başsavcılığına verdiği dilekçede, daha önce “intihar” denilerek kapatılan olayla ilgili olarak şu şüpheler de dile getirildi:

1- İNTİHARA MEYİLLİ DEĞİL: Behçet Oktay intihara meyilli biri değildi. Ölümünden önce düzenlenen yemekte de gayet neşeli olduğuna ilişkin tanık beyanları var.

2- OKTAY SOLAKTI, YARA SAĞ ŞAKAKTA: Ateşli silah yaralanması sağ şakaktadır. Oysa Oktay solaktı.

3- TANIĞIN ELİNDE DE BARUT VAR: 25 Şubat 2009 tarihli atış artıkları analizine ilişkin ekspertiz raporu dikkate alınmamıştır. Bu raporda Oktay’ın iki elinde de atış artığı bulunmuştur. Ayrıca olay sırasında yanında bulanan Halil Kesici’nin de iki el avuç içi svaplarında atış artığı bulunmuş, tanığa bunun nedeni sorulmamıştır.

4- İKİNCİ EL ATEŞ EDİLMEK İSTENMİŞ: Ekspertiz raporuna göre, bir ateş fişeğin atıldığı, ikincisinin ise atılmak istendiği tespit edilmiştir.

5- 8 METRE UZAKTA KAN İZİ: Olay yeri incelemesinde Oktay’ın bulunduğu yerden yaklaşık 8 metre uzaklıkta yoğun kan izine rastlanmış ancak inceleme yapılmamıştır.

6- ANAHTAR DIŞARIDA YERDE: Otomobilinin anahtarının dışarda karlar üzerinde bulunmasıyla ilgili çelişkiler tanığa sorulmamıştır.

7- SİLAHTAKİ PARMAK İZİ İNCELENMEDİ: Ölüme neden olan silah üzerinde parmak izi incelemesi yapıldığına ilişkin dosyada bilgi yoktur.

8- ARAÇ İÇİNDE DE İNCELEME YAPILMADI: Arabanın içinde, koltuklarda, kapılarda, yerde bulunan para, kürek ve anahtar üzerinde de parmak izi incelemesi yapılmamıştır.

9- SOL ARKA KAPI KİLİTLİ: Arabanın sol arka kapısı kilitli bulunmuştur. Bu kapı ancak içerden manuel olarak kilitlenebilir. Oysa bu kapıda da parmak izi incelemesi yapılmamıştır.

10- TELEFON KAYITLARI İNCELENMEDİ: Oktay’ın telefon kayıtları incelenmemiştir.

11- TANIK İFADESİ ÇELİŞKİLİ: Tanık ifadelerindeki çelişkiler giderilememiştir.


http://w9.gazetevatan.com/Oktay_intihar ... 9/1/Manset
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: FETÖ, Özel Harekat Başkanı OKTAY'ı Ödürdü Mü?

İletigönderen bezgin » Cmt Şub 20, 2010 0:13

‘Ecevit’in koruması Recai Birgün Neden Susuyor?

İkinci Ergenekon davasının 41’inci oturumunda örgüt yöneticisi olduğu gerekçesiyle iki kez ağırlaştırılmış hapis cezası istemiyle yargılanan Durmuş Ali Özoğlu’nun çapraz sorgusu tamamlandı

Yargıtay Onursal Başkanı Sabih Kanadoğlu’nun kendisine ait Toplumsal Haber adlı internet sitesinde yazı yazamadığını belirten Özoğlu, “Vakti olmadığını söyleyerek, ‘ileri ki zamanda yazarım’ dedi. Sonra tutuklandım” dedi.


‘Tuzak kuruluyor’

Özoğlu, Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Hareket Daire Başkanı Behçet Oktay’ın ölümüyle ilgili şok bir iddiada bulundu. Özoğlu, “Ecevit’in o dönem korumalığını yapan milletvekili Recai Birgün’ün Behçet Oktay cinayetine birebir tanık olduğuna inanıyorum. Oktay’ın yakın arkadaşıdır. Oktay’ın öldürülmesinin en önemli nedeni gömülen silahların kim tarafından gömüldüğünü bilmesidir. O gün sustuğu gibi Behçet Oktay cinayetinde de sustu” dedi.
Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görev yapmadığını da kaydeden Özoğlu, mahkeme heyetini, “askeriyeyi müdafaa ettiği için kendisine tuzak kurmak”la itham etti.

AYŞEGÜL USTA, İSTANBUL DHA, 19.02.2010




Oktay cinayetini bu tanıklar aydınlatacak



Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay'ın ölümüyle ilgili olarak, 2 tanığın ifadelerine başvuruldu.

ANKARA- Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay'ın ölümüyle ilgili olarak, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda, Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından ''tanık'' ifadelerine başvuruldu.

Mahkemede kapalı olarak yapılan duruşmada iki kişinin ifadesi alındı. Duruşmada, Oktay'ın akrabalarının avukatlığını yapan Ülkü Gedikli de hazır bulundu. İfadeleri alınan 2 kişi daha sonra Ankara Adliye Sarayı'ndan ayrıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay'ın ölümüne ilişkin soruşturmada, ''kovuşturma yapılmasına yer olmadığına'' karar vermişti. Kararda, ''başka birinin kastının ve katılımının bulunmadığı anlaşıldığından ve söz konusu olayın, Oktay'ın kendi eylemi sonucu meydana geldiği gerekçesiyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği'' kaydedilmişti.

Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi ise yapılan itiraz üzerine ''takipsizlik'' kararını kaldırmış ve soruşturmanın genişletilmesini kararlaştırmıştı. (AA)

Gazeteport, 19.02.2010
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: FETÖ, Özel Harekat Başkanı OKTAY'ı Ödürdü Mü?

