Küresel Çeteleşmenin Gençlik Cephesi: AEGEE / Talat TURHAN

Tartışma Alanı

Küresel Çeteleşmenin Gençlik Cephesi: AEGEE / Talat TURHAN

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Eki 28, 2012 15:03

Küresel Çeteleşmenin Gençlik Cephesi: AEGEE

Üniversiteler günümüzde, neo-liberal saldırıların öncü birimleri olmuştur. Bunun ötesinde bir çalışma ve üretim içerisinde bulunmalarına izin verilmemektedir. Üretim alanı olmaktan çıkarılmış üniversiteler, tam bir tüketim alanı durumuna da getirilmiştir. İlk önce tüketilen doğrudan öğrencilerin kimlikleri olmaktadır. Kimliğini yitiren öğrenciler de ülkenin neo-liberal odaklar tarafından tüketilmesinin, sermaye sınıfı egemenliğinin pekiştirilmesinin ve emperyalist hegemonyanın sağlamlaştırılmasının canlı araçları olmaktadır. Bu oluş ve oluşu kabulleniş, onların hegemonlar tarafından “geleceğin liderleri” olarak vitrine konulmasının anahtarıdır ayni zamanda.

Batısından doğusuna, kuzeyinden güneyine ülkemizin tüm üniversiteleri birer fabrika gibi birbirinin aynısı ürünler vermektedir. Yetiştirilmeye çalışılan ürünün özellikleri ise bireycilik, kültürsüzlük, ülke somutundan kopukluk, dışa tam bağımlılık gibi bir “çağdaş vizyon”dur. Bu özellikler sağlandıktan sonra ürün ambalajlanıp siyaset piyasasına sunulmaktadır.

Üniversiteler bugün, gençliğin toplumuna ve ülkesine yabancılaşma evrelerine vitrinlik yapmaktan ibaret bir çerçeveye oturmuşlardır. Sermaye düzeninin varlığını sürdürmesi için çırpınan emperyal-liberal ideoloji, genç insanları avlamak maksadıyla “iyi bir eğitim, iyi bir gelecek” önermekte, eğitimli gencin kendi bireysel başarısının peşinde koşması ve küresel sermaye hegemonyasına payanda olması halinde, toplumun gelecekteki lideri olabileceği vaatlerinde bulunmaktadır. Örneğin Habitat ve Gündem 21 Gençlik Derneği’nin oluşturduğu “Youth for Habitat” Uluslararası İletişim Ağı’na “Bizler sadece geleceğin liderleri değil, bugünün de ortaklarıyız” dedirtilmektedir. Onlara “geleceğin liderleri” olmak için küresel hegemonya güçlerinin “bugünkü ortakları” olarak 100’e yakın ülkede misyon verilmiş ve 1995 yılında gerçekleşen Kopenhag Sosyal Kalkınma Zirvesi’nde küresel işbirlikçilik ittifakına alınmışlardır.

Artık ülkemizde yoğunluğuna ve derinliğine sırıtan bir gençlik sorunu vardır ve bu bir gelecek sorunudur. Bugün ne denli anti-emperyalist, anti-kapitalist ve küreselleşme karşıtı güçlerin bir yeniden oluşum zemininde tümleşmeleri gündemdeyse de, gençliğe yönelik küresel saldırının ayrımında olunmaksızın ve önlem alınmaksızın, gelecek adına hiçbir şey kalıcı başarı getiremeyecektir. Gençliğin ana gövdesinin devrimci saflarda varolduğu savına yaslanıp durumu hafifsemek, ülkemizi ve tüm ülkeleri sarmış küresel ahtapota peşinen teslimiyet anlamına gelir. Buna bir örnek olarak, ahtapotun kollarından yalnızca birini, Avrupa Öğrencileri Forumu Topluluğu (Association des Etats Généraux des Etudiants de l’Europe) AEGEE’yi ele alalım.

