Gülenci astsubayın itirafları

Askeri Savcılığın "Işık Evleri Operasyonu" için düğmeye bastığı belirtildi.

Karargah Evleri soruşturması sürerken Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığının "Işık Evleri Operasyonu" için düğmeye bastığı belirtildi.

Tümgeneral Rıdvan Ulugüler adına sahte emir hazırladıkları gerekçesiyle Kayseri'de gözaltına alınan astsubaylardan Ali Balta'nın Askeri Savcıya verdiği ifadede çarpıcı itiraflarda bulunduğu öğrenildi.

1- Tümgeneral Rıdvan Ulugüler adına hazırlanan ve onun imzasını taşıyan iki emir sahteydi.
2- Işık Evlerinde yetiştim. Abimiz bize Fethullah Gülen'in kitaplarını okutur ve açıklama yapardı.
3- Alevi, eşcinsel, erotik mağazaya giden, İdda, piyango, loto oynayan askerler fişlendi.

Habertürk'ten Sibel Hürtaş'ın haberine göre; Askeri savcılığı harekete geçiren ve "Işık Evleri soruşturması"na götüren sürecin, Kayseri 2. Hava İkmal Komutanı HAva Pilot Tümgeneral Rıdvan Ulugüler adına düzenlenen iki sahte emirle başladığı öğrenildi. Ulugüler, emirleri sadece "yetkili" askerlerin şifreyle kullanabileceği Döküman Yönetim Sistemi (DYS) üzerinden hazırlıyordu. Ancak, bir süre önce kendi imzasıyla bilgisi dışında "sahte emirler" dolaşmaya başladı. Bunun üzerine Ulugüler, incelem başlattı. İnceleme sonucunda Astsubay Ali Balta, Orhan Güleç ve İsmail Dağ, "sahte belge düzenledikleri" gerekçesiyle gözaltına alındı. Olay hemen Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı'na bildirildi.

Genelkurmay: "Kayseri halkı kışkırtılıyor"

3 MART'TA SORGU

3 Mart'ta Hava Kuvvetleri Komutanlığı askeri Savcısı ve yardımcıları ile beraber Kayseri 2. Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı'na gitti. Burada önce Ulugüler ile görüştüler. Ardından 7 Mart'ta Astsubay Ali Balta'ınn ifadesini aldılar. Balta, tanımadığı birinin kendisine flash disk verdiğini, burada yazılan yazıları DYS sistemine başkasına ait şifre ile girerek yüklemesini istediğini ve korktuğu için bunu yaptığı söledi. Daha sonra avukatalrıyala görüşen Balta ifadesini değiştirdi. Edinilen bilgilere göre Balta şunları anlattı;

IŞIK EVLERİNDE YETİŞMİŞ

Denizli'de lisedeyken bir yıl kadar Işık Evleri'ne gitmiştim. Mezun olduktan sonra bir abimiz Kayseri'de Işık Evleri'nden kişilerin bize ulaşacağını söyledi. 2006'da Kayseri'deki birliğime katıldım. Birkaç gün sonra Tarık isimli şahısla tanıştım. Onun evinde de Yusuf'la tanıştım. Tarık daha sonra İsmail Dağ ve Orhan Güleç astsubaylarla yanıma geldi. Bize yardımcı olacağını söyledi.

EV TUTTULAR

İsmail Dağ ve Orhan Güleç ile ev tuttuk. Daha sonra Yusuf, E.Ş. isimli biriyle geldi ve "Bundan sonra ev abiniz E.Ş. olacak" dedi. E.Ş. ev abimiz oldu ve Kırık Testi, Prizma ve Asrın Getirdiği Tereddütler gibi Fethullah Gülen'e ait kitaplar getirerek bize açıklamalarda bulundu.

EVRAK YAPTIRDILAR

28 Şubat 2009'da Yusuf evimize geldi ve bir yazının çıktısını gösterdi. Yazıyı DSY sisteminden göndermemi istedi. Işık Evleri ile ilgimi vurguladı. beni gizliden gizliye tehdit etti. Ben de kabul ettim. 2 Mart'ta Personel Şube Müdürü bana kendi şifresini verdi ve DYS sisteminden, bir evrak göndermemi istedi. Böylece yetkili bir kişinin şifresini öğrenmiş oldum. Öğleden sonra flash belleğin içeriside bulunan belgeyi gönderebilmek içni arkadaşımın çalıştığı amirliğe gittim. Flash belleğin içeresinde bulunan belgeyi gönderebilmek için arkadaşımın çalıştığı amirliğe gittim. Flash belleği bilgisayara taktım. İçerisindeki yazıya DYS numarası aldım ve pek fazla evrak gitmeyen İhale Komisyon Başkanlığı'nı seçerek evrakı oraya gönderdim. Yusuf'la buluşup flash diski geri verdim. Bana "büyük iş başardın" dedi. Olay Çarşamba ortaya çıktı"

