Gül'ün Topaç'ı?!

“Çankaya Savaşları” bağlamında makasa gelen Aziz Yıldırım, Abdullah Gül'e soruyor:
“Şike soruşturması kapsamında tutuklanan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Cumhurbaşkanı Gül'e mektup yazdı ve ilginç bir soru yönetti; Sayın Savcı benden daha ünlü bir kişiyi alacağını söylemiştir. Bu kişi kimdir ve neden hala çağrılmamış, gözaltına alınmamıştır.”
Soru ortada!
Cevabını arıyor!
Kaldı ki, bu noktada soru kadar, sorunun sorulduğu adres de önemli!
Aziz Yıldırım, neden (arkadaşı) Erdoğan’a sormak varken, bu soruyu A. Gül’e sorma ihtiyacı hissediyor!
Var mı bilen!
Var mı duyan!
Var ise bu sorunun cevabını bilen, bilmeyenlere anlatsın!

.............................

Bu anlamda, yeri gelmişken, biz de soruların en zalimi ve en basiti olan o soruyu soralım:
Aziz Yıldırım’ın adını andığı ve kendisinden de ünlü olan isim hangi isim olabilir?
a- Topaç!
b- Fırıldak!
c- Cemil Çiçek'in kankası
d- Melih Gökçek
e- Hepsi

.............................

Bir başka enstantane…
Bugünkü Hürriyet'te, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’a ait bir soru var.
Kart, “Ankara Büyükşehir Belediyesi ortam dinliyor mu?” diye bir sormuş ve eklemiş:
“Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’yla ilgili olarak, 31 Temmuz 2011 ve 7 Ağustos 2011 tarihlerinde basında ciddi iddialar dile getirilmiştir. İddialarla ilgili olarak kamuoyuna yansıyan cevabi bir açıklamanın olmadığı bilinmektedir. Bu yönde bir inceleme-soruşturma mevcut mudur? Yasa dışı telefon dinleme mekanizmalarında etkisi olan odakların, hükümete yönelik olarak operasyon yapmaları ya da tehditte bulunabilmeleri endişesiyle mi bu yasa dışı örgütlenmenin üstüne gidilememektedir?”
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/18506317.asp
Sözün özü:
Demek ki, AKP, AKP’yi dinlemiş!
Kayıtdışı dinleme araçları Gökçek’e aitmiş!
Vs vs vs…

...........................

“Topaç”ın son “Fırıldaklığı”?!
http://ultra-turkler.blogspot.com/2011/07/topacn-son-frldaklg-27-temmuz-2011.html

..................................

Tüm bu gelişmeler ne anlama geliyor?!
Elcevap:
İstihbari darbe!
Çankaya Savaşları!
Devlette çürüme!
Abdullah Gül, sırtını İngilizler'e dayamış, Vahideddin’in “vücud dili” içinde ortalık yerde, “fotomodel” edasında pozlar verip dolaşmakta!
Tek derdi ise koltuğu!
Onun dışında hiçbir şey A. Gül'ü ilgilendirmiyor!
Hülasa, Gül, Gökçek ile “Çankaya Savaşları” bağlamında kapalı kapılar ardında pazarlık yapıyor!
Gökçek’e, açıkça “Arkadaşın Cemil’e söyle, ya benim Cumhurbaşkanlığımı desteklersin ya da seni hapse yollarım” mesajı veriyor.
Ezcümle, görünen o ki, “vatanın bağrından gelen cenazeler” Gül'ün ailesinden olmadığı sürece, Abdullah Gül, Türkiye’de yaşanan acının, yürek burulmasının hiç ama hiç farkına varamayacak!
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/18506082.asp
http://haber.gazetevatan.com/askeri-konvoyun-gecisi-sirasinda-patlama/394723/1/Manset
http://haber.gazetevatan.com/gunlukler2/394663/1/Gundem
http://haber.gazetevatan.com/ocalanin-avukatlarina-yasak/394733/1/Gundem
http://haber.gazetevatan.com/kandildeki-etkinlikte-karayilan-yok/394719/1/Gundem
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/18509455.asp

Nokta!

……………………

Ve…
Son olarak…
AKP “Devlet” oldu!
Ama “Devlet” devlet olmaktan çıktı!
Sözün özü:
AKP, AKP’ye karşı!
Sezer dahi Çankaya’dayken, Gül’ün yaptığını yapmadı!
Gül’ün yaptığını yapmak için insanın ancak “Yobaz” olması lazım!
http://ultra-turkler.blogspot.com/2011/07/yobaz-15-temmuz-2011.html
Hiçbir “Cumhurbaşkanı” ve/veya “Başkomutan”, ülkesi yangın yerine dönmüşken, makam mevki kavgası yapmaz!
Yapamaz!
Kaldı ki, “Komutanlar” 2011 YAŞ’ında, “Abdullah Gül ile sorunları çözemiyoruz” deyip istifa ettiler.
http://www.guncelmeydan.com/pano/notam-ve-veya-derin-aralik-hayrullah-mahmud-ozgur-t29029.html
http://ultra-turkler.blogspot.com/2011/07/derin-aralk-ii-veveya-org-yes-men.html
Anlayan için büyük mesaj!
Ne var ki, A. Gül yine anlamadı!
Hülasa, 2011 güz vakti oldu 2012!
Ezcümle, 2012 “şita” kıyamet!
http://ultra-turkler.blogspot.com/2011/08/ay-isg-sonat-ya-da-medeniyeti-ispat.html
http://ultra-turkler.blogspot.com/2011/08/cagn-ruhunu-dogru-okumak.html
Nokta!

Sevgiler

Hayrullah Mahmud ÖZGÜR, 17 Ağustos 2011