AEGEE

1985 yılının Nisan ayında Irak-İran savaşı tüm şiddetiyle sürerken; ABD Başkanı Ronald Reagan ile SSCB lideri Mikail Gorbaçov arasında “iki ülke ilişkilerini geliştirmek için düzenli zirve toplantıları yapılması” karara bağlanırken; Sverdlovsk’da kendi kabuğuna çekilmiş yaşayan Boris Yeltsin, Gorbaçov tarafından SBKP Merkez Komitesi’nde görev almaya çağrılırken; İtalya’da Mason Locaları’nın himayesindeki silahlı saldırılarda yasa adamları öldürülürken; Afganistan’da Amerikan destekli Bin Ladin yönetimindeki Müslüman gerillaları ağırlıkla etkinleşirken; Lübnan’ın Başkenti Beyrut’ta Hristiyanlar ve Müslümanlar arasında geniş silahlı çatışmalar gündemlenirken; Libya’da ABD destekli muhalif subayların Kaddafi’ye suikast girişimleri açığa çıkarken; Fransa’nın Strasbourg kentinde Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantısında Türkiye’nin dönem başkanlığını reddedilirken; Turgut Özal ANAP’ın ilk büyük kongresinde yeniden genel başkanlığa seçilirken; Bulgaristan’da Türk azınlığa karşı sürdürülen baskılar doruk noktasına varmışken; Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu Türkiye ile hiçbir konuyu görüşmeyeceklerini açıklarken; PKK saldırıları ansızın genişleyip yoğunlaşırken; eğitim uçuşu yapan askeri uçaklarımız birbiri ardında düşerken; Başbakan Özal’ın ve birçok bakanın ABD ve Avrupa ülkelerine sayısız geziler yaptığı ortamda Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Haydar Saltık’ın da ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Ornegeral Wickham’ın çağrılısı olarak Amerika’da bulunduğu sırada; ANAP hükümeti Bakanlar Kurulu, Diyanet İşleri Başkanlığı taşra örgütüne 6 bin ek kadro sağlarken; Çırağan Sarayı İngiliz otelcilik firması Trust House Perte’a kiralanırken; İsviçre’de yapılan Tehlikeli Atıkların Sınırlar Ötesi Hareketleri konulu konferansa katılan Devlet Bakanı Ahmet Karaevli, bu ülke polisinin Oral Çelik ve Abdullah Çatlı’nın eroin kaçakçılığı ihbarını izlemekten vazgeçmesine aracılık ederken; ODTÜ Rektörü başkanlığında bir heyetin Almanya’daki Darmstadt Teknik Üniversitesi’nde bulunduğu ve iki üniversitenin ilgili bölümleri arasında biyoloji ile biyokimya alanlarında arasında işbirliği yapılarak ODTÜ’de bir Biyoteknoloji ünitesi oluşturulması karara bağlandığı gün Fransa’nın başkenti Paris’de bir grup Grands Ecoles öğrencisi AEGEE’yi kurdu.

Grandes Ecoles, Fransız eğitim sisteminde, sınavla çok seçkin öğrenci alan, özel statülü ve prestijli yüksek okullardır. Kuruluş temelleri Napolyon Bonapart dönemine dayanır. Bu okullar profesyonel bürokrat yetiştirirler. Bugün Fransa’nın en büyük 100 şirketinin üçte ikisi bu okulların mezunları tarafından yönetilir. Bu okulların özellikle sanayi ile bağları çok güçlüdür. Mezunları, mühendislik kararlarını toplumsal sorunların yönetimine uygulama yöntemiyle çok genel bir teknik eğitimden geçirilmişlerdir.

Bu okullardaki bir grup öğrencinin AEGEE’yi kurma girişimleri kendiliğinden gelişmemiştir elbet. Neo-liberal saldırının küresel boyutta yaygınlaştığı; emperyalist tehditlerin yerkürenin tüm alanlarına yayıldığı; Reagan-Thatcher sosyo-ekomik ve politik diktasının Türkiye dahil sayısız ülkede yerel işbirlikçi hükümetler yarattığı ve hatta Sovyetler Birliği’nde bile kendilerine ortak bir Gorbaçov’u iktidara taşıdığı; sermayenin emeğe dünya çapında çok yönlü saldırısının genel bir nitelik aldığı ve bu olgunun bağımlı ülkeleri olduğu denli kapitalist ülkeleri de kapsadığı bir ortamda ortaya çıkmıştır. Zaten bizzat AEGEE, kuruluşuna destek verenleri şöylece sıralamaktadır:

