
Beslemesi, yandaşı, yanaşması, işbirlikçisi seferber! Pusu üstüne pusu kuruyorlar! Hedefleri Kemal Kılıçdaroğlu’nun imajında gedikler açmak! Horasanlı Türkoğlu Türk Kılıçdaroğlu’nu gizli Kürtçü ilan ettikleri yetmiyormuş gibi bir de Mehmet Ağar’a kurdukları tuzağın benzerine çekmek istiyorlar ve “Düz Ovada Siyaset” benzeri şeyleri söyletmek istiyorlar.
Haftalardır Kemal Bey’i vurma adına teyakkuz halindeler! Devlet imkanlarını seferber ederek yedi ceddini araştırdılar! Çocukluğundan, gençliği ve memuriyetine kadar bütün hayatını taradılar! Araştırma gurubunun içinde olan TGRT’den eski bir çalışma arkadaşımdan dinledim, zerre bir şey bulamadılar. Adam dürüst ve hiç bir defosu yok!
Bunun üzerine şu stratejide karar kılmışlar:
Kılıçdaroğlu’nu ancak Kürt-Alevi ve gizli PKK işbirlikçiliği imajı ile vurabiliriz! Yukarıda da söyledik, Kemal Bey bugün ülkeyi yönetenlerden yüz kere daha Türkoğlu Türk ama başka bir şey bulamadıkları için tezgahı buradan kuracaklar!
İşte böyle bir komploya malzeme yaratma adına Kılıçdaroğlu’nu ama köşeye sıkıştırıp, ama gaza getirip PKK ve Kürt mes’elesi ve de açılım bağlamında bir şeyler söyletmek istiyorlar!Kemal bey şu ana kadar bu tür tuzakların hiç birine düşmedi! Dilerim bundan sonra da düşmez!
Bakın burada altını çizerek yazıyorum:
Kılıçdaroğlu bu konuya bugünkünün ötesinde asla ve kat’a bir söz etmemelidir! Ettiği an bilsin ki vurgun yiyecektir. PKK konusu bu ülkede çok can yaktığı için adeta din misalidir ve kitlelerin bu konuda esnekliği yoktur! Bakın ekonomik krizin bile geriletemediği AKP, halktan en büyük tokatı PKK konusunda yemiştir! Öyle ki Başbakan aylardır geri adımlar atarak yediği bu vurgunu tamir etmeye çalışıyor. Diyeceksiniz ki koca ana muhalefet lideri böylesine önemli bir konuda nasıl suskun kalır Suskun kalmayacak, CHP’nin bilinen çizgisini sürdürecek! Kanı kanla yıkayamayız gibi laflar etmenin yerine, PKK silahı ve terörü bıraksın, ondan sonra adımları atarız diyecek! Hadiseye Kürt sorunu demeyecek, Güneydoğu’daki duruma beraber yaşamaya karşı kalkışma ya da terör sorunu diyecek! Emin olun bu çizgide yürürse Kılıçdaroğlu büyür küçülmez!
Peki Kürt oyları mı dediniz! Aynı tuzağı Ağar’a kurdular ve sonuç ortada.. Emin olunuz Kılıçdaroğlu PKK ile müzakereyi teklif etse bile bu konjonktürde bölgeden oy alamaz, çünkü Güneydoğu Kürtleri büyük oranda BDP’li ırkçılarla, AKP’li dinciler arasında bölüşülmüştür.. Sağduyulu olan oyunu verecekse zaten verir..
Sonuç: Kemal Kılıçdaroğlu AKP’ye nefretin dorukta olduğu şugün kendisinin bile tahayyül edemeyeceği kadar iyi bir noktadadır.. Aman Kemal Bey kendi kendinize çelme takmayın ve gaza gelip hata yapmayın!
ESAS RAHATSIZLIK NE?
Hamas’a propaganda serbest, şehit haberine sansür!
AKP ve Tayyip Erdoğan sayesinde artık bu ülke için toprağa düşenlerden bile haberdar olmayacağız. Evet Başbakan dün ültimatomu verdi ve şehit haberlerine karartma talep etti. Görüyorsunuz AKP diktatörlüğü şehit cenazelerine katılımı ve cenaze namazını kılmak için camilere gitmeyi yasaklaması yetmiyormuş gibi şimdi şehit haberlerine karartma getiriyor. Neymiş efendim bu şehit haberleri PKK propagandası imiş!. Anlamıyorum şehit cenazeleri nasıl PKK propagandası olur? Tersine o haber ve görüntüler bu toplumun millet olma bilincine katkı yapar çünkü toprak eğer uğrunda ölen varsa vatan olur... Hadise PKK propagandası falan değil, AKP’nin o görüntülerden oy olarak olumsuz etkilenmesidir. Evet bu ülkede Hamas’ın propagandası serbest ama Türkiye için ölenlerin isimlerinin açıklanmasına bile sansür talebi var..
SORU-YORUM...
Sen AKP’nin sözcüsü müsün Paşa?
Olağanüstü hal ilanına gerek yokmuş! Hayır bunu Tayyip Erdoğan ya da diğer siyasi kişilikler söyleyebilir de Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ iki sebepten ötürü söyleyemez. 1) Olağanüstü Hal teklifini yapan bir siyasi yani muhalefet önderidir. Dolayısı ile Orgeneral Başbuğ siyasi bir kişiliğe yani Devlet Bahçeli’ye karşılık vermek ya da laf yetiştirmek konumu ve pozisyonunda olamaz. Bizim böyle bir yetkimiz yok der, hükümetin işi der, onların takdiri der ki gerçek öyle yani olağanüstü hal’i ilan yetkisi hükümette. Durum bu iken Genelkurmay Başkanı Tayyip Erdoğan’a ve AKP’ye teknik destek ve hatta omuz veriyor ve Olağanüstü Hal’i ilan etmekten uzak duran AKP’ye arka çıkıyor.. Ha varsa bir görüşün, onu basın önünde AKP’ye destek gibi değil, kapalı kapılar ardında söylersin! 2) Olağanüstü Hal’e gerek yok ise şu şehitler ve şehadetler niçin Sayın Başbuğ? Senin askerin, “Yetkim yok, teröristle mücadele edemiyorum” diye feryad edip toprağa düşerken, sen AKP’ye şirin görünme adına nasıl böyle bir sözü edersin?
BOŞA KÜREK ÇEKİYORLAR...
Hükümet PKK ile müzakereye mi oturacak?
Çocuktan al haberi derler ya, aynı hesap. Gaze-tecilikte varlık nedeni ve tek güvencesi Tayyip Erdoğan olan kalemler birden PKK ile müzakereyi seslendirmeye başladı. Evet Tayyip Erdoğan yarın kazara Hıristiyan olsa, bunda bir hikmet var deyip anında din değiştirecek durumda ve konumda olanlar, ekranlara çıkıp hükümetin PKK’yı muhatap almasını dillendiriyor. Hayır bu işleri iyi bilen biri olarak vereceğimi hüküm şudur. O kalemler, Tayyip Bey’e rağmen ve hele onun kızacağı hiçbir şeyi yapmazlar, çünkü Erdoğan velinimet. Dolayısı ile ben o tekliflerin Erdoğan adına kamuoyu oluşturmak için yapıldığı kanaatindeydim. Evet AKP’li kalemşörler, bu tezi ortaya atarak hem tepkileri ölçüyor hem de zemin inşa etmeye çalışıyorlar. Tabii bu teklifleri ile aynı zamanda açılımın balon olmadığını da güya ispata uğraşıyorlar.
Sabahattin ÖNKİBAR, 23 Haziran 2010