Kristal Final?! / Hayrullah Mahmud ÖZGÜR

Kristal Final?! / Hayrullah Mahmud ÖZGÜR

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr May 01, 2011 18:28

Kristal Final?!

“Post Modern Savaş” ortamında oynanan “Devletler Oyunu” bağlamında birkaç satır daha…
Öncelikle…
Mesnevi’den birkaç öykü daha…

………………………..

Karınca ve Kalem Öyküsü!

Bir gün, bir “karınca”, bir kağıdı, bir kağıdın üzerinde duran “kalem”i gördü.
Kalemin nasıl yazı yazdığını görünce ona hayran kaldı.
Gidip diğer karıncalara kalemin marifetini anlattı.
Bunun üzerine bir karınca; “O sanatın asıl ustası parmaklardır, kalem sadece bir araç” dedi.
Bir diğer karınca ise “Asıl iş kollarda, çünkü parmaklar kolların bir parçası” dedi.
Bu işin doğrusunu öğrenmek için bilgili bir karıncaya başvurdular.
Bilge karınca da şöyle dedi:
“Hüneri hemen görünüşe vermeyin. Görünüş elbise gibidir, can olmadan, akıl olmadan oynamaz.”
O karıncanın da bilmediği, canın ve aklın, Allah istemeden var olamayacağı idi.
Kıssadan Hisse: Allah istemez ise kul bilmez, söylemez, cüret edemezmiş!
Nokta!

……………………..

İçi Boş Cevizler!

Bir gün…
Bir adam…
Şuayb Peygamber’e “Çok günahlar işledim ama yüce Allah beni affetti” dedi.
Allah’tan, Şuayb Peygamber’e şöyle bir “vahiy” geldi:
“Seni akılsız adam, Allah beni bağışladı diyorsun, halbuki sana kaç kere ceza verdim, haberin yok!”
Hz Şuayb duyduklarını ilettikten sonra adam:
“Bu cezaların belirtisi nedir?” diye sordu.
Allah bunun üzerine vahiyle, “Bir tanesini bildireyim, kulluk ediyor, oruç tutuyor, namaz kılıyor, dua ediyor ve başka birçok şey yapıyor ama bir zerre olsun tad almıyorsun. Cevizler güzel ama içleri boş” diye buyurdu!
Kıssadan Hisse: Hüseyin Çelik gibi “Ne yapsak Allah görmüyor” diyen, “yavuz hırsız ev sahibini bastırır” ruh hali içinde ortalık yerde saçmalayan güruha mesajımızdır.
Nokta!

………………………….

Keçi ile Tilki?!

Tilki, derin bir kuyuya düşmüş çırpınıyordu.
Çaresiz beklemeye başladı.
Biraz sonra bir ses geldi.
Tilki baktı, bir keçiydi.
“Dostum nasıl su bol mu aşağıda, tadı iyi mi?” diye sordu.
Susamıştı.
Tilki’nin gözleri parladı:
“İn de bir bak. İçmeye doyamazsın!”
Keçi aşağı bir ip sallandırdı, tutunarak indi.
O aşağı inerken, Tilki yukarı çıkıyordu.
Belli bir vakit sonra Tilki, Keçi’nin bağlı olduğu ipi yukarı çekti ve afiyetle onu yedi.
Keçi, Tilki’ye güvenmenin cezasını hayatıyla ödedi.
Kıssadan Hisse: Düşmana,rakibe, stratejik ortak adı altındaki değişken güçlere “teminatsız güven” olmaz, oyuna gelen bedelini canıyla öder. Koşulsuz güven sadece Allah’adır!
Nokta!

……………………………

Kristal Final!