ASKERİYEYİ FİŞLEMİŞLER

Balta, bu ifadesinden 4 gün sonra yeniden ifade verdi: "Ev abimiz E.Ş. bazen elinde flash bellekle geliyor, bize komutanlıkta görevli subay ve astsubaylarla ilgili sorular soruyordu. Mesela bunlarda bir tanesi Alevi olduğu tahmin edilen kişilerin listesiydi. Bu listenin en başında Albay Cengiz Köylü vardı. Hatta bana Köylü'nün Ergenekon'dan tutuklandığını söyledi. Ergenekon ile ilgili "Bak her şey ortaya çıkıyor, vatan haini bu insanlar" dedi. Y.Ö. binabışın da karargah evleri üyesi olduğunu aralarında abi kardeş ilişkisi olduğunu söyledi.

Genelkurmay: "Kayseri halkı kışkırtılıyor"

BİLGİ İSTEDİ

Bizden bu kişiler hakkında bilgi istedi. Bana birkaç isim daha sordu. Bunları takip etmemi ve kendiisne bilgi vermemi istedi. Biz bu listeyi görünce ona bu kadar ayrıntılı listeyi kimden aldığını sorduk. O da bize rütbeli abilerden aldığını söyledi.

EŞCİNSEL LİSTESİ

Bir başka liste ise Kelebek, yani eşcinsel olanların listesiydi. Sonraki listede erotik ürünlerle ilgilenen, kadın düşkünlüğü olan, erotik shoplardan alışveriş yapanların isimleri vardı. Bir de mesai saatlerinde piyango, loto gibi oyun oynayan, borsayı takip eden kişiler varsa isimlerini vermemizi istediler.

İŞTE SAHTE EMİRLER

KÖYLÜ'YE DESTEK EMRİ:

Rıdvan Ulugüler imzalı "Dağıtım kısmına yazılmıştır" başlıklı bir yazı 5 maddelik yazıda Ergenekon'dan tutuklu Albay Cengiz Köylü için köylülerden yardım istendiği iddia ediliyordu.

SAKINCALI MEKANLAR

Rıdvan Ulugüler, askeri personelin giremsinin sakıncalı olduğu yerlerle ilgili bir emir hazırlamıştı. Ulugüler'in hazırladığı emrin 4. maddesinde bu mekanların "İl Emniyet Müdürlüğü ile yapılan koordine neticesinde " belirlendiği ifade ediliyordu. Astsubaylar, DYS sisteminden girerek 4. maddeyi kaldırdı. Böylece askerlerin girebileceği yer seçiminin keyfi yapıldığı izlenimi verildi.


Kaynak

---

Köklerini temizleyin!

Başta 'vak-it' ve zaman gazeteleri ile kaç gündür komutan hakkında yayınlar yapılıp duruyordu zaten...asb.ların durumları için aillelerinden alınmış bol gözyaşlı demeçler de cabasıydı...

Askeri savcılığı harekete geçiren ve "Işık Evleri soruşturması"na götüren sürecin, Kayseri 2. Hava İkmal Komutanı HAva Pilot Tümgeneral Rıdvan Ulugüler adına düzenlenen iki sahte emirle başladığı öğrenildi. Ulugüler, emirleri sadece "yetkili" askerlerin şifreyle kullanabileceği Döküman Yönetim Sistemi (DYS) üzerinden hazırlıyordu. Ancak, bir süre önce kendi imzasıyla bilgisi dışında "sahte emirler" dolaşmaya başladı. Bunun üzerine Ulugüler, incelem başlattı. İnceleme sonucunda Astsubay Ali Balta, Orhan Güleç ve İsmail Dağ, "sahte belge düzenledikleri" gerekçesiyle gözaltına alındı. Olay hemen Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı'na bildirildi.

