
‘Sayın Öcalanlı’ PKK/MİT görüşmesinde bir taraf daha var. Türkiye’yi ve terör örgütünü masaya oturtan, koordinatör ülke. Söylenmese de, ABD olduğunu biliyoruz.
Koordinatör ülke hep devredeydi. Öcalan’ın mahkemede “beni kullanın” sözünü o çerçevede değerlendirmeli. Teslim edilirken alınan “asılmama sözü”nü, muhtemeldir ki Öcalan biliyordu. Ecevit yaşamadığına göre, hükümet ortağı Mesut Yılmaz buna açıklık getirebilir.
Gün geldi devran döndü, Öcalan tekrar sahne aldı. “Farklılıklar zenginliğimiz” diyen iktidar “Öcalan’ı kullandığını” zannederken terör şaha kalktı. Ulvî bir ses ‘PKK’yı bitirmek için görüşmeye başlayın’ dedi. PKK ile görüşmeyi, İstanbul caddelerine asfalt dökmek zanneden kesim ‘PKK’yı bitireceğiz’ sandı. O görüşmelerle birlikte PKK’nın talepleri gündeme geldi. Türkiye’nin Kürtleri tanıması, haklarını vermesi isteniyordu.
“Taraflar, bugüne kadar Oslo ve İmralı süreçlerinde vurgulanan Kürt sorununun kalıcı çözümüne yönelik temasların sürdürülmesi ve yürütülecek çalışmaların Anayasal ve yasal çerçevede sonuçlandırılmasının esas alınmasının gerekliliği konusunda varılan mutabakatları teyit ederler.” 1
Var olan Anayasa ile bu mümkün değildi. AKP, farklılıkların kendisini mutlu hissedeceği Anayasa tuzağına düşmüş görünüyor. PKK arzusuna silâhla değil, Anayasa ile ulaşacak. Muhalefet ne kadar çabalarsa çabalasın, AKP ne derse o olacak. Bunu bilerek, niçin meşruiyet kazandırıyor muhalefet Anayasaya? Açıklasınlar.

O bakımdan, PKK’yı çözme görüşmesi PKK hedefinden taviz vermeden, Washington’un arzusu hilâfınca yürüyor. PKK Türkiye’yi kullanıyor iddiası, gerçekçi görünüyor. PKK parça koparmakla kalmayacak, olası İran ve Suriye savaşında Türkiye’nin operasyonel gücü kullanılarak ‘Kürdistan kurdurulacak’ iddiası öne çıkıyor.
Ne dersiniz? Mümkün müdür?
(Tarih boyunca coğrafi yer adı olan Kürdistan, ABD istiyor diye devlet olacak.)
***
Milli Mücadelenin Son Tanığı Ölmüş
“Milli Mücadele’nin son tanıklarından Salih Kuru, tedavi gördüğü hastanede vefat etti… Milli Mücadele yıllarında, askerlere cephane ulaştırmak için insan üstü çaba sarf eden, sert geçen kış şartlarında bebeğinin üzerindeki yorganı mermilerin üzerine örten Şerife Bacı’nın kendi konvoylarında bulunduğunu bildirmişti.“ 2
Bundan sonra işimiz zor. Ortada tanık kalmadığına göre kurtuluş günleri, 29 Ekim ve 19 Mayıs, 23 Nisan topyekûn kaldırılabilir. Gizli tanıklar ‘Yunan tarihinde Ege'de Türklerle bir savaş yok’ dedi mi, işlem tamamdır.
***
“Rusya biz olmazsak da idare eder, fakat biz Rusyasız yok oluruz”
Sayın Roza Kurban’ın “21 Mart 1992 Tarihinde Tataristan’da Yapılan Referandum ve Sonuçları” başlıklı yazısını iç sızısıyla okudum. 3 Bir milletin bağımsızlığına sahip çıkmasının yetmediğini gördüm.
Referandumdan sonra Anayasasını hazırlayan Tatarlar, Anayasa’ya binaen yeni Cumhurbaşkanı da seçseydi eğer şu an Çeçenistan’la aynı akıbeti mi paylaşırdı diye düşünmeden edemedim.
1 http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=63643
2 http://haberiniz.com.tr/yazilar/haber50745-Milli_Mucadelenin_Son_Tanigi_Vefat_Etti.html
3 http://www.haberiniz.com.tr/yazilar/koseyazisi51313-21_Mart_1992_Tarihinde_Tataristanda_Yapilan_Referandum_ve_Sonrasi.html
Neval KAVCAR, 21 Mart 2012
nevalkavcar@yahoo.com