İletigönderen Urunguj » Cmt Şub 20, 2010 0:54

Tam bir Gladyo (yani NATO şebekesi) cinayeti kuşkusuz.

Kardeşinin anlattıklarından ve sözü geçen mektuptan anladığım bu. Bu kadar önemli bir makamdaki insan nasıl böyle "intihar etti" açıklamasıyla gündemden geçiştirilmişti, o zamanlar şaşırmıştım.

Makamı cennet olası insan ne bilgilere vakıftı acaba?

Bu pilav daha çok su kaldırır ! :evil: :cry:

Kardeşinin anlattıkları :

gundem-ozel-behcet-oktay-in-olumundeki-supheler-t24577.html#p133947






BEHÇET OKTAY CİNAYETİNİ ADIM ADIM ANLATAN MEKTUP


Özel Harekât Daire Başkanı Behçet Oktay’ın hayatını kaybettiği gece yaşananların anlatıldığı isimsiz bir mektup, Oktay ailesinin avukatı Ülkü Gedikli tarafından Mahkeme heyetine verildi. Oktay’ın ölümünün intihar değil planlı bir cinayet olduğunu anlatan mektup, dava dosyasına girdi. Behçet Oktay’ın kardeşi Şule Oktay’a gönderilen mektupta o gece yaşananlar ayrıntılarıyla anlatılmış.

İŞTE O MEKTUP

CİNAYET NASIL İŞLENDİ?
Mektupta, Oktay’ın bulunduğu arabada dört kişi olduğu ve Oktay’ın araçtan indirilirken “ya baygın ya da yaralı” olduğu belirtiliyor. Mektupta, Oktay’ın bu kişilere direnmeye çalıştığı ancak yanındaki kişilerin Oktay’ı yere yatırıp öldürdüğü anlatılıyor.

“OKTAY ARABADAN İNERKEN YA BAYGINDI YA YARALI”
O gece orada olanları gördük. Arabayı sanki birileri bile bile kara sapladı. Apartmandan çıkan bir kişi arabayı bekliyordu. Arabadan dört kişi indi. Arabanın arkasından iki kişinin arasında ya baygın ya yaralı biri vardı. İki kişi arasına almıştı.

OKTAY DİRENMEYE KALKINCA ARBEDE ÇIKTI VE ÖLDÜRÜLDÜ
O perişan kişi bir ara direnmeye kalkışınca arabanın sağ tarafında bir arbede çıktı. Yerde bir boğuşma oldu. Sonra o perişan görünümlü kişiyi sürükleyerek arabanın sol tarafına götürdüler. Hepsi birden eğilip bir süre bir şeyler yaptılar. İki kişi hızla uzaklaştı. Biri apartmana diğeri başka bir yöne gitti. Çok kısa bir süre sonra bir silah sesi duyduk. Silah sesi bir değişikti. Sanki biraz daha uzaktan geldi gibi. Silah sesinden sonra oradaki iki kişi ayağa kalktı. Elleriyle ayaklarıyla sanki orada bir şeyler yaptılar.

SİLAH SESİNDEN 30 SANİYE SONRA AMBULANS VE POLİS GELDİ
Silah sesinden yarım dakika sonra bir ambulans ve bir polis arabası geldi. Orada bulunanlar hiçbir yere telefon etmedi. Ama birine telefon geldi. Ambulans ve polis arabasının sokağın başında bekliyor olması lazımdı. Yoksa bu kadar kısa süre içinde gelmesi mümkün değildi. Sadece yarım dakika içinde geldiler. Orada bekleyenlerden uzun boylu bıyıklı olanı polis arabasına bindi. Bu kişi dışarıda arabanın biraz uzağında duran bir poşetin içinde bir hediye paketi alıp kazağının altına koydu. Poşet boş olarak orada bırakıldı. Bir kişiyi sedyeye koydular. Sedyeye koymadan önce yatan kişinin iki koluna iğne yaptı.

CİNAYETİ İŞLEYENLERDEN BİRİ POLİS ARABASINA BİNDİ
Ambulans da Polis arabası da bir garip geldi bize, apartmanda oturan çocuğu da ambulansa bindirdiler. Ambulansın ve Polis arabasının olay yerinden ayrılışında saat bir buçuktu. Bu araçlar haraket ederken diğer araçlar geldi. Bu polisler de yarım saat kaldılar. Ayak izine etrafa hiç bakmadılar, hiç inceleme yapmadılar. Savcı gelmedi.

BEHÇET OKTAY’I ÖLDÜRDÜLER
Sonra öğrendik ki o kişi Özel Harekât Daire Başkanı Behçet Oktay'mış. O kişi asla intihar etmedi, oraya getirildiğinde durumu iyi değildi. Ayakta o iki kişi (tarafından) zorla tutuluyordu. Sonra yere yatırıp öldürdüler. Polis yarım saat sonra arabayı çekiciyle çekti.

BİR POLİS OLAY YERİNDEKİ HERŞEYİ ALABORA ETTİ
Bir polis de kürekle her şeyi alabora etti. O gece oraya gelen polisler bizim bildiğimiz polislere benzemiyordu. Gazete haberlerinin hepsi yalan. Böyle büyük bir adamı öldürdüler, göz göre göre gözümüzün önünde bir adam öldürüldü. Cinayet var. Katillerin ikisi elini kolunu sallaya sallaya ambulansa polisin arabasına bindi.”