Yahu bu haber doğruysa ben bu Türk Silahsız Kuvvetleri'ne ne diyeyim?Bu IŞIK EVLERİ meselesi yeni bir iş değil.Yıllardır yazılıp çiziliyor,söyleniyor.Yani Askeri Savcılık IŞIK EVLERİ operasyonu başlatmak için ille de bir Tümgeneralin imzasının taklit edilmesini mi beklemeliydi?Ben burada otomatikman aklıma gelen şu soruyu engelleyemiyorum,kimse kusura bakmasın,yani meselemiz filanca tümgeneralimizin imzasının taklit edilmesine nasıl cüret edilir meselesi mi?Yoksa TÜRKİYE CUMHURİYETİ TEMELLERİNE DİNAMİT KOYMAYA NASIL CÜRET EDİLİR meselesi mi?

Kafam karıştı doğrusu.

Turk-Kan,

Sanirim bu haberin basligini "Işık Evleri Operasyonu' için düğmeye basan el kirildi!" seklinde degistirmen maalesef gerekebilir:-(

Bkz:

Kayseri il Jandarma Alay Komutani Gozaltinda!!

PKK itirafcilari ile F-tipi itirafcilar ilk kez acikca ayni taraftan Turk Ordusuna saldiriyorlar! Adliyede kardolasan (f)elemanlari da Turk Ordusuna karsi darbe yapilmasina yardimci oluyorlar. Ihanet ortakligi galebe caliyor, genelkurmay olayi analiz etmekten yoksun veyahut bile bile goz yumuyor! Yaziklar olsun! PKK ve Feto orgutu belki de kendileri oldurup gomdukleri insanlarin cesetlerini elleriyle koymus gibi bulup Turk Ordusunu mahkum ediyorlar. Dusmanlar oyle sinsi bir birliktelik halindeler ki, kendi sitelerinde birbirlerini elestiriyor gibi yapiyorlar, ote yandan beraber kumpaslar kurup sahneye koyuyorlar. Ornegin FiratNews habire Fethullah'i (sozde) kotuleyen haberler yapiyor, ote yandan sozde Kurdistan'daki Abant Toplantisini notr veriyor. F-tipi istihbaratci internet siteleri, pkk'li itirafcilarin (aslinda iftiracilarin) soyledikleri herseye, Turk Ordusunu karaladigi icin hemencecik inaniyorlar ve ayni iddialari surekli yayinliyorlar. Ordu bogulmak isteniyor, ordunun umugu slklliyor! Artik oyle bir noktaya gelindi ki, ordumuz kendi icindeki Fetoculari bile atamiyor! Nerede bu ordunun korkusuz subaylari?

GöktürkMehmet, bu kadar cabuk pes etmem ben, daha dogrusu hic pes etmem.

Türk ordusuna güvenim herseye ragmen hâlâ tamdir. Secimler öncesi özellikle sessiz kaldiklarini düsünüyorum.

yanlis zamanlama, secime kadar askeriyeden hareket beklemeyin.bu baslik dahi yanlis ve provakasyona yonelik gorunuyor.arinc cok ugrasti basaramadi. bence secim malzemesi olmaktan kacinilmali.askeriye su anda sesiz bir limanda beklemeli.

Olayi yanlis yorumluyorsunuz arkadaslar,

Turk-Kan ben pes etmiyorum, olayin vehametini ortaya koyuyorum,

Turk-Kan ve Maydonos,

Bu olaya verilecek tepki bir bildiri veya basin aciklamasi seklinde bir tepki olamaz zaten, yapilmasi gereken isikevleri operasyonuna devam edilmesi ve bu albayin dusmana teslim edilmemesiydi. Isikevlerine operasyon yapilmasi kamuoyunu neden etkilesi secim oncesinde? Bu f-tipi boceklerin basini hapise atsan benim halkimin buyuk bolumu "Oh Olmus" der. Bu serefsizlere karsi mucadele edilmesinin secim oncesi secim sonrasi yok, ayrica iyi ve etkili bir mucadele icin yapilmasi gereken en son sey "KONUSMAK" tir.

Turk Ordusu konusmamali, mekanizmalarini harekete gecirmelidir. Bu da asla ve asla kamuoyunda ordunun siyasete mudahelesi gibi algilanmayacaktir, aksine koku amerikada bir tarikatin orduya mudahelesinin engellenme cabasi olarak gorulecektir. Hatta haber olarak bile gorulmeyecektir boyle bir operasyon.

GöktürkMehmet, Isik Evleri Sorusturmasi sona erdirilmedi ki! Askeri savcilik isine devam ediyor.

Ayrica, gözaltina alinan muvazzaf bir subaydir. Bir suc varsa bunu askeri makamlar tespit edeceklerdir.

akp askeri darbe yapilmasini istiyor........... neden?