• Liberalizasyon, özelleştirme, kuralsızlaştırma ve emeğe apaçık saldırı üzerinde biçimlenen küresel neo-liberal saldırı politikalarının şampiyonu Margaret Thatcher;

• İtalya’da yedi kez başbakanlık yapmış ve Gladio’nun hamisi ve mafya ile içiçe siyasetin lideri olmaktan yargılanmış Giulio Andreotti;

• Biz Avrupalıların etrafı, farklı unsurların etkisindeki İslam türleriyle sarılıdır ve biz, onların devrimci ve radikal güçleri tarafından, ABD’den çok daha fazla tehdit ediliyoruz. İslam’ın içine doğru bir köprünün kurulması bizim için hayati önem taşıyor” görüşünde olan ve kendisini “Berlin Duvarı’nın Yıkıcısı” diye adlandıran eski Alman Cumhurbaşkanı Hristiyan Demokrat Richard von Weizsaecker;

• Yine kendisini “Berlin Duvarı yıkıcısı” gören, AB nin yaratılması ve işlemesi konusunda lider, yönetimde bulunduğu sürece Türk ve Türkiye düşmanlığının öncüsü olmuş Almanya eski Başbakanı Hristiyan Demokrat Helmut Kohl;

• İktidarı sürecinde emeğin tarih bilincini silmek ya da en azından onu tanınmaz hale getirmek için büyük çarpıtmalar sergileyen, Sosyalist Enternasyonal’i küreselleşme politikalarıyla tümleştiren Paris Bildirisi’nin yaratıcısı, İspanya Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) lideri ve İspanya eski Başbakanı Felipe Gonzales;

• Sabancı ailesinin Atlı Köşk’te ağırladığı, İstanbul Üniversitesi’nin fahri doktorluk ünvanı verdiği, Turgut Özal’ın sevgili dostu, Lüksemburg eski başbakanlarından Pierre Werner ile birlikte Avrupa Para Birliği’nin ve Avrupa Para Sistemi’nin (EMS) kurucusu, Trilateral Komisyon ve Banca Nationale Del Lavaro’nun uluslararası politika konseyi üyesi olan ve burada Edmond de Rothschild, David Rockefeller ve Henry Kissinger ile birlikte çalışan Fransa eski Başbakanı Raymond Barre;

•Cezayir’de bağımsızlık istemcilerine karşı savaşan, Bilderberg Grubu’nun vazgeçilmez üyesi, G-7 oluşumunun fikir babası, Hristiyan Avrupa’nın kurucusu Şarlman Ödülü sahibi, “Avrupa anayasasını yazarken bizi kaynaştıran özellikleri tanımlamaya çalıştık: Antik Yunan ve Roma’nın kültür mirası, Avrupa hayatının özümsediği dini geçmiş, Rönesans’ın yaratma şevki, Aydınlanma çağı felsefesi ve rasyonel düşünce... Oysa Türkiye bu unsurlardan hiçbirini paylaşmıyor...” diyen AB anayasası mimarı Fransa eski Cumhurbaşkanı Valery Giscard D’Estaing.

AEGEE kuruluşu ile birlikte Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği, AGİT gibi kurumların da desteğini alarak kısa zamanda genişledi. Bugün Avrupa’da 270 şehirde konuşlanmış, 20.000’den fazla üyeye sahip bir örgüt durumuna geldi. Aynı zamanda Avrupa Gençlik Forumu (European Youth Forum) ve Akdeniz Gençlik Forumu (Mediterranean Youth Forum) ile birlikte çalışıyor. Hedefini “gelecekte Avrupa’nın karar alma mekanizmalarında görev alacak olan gençler arasında iletişimi ve işbirliğini arttırmak” ve “gençlere “Avrupa Vatandaş”ı kimliği kazandırmak” olarak belirtiyor. Yöneticileri kendilerini “patron” olarak adlandırıyorlar ve bugünkü üst kadro 13 kişiden oluşuyor. Genel Kurul’a Agora adını veriyor, yerel düzeyde ise Antenna dediği çeşitli kentlerde örgütlenmiş tam üyeler ile çalışıyor. Bunlar da çeşitli yönetsel organlara ve çalışma gruplarına bölünüyor.