Ulusal Kanal, 19.02.2010
Kullanıcı küçük betizi
Urunguj
Üye
Üye
 
İletiler: 222
Kayıt: Cmt Ara 05, 2009 0:44

Re: FETÖ, Özel Harekat Başkanı Behçet OKTAY'ı Öldürdü Mü?

İletigönderen bezgin » Prş Şub 25, 2010 19:47

Mehmet Oktay: "Oğlum intihar etmedi, öldürüldü"


Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay, ölümünün birinci yılında Malatya'nın Hekimhan ilçesindeki mezarı başında anıldı. Baba Mehmet Oktay, burada yaptığı açıklamada, oğlunun intihar etmediğini, öldürüldüğünü ileri sürdü.

Behçet Oktay'ın babası Mehmet Oktay, burada yaptığı açıklamada, oğlunun intihar etmediğini, öldürüldüğünü ileri sürerek, "Başka olayları araştıran devlet, neden senin cinayetini araştırmıyor?" dedi.

Nezih Oktay da ağabeyinin kanının yerde kalmayacağını ifade ederek, "Şu unutulmasın ki; Türkiye Cumhuriyeti kahramanının kanı yerde kalmayacak, hesabı mutlaka sorulacak. Ağabeyim intihar edecek biri değildi. Organize bir cinayetle öldürüldü. Cinayetin araştırılması ve aydınlatılmasını istiyoruz" diye konuştu.

Grup daha sonra mevlit için Taşhan'a döndü. Behçet Oktay'ın kız kardeşi Zeynep Oktay Demirci, burada yaptığı açıklamada, Behçet Oktay'ın, "Allah'ın verdiği canı Allah alır" diyecek kadar inançlı olduğunu belirtti.

Demirci, "Değerli varlığımızın şehit edilişinin birinci yılını doldurduğumuz bu günde katillerin bulunması amacıyla ilgili kurumlarca hiçbir çalışma yapılmaması, kamu vicdanını sızlatmaktadır. Bu olayın çözümü konumundaki merciler çelenk ve taziye telgrafı göndermekten öteye gidememiştir. Biz isterdik ki; ilgili kurumlar gereğini yapmış olsaydı da mutlaka öldürülmesini gerektiren sebebin ne olduğu, öldürenler ve bu olayı kapatan kişiler ortaya çıkarılsaydı" dedi.

Bunun, sıradan bir ölüm olmadığını da savunan Demirci, "Bu kurşun Behçet Oktay'a değil, Türkiye Cumhuriyeti devletinin şerefine, onuruna sıkılmıştır. Cinayetin işlendiği ilk dakikadan itibaren 'intihar' denildi. 25 Şubat 2009 tarihinde intihar bulgusu olarak açıklanan konuların hepsi aslında tek başına birer cinayet nedenini oluşturmaktaydı" dedi.

"Adalete güvenimizi yitirmek istemiyoruz"

Bir insan olarak Behçet Oktay'ın yaşam hakkının elinden alındığını ve bundan sonra yapılacakların Oktay'ı hiçbir şekilde geri getirmeyeceğini ifade eden Zeynep Oktay Demirci, "Onur, şeref, sadakat adına Türk milletinin son görevi; Behçet Oktay'ın katillerini ortaya çıkararak, öldürülme nedeni ve bu olayın asıl karar vericilerinin kanun önünde hesap vermesini sağlayarak, kamu vicdanını rahatlatmaktır. Yaşadığımız bu tarifi mümkün olmayan acımızı bir nebze dahi olsa azaltarak, canımızın bir parçası, en değerli varlığımıza karşı aile olarak görevimizi yerine getirmiş olacağız. Adalete olan güvenimizi yitirmek istemiyoruz" dedi.
İm (Kod): Tümünü seç
http://www.cnnturk.com/2010/turkiye/02/25/mehmet.oktay.oglum.intihar.etmedi.olduruldu/565321.0/





"İlk duruşmada mektup araştırılacak"

Behçet Oktay'ın ağabeyi Nezih Oktay, baştan beri kardeşinin ölümünün intihar değil bir cinayet olduğunu söylediklerini belirtti. Nezih Oktay, “Kendisini vatana, bayrağa, cumhuriyete adamış bir kahramanın intihar etmesi mümkün değildir. Kardeşim bir cinayete kurban gitmiştir” dedi. Ağabey Oktay şöyle konuştu:

“Bu olayı sonuna kadar araştıracağız, kız kardeşime olaydan sonra isimsiz bir mektup geldi. Biz bu ihbar mektubunu mahkemeye sunduk. İlk duruşmada ise mektup araştırılacaktır. Eminim ki bize ihbar mektubunu gönderenler olayı biliyorlar ve ihbarların devamının da geleceğini düşünüyoruz. Ancak şu an cesaret edemedikleri için yollamıyorlar.”
İm (Kod): Tümünü seç
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/13932037.asp





"Polis yürüyüş için açılan Türk bayraklarına önce itiraz etti"


Eski Özel Harekât Dairesi Başkanı Behçet Oktay, ölümünün 1. yılında Malatya Hekimhan'da düzenlenen törenlerle anıldı. Oktay için ilçeye dev Türk bayrakları ve fotoğraflar asıldı.

Polis yürüyüş için açılan Türk bayraklarına önce itiraz etti.

Behçet Oktay'ın ağabeyiyle polis arasında kısa süreli bir tartışma yaşandı. Ardından Türk bayraklarıyla mezarlığa kadar yüründü.

Yürüyüşün ardından Hekimhan Mezarlığı'nda tören düzenlendi. Törene, Özel Harekât Diyarbakır Şubesi de çelenk gönderdi. Özel Harekât Malatya Şube Müdürü de mezarlığa gelerek baba Mehmet Oktay'ın elini öptü.