(…)
Rusya, ‘Kanal İstanbul’a yönelmeyecek, Boğaz ve boru hattında ısrar edecek!
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/17671418.asp?gid=384
http://proje.hurriyet.com.tr/bbcnews/bbcviewEkonet.aspx?HaberID=10373099&habertip=ekonet
(…)
Parasız kalan ucuz İngiliz tablod magazini!
http://haber.gazetevatan.com/gercek-kulkedisi/374174/8/Magazin
(…)
Turist RTE!
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17672949.asp?gid=386
(…)
Ege Cansen: Cumhuriyet ve Demokrasi?
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/17671437.asp?yazarid=260
(…)
E. Özkök: Operadaki hayalet!
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/17672525.asp?yazarid=10&gid=61
(…)
Abdullah Gül’den tersten “İki dil” açılımı: Türkler’in iki ana dili olmalı!
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17672953.asp?gid=386
(…)
İngiliz’lerden Rumlara sözde etik dersi!
http://www.hurriyet.com.tr/planet/17673106.asp?gid=382
(…)
F. Çekirge: Kürt devleti nasıl kabul ettirilir operasyonu yapıyoruz?
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/17672726.asp?yazarid=174&gid=61
(…)
Suriye’de öfke günü: Müslüman tiranlara köle olmayın kalkışması!
http://www.hurriyet.com.tr/planet/17673123.asp?gid=382
(…)
Murat Bardakçı: “İngiliz görünümlü Alman”!
http://www.haberturk.com/yazarlar/625637-monarsi-pazarlamasi
(…)

………………………..

Deniz Feneri?!

Diyorlar ki, “Belgesiz emin olmadan suçlama gerilim olmasın, yaşanamasın”!
Haklılar!
Hiç kimseyi töhmet altında bırakmak istemem, istemeyiz.
Bu anlamda birkaç satır…
Enver Paşa üzerinden “İhtilal” yapıp, “Osmanlı Ordusu”nu yenilediler.
1915’te Çanakkale’yi İngiliz & Fransız’a geçirtmedik, bu sayede Rusya’da her şey Almanlar’ın istediği gibi oldu!
Rusya’da “ihtilal” oldu, ardından Osmanlı işgal edildi!
Teşkilat- Mahsusa’yı kurdurdular ama beyni yoktu!
Almanlar, kıçı kırık Şerif Hüseyin’in öldürülmesi kararını onaylamadıkları için İngiliz tekerleğinin teki, Arap dünyasından Osmanlı’yı söküp attı.
Parçalandık!
Mustafa Kemal, yeni devleti kurunca, Alman arka planlı İttihat Terakki’nin programında ne kadar dönüşüm programı var ise hepsini hayata geçirdi.
Şartlar öyleydi!
“Doku uyuşması var mı yok mu”ya bakılmadan “eklektik bir devlet sistemi” kuruldu ve/veya “organ nakli” yapıldı!
Hatta bazılarını, misal kadına seçme seçilme hakkı verilmesi vb Avrupa’dan da önce yaptı!
Bünyenin her on yılda bir çökmesi sebepsiz değil!
Yani?!
Almanlar’ın da zaten istediği Osmanlı’nın yıkılması idi!
Sadece bunu kendi elleri ile yapmadılar, taşeron olarak İngiliz’e havale ettiler.
II. Dünya Savaşı’nı konuşmaya gerek yok!
I. Dünya Savaşı’nın şartları zaten bu savaşa gerekçe olsun diye hazırlanmıştı.
Paris, tek kurşun atılmadan teslim oldu!
Irak, Afganistan vb devletler dahi bu kadar kolay işgal edilemediğine göre, Fransa ile perde arkasında bir danışıklı dövüş söz konusu vs!
Bu yüzden en iyi ikinci diyoruz!
Avrupa’da hangi taraf güçlü ise onun altına yatıyor!
(Doğu / Batı Roma rekabeti!)

…………………………….

Soğuk Savaş!

1960 sonrası hazırlanan Anayasa’yı İstanbul Üniversitesi hukukçuları hazırladı!
Hitler’den sözde kaçan Nazi mutfağının profesörleri, İstanbul Üniversitesi içinden ihtilal yaptı!
İhtilali yapan subaylar şaşkınken, o hocalar hiç şaşkın değildi, yol gösterdi.
1968 gençlik kalkışması ve o yeni Anayasa, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını ihtilale götürdü.
1978 gençliği birbirini doğradı!
Yani 1960 sonrasında amaca giden yolda “demokrasi” araç olarak kullanıldı.
Haliyle birçok genç de kullanılmış oldu.
1980 sonrası Özal, Gülen, 28 Şubat sonrası AKP, Erdoğan, Gül, Ç. Bir vs…

