Hüseyin Nihal ATSIZ [1905-1975]

Hüseyin Nihal ATSIZ [1905-1975]

İletigönderen |Kuralsız| » Pzt Kas 05, 2007 1:37

Hüseyin Nihal Atsız

[img]http://www.nihalatsiz.org/nihalatsiz-7.jpg[/img]


HAYATI

Türkçü, fikir adamı, tarihçi, Türkolog, şair ve roman yazarı Hüseyin Nihal Atsız 12 Ocak 1905 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelir.Babası Gümüşhane'nin Torul/Dorul Kazası'nın Midi Köyü'nün Çiftçioğulları ailesinden Deniz Makine Önyüzbaşısı Hüseyin Efendi'nin oğlu Deniz Güverte Binbaşısı Mehmed Nail Bey, annesi Trabzon'un Kadıoğulları ailesinden Deniz Yarbayı Osman Fevzi Bey'in kızı Fatma Zehra Hanım'dır Anne ve baba tarafından asker bir aileye mensup olan Atsız, ilk öğrenimini Kadıköy'deki Fransız ve Alman Mektebi, Süveyş'teki Fransız Mektebi, Kasımpaşa'daki Cezayirli Gazi HasanPaşa, Haydarpaşa Osmanlı İttihad Mektebi'nde, ortaöğrenimini ise Kadıköy ve İstanbul Sultanîsi'nde tamamlar

1922 yılında imtihanla Askerî Tıbbiye'ye girmesine rağmen, üçüncü sınıfta iken Ziya Gökalp'ın cenaze töreninin yapıldığı günün akşamı öğrenciler arasında çıkan bir kavgada gayet ağır bir ceza alır. Ayrıca aralarında birtakım meseleler geçen Arap asıllı Bağdatlı Mesud Efendi adlı bir teğmenin kasdî bir şekilde ve lüzumsuz bir yerde istediği selamı vermediği için, 4 Mart 1925 tarihinde Askerî Tıbbiye'den çıkarılır .

Bu hadiseden sonra Kabataş Lisesi'nde üç ay öğretmen vekilliği, daha sonra Deniz Yollarının Mahmut şevket Paşa gemisi katip muavinliği yapmışsa da asıl Türk tarihi ve edebiyatı ile ilgili araştırmalara merak sardığı için 1926 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin yatılı kısmı olan Yüksek Muallim Mektebi'ne kaydolmasına rağmen, bir hafta sonra askere alınır, 1926-1927 yıllarında, dokuz ay süreli olarak İstanbul Taşkışla'da askerlik görevini ifa eder . Bundan sonra tekrar Yüksek Muallim Mektebi'ndeki talebelik hayatına dönen Atsız, Ahmet Naci isimli arkadaşı ile birlikte hazırladığı ve Türkiyat Mecmuası'nda yayımlanan "Anadolu'da Türkler'e Ait Yer İsimleri" adlı makale ile hocası Fuad Köprülü'nün dikkatini çeker. 1930 yılında Edirneli Nazmi'nin Divan-ı Türkî-i Basit isimli eseri üzerinde mezuniyet tezi hazırlayarak aynı yıl mezun olur

1950-1952 ve 1962-1964 yıllarında devam ettirdiği Orkun'dan sonra 1 Ocak 1964 tarihinden itibaren Ötüken adıyla çıkardığı dergide, Türkiye'de gittikçe hız kazanan bölücülük hareket ve tertiplerini açıklayan bir seri yazısı yüzünden, sonunda Yargıtay'ın kararı bozmasına rağmen, oy çokluğu ile on beş ay hapse
mahkûm edilmiş, Toptaşı Cezaevi'ne sevk edilmiş , bir müddet sonra reviri olan Sağmacılar Cezaevi'ne nakledilmiştir. Bir buçuk yıllık cezası kesinleşince, onun bilgisi dışında milliyetçi aydın çevrelerin harekete geçmesi ve yağan protesto telgrafları üzerine Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün yetkisini kullanması sonucu 22 Ocak 1974 tarihinde Bayrampaşa Cezaevinden tahliye edilmiştir .

