İşaret Fişekleri / Ceyhun BALCI

İşaret Fişekleri / Ceyhun BALCI

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Eki 04, 2010 17:08

İşaret Fişekleri

Peş peşe “işaret fişekleri” ateşleniyor.

İlki referandum öncesindeydi. Bizlerle aynı dili konuşan ve aynı dilden yazan ama başkalarının sözcülüğünü yaptığı kesin olan bir WINEP (Washington Institute of Near East Policy) elemanı “Yeni Kemalizm” yazısında kötüyü oynamıştı. Biraz uzunca ama diplomatik bir dille kaleme alındığı anlaşılan yazıda kısaca “bırakın bu ilkeleri, bağlılıkları” demeye getirilmekteydi. Referandum öncesindeki gergin günlerde bir tür gevşetici olarak da paylaşmıştı bu yazıyı besbelli.

Referandum sürecinde konuşulacak onca konu varken “türbanı ben çözerim!” ve “genel af” gibi iki konuya odaklanma hatasına düşen ana muhalefet sanki mesajın gereğini yerine getirir gibiydi.

Aynı kaynağın ikinci yazısı referandumdan sonraki günlerdeki umutsuz kitleye yönelmişti. “Referandum Sonrası Türkiye: Çıkış Avrupa’da” başlıklı bu yazı ise “enseyi karartmayın! Sarılın AB’nin ipine!” diyerek yatıştırmayı amaçlamaktaydı karamsar kesimleri. Bu da iyiyi oynadığı roldü.

Bu iki yazıda dile getirilenleri duymuş muydu Ana muhalefet bilemeyiz ama, referandum sonuçlanır sonuçlanmaz koşar adım Brüksel’e gidiş ve Avrupa ile barışma görüntüsü verme çabaları başka türlü açıklanabilir mi?

Bizimle aynı dilden ama dışarıdan ateşlenen bu işaret fişeklerine içeriden katılım da gecikmedi.

Bugünlerde önce AYM (Anayasa Mahkemesi) Başkanı birilerinin çok isteyip de söylemeyi beceremediğini seslendirerek deyim yerindeyse tabuları yıkıp, ezberleri bozma yolunda önemli bir adım atmış oldu. Anayasanın ilk üç maddesine ilişkin değişiklik dillendirmesi her ne kadar “olumlu yönde değişim” yaftası ile süslense de geri plandaki asıl amaçlar da bilindiğine göre topluma önemli bir ileti verilmiş oldu. Hem de, yargının doruğundan!

Bertaraf olma korkusundan mıdır nedir, patron örgütünün tepesindeki çağdaş görünümlü patroniçe de koroya katılmaktan alamadı kendisini! Yine bildik kalıplaşmış “din ve düşünce özgürlüğü sağlayacak anayasa isteği” ile kendince görevini yerine getirmiş oluyordu.

Dıştan ve içten ateşlenen işaret fişeklerinin verdiği ileti son derece açık ve anlaşılırdır.

Bundan böyle Türk siyasetinin ayrık otalarından temizlenmesi çabaları hız kazanacaktır.

Çatlak sese yer yoktur. Mızıkçılık yapılmamalı, oyunbozanlık olmamalıdır ki; Türkiye’nin içine sokulduğu cendere kazasız belasız hedefine erişsin.

Söylemde de eylemde de başarılan “bölünme” bu çabalar yoluyla “kâğıt” üzerinde gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır denilebilir.

Yanı başımızdaki Balkan deneyimi “Yugoslavyalaştırma” hedefinin bu kez belki de kansız şekilde kotarılması istenmektedir. Fincancı katırları ürkütülmeden!

Tıpkı, Çekoslovakya deneyiminde olduğu gibi.


Ceyhun BALCI, 3 Ekim 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 10 konuk

x