Lafı uzatmadan söyleyelim:
Bunca üçkağıdın amacı “Enerji yataklarını ele geçirmek!”
Rusya ile İngiltere ve/veya Almanya arasında güvenli köprü kurmak!
Gerisi kimsenin umurunda değil!
Jandarma’yı Rusya’ya doğru yola çıkardıklarında da yazmıştım, “Dünyanın merkezi İstanbul, biz bir yere gitmiyoruz, onlar buraya gelecek” diye!
O sırada isyan eden, bağırıp çağıran çok oldu ama söyleneni yaptılar!
Kaldı ki, devletin beynine operasyon yaptıkları için sağlıklı düşünülemiyordu.
Allah’a şükür o günler çok gerilerde kaldı.

Netice ortada:
Şimdi Rus’u da, Amerika’lısı da, Alman’ı da, İngiliz’i de, Yahudi’si de, Fransız’ı vb de burada, “güvenli geçiş” için onay bekliyor!
At binenin kılıç kuşananın!
Bin yılın, yüz yılın hesaplaşması bu!

Bazı faniler diyorlar ki, “Devlet bu ağırlığı taşıyabilir mi?”
AKP’yi, CHP’yi, MHP’yi, PKK’yı, Gülen’i taşıdıktan sonra neden olmasın!?
Genelkurmay yıllarca nice haini taşımış, şimdi bu cesareti mi taşıyamayacak?!
Değil mi Aslan Paşam!
Güldürmeyin adamı!
“MİT” üzerinden “İngiliz & Alman ortaklığı ölümle tehdit etti”, diye yazdık, sonra da devlet ve/veya devletler katını izledik.
Kimi nitelikli okurlarımız, hemen kuyruğu titretti!
Oysa biz, ta en başında ne demiştik, “Ölmek var, Atalarımız’ın yolundan dönmek yok”! Nokta!

………………………

Hülasa:

Birincisi, Türk Devleti’nin bölünmez bütünlüğü adına biz onca devleti tehdit etmişiz, o kadarcık da onlar tehdit etmiş, çok mu? Hem parmaklarını kaldırıp, “Biz de sizi tehdit edebilir miyiz?” diye sormuşlar. Kaldı ki, MİT de mabadı kurtarmak için bunu yapmak zorunda! Sorun değil! MİT’i bilen biliyor! NATO’nun, AB-D’nin taşeronu, piyonu vs!

İkincisi, suikast işleri karışık işler! Taşı çektiğinde altında ne gizli olduğunu da bilmen şart! Bilmiyor isen kıyamet! Ne demiştik nisanda “ramp ışıkları” yandığında herkes nerede olduğunu görecek! İngiliz & Alman ortaklığı, mayınlı sahanın ortasında kazan & kazan oynarken, birileri ellerine pimi çekilmiş el bombası vermiş, fırsat eğitimi yaptırıyor! Pim yerine konulmaz ve/veya kuyruğu titretirler ise bum! Olacak o kadar! Sözün özü: Almanlar’a “İngiliz’in arkasında kop da gel, yoksa seni 12 haziran sonrasında ben bile kurtaramam” mesajı veriliyor!

Üçüncüsü; korku da cesaret de şu ölümlü fanilere Allah’ın verdiği duygular! Hiç korkmuyor musun diye soran okurlarım var! Bu soru, “Metin Şentürk’e görmemek nasıl bir duygu” diye sormaya benziyor. Zaman zaman Allah, birkaç saniyeliğine o duygunun nasıl bir şey olduğunu bana da hissettiriyor. Milyon dolarlık evlerinde, lüks arabalarında büyük korku içinde yaşayan faniler ile aramdaki farkı görüp, Yaradan’a bir kez daha şükrediyorum. Onların durumuna düşmektense canımı al daha iyi diyorum. Sözün özü: Her fani gibi kadınların şerrinden korkarım!:))

