
İslam İşbirliği Örgütü’nde 56 üye ülke var. Örgütün merkezi Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde. Suudi Arabistan'da ise, İslam aleminin en ilkel, çağdışı, bağnaz ve rezil yönetimi var. Bugün İslam aleminde yaşanan birçok sorunun nedeni, bu yönetimin mezhepsel ve siyasal tutum ve davranışlarıdır. Bu davranışlar ise hep emperyalizmin hizmetinde olmuştur. Örnek mi?
Arap ve İslam ülkelerindeki tüm İslamcı parti, örgüt, cemaat ve gruplar dolaylı ya da dolaysız olarak Suudilerden destek ve yardım almıştır. Kaide, CIA'nin bir projesi olarak, 80'li yılların başlarında Suudilerin parası ile kurulmuştur.
Taliban da, benzer şekilde Suudilerin parası ve CIA ile Pakistan istihbaratının bir projesi olarak, 1991-1992 yıllarında Pakistan'da kurulmuş ve Eylül 1996'da Kabil'de iktidara getirilmişti.
Sonra ABD, Kaide ve Taliban'dan kurtulmak için gitti Afganistan ve Irak'ı işgal etti. ‘Radikal İslamcılar’ı yok etmek için! Ama işin garip tarafı; bunu en bağnaz ve radikal ideolojinin egemen olduğu Suudilerin parası ile yaptı. Tıpkı, Saddam'ı İran'a saldırttığında yaptığı gibi... Tıpkı ‘Arap Baharı’nda olduğu gibi...
Müslüman Kardeşler Tunus, Libya, Mısır, Fas ve Yemen'de iktidara getirildi. Sonra Müslüman Kardeşler, yalnızca kendi ülkelerinde değil, aynı zamanda diğer ülkelerde de, her türlü İslami parti, örgüt ve gruba destek vermeye başladılar. Suriye bunun en somut örneği... Bugün Suriye'de çeşit çeşit ‘Radikal İslamcı’ terör örgütü var. Kaide ve Nusra en bilinenleri..
Yani anlamak isteyenlere her şey çok net ve açık!.. Bölgemizdeki tüm ‘Radikal İslamcı’ terör örgütleri CIA tarafından ve Suudilerin parası kurulmuş, kullanılmış ve kullanılmaktadır. Örneğin; bugün Irak ve Suriye'de her gün onlarca insanı bomba yüklü araçlar ya da intihar eylemleri ile öldüren ‘Radikal İslamcılar’ acaba neye ve kime hizmet diyor?
Onlara bakılırsa, her şeyi Allah için yapıyorlar! Öldürmeler, yürek sökmeler, bıçakla boğaz kesmeler, göz oymalar, tecavüz etmeler ve daha neler neler!.. Hepsi de, ABD ve İsrail'e hizmet etmek için... Yani İslam düşmanlarına!..
Oysa, dünyanın dört bir yanından Suriye'ye gelerek ‘Allah yolunda cihada katılanlar’ önce İsrail'e uğrayıp savaşmalıydılar. Daha açık bir ifade ile; Suriye ya da Irak; Yemen, Libya, Mısır ya da bölgenin başka bir ülkesinde, kendini havaya uçurarak insanları öldüren ‘Radikal İslamcı’ intihar eylemcileri, her nedense ABD, İsrail ya da İslam düşmanı diğer ülkelere karşı hiçbir eylemde bulunmuyorlar! Bulunmadıkları gibi, onlardan yardım alıyorlar. Suriye örneğinde olduğu gibi.
Bugün, Suriye'de savaşan tüm ‘Radikal İslamcı’ grupların rastgele öldürmenin dışında, hiçbir siyasal ya da sosyal söylemi yoktur. Hepsi de ruh hastası!.. Bir düşünün; 83 ülkeden, yaklaşık 50 bin kişi Suriye'ye geliyor ve sürekli insan öldürüyor!.. Hem de, en iğrenç ve insanlık dışı şekillerde. Benzerlerinin onlarca yıldır yaptıkları gibi... Hep ‘Batı’daki patronlarının hizmetinde oldular. Başka türlü de olmazlar.
Onların sapık ideolojilerinde gerçek anlamda İslam dini olamaz. Çünkü, onlar yaptıklarıyla ne denli sapık olduklarını kanıtladılar. Onların hiçbir ideolojisi yok ve olamaz. Çünkü onlara göre, kendileri gibi düşünüp davranmayan herkes kâfir ve öldürülmesi vaciptir. Aynı ideoloji ve inanca sahip oldukları bilinen Kaide ve Nusra militanlarının birbirini boğazlaması, bunun en somut kanıtıdır.
Hiç kimse bu tiplerin yakın gelecekte herkes için tehlike oluşturmasını engelleyemeyecektir. Çünkü, tümü ruh hastasıdır ve yalnızca öldürmeye programlanmışlardır. Bugün için Suriye ve Irak, yarın Türkiye... İnanmayanlar, bir günlüğüne gidip bu ruh hastaları ile yaşasın. Bir de bakarsınız, eline bir bıçak verip, ona "Al şu Alevi askerin yüreğini söküp kanını iç" derler! Yapar mı yapmaz mı, o kadarını bilemem!
Hüsnü MAHALLİ, 3 Ekim 2013
hmahalli@hotmail.com