İşte Obama'ya Taahhüt Anının Belgesi

İşte Obama'ya Taahhüt Anının Belgesi

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Eyl 09, 2009 19:21

İşte Obama'ya Taahhüt Anının Belgesi

Ermenistan’la ilişkilerin normalleştirilmesi için üç şartımız vardı; Türkiye’nin sınırlarının tanınması, “soykırım” iftiralarından vazgeçilmesi ve Azerbaycan topraklarındaki işgale son verilmesi… Ermenistan ise,

“Ön koşulsuz görüşürüm. Dağlık Karabağ Türkiye’yi ilgilendirmez” diyordu.

Gördük ki 2 Nisan’da oturup, Ermenistan’la protokol imzalamışız. Tüm dünyanın haberdar olduğu bu gelişmeyi, “Millet ne dersi o olur” diyen AKP iktidarı, yüce Türk Milleti’ne ancak 5 ay sonra duyurmayı uygun gördü..

Her taşın altından çıkan CIA’cı David L. Phillips’in planı en ince detaylarına kadar bildiğini daha önce anlatmıştım. Phillips, ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu Avrupa alt komitesinde bir şey daha söyler.
O şudur:

“Türk resmi yetkilileri, Başkan Obama ile 7 Nisan’da İstanbul’da buluştuğunda, anlaşma konusunda Dağlık Karabağ’ın statüsü konusunda resmi herhangi bir ön şart olmadığı teminatını verdi…”

CHP Lideri Deniz Baykal’ın iki gündür,

“Cumhurbaşkanı Gül, Obama’ya herhangi bir ön şart olmadığı konusunda garanti verdi mi?” diye sormasının sebebi bu. Ancak David L. Phillips, “resmi görevlilerden” söz ediyor. İşte biz de o resmi görevlileri ve o taahhüt anını fotoğrafla ispatlıyoruz.

Tarih 6 Nisan gecesi, yer İstanbul Dolmabahçe sarayı. Ankara’dan İstanbul’a geçen Obama akşam Başbakan Erdoğan’ın Dolmabahçe Sarayı Müsabihan Köşkü’nde onuruna verdiği resepsiyona katılır. Resepsiyonda Gül, dönemin TBMM Başkanı Köksal Toptan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Halonen, İspanya Başbakanı Zapatero, Ermenistan Dışişleri Bakanı Nalbantyan, “Ermeni protokollerinin” imzalanmasına aracılık eden İsviçre’nin Dışişleri Bakanı Calmy-Rey ile Medeniyetler İttifakı toplantısı için İstanbul’a gelen diğer konuk ülkelerin temsilcileri hazır bulunur. Türk bakanlardan da dönemin Dışişleri Bakanı Ali Babacan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve yine o günlerde Devlet Bakanı olan Mehmet Şimşek buradadır.

Obama, Gül, Toptan, Erdoğan ve dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Saygun’la bir süre sohbet ettikten sonra bir köşede Babacan, Nalbantyan ve Calmy-Rey’le bir araya gelir. Bu sürpriz zirve için Beyaz Saray’dan bir üst düzey yetkili,

“Obama’nın, bakanlarla Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleştirilmesi konusunda konuştuğunu ve tarafları hızla bir anlaşmanın tamamlanmasına çağırdığını” açıklar. Gül veya Erdoğan’ın kapalı kapılar ardındaki söz ya da taahhütlerini bilemeyiz, ama işte bu fotoğraf ve o zirve konusunda Beyaz Saray yetkilisinin yaptığı açıklama, bence David L. Phillips’in iddia ettiği “taahhüt” anının resmi belgesidir.

Clinton’un Yardımcısı Gordon’dan Önemli Açıklamalar

Türkiye’nin Dağlık-Karabağ’ı gözden çıkardığının bir başka delili daha var.

ABD Dışişleri Avrupa ve Euro-Asya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Philip Gordon (Bu göreve atanana kadar 2000-2009 arasında meşhur Brookings Enstitüsü’nün uzman üyesi olarak çalıştı), 16 Haziran’da, aynen David L. Phillips gibi Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Avrupa alt komitesine Obama yönetiminin Avrupa politikaları hakkında bilgi verir. Bu arada Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleştirilmesi için nasıl enerjik bir biçimde çalışıp, Türkiye’yi cesaretlendirip, desteklediklerini anlatır, iki ülkenin bu konuda anlaştığını duyurur. Ardından da özetle şunları söyler:

“Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleştirilmesi ve Dağlık Karabağ sorununun, iki farklı süreç olduğuna, paralel, ama farklı hız ve farklı kulvarda devam etmesi gerektiğine inanıyoruz. Bizce bu iki konu, farklı raylarda, farklı hızda ilerleyecektir. Türkiye-Ermenistan arasındaki anlaşmanın çerçevesi ilişkilerin normalleştirilmesini, sınırların açılmasını, diplomatik ilişki kurulmasını ve komisyonlar aracılığıyla bazı tarihi trajedilerin araştırılmasını kapsıyor. İki ülke ilişkileri daha fazla böyle devam edemez. Bu bağımsız bir süreçtir ve Avrupa veya başka yerde ne olduğuna bakmaksızın ilerleyecektir, çünkü iki ülkenin yararınadır. Dağlık Karabağ meselesinin ise Minsk Grubu arabuluculuğuyla halledilmesine çalışıyoruz. Bu konudaki müzakereler Ermenistan ve Azerbaycan arasında devam ediyor…”

Dağlık-Karabağ’dan, daha doğrusu Azerbaycan’dan vazgeçmemizden sonra sırada ne var, ABD hangi konuda acele ediyor derseniz; ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Gordon, 16 Haziran’daki toplantıda bunun da haberini verir;

“Kıbrıs’ta çözüm, Türkiye’ye AB kapısının açılmasında temel adım olacak. Dışişleri Bakanımız bu konuyla kişisel olarak ilgileniyor. Çok uzadı, daha fazla bekleyemez. Bu yıl çözüm için iyi bir zaman. Çözüm bulunmazsa, Türkiye’nin AB özlemi ortadan kalkacak…Türkiye’nin, AB’ye karşı yükümlülüklerini yerine getirmesini, Kıbrıs ek protokolünü uygulamasını destekliyoruz…”

Gordon’un ilavesi de var; “Türkiye bu konuda doğrudan taraf değil”miş!..

Ne ilginç tesadüf, bugün Ermeni açılımı konusunda duyduklarımızı daha 14 Nisan’da,

“Türkiye ve Ermenistan: Açılan Zihinler, Açılan Sınırlar”

başlığıyla madde madde kaleme alan Uluslararası Kriz Grubu’nun Türkiye analisti İngiliz Gazeteci Hugh Pope, protokollerden haberdar edildiğimiz gün şu açıklamayı yapar:

“Ermenistan’la uzlaşma Avrupa’da haklı olarak son derece müspet bir dikkat çekse de, bir sonraki sınav için çok beklemek gerekmeyecek. Türkiye gelecek birkaç ay içinde inatçı Kıbrıs sorununa çözümü hızlandırmanın bir yolunu bulmak zorunda, aksi takdirde AB üyeliği sürecinin fiilen durma noktasına geldiğine tanık olacak…”

Her şey bu kadar deşifre olduktan sonra, Türk Milleti içeriye ve dışarıya GAME OVER (Oyun bitti) demeyecek mi?


Meyyal UYGUR, 6 Eylül 2009
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

cron

x