Dördüncüsü; Osmanlı’da çöküş Kanuni’nin ardından başladı. Laik Avrupa Osmanlı’yı hunharca kullandı. Almanlar, sadece kendi menfaatleri için operasyon yaptı, verdikleri hiçbir sözü tutmadı. İngiliz & Fransızlar’ı konuşmaya değmez. Halleri ortada! Demem şu ki, o gün devletin ve/veya Teşkilat’ı Mahsusa’nın beyni yoktu bugün var! “Stratejik aklı” var! Bu devlet öyle bir devlet oldu ki, istediği an Çince konuşur, istediği an Rusça, istediği an İngilizce istediği an Fransızca, istediği an Latince, istediği an Arapça, istediği an Farsça! Fazlası ile yetişmiş adamlarımız var. İçlerine “milli yazılım” yüklenmiş yetişmiş her seviyede insan fazlamız var, ihtiyaç hasıl olur ise ihraç edebiliriz!

Beşincisi; onlar da diyor ki, “Sizler Alman & İngiliz Büyükelçiliği’ni vurur iseniz, bizler de sizin Genelkurmay’ınızı, Anıtkabir’inizi havaya uçururuz!” Bunlar makul tehditler! Genelkurmay’ı vurmak demek, NATO’yu vurmak demek!:)) Ne var ki, arada bir fark var! Bizim hiç kimsenin toprağında gözümüz yok, siz ise bizi bölüp parçalamak istiyorsunuz!

Altıncısı; Almanlar dostumuz, müttefikimiz. Bu aile içi açık bir yazışmadır. Araya giren ağır dayak yer! Özetle söylediğimiz şu: Siz sadece kendinizi düşünüyorsunuz, biz ise hem sizi, hem bizi, hem de dünyanın huzurunu, güvenliğini, saadetini düşünüyoruz!

Yedincisi, “Devletler Oyunu”nda, her kim “Tanrı parçacığı”nı unutur ise kaybetmeye mahkum! Osmanlı’yı 300 yılda binbir numara ile yıktınız, kendiniz 100 yılda yıkıldınız! Kaldı ki, “Allah tektir”, gerisini “Allah üçtür” deyip, kula kulluk edenler düşünsün!

Sözün özü:
Diyoruz ki, “Kim olduğun”, gücün, paran, geminin modeli, lüks olup olmadığı önemli değil, burası ‘Deniz Feneri’, dümeni 10 derece sağa kır, yoksa kayalara bindireceksin!”
Ezcümle, en büyük oyun kuran da oyun bozan da Allah’tır! Nerede ne zaman kimi karşınıza çıkaracağı belli olmaz!

……………………….

CCU!

İş bilenle taş taşı, bilmeyenle bal yeme!
http://www.haberturk.com/gundem/haber/626035-tskdan-albaya-sorusturma
Bana, bize kızacağına aynaya bakmayı dene!
Taşıma suyla değirmen dönmez!
MİT’in aklı olsa kendi kullanır!
Mahir, Şenkal, Emre, Sönmez vb fark etmez, “Sor bakalım, sorun çözme yetenekleri var mı?”
MİT, İngiliz ya da Alman veyahut NATO üzerinden hazır senaryolara göre sahada “Kazan & Kazan” üzerinden iş yapar!
İçinde çok değerli beyinler olduğu halde, sorun çözme ve/veya bütünü oluşturma yeteneği yoktur!
Büyük medya imparatoru Aydın Doğan’ın hali ortada!
Askerler hakkında kitap yazdığı halde oksijen çadırında!
Her köşeye sıkıştığında İngiliz ya da Almanlar’a sığınıp yardım istiyordu!
Dinç Bilgin’in cebinde, Sabah & atv’nin gerçek değeri kadar para var!
Neden medya kuramıyor?!
Oysa ki, İngiliz, Alman vb herkes medyası varken onu kullandı!
Hülasa, adamın işi namusudur! Karısını başka erkeklere peşkeş çekene nasıl saygı duyulmaz ise medyasını güç odaklarına peşkeş çekip, bunun karşılığında para, özelleştirme pastasından pay alanın altından medyasını çekip alırlar!
Vs!
Çözüm:
Çıkmadık candan umur kesilmez!
Dudaklarımı iyi oku!:))

………………………..