ESERLERİ

Tarih, edebiyat, edebiyat tarihi ve bibliyografya gibi değişik sahalarda çok sayıda kitap ve makalenin sahibi olan Atsız'ın eserlerini şöyle sıralayabiliriz:

- Çanakkale'ye Yürüyüş, İstanbul 1933.
- 16. asır şairlerinden Edirneli Nazmi'nin Eseri ve Bu Eserin Türk Dili ve Kültürü Bakımından Ehemmiyeti, İstanbul 1934.
- Komünist Don Kişotu Proleter Burjuva Nazım Hikmetof Yoldaşa, İstanbul 1935.
- Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar, I. Bölüm, En Eski Zamanlardan başlayarak Apar Sülalesinin düşmesi tarihi olan Miladi 552'ye kadar, İstanbul 1935.
- 15. Asır Tarihçisi şükrullah, Dokuz Boy Türkler veOsmanlı Sultanları Tarihi, Eski Türklerle Fatih Sultan Mehmed'in tahta oturuşuna kadar olan Osmanlı
tarihinden bahseder,İstanbul 1939.
- Müneccimbaşı, şeyh Ahmed Dede Efendi, Hayatı ve Eserleri, İstanbul 1940.
- 900. Yıldönümü (990-1940), İstanbul 1940.
- İçimizdeki şeytanlar, İstanbul 1940.
- Türk Edebiyatı Tarihi, En eski çağlardan başlayarak Büyük Selçukluların sonuna kadar, İstanbul 1940.
- Dalkavuklar Gecesi, İstanbul 1941.
- En Sinsi Tehlike, İstanbul 1943.
- Hesap Böyle Verilir, İstanbul 1943.
-İ. Süruri Ermete (Üçüncü dereceden harb malûlü piyade subayı), Türkiye Asla Boyun Eğmeyecektir(Türk-Rus Savaşının özeti), İstanbul 1946.
- Yolların Sonu, İstanbul 1946.
- 18 Bozkurtların Ölümü, İstanbul 1946.
- Bozkurtlar Diriliyor, İstanbul 1949.
- Osmanlı Tarihleri I, İstanbul 1949. Türkiye Yayınevi'nin bu ad altında kurduğu dizinin bu ilk cildinde şu yayınları vardır: a- Ahmedî, Dastan ve Tevarih-i
Mülûk-ı al-i Osman, b-Şükrullah Behçetüttevarih, c- aşıkpaşaoğlu Ahmed aşıkî, Tevarih-i al-i Osman.
- Türk Ülküsü, İstanbul 1956.
- Deli Kurt, İstanbul 1958.
- Osman (Bayburtlu), Tevarih-i Cedîd-i Mir'at-ı Cihan, İstanbul 1961.
- Osmanlı Tarihine Ait Takvimler I, 824, 835 ve 843 tarihli takvimler, İstanbul 1961.
- Ordinaryüs'ün Fahiş Yanlışları, İstanbul 1961.
- Türk Tarihinde Meseleler, Ankara 1966.
- Birgili Mehmed Efendi Bibliyografyası, İstanbul 1966.
- İstanbul Kütüphanelerine Göre Ebussuud Bibliyografyası, İstanbul 1967.
- ali Bibliyografyası, İstanbul 1968.
- aşıkpaşaoğlu Tarihi, İstanbul 1970.
- Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nden Seçmeler I, İstanbul 1971.
- Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nden Seçmeler II, İstanbul 1972.
- Ruh Adam, İstanbul 1972.
- Oruç Beğ Tarihi, İstanbul 1973.
- Türk Ansiklopedisi'nde 40 kadar madde. Ayrıca Atsız'ın yazdığı makaleler, dört cilt halinde Makaleler I, Makaleler II, Makaleler III, Makaleler IV, adıyla
Baysan Yayınları tarafından İstanbul'da 1992 tarihinde yayımlanmıştır


Vasiyeti..

Yağmur Oğlum!

Bugün tam bir buçuk yaşındasın. Vasiyetnameyi bitirdim, kapatıyorum. Sana bir resmimi yadigar olarak bırakıyorum. Öğütlerimi tut, iyi bir Türk ol.

Komünizm bize düşman bir meslektir. Bunu iyi belle. Yahudiler bütün milletlerin gizli düşmanıdır. Ruslar, Çinliler, Acemler, Yunanlılar tarihi düşmanlarımızdır.

Bulgarlar, Almanlar, İtalyanlar, İngilizler, Fransızlar, Araplar, Sırplar, Hırvatlar, İspanyollar, Portekizliler, Romenler yeni düşmanlarımızdır.

Japonlar, Afganlılar ve Amerikalılar yarın ki düşmanlarımızdır.

Ermeniler, Kürtler, Çerkezler, Abazalar, Boşnaklar, Arnavutlar, Pomaklar, Lazlar, Lezgiler, Gürcüler, Çeçenler içer(de)ki düşmanlarımızdır.

Bu kadar çok düşmanla çarpışmak için iyi hazırlanmalı.

