Karşı devrimi yeneceğiz

Genel & Güncel Konular

Karşı devrimi yeneceğiz

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Şub 17, 2010 22:18

Karşı devrimi yeneceğiz

Muazzez İlmiye Çığ: "Karşı devrimi yeneceğiz" dedi.

FEVZİYE Mektepleri Vakfı'na bağlı Işık Üniversitesi’nde ‘Atatürk ve Türkiye’ başlıklı söyleşiye katılan 96 yaşındaki Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, Avrupa’nın 400 yılda yaptığı devrimlerin Türkiye Cumhuriyeti’nde 10 yılda yapıldığını belirterek "Her devrimin bir karşı devrimi vardır. İlk başta karşı devrimle karşılaşmadık ama yavaş yavaş oluştu. Bugün bir hayli ileride. Çok sıkıntı çekeceğiz ama gözümüzü açıp elele verdiğimiz takdirde bunu yeneceğimizden eminim" dedi.

Cumhuriyet kurulmadan önce Türk Devleti ve Türklük diye birşey olmadığını söyleyen Çığ "O zaman Osmanlılık vardı. Atatürk bize Türk’üm diyebilme imkanının kazandırdı. Bu çok önemli" dedi.

Şile’deki kampuste düzenlenen söyleşiye konuşmacı olarak katılan Muazzez İlmiye Çığ, kurtuluş savaşı sonrası Osmanlı’nın yıkıntıları arasından Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğunu belirterek o zamana kadar Türkiye diye bir devlet olmadığını vurguladı. Başlangıçta hiç birşey olmadığını anlatan Muazzez İlmiye Çığ "İnsanlar aç, bilgisiz, görgüsüzdü. Siz gençler de Sümerler gibisiniz. Sümerler herşeyi tanrıların yaptığını, sonra gelip otursunlar diye insanları yarattığını düşünürdü. Bu yollar, bu yüksek binalar yapıldı ama buraya gelinceye kadar neler çekildi düşünmüyorsunuz. En önemlisi bu yokluk içinden biz çok büyük bir devrim yaptık. Türkiye Cumhuriyeti kurulana kadar herşey günahtı, yasaktı. Resim günah, müzik günah, bilim yapmak yok. Avrupa’nın 400 yılda yaptığı rönesansı, sanayi devrimini biz 10 yıylda yaptık" diye konuştu.

ALMANLAR’IN KOVDUĞU YAHUDİ ÖĞRETMENLERİ BİZ ALDIK

O zamandan bugüne Türkiye'de büyük ilerlemeler kaydedildiğini vurgulayan Çığ, dünya çapında sanat ve bilim insanları yetiştiğini söyledi. Muazzez İlmiye Çığ’ın, kendisine ‘dünya çapında Sümerolog’ denilmesini ‘uyduruk’ olarak nitelemesi katılımcıları güldürdü. Anadolu’da Türkçe konuşulmasına, Anadolu’nun bir Türk Devleti olmasına rağmen, diliyle, sanatıyla kültürüyle ilgili bir bilgi ve çalışma olmadığını vurgulayan Çığ, Atatürk’ün ilk iş olarak, bunları araştıracak uzmanlar yetiştirmeyle karar verdiğini anlattı. Bunun için Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nin kurulduğunu hatırlatan Muazzez İlmiye Çığ şunları söyledi:

"Dil tarih kurumlarının, hükümetlerin istekleri doğrultusunda değil, bilimin doğrultusunda çalışması için kendi sermayelerini vererek özerk kurumlar haline getirdi. Bu çok önemli bir bakış açısıydı. Ama eğitim verecek öğretmen yoktu. 1933’te başa geçen Hitler, kendisi yahudi olan ya da ailesinde yahudi olan üniversite hocalarını atmaya başladı. Onlar İsviçre’de bir dernek kurarak gidebilecekleri ülkelere başvurmaya başladılar. Amerika bile Hitler’den korktuğu için bunları almayı kabul etmedi. Ama bu durumu duyan Atatürk, hemen Türkiye’ye çağırdı. Hatta imzaladıkları anlaşmada bu hocaların Türk memurları olduğu, nerede olurlarsa olsunlar Türkiye’ye gelecekleri belirtildi. Almanya’nın bunu engellemeye kalkması halinde gereğinin yapılacağı yazıldı. 10 yıllık bir ülke böylesine güçlü duruyordu. Bu öğretmenler ne isterlerse yapıldı. Böylece büyük bir atılım oldu. Hukuk Fakültesi, Siyasi Bilgiler Fakültesi, Ziraat Fakülteleri kuruldu. Onların sayesinde bu kadar ilerledik."