İş, kitap vs!
Eğer iddia edildiği gibi elde ciddi doneler var ise iş sorununu çözmek kolay!
Attın mı muhatabın önüne kitap parçacığını, istediğin medyanın üzerinden geçip gidersin!
Kaldı ki, 2006 Nisan’ından bu yana Ertuğrul Özkök, “Hayrullah Mahmud gelsin benim yerime yönetsin Hürriyet’i” diyor.
Bu anlamda yapılmış görüşmeler, yenmiş yemekler var.
Aydın Doğan, 2007 Nisan’ından bu yana çalışmak istiyor!
Ne var ki, verilen mücadele “milli devlet” mücadelesi!
Verdiğimiz mücadele, “Yönlendiren Devlet” ve/veya “Hür devlet” olma mücadelesi!
Kaldı ki, o kitaplar da benim değil, milletimin!
Her kim ki, söyleneni doğru anlar, yapar, sayfalar eksilir!
Günün sorusu:
Kayıp trilyon davasında eksik olan, kayıp olan evrak gerçekten kayıp mı?!
Var ise nerede olabilir?!
Sözün özü:
RAP… RAP… RAP…

……………………

Günün sorusu:
Saddam yaşıyor mu?!
http://haber.gazetevatan.com/iraklilari-korkudan-titreten-iddia/374332/30/Dunya
Sözün özü:
Nankör Kürt’ün hakkından, imansız Saddam gelir!
Nokta!

……………………..

Günün şaşırtmacası!
İngilizler’in makam aracı yapılacak markaları kaldı mı?!
http://www.turktime.com/default.asp?page=haber&id=137429

…………………………

Ve…
Son olarak…
Türk’ün şanlı tarihi, Gazi Mustafa Kemal ile başlamıyor!
Gazi de, Ata’larımızın yoluna baş koymuş, “geçmişi olmayan” ama “tarih” yazan bir fani!
Tarihte yaşayan Atatürk’lerden sadece biri!
Sıra o tarihsel bütünlüğü sağlamaya da gelecek!
Tarih yeniden yazılacak!
Kristal Final!
Muhtıra!

------------

Flasforward!
12 Haziran 2011 sonrası…
Cari açık, sıcak para, işsizlik, İran, enerji, istihbarat savaşları vs…
http://haber.gazetevatan.com/kurtlere-yemeni-tunusu-ornek-gosterdi/374257/1/Gundem
http://haber.gazetevatan.com/en-kotu-sivil-idare-en-iyi-baska-cesitlerden-iyidir/374292/1/Gundem
http://haber.gazetevatan.com/7-milyon-dolara-ev-aldi/374347/8/Magazin
http://www.milliyet.com.tr/suriye-de-de-dikta-yikilacak-ozgurluk-kazanacak-/hasan-cemal/siyaset/yazardetay/30.04.2011/1384231/default.htm

Bu defa “tam saha pres” süreci başlıyor!
İstiklal Marşı!
http://www.ataturktoday.com/istiklalmarsi.htm
The İmam!
Topaç!
Çuwall!
Kraliçe’nin Muhtar’ı!
Urlalı!
“Topaç”ı öyle bir döndürecekler ki, bağırsakları ağzından çıkacak!
Belgeler, somut doneler üzerinden “AKP ve AKP ile perde arkasında kayıkçı kavgası yapan” tüm yapılar, “fırıldak” gibi döndürülecek!
Aslan’ı Kedi’ye boğdurma süreci son buluyor!
http://newsgroups.derkeiler.com/Archive/Soc/soc.culture.turkish/2005-09/msg00777.html
http://newsgroups.derkeiler.com/Archive/Soc/soc.culture.turkish/2005-09/msg00753.html
“Av”lar “avcı”, “avcı”lar “av” oluyor!
Hülasa, ölen ölür, kalan sağlar bizimdir!

TSK!
“Genelkurmay” bu defa açıklama yapan taraf olmayacak!
Netice alacak!
Açıklamayı, bu defa “Turkuaz”cılar yapacak!
Eyyamcı “Medya” ve onların sahipleri için hakikatler zamanı ve/veya “Sırat Köprüsü’nde “Cehennem sıcakları”!
http://www.facebook.com/video/video.php?v=1237816308238
Nokta!

Sevgiler


Hayrullah Mahmud ÖZGÜR, 30 Nisan 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 11 konuk

x