Tanrı yardımcın olsun!

Nihâl Atsız
4 Mayıs 1941


Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;
Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir.

Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından
Koşar adım gitmeli onların arkasından.
Kahramanlık; içerek acı ölüm tasından
İleriye atılmak ve sonra dönmemektir.

Yırtıcılar az yaşar... Uzun sürmez doğanlık...
Her ışığın ardında gizlidir bir karanlık.
Adsız sansız olsa da, en büyük kahramanlık;
Göz kırpmadan saldırıp bir daha dönmemektir.

Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
Bunun için ölüme bir atılış gerekir.
Atıldıktan sonra bir daha dönmemektir...


Hüseyin Nihal ATSIZ
''Hayattaki yegane üstünlüğüm Türk doğmaktır! Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i asli'yi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin."
Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk

Ruhun Şad, Mekanın Cennet Olsun Türklüğün Yüce Başbuğu ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
|Kuralsız|
Üye
Üye
 
İletiler: 2244
Kayıt: Pzr Şub 25, 2007 13:25
Konum: Gecenin Kıyısından Karanlığın Tam Ortasından |K@yse®ciyes|

İletigönderen Ram » Pzt Kas 05, 2007 2:11

Irkçı manyağın biridir kendisi.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen |Kuralsız| » Pzt Kas 05, 2007 23:12

Hele ki Türklüğün ayaklar altına alındığı günümüz Türkiyesi'ne kıyasla..
''Hayattaki yegane üstünlüğüm Türk doğmaktır! Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i asli'yi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin."
Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk

Ruhun Şad, Mekanın Cennet Olsun Türklüğün Yüce Başbuğu ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
|Kuralsız|
Üye
Üye
 
İletiler: 2244
Kayıt: Pzr Şub 25, 2007 13:25
Konum: Gecenin Kıyısından Karanlığın Tam Ortasından |K@yse®ciyes|

İletigönderen Ram » Pzt Kas 05, 2007 23:17

|Kuralsız|, yok, ikinci, onbeşinci, otuzbeşinci cumhuriyetçilerin, dönek solcuların, çok komünist, sosyo-faşist dürzülerin ağzıyla bakılamaz hiçbir mevzuya. Ama ırkçılık, bölücülüktür. Pekakanın yaptığı da budur. Atsızın bir farkı yoktur. Afrika'nın balta girmemiş ormanlarındaki et yiyen karıncaları dahi, neredeyse Türk düşmanı olarak gösterecek. Türklüğün ayaklar altına alınması, ırkçılığı yükseltemez. Yükselecek olan Atatürk'tür.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Türk-Kan » Prş Kas 08, 2007 21:58

Hele ki bugünlerde en dikkat edilmesi gereken budur. Irkcilik Türkün hem tabiatina hem de inancina aykiridir.

"Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir."

"Türkiye halkı ırksal veya dinsel ve kültürel yönden birleşmiş, bir diğerine karşı karşılıklı hürmet ve fedakârlık hisleriyle dolu ve kaderi, geleceği ve menfaatları ortak olan bir toplumdur."

Mustafa Kemal Atatürk
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Hüseyin Nihal ATSIZ [1905-1975]

İletigönderen murat1978 » Sal Şub 09, 2010 1:34

Ben burda yazılanları gördükçe insanların nasılda düz mantık düşünebildiklerini anlayabiliyorum. Neye göre manyak olarak tabir ediyorsun anlamadım. tamam doğru eğer bu mektubu senin gibi biri yazsaydı bende manyağın teki derdim. Ama bu mektubu hüseyin nihal atsız gibi kabul edilen bir tarihçi vede türkolog yazsaydı düşünürdüm biraz tabii bu yeteneği hala kaybetmediysem.Acaba bu adam neden bu kadar milleti düşman olarak görürdü diye.Burda yazılan milletlerin çoğu türk milletine kazık attıklarını kimse inkar edemez.Örnek: araplar fransızlar almanlar italyanlar kürtler ermeniler yunanlılar ruslar çinliler...Bildiklerimin hepsini yazmadım bilmediklerimide bu adamın kabul gören bir tarihçi(ATATÜRK zamanında bile yazılan bir tarih kitabına karşı gelmiş.Bu kitabın içeriğinin yanlışlarla dolu olduğunu söylemekten çekinmemiş.Bu yürekliliği onun evrenkent hayatına sekte vurmuş.Ama zaman her zamanki gibi doğruyu bulmuş vede bu tarih kitabı yürürlükten kaldırılmıştır.)diyorsa kesinlikle birşeyleri bildiğine bizim bilmediğimize eminim.İlber ortaylı hocanın bile tarih bilgisine saygı duyduğu orta asya türkleri hakkında yazdığı kitap hala alanında tek olduğu bilinen birisidir kendisi.Ki bu adamın tarih bilgisinin senin gibilerden kat vede kat fazla oldugu sanırım su götürmez bir gerçek.Ayrıca düşüncelerine katılmamak herkesin hakkı ama birşey bildiğini sanıp birileri hakkında manyak diye tabirde bulunmak aslında seviyesizliğini gösterir.
Kullanıcı küçük betizi
murat1978
Üye
Üye
 