Arkadaşlar şöyle düşünüyorum seçimlerden sonra TSK'nın Fethullahçılara yönelik büyük bir operasyonu olacak. Bunu bir yere not edin. Şu an askeriyede yapılacaklar belirlenmiş durumda ve harekete geçilecek zaman bekleniyor. Bunu da seçimden sonraya bıraktılar. Ben Türk Silahlı Kuvvetleri'ne güveniyorum. Onlar sorumluluklarını yerine getireceklerdir. Bize düşen ise sabırlı olmak, TSK'ya güvenmek ve ona sahip çıkmaktır.

GokturkMehmet suan icin boyle dusunuyorum.Asil tepkiyi muhalefet gostermeli.Secimlerden sonra ne olur? Tanri biliyor.Mayista buyuk bir kriz yasanacagi soyleniyor.Iste o zaman akp tsk ya yalvaracak darbe yap diye zaten.Bu arada Ftipi zaten teksasa yerlesiyor.Mutlaka gelecek icin bir plan yapiliyor.Basindan takip ettigim kadari ile iki onemli tarih var 2015 ve 2023.Tsk guclu kalmali tek onemli olan sey bu,Ataturkcu (Kemalist)ve guclu..

GöktürkMehmet yazdı:Bu serefsizlere karsi mucadele edilmesinin secim oncesi secim sonrasi yok...

Aslinda GöktürkMehmet kardesime bu konuda katiliyorum. Zira bunlar secimden sonra tüm hizla Anayasa degisikliklerine gidecekler. AB nin istekleri dogrultusunda önce TSK nin etkisini azaltacaklardir. Virüs gibi heryere yapismis durumdalar.
Ama Türk-Kan inda yazdigi gibi; Isik Evleri Sorusturmasi devam etmektedir. Gün dogmadan neler dogar...

Arkadaşlar şöyle düşünüyorum seçimlerden sonra TSK'nın Fethullahçılara yönelik büyük bir operasyonu olacak. Bunu bir yere not edin. Şu an askeriyede yapılacaklar belirlenmiş durumda ve harekete geçilecek zaman bekleniyor. Bunu da seçimden sonraya bıraktılar. Ben Türk Silahlı Kuvvetleri'ne güveniyorum. Onlar sorumluluklarını yerine getireceklerdir. Bize düşen ise sabırlı olmak, TSK'ya güvenmek ve ona sahip çıkmaktır.

Bu konularda ben de eskiden körü körüne senin gibi düşünürdüm arkadaşım.

Ama artık böyle düşünmüyorum.

Çünkü bu ülkede yapılan tüm askeri darbelerde olan hep vatanseverlere olmuştur.Solculara,ATATÜRKÇÜlere olmuştur.Peki ne olmuştur biliyor musun?Her tepesine inen TSK darbesinden sonra o solcu,o yurtsever,o ATATÜRKÇÜ yine dönüp dolaşıp TSK'ye en çok güvenen,onu en çok koruyan ve kollayan olmuştur.

Bu işte bir terslik yok mudur arkadaşlar?
TSK dediğimiz nedir?TSK'den kastettiğimiz nedir?
Kastedilen Mehmetler,Ahmetler,Osmanlar ise eyvallah.
Kastedilen HARP OKULU'ndan çıkmış bıyığı henüz terleyen teğmenler ise eyvallah.
Kastedilen o....pu çocuğu Kürtçü-Ermenici PKKlı teröristlerle yıllarca çarpışan yüzbaşılar,binbaşılar,yarbaylar,albaylarsa eyvallah.
Kastedilen memleketin gidişinin iyi olmadığını,ATATÜRKÇÜLÜK'ten koşar adım uzaklaşıldığını gören ve bu konuda komuta kademesine de halel getirmeden bir şeyler yapmaya çalışan,görev süresince gerçekten de bir şeyler yapabilen ve de emekli olduktan sonra da devletin verdiği bir araba dolusu koruma polisi ile yazlığına çekilmeden,ATATÜRK'ün subayına yakışır bir şekilde mücadeleye devam eden generaller ise eyvallah......

Ama kastedilen AMERİKA'nın GENERALLERİ ise,AMERİKA'nın SUBAYLARI ise,MİLLETİN BAŞINA GEÇİRİLEN ÇUVALI çıkartıp AMERİKALI MUHATABININ BAŞINA geçiremeyen komutan ise,göz göre göre kurulan KÜRT DEVLETİ'ni yok etmek için hükümetten icazet bekleyen komutan ise,AĞLAMA DUVARI'na kapanıp dua eden komutan ise.......