Bugün AEGEE’yi yöneten “patron”lar şunlardır:

Dr. Josep Maria Bricall (1998 Ocak ayında İTÜ çağrılısı olarak doktora törenine katılan ve doktoranın bireyin kendi kendini geliştirmesi olduğunu savunan Avrupa Rektörleri Konferansı Başkanı)

Kenneth J. Edwards (Avrupa Rektorler Konferansı Başkanı)

Bronislaw Geremek (Polonya Dışişleri eski Bakanı, Dayanışma” sendikası danışmanı, “Özerk Cumhuriyet” programının hazırlayıcısı, Polonya’nın NATO’ya giriş belgesi imzacısı)

Arpad Göncz (Macaristan eski Devlet Başkanı. Şamir ile “sıcak bir dostluk” kuran Göncz, İsrail’le o kadar yakın ilişkiler geliştirdi ki, muhalefetteki Macaristan Demokratik Forumu’nun Başkan Yardımcısı Istvan Csurka, Arpad Göncz’ün “İsrail ajanı” olduğunu öne sürdü)

Mikael Gorbaçov (Eski Sovyetler Birliği Devlet Başkanı)

Václav Havel (Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı)

György Konrád (Macar yazar. 1980’de Bülent Ecevit’e verilmesi düşünülen fakat sonradan vazgeçilen Almanya’nın en önemli uluslararası ödüllerinden Karlpreis ödülü sahibi)

Catherine Lalumière (Geçtiğimiz Eylül ayında , KA-DER’in İstanbul’da düzenlediği Avrupa Birliği’nde Türkiye İçin Kadın İnisiyatifi toplantılarına da katılan ve 1995 yılında Devlet Bakanı Ayvaz Gökdemir’in Yeşiller sözcüsü Claudia Roth ile birlikte “fahişe” olarak nitelediği Avrupa Parlamentosu üyesi)

Jacques Santer (Abdullah Öcalan’ın İtalya’da ortada çıkışı sırasında İtalya Başbakanı Massimo D’Alema ile görüşen ve “Türkiye İtalya’yı resmen boykot ederse misillemede bulunuruz’’ tehdidini savuran Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı)

Rita Süssmuth (“İslami köktendincilik dünyayı saran ve komünizmin yerine geçen yeni bir ideoloji olarak yer alacak” diyen Almanya Federal Meclis Başkanı ve Göç Komisyonu Başkanı)

Daniel Tarschys (Avrupa Konseyi Genel Sekreteri)

Wolfgang Thierse (Geçtiğimiz yıl Nisan ayında İstanbul’da yapılan Friedrich-Ebert-Vakfı toplantısında “Kültürlerin ve Dinlerin Hoşgörüsü” konusunda konuşma yapan Almanya Meclis Başkanı)

Eric Froment (Avrupa Üniversiteler Birliği -EUA- Başkanı)

AEGEE’nin -kendi ifadesiyle- “içinde bulunduğu toplumu ve oluşturmak istediği Birleşik Avrupa düşüncesine yönelik belli amaçları vardır”. Bunlar arasında öne çıkanlar şöylece sıralanmaktadır:

-Avrupa kültür ve uygarlığının anlaşılması ve tanımlanması için çalışmak ve öğrenci hareketliliği ile birlikte Avrupa anlayışını gençler arasında yaygınlaştırmak.

-Bölgesel özelliklere ve kültürel farklılıklara saygı gösterirken bunların Avrupa üstkimliğiyle bir sentezini oluşturmak.

-Özgürlük, demokrasi, insan hakları, hoşgörü ve hukukun üstünlüğü gibi kavramların daha uygulanabilir olabilmesi için çalışmak.