İletiler: 2
Kayıt: Sal Şub 09, 2010 1:08

Re: Hüseyin Nihal ATSIZ [1905-1975]

İletigönderen Türk-Kan » Sal Şub 09, 2010 4:07

Kafatascilara, irkcilara karsi kullandigimiz en hafif tabirdir "manyak". Begenmediysen daha agir konusabiliriz! Bir sonraki iletin icin aklinda bulunsun, Atsizci ahmaklara bu sitede yer yoktur!
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Hüseyin Nihal ATSIZ [1905-1975]

İletigönderen murat1978 » Sal Şub 09, 2010 4:59

sanırım burdaki durum için söylenebilecek tek kelime saçmalıktır.Ahmağın tdk anlamı aklını kullanamayan bön budala aptaldır.Sanırım bunun aynısını senin için söylemek lazım.Yani aklını kullanmadan birilerini yargılamaya kalkarsan gerçek ahmak sen olursun ama farketmezsin.Neden mi: ben burda atsız'ın bütün düşüncelerine yüzde yüz katılıyorum demedim.Sadece tarih hakkında senin gibi bilgisiz cahiller ne kadar karşı gelirse gelsin şu anda sözü geçen birisi olduğunu İlber ortaylı bile kabul etmiştir.Yani biraz örütbağa biraz baksaydın anlayabilirdin.Adamın hayatını bilmezsiniz, kitaplarını okumazsınız ama sağdan soldan duyduklarınızla adamı yargılamaya kalkarsınız.Atsız aynı zamanda iyi bir edebiyat ustasıdır.Bu alanda yazdığı ruh adam belkide türünün en değerli örneklerinden biridir.Ayrıca tarih vede edebiyat dalında değerli eserler kazandırmış bir adama manyak demek senin haddin değil birkere.Kendi ilmi dalında çoğu tarihçinin değerini kazanmış birinin; burda cahil vede eğitimsiz insanlar tarafından hem yargılanıp hemde ceza olarak manyak demesi gerçekten saçmalıktır.Ama diyorsunki bu sitenin sahibi benim burda benim borum öter.Ben ne dersem o olur şeklinde konuşursan artık kelimelerin anlamı kalmaz.Bana da çekip gitmek düşer.Daha önce dediğim gibi adamın düşüncelerini katılmayabilirsin ama adama manyak demek kesinlikle senin haddin değil.En azından bu bilgi seviyenle...
Kullanıcı küçük betizi
murat1978
Üye
Üye
 
İletiler: 2
Kayıt: Sal Şub 09, 2010 1:08

Re: Hüseyin Nihal ATSIZ [1905-1975]

İletigönderen İlteriş » Sal Şub 09, 2010 5:08

murat1978 yazdı: ama adama manyak demek kesinlikle senin haddin değil.En azından bu bilgi seviyenle...


Bu sitedeki insanlarin bilgi seviyeleri ile ilgili elestiri yaparken iki kere dusuneceksin. Ayrica, manyakca fikirleri varsa bir insanin, o insana manyak denir. Burada hickimse, 'tarih konusunda eserleri yoktur" dememistir. Burada vurgulanan manyaklik, irkci fikirlerdir. Kisinin diger ozelliklerinden bagimsiz olarak dile getirilmistir ve senin dile getirdigin konularin bu "manyak tartismasiyla alakasi yoktur.
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

Re: Hüseyin Nihal ATSIZ [1905-1975]

İletigönderen Türk-Kan » Sal Şub 09, 2010 5:14

Komik insanlar da hep bizi bulur. :) Okuma özürlü vatandas kalkmis bilgi seviyesinden bahsediyor. Biz kafatasciligi kiniyoruz, âlim insan bize hakaret ediyor. Gidisin olsun gelisin olmasin veled. Bize akli basinda adam gerek.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Hüseyin Nihal ATSIZ [1905-1975]

İletigönderen Deli Haydar » Çrş Şub 10, 2010 12:26

murat1978 yazdı:İlber ortaylı hocanın bile tarih bilgisine saygı duyduğu...


