Tayyip Bey'in sonu hapishane olacak

Milletvekili Kamer Genç, "Tayyip beyin sonu da zaten hapishane olacak" dedi.

Mersin’de düzenlenen ‘Krize Çözüm Kurultayı’nda konuşan Kamer Genç, yaşanan krizin Türkiye'deki hemen her kesimi derinden etkilediğini söyledi. Bazı kesimlerin krizin olmadığını iddia ettiğini dile getiren Genç, “Türkiye'de bir kriz var. Bunun tek nedeni de AKP. AKP iktidarı bir çok konudaki çalışmalarında hatalar yapıyor. Ben bunları söylediğimde bana ’iftiracı’ diyorlar. Biz gayet açık ve net konuşuyoruz. Madem ki iftira, açıkla o zaman. Eğer zimmetinize para geçirmediyseniz, teşekkür edip, özür dileriz. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan veya bakanları sürekli seyahat halindeler. Ben merak ediyorum, acaba Allah rızası için bunlar bir gün evlerinde yemek yapıp yemişler midir? Yememişlerdir, sizin bizim verdiğimiz vergilerle besleniyorlar. Bunu TBMM'de de söylüyorum” dedi.

Salonda bulunanların ‘Haram olsun’ diye konuşmasını kestiği Kamer Genç, “Zaten haram olacak. Tayyip beyin sonu da zaten hapishane olacak. Merak etmeyin” diye yanıt verip, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Eskiden insanlarda ar, haya, utanma ve sorumluluk duygusu vardı. Ama şimdi ne diyorsan yok. İnsanlarda ar, utanma ve sorumluluk duygusu yok olunca, bir tek onların anlayacağı kurşun sıkmak kalıyor. Ama o da bizde yok. Şu an Türkiye'de krizin olduğu apaçık ortada. İnsanlar iş bulamıyor, evlerine bir ekmek götüremiyor. Yine söylüyorum, krizin tek nedeni AKP. Siz bunları tanımıyorsunuz. Ben bunları 1991'den beri parlamentodan tanıyorum. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesiyle barışık değil. Abdullah Gül de böyle, Tayyip Erdoğan da. Şimdi ABD Başkanı Obama'ya sarıldılar. Obama demiş ki, ‘türbana özgürlük tanınsın’. Türban hakikaten dini inanç gereği takılıyorsa, Obama da karısına türban taksın bakalım. O neden takmıyor? Yani bunların amacı, kadını ikinci sınıf vatandaş kabul etmek. Yani millet işsiz olsun, okumasın, düşünmesin, fakir olsun. Eğitim öyle bir hal aldı ki, akıl almıyor. Mesela eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik makamını bırakırken, 700 tane müdür atamış. Bunların hiç birisi de müdürlük hakkına sahip değil.”

Milletvekillerinin Erdoğan'ın sözünden çıkmadığını öne süren Genç, “Milletvekillerinin çoğu, Tayyip Erdoğan'ın yat borusuyla kalkıyor, kalk borusuyla kalkıyor. Türkiye'deki en büyük sıkıntı milletvekilliğinin kölelikte bulunmasıdır. Eğer milletvekilliği bundan kurtulmazsa, Türkiye'de hiçbir şey olmaz. İki dudağın arasından çıkan sözlerle, Cumhurbaşkanlığı, bakanlar, hükümet atanır mı? O zaman bu en berbat diktatörlük yönetimidir” dedi.
Kamer Genç, Mersin ‘Yerel Gündem 21’in Başkanı Nuri Özdemir'in “Sayın Genç, TBMM'de tek başına bir savaş veriyor. Tek başına savaşlar yetersiz kalır. Sizi Atatürk'ün kurduğu partiye bekliyoruz” diye seslenince, “Bu konuyu söylemesi gereken arkadaşlar söylerse, düşünürüz” diye sonlandırdı.


Haber3

az demis dari agaci deseymis keske... bir 27 mayis daha gerek... cunku bu guruh toprak degil halki satti. koyluye dedigi gibi millete ananida al git diyor. bu esir alinmis cahil millette tik yok... sermaye olarak goruyor kendini ve sermayenin vatani olmaz dedi. ne desin daha... ey uyuyan millet uyninda baliga cikalim...

Elbet bir gun Tayyip ve ABDullah Gul ve Bulent Aric'in hapsi boyladigi gunler yakindir. Yapdigi yolsuzluklari saymakla bitmez. Sayin Genc, agiziniza saglik! Keske sizin gibi cesur ve korkusuz daha cok milletvekilleri olsa Turkiye'de!

Amin.

Cok az bile keske birde hain deseydi.

