
Fesli şarlatan Yunanlı Kadir, Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Büyük Atatürk’e her gün ve defalarca hakaret etti! Hâlâ da hakarete devam ediyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin bugünkü Cumhurbaşkanı’nın ilgi, iltifat ve saygısı sayesinde bir türlü yargılanamayan “İngiliz Pasaportlu” Kadir’in tuvalette bile kafasından çıkarmadığı “Fes’in” hikayesini Sayın Cengiz Özakıncı’nın bir çalışmasından yararlanıp sizlere aktarmak isterim…
New York Times gazetesi 17 Eylül 2016 günlü sayısında Jerry Brotton’un “İngiltere’nin unutulan Müslüman Tarihi” başlıklı yazısını yayınladı. Brotton’un kitabı Ekim 2016’da “Sultan ve Kraliçe: Elizabeth ve İslam’ın Anlatılmamış Öyküsü” adıyla yayınlandı.
Kitapta, Kraliçe Elizabeth’in (1558-1603) İstanbul’a gönderdiği Büyükelçi William Harborn’a 1582 yılında verdiği 14 maddelik sanayi casusluğu görevinin belgesi de var! İngiltere’nin 1550’de en büyük geliri “Dokuma ve Tekstil” idi.
14 maddelik talimatın içeriği, “Kumaş, iplik boyama ve dokuma sanayi bilgilerini, araç gereç ve ustalarını öğrenerek, çivit otu tohumu, kumaş boyamakta kullanılan bütün otlar ve köklerin İngiltere’ye getirilmesi!” Ayrıca, Susam ticaretini inceleyip, İngiltere’ye yönlendirmek ve özellikle ipekli ve yünlü kumaş boyama ustası iki genci mutlaka İngiltere’ye getirmekti! İngiliz malı çuhaların ve Norwich ipliğinden yapılan çorapların pazarını geliştirmek ve en önemlisi, Cezayir ve Tunus için İngiltere’nin ürettiği ve kullanılması için dayattığı FES adlı başlıkların (Fes adı, Fas’ta bulunan Fez adlı şehirden alınmıştır) Osmanlı’da da kullanımını arttıracak çalışmalar yapmak!

İşte, İngiliz pasaportlu Kadir’in kafasından hiç çıkarmadığı Fes’in geçmişi böyledir. Fes takmanın ne İslamiyet ile ne modernlikle ilgisi yoktur. Olay tamamen İngilizlerin tekstil ticaretinin gelişmesi içindir, yani tamamıyla “duygusaldır!”
Beynine Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığını,
Kalbine Yunan Sevgisini,
Kafasına İngiliz Fes’ini,
Cebine İngiliz pasaportunu, koyan bir zavallı için üzülecek değiliz elbette!
Üzüntümüz, Cumhuriyeti kuranların ve Demokrasiyi Türk Milletine armağan edenlerin sağladığı özgürlük ortamından yararlanıp, Türk Devletinin tepelerine kurulanların, Cumhuriyet-Atatürk-Demokrasi düşmanı bu zavallıyı devletin sofrasında başköşede ağırlamaları ve karşısında ayakta durarak fikir birliği içinde oldukları gibi bir görüntü yaratmalarıdır…
Yoksa Kadir, Fesini ister kafasına taksın, isterse lazımlık olarak kullansın, bize ne?
Sağlık ve başarı dileklerimle.
Rifat SERDAROĞLU, 27 Şubat 2018