
Şu sırada yazacak çok şey var, bu günlerde bazı atık su, TV kanallarında her akşam, sıkça konu edilenler... Özetle:
Kürt sorunu-bölücülük
Cambaza bakarcasına barışçı çözüme bakıyoruz, PKKyı sözde bitirmek için Barzani ve Talabaniden medet umuyoruz. Sözde aydınlarımız, Fethullahçıların Abant Platformunda, Erbilde toplanıp Kürt realitesinden de öte Büyük Kürdistan realitesine alkış tuttular... Avrupa Birliği, DTPlilerin açıkça istedikleri, özerk eyaletler düzeninin altyapısını, pervasızca hazırlamakta. Mesela Diyarbakırda halen mevcut olmayan İstinaf Mahkemeleri binalarını yaptırıyor ve bunu inşaatın tabelalarında, iftiharla ilan ediyor. Ve bu, aynı süreçte DTP Genel Başkanı Ahmet Türkün TBMMde Kürtçe konuşması sözde aydınlar tarafından hararetle destekleniyor! Kürt Ahmet Türk elbette anadilinde, Kürtçe konuşurmuş! Bu adamlara sorarım: İngiliz Parlamentosunda İrlandaca, Fransız Parlamentosunda Korsika İtalyancası , Amerikan Kongresinde İspanyolca konuşulur mu? Düşünülemez bile! Ama Başbakan Erdoğan Pandora Kutusunun kapağını açtı: Kürtçe konuşarak başlattığı TRT ŞEŞten ve bölücülerden sonra, diğer etnik gruplardan da ne haklı talepler gelecek, geliyor! İşte o zaman mozaik tam parçalanır!
Petrol
Diyarbakırda Türkiyenin en büyük petrol rezervi bulundu. Altmış yıl önce Batmanda petrol bulunduğunda bayram etmiştik. Ama şimdi, ben doğrusu, Diyarbakırda, petrol bulunduğu için endişeleniyorum! Korkarım; bunun, bize hayrı olmaz; başımıza bela olur! ABD ve AB bu kuyulara göz dikecekler, bölücüler de Botan eyaletindeki petrolü dil faktörü gibi, kendi amaçları için, koz olarak kullanacaklar.
Ordu
TSKdan kurtulmak çabaları.. Bedelli askerlik ve profesyonel ordu istekleri... Ve tabii vicdanı ret kabul edilsin ve profesyonel ordu kâr-zarar hesapıyla bedelli askerlik kabul edilsin, askeri hastaneler - GATA (utanmadan GATA KULİ diyorlar) sivilleştirilsin!.. Ne hacet, ordumuz da özelleştirilsin, Amerikalılara, ABye, lejyoner olarak, Gurkalar gibi kiralansın. Bu arada TSKnın içini boşaltmak çabaları, sinsice sürüyor; gündemde, yaş kararları sivil yargıya tabi olsun.
Geçen akşam bir sözde profesör, eğer bedelli askerlik kabul edilirse, ne kadar tasarruf edileceğini ve büyük getiri sağlanacağını anlattı. Kısacası, milletimizin, teknolojiden, hatta silah gücünden de daha önemli en yüksek değeri, milli ordu - ordu millet kavramı, para ve tasarruf uğruna harcanacak! Şan, şeref için savaşan bir ordunun yerine para için savaşan profesyonellerin konabilmesi ancak bir zihniyet devrimiyle gerçek olabilir. Olamaz demeyin bırakırsak oldururlar. Söyleye söyleye yaz, söyleye söyleye kış olur!
Ergenekon kapsamı
Ve kolay sona ermeyecek milli bir efsaneyi, kâbusa çeviren hava. Ya onlar bizi bitirecek, ya biz onları.
Ben bu konuda düşündüklerimi sonuna kadar yazacağım!
Dikkat edin: bütün bu konular, aslında birbirilerine bağlı. Failler de, çukurlarda birleşiyor.
Kompleks mi?
Türk ordusuna, komutanlarına karşı 28 Şubat müdahalesi vesilesiyle artan saldırılar karşısında adeta bir eziklik ve karmaşık duymanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Açıkça söylenmesi gereken şudur: Şubat müdahalesi, irticaya karşı, zorunlu bir müdahale idi. TSK bu müdahaleyi yapmakla TCyi korumak görevini yerine getirdi! Bunun da gizlenmesi gerekmez. Asıl sorulması gereken 28 Şubat 1997 olmasaydı 28 Şubat 2009da nerede olurduk! TSK gerekirse, gene aynı görevi yapmasının önü kesilmemeli. Son sigorta ordu. Genelkurmay Sözcüsü Tuğgeneral Metin Gürak TRT Şeşle ilgili sorulara Üniter devlete ve yapıya zarar vermedikçe devlet yeni açılımlarda bulunabilir cevabını vermiş. Bağışlasınlar beni; bu sözler, bana liberallere taviz gibi geldi. Bu konuda da kompleks duymaya lüzum yok. Ha Türkiye Büyük Millet Meclisinde Kürtçe , ha devlet TRTsinde Kürtçe. Çorap söküğü başlamaya görsün.
Altemur Kılıç