Kusura bakmayın,öyle komutanlar TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ'ni temsil etmezler,edemezler.Onlar sadece ve sadece AMERİKA'nın,AĞLAKZADE'nin askerleridir.

Acı ama gerçek budur...

Baştan kaybedilmiş operasyondur.
Astsubayın biri samimi itiraflarda bulununca langadanak operasyon diye patlattılar.
Halbuki biraz sabredilseydi müthiş yerlere ulaşılabilirdi. Ki jandarma'nın da telefon dinleme yetkisi vardır neden kullanılmadı?
Bu iş için özel ve yetkili ayrı bir birim oluşturulmalıydı.
Artıl geçmiş olsun diyorum.
Elde bir astsubay ve onun vereceği isimler kalır, muhteremler onları da kanatlarına aldı mı olay biter, gider , unutulur.
Mükemmel bir fırsat çok büyük bir acemilikle kaçırıldı.

Operasyon mu olacak?

“Terör örgütü üretenler yeni tezgâh peşinde.. Çuvaldızı bile olmayan insanlara terörist diyebilirler.. Bazıları yeni bir irtica yaygarası koparabilir..”

Yukarıdaki cümleler Fethullah Gülen’e ait. Gülen’in bugün kendi cemaatinin gazetesi olan Zaman’da yayınlanan sohbetinden alındı.. Bu sözlerin perde arkasında ne olduğu ise merak ediliyor..

ERGENEKON VE CEMAAT

Bir dönem sıklaşan, bu aralar ise sakin giden ‘Ergenekon operasyonlarının’ en büyük destekçisi Fethllah Gülen cemaatiydi. Operasyonlarla ilgili en dikkat çeken haberler, hep cemaate ve hükümete yakın medyada görüldü. Bu durum ‘operasyonların ardında “F Tipi” bir çalışma mı var’ sorularına neden olmuştu.

GÜLEN’LE HAFTALIK SOHBET

Fethullah Gülen’e yakın herkul.org sitesi her hafta Gülen’le bir sohbet yayınlıyor. Zaman gazetesi de bu sohbetleri haberleştirip sayfalarında yer veriyor. “Hoca efendi” cemaatine böyle sesleniyor ve mesajlarını iletiyor.

‘HOCA’ DUYAR, BİLİR..

ABD’de yaşayan Gülen’in tabiri caizse “geleni gideni” çok olan bir kişi. Geniş bir istihbarat ağı var.. Kendisine düzenli bilgi akışı sağlanıyor. Güçlü duyumlar alabildiği gibi Türkiye gündemini de çok sıkı takip ediyor.

BİR OPERASYONUN HABERİNİ Mİ ALDI ?

Zaman’ın bugün yayınladığı sohbette Fethullah Gülen’in sözleri sanki yakınlarda yaşanacak bir “operasyonun” ilk habercisi gibi..

Sözlerden neyi kasttediği net bir şekilde anlaşılamasa da haberi okuyanlar “acaba kendi hareketine yönelik bir operasyon mu başlıyor” sorusunu soruyor. Gülen’in bu sözleri çok spekülasyon yapılabilecek bir çıkış..

İşte Fethullah Gülen’in o sohbetinden Zaman’ın sayfalarına yansıyanlar:

Terör örgütü üretenler yeni tezgâh peşinde

Fethullah Gülen, kendi çıkarları için terör örgütü üreten odakların yeni bir tezgah kurabileceği uyarısında bulundu. Gülen, http://www.herkul.org sitesinde yayınlanan bu haftaki sohbetinde, terör problemine mercek tuttu.

Çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Gülen, bazı kesimlerin, bölgedeki uyuşturucu ve silah trafiğini yönetmenin yanı sıra Türkiye’nin başını ağrıtma, bölme saikleriyle dağdaki insanları ortaya çıkardığını söyledi. Ardından şöyle konuştu: “Onları harekete geçiren şey, meşru idarelere müdahaleye zemin hazırlama problemiydi. Onlar çıkardılar. Bir yere kadar kullanılan bu örgütler, çıkar kavgası, uyuşturucu ve silah ticaretindeki paylaşım kavgası sebebiyle bunları oluşturanların kontrolü dışına çıktı. Bu defa onlara farklı bir şekavet zümresi çıkarırsınız. Mesela Hizbülvahşet diye bir şey çıkarırsınız. Sonra kalkar, bir kısım vatan evladı eşkıyaya karşı mücadele ediyor dersiniz. Bu defa da asit kuyuları çıkıyor, mesavileri yüzlerine çarpılıyor. Utanırlar mı bilmiyorum.”