İntihar iddialarına Behçet Oktay'ın babası Mehmet Oktay şu sözlerle yanıt verdi.

Ağabey Nezih Oktay ise kardeşinin örgütlü bir cinayetle öldürüldüğünü belirtti.

İm (Kod): Tümünü seç
http://ulusalkanal.com.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=13405&Itemid=4







Yazik, vatanina hizmet etmis, görevi basinda sehit olmus bir devlet memurunu unutmaya, unutturmaya calisiyorlar. Oysa bir sürü fasist katilin durusmasinda veya ölüm yildönümlerinde "bozkurt" isaretleriyle görmeye alistigimiz o "linc" kalabaliklari nerede? Yoksa Fettos'un sicak kucaginda mi oturuyorlar?
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: FETÖ, Özel Harekat Başkanı Behçet OKTAY'ı Öldürdü Mü?

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Mar 23, 2010 17:36

Oktay'ın Ölümünde Yeni İddia!

Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay'ın ölümüne ilişkin babası Mehmet Oktay ve kız kardeşi Zeynep Oktay Demirci, "Cinayet dosyada yok sayılan kayıtlarda yer alan üçüncü silahla işlenmiştir" iddiasında bulundu.

Behçet Oktay'ın Hekimhan ilçesindeki babası Mehmet Oktay ve kız kardeşi Zeynep Oktay Demirci, AA muhabirine yaptıkları açıklamada, polis kayıtlarında dosyada ismi belirtilen görgü tanığı H.K'nin sesiyle kayda geçen üç silahın varlığından söz edildiğini belirtti.

Savcılık ve emniyet yetkililerinin Behçet Oktay dosyasında iki silah olduğunu belirttiğini, dosyayı bu eksik bilgi ile kapattıklarını öne süren aile, resmi kayıtlardaki üçüncü silahı neden görmediklerini sordu.

Behçet Oktay'ın babası ve kız kardeşi şu bilgiyi verdi:
"Dosyada iki silah olduğu belirtiliyor. Görgü tanığının olayı polise bildirirken 3 silah ve sahip çıkılması gereken evraklar olduğunu söylüyor. Görgü tanığının ses kaydı bizde bulunuyor. Bu üçüncü silahı da sizlerden istiyoruz.

Şimdi üçüncü silah ne demek? Üçüncü silah nereden çıktı? Kimin silahıdır? Kimler kullandı? Kayıtlara rağmen dosyada neden yer almadı? Olayda kullanıldığı iddia edilen Smith Wesson tabancanın namlusunun incelemesi neden yapılmadı? Kıllar, deri parçaları, yağ dokusu, kan, karbonmonoksit ve benzerleri. Yoksa bütün olay yerini barut deryasına çeviren barut izi bırakmayan Smith Wesson tabancanın yerine bu üçüncü silah mıydı cinayette kullanılan? Evet olayda barut izi bırakmayan toplu tabancanın kullanılmadığı kesin. Cinayet, dosyada yok sayılan kayıtlarda yer alan bu üçüncü silahla işlenmiştir."

Kayıtlardaki "Sahip çıkılması gereken evrakın" nerede ve neyin evrakı olduğunun ortaya çıkarılması gerektiğini ifade eden baba Mehmet Oktay ile kız kardeşi Zeynep Oktay Demirci, şöyle devam etti:

"Bu somut gerçekler dosyada yer almadı. Neden bu gerçekler saklandı? Görmezlikten gelindi. Kim, kimleri koruyor? Bir dosya düşünün ki cinayette kullanılan üçüncü silah ses kayıtlarında gün gibi apaçık dururken, yok sayılsın.

Bir dosya düşünün ki 'olay yerinde sahip çıkılması gereken evrak'tan ses kayıtlarında açıkça bahsedilsin, bu gerçekler dosyada görülmesin, duyulmasın, bulunmasın; kısaca kaybolsun. Aslında bizler biliyoruz bu senaryoları. Behçet Oktay olayında senaryolar birbirine girdi. Senaryoları karıştırdınız. Yanlış sahneler çektiniz. Ne yazık ki Behçet Oktay dosyasında bu ve benzeri gerçekler gün gibi apaçık dururken, soruşturmayı yöneten polis ve savcılarca sözde görgü tanığına bu sözler ile ilgili tek bir soru sorulmamıştır."

-"SAVCI OLAY YERİNE GİTMEDEN DOSYAYA İMZA ATTI"-

Savcının olay yerine gitme gereksinimi duymadan, 02.45'te adli kollukla birlikte hiçbir belge ve bilgiye dayanmayarak dosyaya sadece imza attığını iddia eden aile, şunları ifade etti:

"Düşünün ki sayın savcı olayın nerede meydana geldiğinden bile bihaberdir. Bu dosya hukuk tarihinde kara bir lekedir. Hukuk devletinde yaşadığı algısına sahip bizler, bu isteklerimizin doğal hak olduğu gerçeğinden yola çıkarak yetkilileri 'üçüncü silah ve sahip çıkılması gereken evraklar' ışığında cinayetin aydınlatılması noktasında göreve çağırıyoruz."


İnternetajans, 23 Mart 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: FETÖ, Özel Harekat Başkanı Behçet OKTAY'ı Öldürdü Mü?

İletigönderen bezgin » Cum Oca 28, 2011 15:05

Mahkeme, "intihar olamaz"

Resim

Özel Harekat Dairesi Başkanı Behçet Oktay dosyası yeniden açılıyor. Mahkeme, "intihar olamaz" dedi ve dosyanın yeniden açılmasına hükmetti.