Örgüt Ağı

Örgütün Denetleme Kurulu Üyesi Serhan Karataş, “AEGEE’nin örgüt ağı” hakkında şöyle yazmaktadır :

“Ulusal temelde değil, şehir bazında örgütlenen AEGEE bu özelliği sayesinde daha esnek, daha özgür bir yapıya sahip olmuştur. AEGEE, kısa zamanda Avrupa çapında bir ağa ulaşmıştır. 1988 yılında kırk şehirde AEGEE temsilciliği oluşmuştu. İlk zamanlarda Avrupa Topluluğu ülkelerinde başlayan örgütlenme daha sonra EFTA (European Free Trade Association - Avrupa Serbest Ticaret Birliği -y.n.) ülkelerini içine alacak şekilde genişlemiştir. AEGEE 1989 yılında Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla birlikte Orta ve Doğu Avrupa’da eski doğu bloku ülkelerini de içine alarak örgütlenmeye başlamıştır. 1992 yılında Türkiye’de İstanbul’da ilk temsilciliği açılmıştır. 1993 yılı itibarıyla dernek, 134 Avrupa şehrinde örgütlenmiş hâle gelmiştir. AEGEE’nin Avrupa Topluluğu ülkeleri dışına çıkmasıyla birlikte tüm Avrupa ülkelerinin yer aldığı Avrupa Konseyi ile ilişkileri daha da yoğunlaşmıştır. AEGEE 1994 yılının Mart ayında Avrupa Konseyi’nce tanınan 450 sivil toplum kuruluşu arasından ortak çalışmalar yapmak üzere altı yıllık bir süre için seçilen 25 örgüt arasında yer almıştır. 1990’lı yıllarda örgüt ağını ikiye katlayan AEGEE 1995 yılında genel merkezini Avrupa’nın kalbine, Brüksel’e taşımıştır.”

Yine Karataş’a göre örgütün etkinlikleri şöylece sıralanmaktadır:

“AEGEE dört ana çalışma alanında etkinlikler düzenlemektedir. Bu alanlar; (1) yüksek öğrenim, (2) barış ve istikrar, (3) kültürel değişim ve (4) aktif vatandaşlıktır. AEGEE bu dört temel çalışma alanında konferanslar, sempozyumlar, değişim programları, alan araştırma gezileri ve geniş çaplı projeler düzenlemektedir.

AEGEE, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler, UNESCO tarafından proje bazında desteklenmektedir. AEGEE, Avrupa Gençlik Forumu’na üyedir. Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’e danışman gençlik sivil toplum kuruluşu olarak fikir beyan etmektedir.

Bir sivil toplum kuruluşu olmasının gereği olarak AEGEE, gençliği ilgilendiren konularda bulunduğu toplum genelinde kamuoyu oluşturmak ve temsil ettiği Avrupa gençliğini ilgilendiren konularda karar mekanizmalarına görüş bildirmek amacıyla lobi çalışmaları yürütür. Türkiye’nin Avrupa eğitim programı (Socrates) ve Avrupa gençlik programına (Youth) kabul edilmesi ve bu programlara katılması sürecinde önemli çalışmalar yapmıştır.

Kültürel değişim alanında; her yaz Avrupa’nın yüz farklı şehrinde Yaz Üniversitesi adı verilen on beş günlük değişim programları düzenlenmektedir. Farklı kültürleri yakından tanımanın ön yargıların yok edilmesinde en iyi yöntem olduğu düşüncesiyle yola çıkılmakta ve değişim programları ile bu düşünce hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Avrupa Dilleri Günü gibi projeler de kültürel farklılıkların önemini göstermekte ve bu farklılıkların korunmasına katkı sağlamaktadır.

Yüksek öğrenim alanında; Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’in eğitim politikaları konusunda fikir beyan etme ve lobi çalışmaları yapmanın yanı sıra Erasmus Eylem Haftası ve Avrupa Eğitim Kampanyası gibi büyük çaplı projeler gerçekleştirilmektedir.

Barış ve istikrar alanında; demokrasi bilgisinin yayılması, farklılıklara tahammül gösterme ve açık fikirliliğin oluşturulması konusunda çalışmalar yapılmaktadır. Bu alanda son yıllarda Barış Akademisi, Demokrasi İçin Eğitim ve Doğu Avrupa İçin Gençlik gibi büyük çaplı projeler başarıyla gerçekleştirilmiştir.