Atatürk’ün en çok Türk tarihinin, Türk kültürünün ve Türk dilinin öğrenilmesini isteğini belirten Muazzaz İlmiye Çığ, biraz zor biraz geç olsada 80 yılda önemli çalışmalar gerçekleştiğini söyledi.

Kongre için Türk devletlerinden gelen bir kadının katıldığı televizyon programında "Türk olduğumuzu Atatürk’ten öğrendik" dediğini hatırlatan Çığ "Kardeşim bana Atatürk’ten kazandığı en önemli şeylerden birinin ’Ben Türk’üm’ diyebilme imkanı olduğunu söyledi. Bu kazanç hepimiz için geçerli. Bunun değerini bilmeliyiz" dedi.

Muazzez İlmiye Çığ’ın bir saati aşan konuşması salonu dolduran dinleyicilerin yoğun alkışlarıyla son buldu.


bhaber.net, 17 Şubat 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Karşı devrimi yeneceğiz

İletigönderen MansurSah » Prş Şub 18, 2010 12:51

Bilgi ve Sabancı, Sorosçu çocuklarını ağırlayadurmaktayken, iki yıl kadar Atatürkçü Düşünce Klubü Başkanlığını yaptığım FMV Işık Üniversitesi'ni kutlarım.
Fatih "Mansur Şah" Özaydın

Hem Cemaat hem Cumhuriyet olunmaz,
Ters mıknatıslanma yapar!!!
Kullanıcı küçük betizi
MansurSah
Bilim Adamı
Bilim Adamı
 
İletiler: 611
Kayıt: Cum Ara 07, 2007 18:04
Konum: Osaka, JP

Re: Karşı devrimi yeneceğiz

İletigönderen gerçeği arayan » Prş Şub 18, 2010 13:41

Karşı devrimle etkin bir mücadele için iki şeyin olması gerekir: Birlik, ve bu birliğin ortak uygulayacağı bir strateji.

Bence şu anda her ikisi de yok. AKP politikalarına karşı bir çoğunluk var, ama ne bir birlik, ne de ortak bir strateji yok.

AKP devasa cumhuriyet yürüyüşlerinden başlarına dert olacak organize bir birlik çıkmaması için elinden geleni yaptı. Derhal yürüyenleri darbecilikle damgaladı, elebaşlarını ergenekoncu diye içeri tıktı. Böylece halkı yıldırmayı başardı. Bir sonraki seçimlerde de oyunu artırıp %47’yle başa gelmesi her şeyin içine tuz biber ekti. Büyük ihtimal seçim hilesi yapildi, ayri hikaye.

Şimdi cumhuriyetin, yargının ve TSK‘nın gelecek seçimlere kadar AKP’nin pervasıca saldırılarına dayanmasını umuyoruz, ama ben şahsen dayanır mı dayanmaz mı bilemiyorum. Günün birinde polis içindeki cemaatçi gestapo ergenekoncu diye muhalif milletvekillerini ve yüksek yargı mensuplarını tutuklamaya kalkarsa n’olacak?

AKP gibi ne demokrasi, ne hukuk, ne de etik tanımayan dogmatik örgütlerle mücadele etmenin bir yöntemi olmalı. AKP aslında dış destekli kadrolaşmacı büyük bir çete. Bu tür çetelerle ortak mücadele için somut stratejiler geliştirmek Türkiye’nin geleceğini düşünen muhalefet partilerinin görevidir. Somut, uygulanabilir, gerçekçi bir strateji geliştirip halkı harekete geçirmeleri gerekir. Örneğin, çözüm bir erken seçimde midir? Gerekçeleriyle anlatsınlar, biz de sonuç alana kadar sokaklara dökülelim.
Kullanıcı küçük betizi
gerçeği arayan
Üye
Üye
 
İletiler: 55
Kayıt: Pzt Oca 18, 2010 22:56


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x