Kılavuz seçimindeki kuşun türüne dikkat edilmesi gerektiğine inanıyorum...
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Hüseyin Nihal ATSIZ [1905-1975]

İletigönderen efodi » Çrş Şub 10, 2010 16:59

lan adam herkesi düşman ilan etmiş:) ama benim anlamadığım konu, bu ırkçılık tezleri, orta asya daki türk atalarımıza kadar dayanır. o zamanlar, diğer ırklarla olan münasebetler, atsızın savunduğu ırkçılık doktrinini destekler. ama şu zamanda, saf kan bir türk bulmak neredeyse imkansız değilmi? bu tez zaten kendiliğinden çürüyor. atsızın savunduğu şekilde 'atıl kurt tarkan' gibi türk bulmanın imkansız denebilecek bir şey olduğu kanaatindeyim. atsızın görüşlerini destekleyen arkadaşın, bu realiteyi göz önüne aldığını düşünmüyorum. bu vatanı Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde kuranların hepsi türkmüydü? atsız, haksızlık ediyor ve hatta, savunduğu doktirini hastalık derecesinde benimsemiş. türkler dışındaki her ırka saygısızlık ediyor. bu sitede buluşanlar, zaten ulusalcı insanlar. belki atsız dan daha çok türklüğü benimsiyorlar. nedeni ise, türk olmayıp türküm diyebilmek, aklında bulunsun yoldaş, türk olup ta türküm demekten kat be kat zordur. Atatürk milliyetçiliği esastır. atsız ırkçılığı değil.
Kullanıcı küçük betizi
efodi
Üye
Üye
 
İletiler: 46
Kayıt: Pzt Oca 12, 2009 9:16

Re: Hüseyin Nihal ATSIZ [1905-1975]

İletigönderen Osman_Pasa » Cum Şub 12, 2010 4:12

Haydar Bey yazdı:
murat1978 yazdı:İlber ortaylı hocanın bile tarih bilgisine saygı duyduğu...


Kılavuz seçimindeki kuşun türüne dikkat edilmesi gerektiğine inanıyorum...


Kus ilber Hoca ise, hoca olsa olsa Anadolu Kartali olur ...
Bencede Atsiz biraz manyak dogrudur ama orjinal bir kisilik ;)
Kullanıcı küçük betizi
Osman_Pasa
Üye
Üye
 
İletiler: 108
Kayıt: Çrş Şub 03, 2010 1:16

Re: Hüseyin Nihal ATSIZ [1905-1975]

İletigönderen Türk-Kan » Cum Şub 12, 2010 4:28

Osman_Pasa yazdı:Bencede Atsiz biraz manyak dogrudur ama orjinal bir kisilik ;)

Biraz mı? Yaaa, pek orijinal bir kafatasçıdır!
Ram yazdı:Ama ırkçılık, bölücülüktür. Pekakanın yaptığı da budur. Atsızın bir farkı yoktur. Afrika'nın balta girmemiş ormanlarındaki et yiyen karıncaları dahi, neredeyse Türk düşmanı olarak gösterecek.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Hüseyin Nihal ATSIZ [1905-1975]

İletigönderen baragakal » Cum Şub 12, 2010 4:37

Adsiz'in, "irkçi-manyak" olarak tanimlanmayi goze alarak karsisina dikildigi sahislar Türk'ün ve Türklügün Islam'dan bagimsiz taniminin olmayacagini soyleyen Türk-Islam sentezcileridir. Bunlarin hem Türklügü hem Islami satmak amaciyla tezgaha koydugu zaman içinde gorulmustur, sentezin bazi çocuklari bu gun hukumetteler, ucundan surtunmus baska bir çocugu Imrali'da (Apo da bir zamanlar Turk-Islam sentezi savunuculugu yapmistir...)


Adsiz ne bunlar gibi samimiyetsizdir ne de yabanci iteklemesidir. Irkçi dusuncelerinin temelinde Türk-Islam sentezcilerin yarattigi allerjinin olduguna inanirim.


Not: Kafatasi olçmekte kullandigi rivayet edilen efsanevi nesne, oglunun anlattigina gore, evine gelen merakli misafirlere saka yapmakta kullanilan eski bir jinekolog aletidir.


-
Kullanıcı küçük betizi
baragakal
Salık Takımı
Salık Takımı
 
İletiler: 377
Kayıt: Prş Şub 21, 2008 11:51

Sonraki

Şu dizine dön: Öz Geçmiş

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x