Özel harekat Dairesi Başkanı Behçet Oktay'ın şüpheli ölümü, yeniden soruşturulacak.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "takipsilik" kararını kadıran Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Özel Harekat Daire Başkanı Oktay'ın ölümünün intihar olamayacağına belirtti.

Mahkeme'nin kararında, Eski Adli Tıp Kurumu Başkanı Prof. Dr. Özdemir Kolusayın’ın inceleme raporu ile Behçet Oktay’ın ölümü sırasında yanında bulunan tek tanığın ifadelerindeki “çelişkiler”i tespit etti.

Mahkeme, “Behçet Oktay’ın ölümünün intihar olarak kabul edilmesinin pek mümkün olmadığı anlaşılmıştır” diyerek dava açılması istemiyle dosyayı Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.

Mahkeme Başkanı Hâkim Osman Kaçmaz kararında, “Ölüm anında kandaki alkol miktarının kişinin direncini yok edecek derecede çok yüksek olması nedeniyle Behçet Oktay’ın ölümünün intihar olarak kabul edilmesinin pek mümkün olmadığı” yönündeki bilimsel rapora da yer verdi.

Mahkemeye sunulan ihbar mektubunda olayı gördüğünü söyleyen kişi, “Arabadan dört kişi indi. Arkada iki kişinin arasında baygın biri vardı. O perişan kişi, bir ara direnmeye kalkışınca, arabanın sağ tarafında bir arbede” çıktı” diyerek, Oktay’ın öldürüldüğünü savunmuştu.

Özel Harekat Dairesi Başkanı Behçet Oktay'ın ailesi, yargılamanın başlamasıyla ölümünün üzerindeki sis perdesinin kalkacağı görüşünde.

Ulusal Kanal, 28.01.2011




Behçet Oktay dosyası yeniden açılıyor

ANKARA- İki yıl önce Ankara’nın Dikmen semtinde kendi silahı ile intihar ettiği ileri sürülen Emniyet Özel Harekât Daire Başkanı Behçet Oktay’ın ölümüyle ilgili soruşturmada Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “takipsizlik” kararı, ailenin itirazı üzerine Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kaldırıldı.

Mahkeme, Prof. Dr. Özdemir Kolusayın’ın inceleme raporu ile Oktay’ın ölümü sırasında yanında bulunan tek tanığın ifadelerindeki “çelişkiler”i tespit etti. Mahkeme, “Behçet Oktay’ın ölümünün intihar olarak kabul edilmesinin pek mümkün olmadığı anlaşılmıştır” diyerek dava açılması istemiyle dosyayı Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.

İHBAR MEKTUBU: ÖLDÜRÜLDÜ
Habertürk'ün haberine göre, mahkeme Başkanı Hâkim Osman Kaçmaz kararında, “Ölüm anında kandaki alkol miktarının kişinin direncini yok edecek derecede çok yüksek olması nedeniyle Behçet Oktay’ın ölümünün intihar olarak kabul edilmesinin pek mümkün olmadığı” yönündeki bilimsel rapora da yer verdi. Kararda, önceki ifadelere ve ihbar mektubuna da yer veren Kaçmaz, “takipsizlik” kararının kaldırılmasını istedi. “İntihar” diye kapatılan dosyanın açılması bekleniyor.

Behçet Oktay’ın avukatı Ülkü Gedikli tarafından mahkemeye sunulan mektupta olayı gördüğünü söyleyen kişi, “Arabadan dört kişi indi. Arkada iki kişinin arasında baygın biri vardı. O perişan kişi, bir ara direnmeye kalkışınca, arabanın sağ tarafında bir arbede” çıktı” diyerek, Oktay’ın öldürüldüğünü savunmuştu.

gazeteport, 28.01.2011
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: FETÖ, Özel Harekat Başkanı Behçet OKTAY'ı Öldürdü Mü?

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Şub 21, 2011 20:29

Zir Vadisi'nin Peşindeydi

Yarbay Mustafa Dönmez'in son duruşmasında, Özel Harekat Emniyet Müdürü iken katledilen Behçet Oktay ile ilgili müthiş bir iddiayı açıkladı.

Zir Vadisi'ne mühimmat gömmekle suçlanan, tutuklu Yarbay Mustafa Dönmez, son duruşmasında müthiş bir açıklama yaptı.

İmha edildiği iddia edilen Ümraniye bombalarından 18 tanesinin Zir Vadisi'nde ortaya çıktığını iddia eden Yarbay Dönmez, “Ne gariptir ki bu bombaların aynısı Zir Vadisi'nde bulunuyor. Bu bombalar MKE yapımı kör tapalı, savunma tipi ve Amerikan menşeilidir. Emniyet de bu bombalardan kullanmaktadır" diye konuştu.

Emniyet envanterinde bulunduğunu söylediği bu bombaları, özel harekatçı polislerin kullandığını belirten Yarbay Dönmez, eski Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay’ın şüpheli ölümüyle ilgili olarak da "Oktay’ın ölümü bu bombalarla ilişkili olabilir. Bu tip bombalardan, kullanılmış halde Özel Harekatçı polislerde çok sayıda var. Üstelik bunlar kimsenin üstüne zimmetli değil" dedi.

DEPOLARI ARAŞTIRIYORDU

Dönmez, "Özel Harekat Emniyet Müdürü, Merhum Behçet Oktay'ın tam da bu süreçte yaşamını kaybetmiş olması üzerinde durulması ve araştırılması gereken bir durum olduğunu değerlendiriyorum. Çünkü kendisinin, Zir vadisinde sözde bulunduğu bildirilen mühimmatların kendisine bağlı mühimmat depolarında bulunması ile ilgili şüpheleri olduğu ve bu yönde soruşturma yaptırdığı bir sırada ölmüş olması normal görünmemektedir" dedi.