‘Başka ne çıkarmak lazım’ denilerek hep yeni bir yapının zuhur ettiğine dikkat çeken Gülen, “El Kaide’nin Türkiye’de ne işi var?” sorusunu yöneltti. Söz konusu örgütün, bir dönem Amerikalılar tarafından Ruslara karşı ‘Rambo’ diye kullanılan bir adamın kontrolünde olduğunu belirtti.

Çuvaldızı bile olmayan insanlara terörist diyebilirler

Fethullah Gülen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’yi ne alakadar eder bunlar? Türkiye’de Hizbülvahşet’ten sonra bunu da icat ettiler. Yarın Tahşiye diye bir şey icat edebilirler, Allah korusun. Kitap okuyan Müslümanlarla, okudukları kitaplarla ayakta durmaya çalışanların içine sokmaya çalışabilirler. Kitapların sahibi zatın posterlerini evlerine asabilirler. Ellerine de Kalaşnikofları verirler. İki yerde eylem yaptırıp, demek ki fırsat bulunca bunlar da silaha sarılabilir derler. Çuvaldızı bile olmayan insanlara terörist damgası vurmak isteyebilirler.”

‘İrtica’ kelimesinin siyasî bir suçlama, sindirme aracı olarak kullanıldığını vurgulayan Fethullah Gülen, “Bu talihsiz kimseler, heyula haline getirdikleri bu laflarla Müslümanları karalamaya çalışmaktadırlar.” dedi. Bazılarının takiyyeyi Müslümanlığa mal etmek istediğinin altını çizen Gülen, şu değerlendirmede bulundu: “Takiyye, İran Şiiliğinde bir esastır. İslam’da takiyye yoktur. Ama günümüzde takiyyenin katmerlisi yapılmaktadır. Camideki Müslüman’a ‘müslim’ yerine ‘mürtecî’ diyen, İslam’ı ‘fundamentalizm’ ve ‘gericilik’ şeklinde karalamak isteyen kimseler bu çağın en sinsi takiyyecileridir.”

‘İslâmcı’ ve ‘dinci’ gibi ifadelerin İslam terminolojisinde olmadığına işaret eden Gülen, bu tabirlerin dine hasım kimseler tarafından kasıtlı olarak dilimize sokulduğunu kaydetti. Gülen, sözlerini şöyle tamamladı: “Bizde İslam, Müslüman, mü’min tabirleri vardır. Günah işleyen Müslüman günahkâr olsa da yine mü’mindir; İslâm esaslarını inkâr etmemek şartıyla, onlardan bazılarını terk etse de müslimdir. Bazı dinî vecibelerini yerine getirmeyen kimselere küfürcü, dalâletçi demek münasebetsiz olduğu gibi, dini bütünüyle yaşamak isteyene İslâmcı veya dinci demek de en az o kadar saygısızca bir ifadedir.”

Bazıları yeni bir irtica yaygarası koparabilir

Fethullah Gülen, samimi müminleri terörist gibi göstermeye çalışan odakların yeni bir irtica yaygarası koparabileceğini söyledi. 28 Şubat öncesinde bir kısım şaşkınların zuhur ettiğini belirten Gülen, giyim-kuşamdan ibadet tavırlarına kadar pek çok hareketleriyle aykırılık sergileyen bu insanların topluma figüran olarak sunulduğunu hatırlattı. Ardından şöyle konuştu: “Onlara bir kısım roller verildi; kimisi tarikat şeyhi kisvesine bürünüp medyada boy gösterdi, kimisi teokratik düzeni hâkim kılma sevdalısı bir gerici numarası yaptı, kimisi mürtecilerin ağına düşürülüp kandırılmış bir kurban rolü oynadı ve kimisi de karanlık güçler tarafından kiralanan bir tetikçi, kanlı katil olmasına rağmen, irticâ piyesinde ‘Allah’ın ordusu’nun sadık bir eriymiş gibi sahne aldı. Figüranlar, rollerini öyle gerçekçi ortaya koydular ki, herkes oynananın bir oyun olduğunu unutup ülkenin elden gittiği zehabına kapıldı. Dün olduğu gibi bundan sonra da, dışarıdan da beslenen bazı şer şebekeleri samimi müminleri terörist gibi göstererek yeni bir irtica yaygarası koparabilirler.”

Kaynak