gönderen MansurSah » Pzr Şub 15, 2009 0:05
Meseleyi, askeri teknik açıdan konuşacak olursak:
1- Coğrafi yakınlıktan dolayı, İsrail, İran gibi yakın bir ülkeye nükleer bomba atamaz. Çünkü atsa, İrana düşecek o bombanın rüzgarıyla bile İsrail de mahvolur. Dolayısıyla "İranın nükleer bombası yoktur, İsrailin vardır" gibi önermelerin hiçbir manası yoktur. (Zaten nükleer silahlar hiçbir işe yaramaz ve mantıklı bir caydırıcılığı da yoktur ya, neyse; başka bir yazının konusu olsun. Prof. Dr. Tolga Yarmanın deyimiyle bu nükleer silah meselesi, bir "dahiyane ahmaklık tablosudur".)
2- İsrailin, İranın atacağı füzeleri havada imha edecek düzenekleri, evet vardır. (Scuda karşı Patriot misali.) Bu teknolojik bir üstünlüktür, evet ama bunun üstesinden gelmek çok kolaydır. "Sürümden kazanmak" deriz ya, aynen öyle. İsrail, kendisine atılacak mesela saniyede 3-5 tane füzeyi imha edebilir. Haydi on tanesini, yirmi tanesini imha etsin. Oysa ki İranın şu an İsraile hedeflendirilmiş, ateşe hazır olarak her an bekleyen, saniyede bin hatta iki bin tane atılacak füzesi vardır. Yani İsrail, İranın İsraile atacağı her bir füzeyi havada imha edene dek, topraklarına birkaç bin füze isabet etmiş olacaktır. Yüzölçümü küçük, hedefleri belli olduğundan, yoğun bir füze saldırısında İsrailin hayatta kalması kesinlikle mümkün değildir. İran-İsrail savaş senaryolarına dair en önemli ve kaçınılmaz bir nokta, hiç şüphesiz budur. Buna karşı İsrailin yapabileceği tek şey, savaşın çıktığı dakikanın ilk birkaç saniyesinde, İranın tüm füze bataryalarını imha etmektir; bu ise bataryaların küçük, hareketli ve kolay kamufle edilebilirliğinden dolayı imkansızdır.
3- İranın yüzölçümü çok büyüktür. Büyük şehir sayısı da çoktur. Her şehrin kapladığı alan da devasadır. Koca Tahranın, Isfahanın, Şirazın neresine kaç tane bomba isabet ettirirseniz ettirin, bunun pek fazla önemi yoktur. Sivil kaybından başka bir işe de yaramaz. Üstelik İranda, bizim boğaz köprüleri gibi, ateş alırsa sosyal hayatı felç edecek stratejik hedefler de yoktur. Çok çok Persepolis gibi insanoğlunun tarihi mirasları yerle bir edilebilir, o kadar. Ki mesela Tahran haritadan silinecek bile olsa bu İranı yok etmez, ama Tahran yok edilene dek tüm İsrail birkaç kez yok edilmiş olur. İranın bir kentini yok etmek de, ancak İranın sakalını kesmek gibi bir etkiye sahiptir.
4- İsrail-Arap savaşında, İsrail, Arapların uçaklarını ve havaalanlarını yok etmişti de Araplar savaşamamıştı. Oysa günümüzde, böylesine yakın bir mesafede savaş uçağı kaldırmaya bile, eğer hedefe kitlenmiş hazır bekleyen binlerce füzeniz varsa, pratik olarak gerek yoktur. İsrailin tüm uçakları havalansın, birkaç dakika içinde, bu uçakların yere inebileceği havaalanı bile kalmayacaktır. İran tarafında, o uçakları bertaraf edemezseniz bile, ateş olsa cürümleri kadar yer yakarlar, tüm bombalarını attıktan sonra havada öyle şaban gibi kalırlar.
Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, nüfus ve yüzölçümü, hele ki birbirine yakın ülkeler söz konusu ise, her zaman için çok büyük bir stratejik etkendir. Atom bombalarını, ancak okyanus aşırı ülkelere atabilirsiniz, komşularınıza değil. Yani aslında İsrailin okyanus aşırı düşmanı olmadığına göre, atom bombasına sahip olmasının da bir manası yoktur. Ancak olası bir savaşta, kendini sokan akrep misali, yok olmak üzereyken ateşleyerek, kendisiyle birlikte tüm coğrafyayı mahvetme caniliğini gösterebilir, o kadar.)
Benim şahsi kanaatime göre şu anki dengeler birkaç on yılda bir hayli değişecek olmazsa, İsrailin İrana savaş açması imkansızdır. Bu zaten İsrailin idam fermanı demektir. Ahmedinecat da "İsraili haritadan sileriz" derken boş konuşmamakta. Öte yandan, İsraili isterse ilk dakikada yok etsin, sonuçta aynı zamanda ABDyle birlikte kendini savaşta bulmuş olacağından dolayı İranın da, İsraile savaş açması mümkün değildir. Bu mesele böylece sürüp gider. ABCDnin İrana saldırması da, İrandaki (Irakvari hain ve emperyalizmin köpeği) işbirlikçilerin durumuna bağlıdır. Ulus devlet yapısını koruyan İran gibi büyük bir ülkeye, tüm dünya bir araya gelse de savaş açamaz, açsa da başaramaz. Vietnam'ın yalnızca son Amerikan saldırısı değil, esas olarak namusuna dört bin yıldır saldıran emperyalizme karşı savunması ortadadır. Çanakkale Savaşı ortadadır, bütün olarak Türk Kurtuluş Savaşı ortadadır.
İran'ın, olası bir ABCD saldırısı durumunda doğrudan İsrail'e saldırması (yani onu yok etmesi) tehdidi de zaten, ABCD'nin İran'a saldırabilmesinin önündeki en büyük engeldir.
Bu adamlar önce Irak'ı, Afganistan'ı teslim alsınlar hele bir, ondan sonra İran'a, Suriye'ye, Türkiye'ye saldırsınlar. Kolaydı sanki.
Fatih "Mansur Şah" Özaydın
Hem Cemaat hem Cumhuriyet olunmaz,
Ters mıknatıslanma yapar!!!