DAVA YENİDEN AÇILIYOR

Eski Emniyet Özel Harekât Daire Başkanı Behçet Oktay'ın şüpheli görülen iki yıl önceki ölümü, (SÖZDE) Ergenekon davasında incelenecek.

İkinci Ergenekon Davası'na bakan İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Emniyet Özel Harekât Daire Başkanı Behçet Oktay'ın şüpheli görülen ölümü ile ilgili soruşturma dosyasını mercek altına aldı. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Yarbay Mustafa Dönmez'in talebi doğrultusunda Oktay'ın ölümüyle ilgili soruşturma dosyasını, incelemek üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan istedi.

25 Şubat 2009'da Ankara'da otomobilinin içinde başından vurulmuş olarak bulunan Oktay yaşamını yitirmiş, olayın intihar olduğu açıklanmıştı. Ergenekon tutuklusu İbrahim Şahin'in ardından Özel Harekât Daire Başkanlığı'na gelen Oktay, 13 yıl bu görevi yürütmüştü.

CİNAYETİ ADIM ADIM ANLATAN MEKTUP

Özel Harekât Daire Başkanı Behçet Oktay’ın ölümünün ardındaki sır perdesi aralanmaya başladı. Oktay ailesine ulaşan el yazması bir ihbar mektubunda, Oktay'ın ölümünün intihar değil planlı bir cinayet olduğu ayrıntılarıyla anlatılıyor.

Özel Harekât Daire Başkanı Behçet Oktay’ın hayatını kaybettiği gece yaşananların anlatıldığı isimsiz bir mektup, Oktay ailesinin avukatı Ülkü Gedikli tarafından Mahkeme heyetine verildi. Oktay’ın ölümünün intihar değil planlı bir cinayet olduğunu anlatan mektup, dava dosyasına girdi. Behçet Oktay’ın kardeşi Şule Oktay’a gönderilen mektupta o gece yaşananlar ayrıntılarıyla anlatılmış.

İŞTE O MEKTUP

CİNAYET NASIL İŞLENDİ?

Mektupta, Oktay’ın bulunduğu arabada dört kişi olduğu ve Oktay’ın araçtan indirilirken “ya baygın ya da yaralı” olduğu belirtiliyor. Mektupta, Oktay’ın bu kişilere direnmeye çalıştığı ancak yanındaki kişilerin Oktay’ı yere yatırıp öldürdüğü anlatılıyor.

“OKTAY ARABADAN İNERKEN YA BAYGINDI YA YARALI”

O gece orada olanları gördük. Arabayı sanki birileri bile bile kara sapladı. Apartmandan çıkan bir kişi arabayı bekliyordu. Arabadan dört kişi indi. Arabanın arkasından iki kişinin arasında ya baygın ya yaralı biri vardı. İki kişi arasına almıştı.

OKTAY DİRENMEYE KALKINCA ARBEDE ÇIKTI VE ÖLDÜRÜLDÜ

O perişan kişi bir ara direnmeye kalkışınca arabanın sağ tarafında bir arbede çıktı. Yerde bir boğuşma oldu. Sonra o perişan görünümlü kişiyi sürükleyerek arabanın sol tarafına götürdüler. Hepsi birden eğilip bir süre bir şeyler yaptılar. İki kişi hızla uzaklaştı. Biri apartmana diğeri başka bir yöne gitti. Çok kısa bir süre sonra bir silah sesi duyduk. Silah sesi bir değişikti. Sanki biraz daha uzaktan geldi gibi. Silah sesinden sonra oradaki iki kişi ayağa kalktı. Elleriyle ayaklarıyla sanki orada bir şeyler yaptılar.

SİLAH SESİNDEN 30 SANİYE SONRA AMBULANS VE POLİS GELDİ

Silah sesinden yarım dakika sonra bir ambulans ve bir polis arabası geldi. Orada bulunanlar hiçbir yere telefon etmedi. Ama birine telefon geldi. Ambulans ve polis arabasının sokağın başında bekliyor olması lazımdı. Yoksa bu kadar kısa süre içinde gelmesi mümkün değildi. Sadece yarım dakika içinde geldiler. Orada bekleyenlerden uzun boylu bıyıklı olanı polis arabasına bindi. Bu kişi dışarıda arabanın biraz uzağında duran bir poşetin içinde bir hediye paketi alıp kazağının altına koydu. Poşet boş olarak orada bırakıldı. Bir kişiyi sedyeye koydular. Sedyeye koymadan önce yatan kişinin iki koluna iğne yaptı.

CİNAYETİ İŞLEYENLERDEN BİRİ POLİS ARABASINA BİNDİ

Ambulans da Polis arabası da bir garip geldi bize, apartmanda oturan çocuğu da ambulansa bindirdiler. Ambulansın ve Polis arabasının olay yerinden ayrılışında saat bir buçuktu. Bu araçlar haraket ederken diğer araçlar geldi. Bu polisler de yarım saat kaldılar. Ayak izine etrafa hiç bakmadılar, hiç inceleme yapmadılar. Savcı gelmedi.

BEHÇET OKTAY’I ÖLDÜRDÜLER

Sonra öğrendik ki o kişi Özel Harekât Daire Başkanı Behçet Oktay'mış. O kişi asla intihar etmedi, oraya getirildiğinde durumu iyi değildi. Ayakta o iki kişi (tarafından) zorla tutuluyordu. Sonra yere yatırıp öldürdüler. Polis yarım saat sonra arabayı çekiciyle çekti.