Aktif vatandaşlık alanında; Avrupa’da ve dünyada neler olduğunu araştıran, olayları sorgulayan bireyler oluşturmak amacıyla projeler düzenlenmektedir. Geleceğin karar vericileri olacak gençlerin gerekli bilgiye sahip olmaları için çalışmalar yürütülmektedir. Bu alanda son yıllarda Avrupa’nın Sınırları, Geleceği Bulmak ve Gençlik ve Küreselleşme gibi büyük çaplı projeler uygulanmıştır.”

AEGEE projeleri, son süreçte yoğunlukla Türkiye’ye yönelmiş bulunmaktadır. Örneğin “Gençlik ve Küreselleşme projesi AEGEE’nin 2003 yılı için belirlediği yıllık projedir. Bu proje kapsamında ilk olarak nisan ayında Avrupa gençliğinin küreselleşmeye bakış açısını anlamamıza yardım edecek bir anket çalışması yapılmıştır. Anket sonuçları ışığında proje, yaz aylarında küreselleşmeye iletişimsel, politik, kültürel, ekonomik ve sivil toplumsal açılardan yaklaşım sağlayan beş çalışma toplantısıyla devam etti. Bu toplantılar Almanya’nın Bayreuth, Fransa’nın Paris, Letonya’nın Riga, Romanya’nın Cluj-Napoja ve Türkiye’nin İzmir şehirlerinde düzenlendi. Daha sonra bu çalışmalardan elde edilen sonuçlar İtalya’nın Udine şehrinde yapılacak ortak çalışma semineri ile birleştirildi. Bu çalışma toplantılarının sonuçları Aralık ayında Brüksel’de Avrupa Parlamentosu’nda yapılan World Youth Summit (Dünya Gençlik Zirvesi) ile değerlendirildi ve zirve katılımcılarının tartışmasına açıldı.”

Yine aynı yılın ekim ayı başında İzmir’de düzenlenen çalışma toplantısında “Sivil Toplum ve Küreselleşme” konusu tartışıldı. “Dünya Bankası Doğu Avrupa ve Asya Bölgesi Sosyal Operasyonlar Müdürü John Innes, Ege Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Gülgün Erdoğan Tosun ve Fatih Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü öğretim elemanı Dr. Ahmet Arabacı çalışma toplantısına katılan gençlere bilgilerini aktardılar ve bir tartışma zemini oluşturdular. Çalışma toplantısının konusu olan her iki kavramın da günümüzde çok fazla gündemde olması nedeniyle öncelikle bu kavramlar doğru şekilde ifade edilmeye çalışıldı. Hollanda, Arnavutluk, Azerbaycan ve Türkiye’den katılımcıların bulunduğu çalışma toplantısında, gençler küreselleşmenin oluşturduğu bilgi, mal, sermaye ve hizmet akışındaki hızlanmanın sivil toplum hareketlerine olan etkisini değerlendirdi. Küreselleşen dünyada şu andaki dengeler değerlendirilip gelecekteki durum hakkında öngörülerde bulunulmaya çalışıldı. Sivil toplum kuruluşlarının gelecekte neler yapması gerektiği ve gelecekte sivil toplumun rolü tartışıldı.”

AEGEE’nin bugüne değin örgütlendiği kentler sırasıyla Aachen, Adana, Aix en Provence, Alba Iulia, Alicante, Amsterdam, Ankara, Arad, Atina, Augsburg, Avellino/Benevento, Bakü, Bamberg, Barselona, Bari, Beyrut, Belgrad, Bergama, Berlin, Bialystok, Bistrita, lagoevgrad, Bologna, Bolu, Braila, Braşov, Bratislava, Bremen, Brescia, Bükreş, Budapeşte, Bursa, Bydgoszcz, Cagliar, Cahul, Cambridge, Çanakkale, Castello, Catania, Cenova, Chieti Pescara, Chişinau, Cluj Napoca, Cosenza, Craiova, Debrecen, Delft, Dnipropetrovsk, Donetsk, Dresden, Dublin, Eindhoven, Enschede, Erfurt, Erlangen Nürnberg, Erzurum, Eskişehir, Ferrara, Firenze, Florina, Forli, Frankfurt Oder, Freiburg, Fribourg, Gdansk, Gießen, Glasgow, Gliwice, Gorizia, Graz, Grenoble, Grodno, Groningen, Hamburg, