Hey gidi laik laiklik

Hey gidi laik laiklik

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Kas 04, 2009 0:22

Hey gidi laik laiklik

LAİKLİĞİN dinlerle uzlaşması gerektiği söyleniyor. Laiklik dinlerle neden uzlaşsın? Laiklik konusunda düşünmek isteyenler, laik düşüncenin nasıl ortaya çıktığı konusunda mürekkep harcıyorlar ama ortaya çıkış nedeni üzerinde hiç durmuyorlar.

Musevilik 3400 yaşında. Hıristiyanlık 2009 yaşında. Müslümanlık, Hz. Muhammed’e (571-632) peygamberlik 40 yaşında indiğine göre, bu yıl 1337 yaşında.

Laiklik kavramı 1789’da ortaya çıktığına göre, 2009 yılında 220 yaşında.

Demek ki laikliğin ortaya çıkmasına dinler neden olmuş. Neden? Laiklik dinlerin ezici, boğucu baskılarına karşı devleti, toplumu ve bireyi özgürleştirmek gereksiniminden doğdu.

Yani laikliğin dinsel inançların garantisi olmak için ortaya çıktığı türünden safsataların laiklikle hiçbir ilişkisi yoktur, olamaz. Laiklikten hazzetmeyen eski ve yeni mürtecilerin, muhafaza-i kâr demokratlarımızın uydurmasıdır bu.

% 99’LU MOZAİK!

En bobstilinden en poturlusuna kadar demokrat oldukları vehmini yaşayan insanlar göğüslerini gere gere çoğulculuktan, çoğulcu demokrasiden söz ederler. Türkiye’yi bir mozaiğe benzetirler. Öyledir zahir! En demirkıratların bile Türkiye’den söz ederken nüfusunun yüzde 99’unun Müslüman olduğunu söylediği bu ülkenin mozaik olması mümkün mü? Olsa olsa tek parça mermer lahite benzer. Zaten ona benziyor. Sünni İslam’ın gündelik zulmü altında yaşıyor. Laiklik bu zulmü sona erdirmek için ortaya çıkmıştı. Bu zulmü sona erdirmek için Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştu. Ama DİB bu zulmün organı haline geldi.

STERİL KAMUSAL ALAN

Laikliğin bütün dinlere eşit mesafede olması gerektiği söylenir. Doğrudur! Ancak, laikliğin bütün dinlere eşit mesafede olabilmesi için kamusal alanın steril olması gerekir. Kamusal alan steril olmak zorundadır. Sterili mikropsuz anlamında, etüvden geçmiş, dezenfekte olmuş anlamında kullanıyorum. Steril, dezenfekte olmuş kamusal alanı laiklik sağlar. Dinler kamusal alana sızdığı, müdahale ettiği andan itibaren kamusal alan steril olma özelliğini yitirir, enfekte olur. Ve böyle bir ortamda temel insan hakları, bireyler arasındaki temel eşitlik ve özgürlük ortadan kalkar. Pasif laiklik olarak ortaya atılan kavram, steril kamusal alanın dinselleştirilmesini amaçlamaktadır. Bu nedenle de kamusal alanın steril niteliğini koruyan laikliğe aktif ya da militan laiklik demektedirler. Ben buna “Laik laiklik” diyorum. Bir şiddet ve baskı öğesi olarak söylenen yüzde 99’luk Müslüman nüfus, laik sınırlandırma olmazsa, teokrasi ve faşizme dönüşür. Böyle bir durumda ve antilaik nitelendirme ile laiklik elbette militan ve aktif olmak zorundadır. Bu laiklik doğal laikliktir.

99 = 1’İ ANLAYAMAZ

Laiklik din karşıtlığı olmadığı gibi, dinin muhatabı da değildir. Dinlerle yarışmaz, dinleri eleştirmez, dinleri yargılamaz. Ama laiklik düşmanı ruhban sınıflarının iğfal ettiği dinlerle arasında aşılmaz bir Çin Seddi vardır ve duvar her zaman var olmalıdır. Unutmayalım ki İslam’da da ruhban sınıfı vardır: Cami ve DİB görevlileri, hocalar, hacılar, mollalar, şeyhler, şıhlar, seyitler, yatırlar, türbeler, dilek ağaçları, vb.

Laik devlet inançların hakemliğini yapmaz. Ancak inançların, inançlar içindeki tarikatların birbirlerini boğazlamasına engel olmak için kamusal alanı dezenfekte etmeye, steril tutmaya çaba gösterir. Kamusal alan ancak bu sayede tarafsız bölge niteliğini korur. Burada “99 = 1”dir! Bu eşitliği, “pasif laiklik simsarı” Prof. Dr. Ergun Özbudun kesinlikle anlayamaz!


Özdemir İNCE, 3 Kasım 2009, Hürriyet
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Hey gidi laik laiklik

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Kas 04, 2009 11:06

Hey gidi pasif laiklik

LAİKLİĞİN önüne hiçbir sıfat konulamaz. O, siyasal, felsefi, sosyolojik bir oluşumdur. Dinlerin korkunç baskısına karşı ortaya çıktığı için inanç ve vicdan özgürlüğü ile hiçbir ilişkisi yoktur.

Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı olması gerekliliği bu durumun ancak küçük bir parçasını oluşturur. Türkiye’de laiklik konusunda laikliğin bütün boyutlarını ele alan ve ciddi olarak kabul edebileceğimiz bir tek çalışmanın olmaması çok acı bir gerçek. Bunun yanı sıra, laiklik konusunda yazılan yazılarda dünyanın en önemli laiklik bilgini Henri Pena-Ruiz’in referans olarak verilmemesi ise bu gerçekliğin en çarpıcı yanı.

KARIŞTIRIYOR

Prof. Dr. Ergun Özbudun “pasif laiklik” kavramını bir ABD üniversitesinde öğretim üyeliği yapan Dr. Ahmet T. Kuru’dan almış. Özbudun’a göre kavramın mucidi Dr. Kuru imiş (Akşam, 23.09.09). Doğru bir iddia değil. Çünkü aynı kavram Fransızcada “la’cité apaisée” (bastırılmış laiklik, ılımlı laiklik) olarak kullanılıyor. Bu konuda Rajeev Bhargava’nın “Political Secularism” ve Barry A. Kosmin’in “Contemporary Secularity and Secularism” adlı makalelerini okumasını tavsiye ederim.

Prof. Dr. Özbudun Anglosakson sekülarizmi ile Fransız-Türk laikliğini, bilerek ya da bilmeyerek, birbirine karıştırıyor. İkisinin birbiriyle kesinlikle hiçbir ilişkisi yok. Daha önce yazdığım formülü bir kez daha yazacağım:

Sekülarizm = Devlete karşı Kilise + Halk ittifakı.

Laiklik = Kiliseye karşı Devlet + Halk ittifakı.

Yazdığım formülün tarihsel, toplumsal ve hukuki kökenleri vardır. Prof. Dr. Özbudun’un İngiltere’de kabul gören İslami bankacılık ile Menkul Kıymetler Borsalarında uygulanan İslami endeksin Fransa’yı neden ayağa kaldırdığını yanıtlaması gerekir.

TÜRBANA İNDİRGEME

Prof. Dr. Özbudun “Fransa gitgide dayatmacı, militan laiklikten uzaklaşıyor. Bugün Fransa modelinin, diğer Avrupa ülkelerindeki uygulamadan pek farkı yok. Fransa’da sadece lise düzeyinde devlet okullarında türban yasağı var. Ama üniversitede hiçbir şekilde yasak değil” diyor.

Ama türbanın üniversitede yasak olmamasının dışında, söylediklerinin hiçbiri doğru değil. Bunun dışında Fransa’nın laikliğini pasifleştirdiğine dair hiçbir somut örnek veremez.