Bir şeyler denmesinden ziyade, bir şeylerin yapılması gerekiyor artık.

Geç bile kalındı desem, iyimser yaklaşmış olurum.

Bizler battık, bizler çıkacağız!

tayyip hapise degil, fetosun yanina gider

Kanımca her 10 - 20 yılda bir içine ettiğimiz demokrasinin kurtuluşu için askerden çareler beklemek yanlış bir yaklaşım!
İçine ettiğimiz, çünkü unutmayın ki bu zerzevat hileyle hurdayla da olsa Türk halkından %35, %47 ve son seçimlerde herşeye rağmen %38 oy aldı.
27 Mayıs'tan bahsedilmiş, size sormak istiyorum; aradan geçen 50 yılda halkın dimağında Menderes ve hükümetinin memleketi ne halde soktuğu, vatan topraklarını kime peşkeş çektiği ya da 59 ve sonrasında uyguladığı yoğun faşizanlık mı kaldı yoksa "düşüklerin" idam sahneleri mi?
Birilerini kahraman yapmak istiyorsanız onları asın! Asın ki bir elli sene daha, halkın idolu haline gelip ardıllarının ülkeyi satmaya devam etmesine meydan verin..
Bence çözüm yalnızca halkın bilinçlendirilmesidir! İnanın ki bu halk bir kez ayağa kalktı mı hiçkimse önünde duramaz.. Ve unutmayın, 90 yıl önce de benzeri bir hükümet ülkeyi yönetiyor ve benzeri medya bezirganları halkı kandırıyordu!
Saygılarımla,

halki bilinclendirecek vaktimiz ve imkanimiz varmi?

otobüsün icindeki kisilere o otobüsü nasil süreceklerini ögretmeden, bilincli olanlarin direksiyon basina gecmesi gerekiyor, düz yola cikinca hepisine neyin nasil oldugunu gösteririz

Bakınız yüce önder Amasya tamiminde;
Milleti, yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır
Buyurmuştur. Beğenmeseniz de, milletin iradesini arkanıza almadığınız sürece bu oligarşik kakafoni devam eder. Günümüz dünyasında demokrasi dışı yöntemler yalnızca kısa sürelerle arzu edilmeyen durumları ortadan kaldırabilir. Ancak sonrası yine hüsrandır.
Halkı kaç yıl sıkıyönetimle idare edebilirsiniz? 5 yıl, 10 yıl? Ya sonra? Sivil örümcek yine ağlarını örmeyecek mi?
Düşüncemde ısrarlıyım! Örnekler ortadadır: 27 Mayıs Demirel'i, 12 Eylül Özal'ı ve 28 Şubat RTE yi yaratmıştır, en son e-muhtıra ise %47 yi!
Saygılarımla,

özgürtürk, kesinlikle haklisiniz, normal sartlarda bende sizin yazdiginizi savunurdum, ancak tek endisem sadece demokrasinin icindeki imkanlarla bu durumu cözemememiz, benim düsüncem sadece bu dügümü cözmek icin kisa süreli bir hareket

Milletin psikolojik ve sosyolojik olarak hasta olduğu aşikardır. Bunu bilmek için müneccim olmaya da gerek yoktur ayrıca! Bilimsel araştırmalar ruh hali en bozuk halkın Türkler olduğunu belirlemiştir. Bakınız Adana'daki Mardin'deki vahşete...

Askeri darbe dönemlerini psikiyatri hastalarına uygulanan elektro şok tedavisine benzetirim öteden beri.. Hasta gittikçe kötüleşir ve saldırgan bir ruh haline girer ya da tam tersine tamamen içine kapanıp melankolik katastofa girer zaman zaman.. İlaçlar işe yaramaz olur! İşte bu zamanlarda hekimler şok tedavisi uygularlar hastalarına. Ancak bu tedaviden çok palyatif bir önlemdir. Şok tedavisi sonrasında hasta, nöbetlerinden kurtulur bir zaman için.. Ancak beyninin derinlerinde bir yerlerde fırtınalar kopmaktadır. Psikolojik altyapı bu şok tedavisinin de katlıkılarıyla çökmüş ya da çökmek üzeredir. Ve bir sonraki nöbet periyodu eskisine nazaran daha şiddetli gelir.. Ve kısır döngüye girilir hep! Yine şok tedavisi yine nöbetler.. Sonuç apaçık ortadadır oysa...