BİR POLİS OLAY YERİNDEKİ HERŞEYİ ALABORA ETTİ

Bir polis de kürekle her şeyi alabora etti. O gece oraya gelen polisler bizim bildiğimiz polislere benzemiyordu. Gazete haberlerinin hepsi yalan. Böyle büyük bir adamı öldürdüler, göz göre göre gözümüzün önünde bir adam öldürüldü. Cinayet var. Katillerin ikisi elini kolunu sallaya sallaya ambulansa polisin arabasına bindi.”


Askerhaber.com, 21 Şubat 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: FETÖ, Özel Harekat Başkanı Behçet OKTAY'ı Öldürdü Mü?

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Mar 20, 2012 22:07

Behçet Oktay Cinayeti!..

Türkiye bir aydınlanmamış cinayetler ülkesidir. Bu her dönem ve her iktidar için geçerlidir. Bu yüzden belki de onlara “Aydınlanması istenmeyen cinayetler” demek daha doğru olacaktır. Aynı konuda adeta gizli bir “Omerta Yasası” (Suskunluk Yasası) işler. O yüzden siz bakmayın son zamanlarda “Her şeyin üzerine gidiyoruz” havalarının atıldığına. Siz onu benim külahıma anlatın!

Nitekim bu tarz olaylardan birisi de 25 Aralık 2009 gecesi yaşandı. Emniyet Özel Harekât Daire Başkanı Behçet Oktay arabasının içinde “Ağır yaralı” olarak bulunacak ve tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayacaktı. Yapılan ilk açıklamalar otomobilinin kara saplanmasına kızıp “Girdiği bunalım sonucu intihar ettiği” yönündeydi. Buna çocuklar bile gülerdi!

Ne var ki, zaman geçtikçe işin renginin “Bambaşka” olabileceğine dair şüpheler hatta bariz deliller ortaya çıkmaya başladı. İlk kuşkular Behçet Oktay’ın solak olmasına rağmen sağ elle intihar ettiğinin söylenmesi üzerine doğmuştu. Nereden baksanız “Şüpheli” yani!

Günler geçtikçe olaydaki “Gariplikler silsilesi” hiç bitmeyecek, yeni bulgular ve soru işaretleri ortaya çıkacaktı. O kadar ki önceleri olaya ilişkin “Takipsizlik” kararı veren savcılık itiraz üzerine bu kararı kaldıracaktı. Nitekim şimdi Oktay ailesinin avukatı Şenol Özel, olay yerine gitmeden “İntihar” diyerek takipsizlik kararı veren savcıya soruşturma açılması için girişimde bulunuyor.

Oktay’ın otopsi raporu da tuhaflıklarla doluydu. Kaburgalarında kırıklar saptanmıştı. (Demek ki önceden dövülmüştü!) Olayın “Tek kurşunla intihar” olduğu söylenmesine rağmen maktulün iki elinde de barut izleri saptanmıştı. Ayrıca kanında kokain ve alkol bulunmuştu.

Yanı sıra cep telefonu ile yapılan konuşma sürelerinde “Çelişkiler” mevcuttu. Üstelik Ankara Emniyeti’nde “Deliller” arasında olması gereken telefonun 10 saat boyunca “Başka bir yerde” olduğu ortaya çıkmıştı. İlaveten ölümden sonra aynı telefondan bir görüşme bir de mesajlaşma yapıldığı saptanmıştı. Olaydaki “Şahit”in ifadesi ise hiç irdelenmeden hemen “Güvenilir” kabul edilmişti. Aynı şahidin iki elinde de barut izi saptanmıştı.


Daha sonra başka “Gariplikler” de ortaya çıkacaktı. Örneğin olay yeri inceleme kasetinde “Doku parçasını sol tarafa mı koydunuz” diyen bir ses vardı. Eğer öyleyse bu delil toplama değil, “Delil bırakma” ya da “Karartma” anlamına gelebilirdi. Buna ilaveten “Silah sesi duydun tamam mı?” diye “Yönlendirici” bir talimata rastlanıyordu.

Ardından gelen bir “İhbar mektubu”nda “Olayın anlatıldığı gibi gerçekleşmediği” söyleniyordu. Buna göre Oktay arabada perişan bir vaziyette idi ve yanında dört kişi vardı. Yanındakilere direnmeye kalkışınca arbede çıkmış ve sonra da bir silah sesi duyulmuştu.

Ne diyeyim? Ölen bir emniyet müdürü. Devletin tüm olanakları ellerinin altında. Polis emirlerine bakar. Hukuksal süreçte daha titizlenilebilir. Kısaca istense olay 24 saatte çözülür görünüyor. Ama çözülmemiş. O halde istenmemiş demektir. Neden acaba?..

Atilla AKAR, 20 Mart 2012
atilla.akar@yurtgazetesi.com.tr
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: FETÖ, Özel Harekat Başkanı Behçet OKTAY'ı Öldürdü Mü?

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum May 10, 2013 10:21

Behçet Oktay davasında şok beraat!

Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanı Behçet Oktay'ı öldürmek ve ruhsatsız tabanca bulundurmak suçlarından yargılanan Halil Kesici'nin beraatına karar verdi.

Dikmen’de 25 Şubat 2009’da başından vurulmuş olarak bulunan, dosyası “İntihar etti” denilerek kapatıldıktan 2 yıl sonra, 26 Ocak 2011’de yeniden açılan Oktay’ın ölümüyle ilgili olarak Halil Kesici hakkında, ömür boyu hapis istemiyle dava açılmıştı.

Oktay'ın ölümüyle ilgili dava sonuçlandı. Mahkeme, Oktay'ın 25 Şubat 2009'daki ölümü sırasında yanında bulunan ve "adam öldürmek" ile "6136 sayılı Kanun'a muhalefet" suçlarından yargılanan Kesici'nin beraatini kararlaştırdı.

