
İzmirli hayat tarzına düşkün.. Bu yüzden AKPli başkan adayı Taha Aksoy pazar günü düzenledikleri mitingde kimsenin hayat tarzına müdahale etmeyecekleri sözünü vermiş..
El ele dolaşan sevgililere de, evcil hayvan besleyenlere de müdahale etmeyeceklerini vurgulamış..
Türkiyenin geldiği yere bakın!
Bir belediye başkan adayı çıkıyor; beni seçerseniz el ele dolaşan sevgililere müdahale etmeyeceğim diye oy istiyor..
Sanki hakkı varmış gibi..
Zabıta kuvvetiyle parklara, yollara, insanlara, kılık kıyafete müdahale edebilirmiş gibi..
Ama olmadı mı..
Diğer kentlerde müdahale edildi.. Anadolunun çoğu yerinde bırakın sevgilileri eşler bile ele ele, kol kola yürüyemez hale geldi..
İzmirde niye olmasın?
*
AKPli başkan adayı Aksoy İzmirlinin ne kadar hassas olduğunu biliyor..
AKP söyleminin dışına çıkmaya çalışıyor..
Farklı bir kampanya izliyor..
Aksoy oturmuş, seçmenlere; Özgürce yaşamaktır İzmir diye başlayan bir mektup yazmış..
İzmirli bir kadın da yine mektupla AKPli Aksoya yanıt vermiş..
O mektup elime geçti..
Bazı bölümlerini birlikte okuyalım..
*
Mektubunuzu okuduktan sonra uzun uzun düşündüm. Demişsiniz ya değişilmez şehirdir İzmir diye, sonuna kadar katılıyorum, ancak eklemek istediğim bir şey daha var, aynı zamanda değiştirilemez şehirdir İzmir.
*
İzmirli kadınların biraz farklı olduğunu, AKPnin işini çok zor olduğunu bakın nasıl anlatmış..
Biz İzmir kadınları düşkünüzdür özgürlüğümüze. Türkiye ortalamasının üzerinde ekonomik özgürlüğümüz vardır. Kariyer sahibiyizdir, başarıya odaklıyızdır. Oysa AKPnin sosyal güvenlik ve iş yasalarındaki düzenlemelerine baktığımızda kadını iş yaşamından koparmaya yönelik olduğu aşikârdır. İş Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapan yeni yasayla, çalışan kadınların önüne engeller koyarak, onları ev yaşamına mahkûm bırakmaya çalıştıklarını nasıl unutabiliriz ki? Genel Başkanınızın her gittiği yerde üç çocuk yapın mesajları partinizin kadına bakışını özetler halde.
*
İzmirde yarış çok farklı.. İzmirlinin, İzmirli kadının derdi yaşam tarzı..
AKPnin biçtiği elbiseyi giymeye niyetli değil..
O rolü kabul edemem diyor..
Tabii İzmirlinin en hassas olduğu konuların başında laiklik geliyor..
İşte mektuptaki o bölüm..
*
Laikliğin bizim için tartışılması dahi mümkün değildir. Oysa belediye başkan adayı olduğunuz AKP, Anayasa Mahkemesinin 11 üyesinden 10u tarafından laiklik karşıtı eylemlerin odağı olarak tescillenmemiş midir?
*
Mektup uzun ama İzmirli bir kadının Türkiyeyi nasıl gördüğünü, nasıl algıladığını anlamamız açısından şu bölüm çok çarpıcı..
*
Sevgili Taha Aksoy; fakirin her gün fakirleştiği, İslami kodamanların kendilerine ve çeşitli modellerle yapılmış türbanlı eşlerine aldıkları siyah büyük arabaları gördüğümde sinirleniyorum. Küçük esnafın besmelesiyle açtığı kepengini siftahsız kapadıklarını duyduğumda içim sızlıyor. Mahalle aralarında bir oy için dağıtılan erzaklarla açlık üzerinden siyaset yapıldığına tanık olup kahroluyorum. Gemiciklere eklenen pırlanta şirketlerini ve bunlara sağlanan imtiyazları işittiğimde tepemin tası atıyor. Her gün yeni bir arkadaşımın işten atıldığı haberi geldiğinde ailelerini nasıl geçindirecekler kaygısı ile uykularım kaçıyor.
*
Aslında sadece İzmirli kadınlar böyle düşünmüyor..
Türkiyenin pek çok yerinde aynı duyguları taşıyan milyonlar var..
Ama İzmirlilerin sesi şimdilik daha gür çıkıyor..
Mehmet Tezkan