Biliyorum uzun yazdım biraz.. Ama toplumların piskolojileri de bireylerinkine benzer. Toplumsal süreçlerde "normal" veya "anormal" periyot benzetmeleri yapmak sakıncalıdır kanısındayım! Evet içinde bulunduğumuz zaman dilimi şiddetle faşizme gitmektedir, bu doğru.. Ama unutmayın Almanya neredeyse 12 yıl boyunca faşizmle yönetilmiş ve çok ciddi bir yıkım yaşamıştır. Buna rağmen ABD nin yardımıyla bu yönetimden kurtulmuş ve yine buna rağmen egemenliğini kazanabilmiş ve dünyanın sayılı ülkelerinden biri haline gelmiştir. Kanımca bizim toplumsal olarak sorunumuz, Dünya Savaşı ve akabinde Kurtuluş Savaşından sonra herhangi bir toplumsal katastrof yaşamamış olmamızdan kaynaklanmaktadır.
Atatürk, bizlere kendi ufuk çizgisinde bir Cumhuriyet hediye etmiştir, oysa gerek o gün ve hatta gerekse bugün bu ileri görüşü, bu modern düşünceyi ve iradeyi özümseyecek veya çözümleyecek bir konsensüs oluşmamıştır millet genelinde. Lütfen bu sözlerimi yanlış anlamayın, ancak günümüz cumhuriyetçi aydınlarının çoğunluğu dahi Atatürk'ün düşünce sistematiğini ve felsefesini algılamaktan fersah fersah uzaktır! Evet belki biz bu cumhuriyette yaşamaktan hoşnutuz ve asla başka bir yönetim altında bulunmayı kabullenemeyiz! Fakat soruyorum size, bu cumhuriyeti yaşatmak için ne yaptık şimdiye kadar? Hani ozanın dediği gibi;
NELER YAPMADIK ŞU VATAN İÇİN
KİMİMİZ ÖLDÜK
KİMİMİZ NUTUK SÖYLEDİK.
Orhan VELİ KANIK.
..........
Şimdi bu forumdaki herkese sormak istiyorum;
Bu düşüncelerimizi, fikirlerimizi, söylemlerimizi, heyecanlarımızı acaba banliyolarda yaşayan milyonlar anlayıp özümsüyor mu? 500 kilo kömüre oyunu satmakla itham ettiğimiz zavallı fukaranın karnını hangi devrimle doyuracağız? Mustafa Kemal'in vefatından sonra insan yerine dahi koymadığımız köylüyü hangi felsefeye inandıracağız? Ya da kahvede pinekleyen işsiz gence hangi ideolojiyi anlatacağız?
Sizce suçlu olan yurdumun ortalama insanımıdır yoksa cumhuriyet aydını mı?
Biraz da iğneyi kendimize batırmayalım mı? Varın çuvaldız kime batarsa batsın!

Saygılarımla,

dunyanin en deli ve hastalikli toplumu biz ilan eden arkadasa katilmiyorum. biz turk halki olarak asirlardir iyi yonetilmiyoruz ve egitilmiyoruz.. hepsi bu.. bize uygulananlar diger milletlere uygulansinda sen bana onlarin ruh halini anlat bakalim. bize guclu bir lider gerek oda ancak ve ancak ordudan cikar. ama ordunun orumcek kanadini kastetmiyorum...mutlaka vardir iclerinde kemalist ve vatan sever lider kisilikli biri ama bance sistem icerisinde bilinci bir sekilde eritiliyorlar...

Ben bunun nedenleri üzerinde durmadım dikkatini çekerse! Evet doğrudur, eğitimsizlikten, yönetimsizlikten veya başka nedenlerden bu haldeyiz belki de.. Ama sebebinin ne önemi var ki? Son yıllarda yaşanan yozlaşmaları neye bağlıyorsunuz? Sizce bunlar normal toplum davranışları mı? Örneğin şuna bir yanıt verebilirmisiniz?
Toplumun %96 sı PKK dan nefret eder! Öcalan adını duyduğunda küfreder! Şehitleri için ağlarken nasıl oluyor da Öcalan'a "sayın" şehitlerine "kelle" diyen birini herşeye rağmen başbakan olarak seçiyor!
NASIL?
Bu bir toplumsal travma değil midir?

Bu toplumda en buyuk travma yazmak istemiyorum burada da din konusuna duyarli cok arkadas var. bos tartisma yaratmak istemiyorum. ama birinci sorun su ki halk ne istedi?
dindar cumhurbaskani.
ve ayrica turbanim cikarsa dinim elden gidecek dusuncesi.
yani dinime dokunma (!) ne yaparsan yap.
bu feodal toplum ne yazikki yazdigim gibi egitimsiz ve cahil birakilmis. kolay kolay duzelmez o yuzden onceligi egitime verecek. iyi bir yonetime gereksinim var.