Cezaevinden savcılığa mektup göndererek, Oktay'ın ölümüne karıştığını ileri süren, ancak soruşturma sonucunda savcılığın bu yönde delil bulamadığı hükümlü Nurhan Önder ise "suç üstlenme ve adli makamları yanıltma" suçundan 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Duruşmaya, iddianamede "adam öldürme" ile suçlanan Halil Kesici ile Tokat T Tipi Kapalı Cezaevi'nde başka bir suçtan hükümlü bulunan Oktay'ın ölümüne karıştığını ileri sürülen Nurhan Önder, Oktay'ın eşi Şengül Oktay, kız kardeşi Şule Oktay, erkek kardeşi Nezih Oktay ile taraf avukatları katıldı.

Duruşmada, Oktay ailesi ve avukatları, soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulundu. Talebi reddeden mahkeme, duruşmaya devam etti.

Şengül Oktay, sanık Halil Kesici'nin suç üstlenerek mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını savunarak, gerçek faillerin bulunmasını istedi. Nezih Oktay ile Şule Oktay da Halil Kesici'den şikayetçi olduklarını belirtti.

Avukat Mehmet Cengiz, Oktay'ın suikast sonucu öldüğünü savunarak, Oktay'ın "kamuoyunu yakından ilgilendiren bazı olayları ve belgeleri açıklamaması" için öldürüldüğünü iddia etti.

Sanık Halil Kesici'nin bu suikastın faillerinden biri olduğunu ileri süren Cengiz, "Soruşturma gereği gibi yürütülmedi, diğer failler saptanamadı. Suikastın tüm boyutlarıyla aydınlatılması için savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını istiyoruz" dedi.

Avukat Şenol Özel de solak olan Behçet Oktay'ın sağ eliyle intihar etmesine, sanık Halil Kesici'nin de elinde barut izine rastlanmasına dikkat çekerek, karanlık noktaların aydınlatılması gerektiğini söyledi.

Kesici'nin, Oktay'ın öldürülmesi suçuna iştirak ettiğini savunan Özel, "Halil Kesici, terör örgütüyle amansızca mücadele eden Behçet Oktay'ı öldürebilecek kapasitede de cesarette de değildir. Olayın ardından beş kuruş parası olmayan Kesici, Ankara Çamlıdere'de bir köye yerleşti ve 500 küçükbaş hayvanı oldu. Konuşmasın diye ödüllendirildi" iddiasında bulundu.

Oktay ailesinin isteği üzerine Mahkeme Başkanı Bahattin Özbaş, Kesici'ye "Küçükbaş hayvanları alacak parayı nereden bulduğunu" sordu. Kesici de "Kredi çektim aldım, bu kimseyi ilgilendirmiyor" karşılığını verdi.

SAVCININ MÜTALAASI

Cumhuriyet Savcı İsmail Kırışık, daha sonra esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.

Behçet Oktay'ın 25 Şubat 2009'da Ankara'da ölümüne ilişkin, şüpheli Halil Kesici hakkında kamu davası açıldığını hatırlatılan mütalaada, Ankara Adli Tıp Kimya İhtisas Dairesi Raporu'nda, Oktay'ın kanında 192 promil alkolle 104 NL-ML kokain tespit edildiği bilgisinin yer aldığı kaydedildi.

Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'nun raporuna göre, Oktay'ın cesedindeki ekimoz ve kırıkların, sağlık ekiplerince yapılan canlandırma işlemi sırasında meydana gelmiş olabileceğinin değerlendirildiği belirtilen mütalaada, "Toplanan deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde Behçet Oktay'ın, olay gecesi silahını başına dayayarak intihar ettiği, başkasına yüklenecek herhangi bir kasıtla veya kusurlu davranışın bulunmadığı kanaatine ulaşılmıştır" ifadesi kullanıldı.

Halil Kesici'nin üzerine isnat edilen "adam öldürme ve ruhsatsız tabanca bulundurma" suçlarından ayrı ayrı beraati istenen mütalaada, sanık Nurhan Önder'in, "suç üstlenme ve adli makamları yanıltma" suçundan cezalandırılması talep edildi.

KARARA TEPKİ

Mahkeme Başkanı Bahattin Özbaş, mütalaaya, "Ağabeyim dağlarda çarpıştı siz burada rahat oturasınız diye. Vicdanınız bu mu, kanununuz bu mu? Benim ağabeyim intihar etmedi" diye tepki gösteren Şule Oktay'ı dışarı çıkardı.

Son sözleri sorulan, sanıklar Kesici ve Önder, beraatlerini talep etti.

Verilen aranın ardından Özbaş, mahkemenin kararını açıkladı.

"Adam öldürmek" ile "6136 sayılı Kanun'a muhalefet" suçlarından yargılanan Kesici'nin "suçu sabit görülmediğinden" beraatına karar veren mahkeme, cezaevinden savcılığa mektup göndererek, Oktay'ın ölümüne karıştığını ileri süren, ancak soruşturma sonucunda savcılığın bu yönde delil bulamadığı hükümlü Nurhan Önder'i "suç üstlenme ve adli makamları yanıltma" suçundan 6 ay hapis cezasına çarptırdı.

Mahkemenin kararına tepki gösteren Nezih Oktay, heyete, "Böyle bir dava olur mu? Vicdanınız rahat mı? Bu nasıl yargılama? Öldürülen bir insanı, intihar etti diye gösterdiğiniz" dedi.

Hürriyet, 9 Mayıs 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Önceki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x