Ayrıca laikliği “türban”a indirgemesi de bir tuhaf. Türkiye’nin Fransa’dan dört yıl daha fazla yasak uygulaması yasağın gerekçesini değiştiremez. Hıristiyan bir ülkede lisede biten bir yasak, yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede dört yıl daha devam ediyormuş. Bu kadar basit.

KLİTORİSİN SÜNNETİ

Sözü, Prof. Dr. Özbudun’un tanıdığını sanmadığım Fransız bilgin Henri Pena-Ruiz’e bırakıyorum: “Türban takmaya zorlamak, klitorisin sünnet edilmesi, aile kanunu ve dinin ateizm üzerindeki kamusal ayrıcalığı ‘kültürel kimlik’ adına sırayla talep edilmekte ve laiklik, eğer hâlâ bu terimi kullanabilirsek, yalnızca ‘kültürel çokluk’un ya da ‘dini çokluk’un yönetimine dair basit bir teknik olarak anlaşılmaktadır. Arka planda ise, somut ve sıcak, kökenlere yakın ve mevcut varlıklar hakkında endişeli olduğu düşünülen cemaat benzeşmesinin yüceltilmesi gerçekleşmektedir.” (Laiklik Nedir?, Gendaş Kültür, s. 171) Henri Pena-Ruiz de laik bir düzende kamusal alanın steril olması gerektiğini söylüyor.

(Cuma günü devam edeceğim.)


Özdemir İNCE, 4 Kasım 2009, Hürriyet
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Hey gidi laik laiklik

İletigönderen bezgin » Çrş Kas 04, 2009 11:41

Lanet olsun icimdeki layikci vatan sevgisine.

Isbirlikciler neredeyse adam adama markaj yapiyorlar tam yedi yildir. Müslümanlarin hakkini isteyen müslüman degil, özgürlük isteyen özgürlükcü degilken bu konulari hala tartisiyor olmamiz bu adam markajinin ne kadar da basarili oldugunu gösteriliyor.

Türkiye'de igfal edilmis özgürlük alanlari nelerdir?

1. Besinlerimi, gidami, ana sütünün özünü degistiren yönetmelik hükümet tarafindan onaylandi. Türk Milleti'ni kisirlik, bagisiklik sisteminin cökmesi ve genetik bozulmaya bagli hastaliklar bekliyor.

2. Bütün kamu hizmetleri özellestiriliyor, domuz gribinin kol gezdigi ülkemde okullarin isitmasi borclari ödenmedigi icin calismiyor, insanlar ac ve isssiz, limanlar, iletisim gibi kritik is kollari devredilmis. Ordunun dagitilip özellestirilmesi konusuluyor. Para pazari, yabancilarin elinde, borsadaki 1 milyar dolarlik kacis bütün düzeni cökertiyor, yagmacilar parsayi topluyor.

3. Saglik düzeni cökmüs, hastaneler hastalik saciyor.

4. Katillere özgürlük veriliyor, sokaklarimiz cani kayniyor.

Gercek özgürlük sorunlarinin cetelesini cikarmak icin sayfalar yetmez. Ama biz hala layiklik meselesini tartistiriliyorsak ortada acik bir komplo var demektir.

Irtica ve gericilik her zaman emperyalizme hizmet etmistir, bu dogru. Ama mevcut güc odaklarini layiklik degil, daha yasamsal önem tasiyan özgürlük alanlarinda mahkum etmeye devam etmeliyiz.

Bir gercek hic degismeyecek; türban manyaklari sadece türban tartisabildikleri icin özgürlükle ilgili baska alanlarda hicbir katkilari olmadiklari icin, ülke bölünürken ve askerlerimiz öldürülürken giklarini cikarmadiklari icin destek verdikleri güc odaklari ile birlikte yargilanacak ve ait olduklari yere, agababalari "Vahdettin"e yaptigimiz gibi, yollanacaktir. "Gayri milli" herkes yargilanacaktir.
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x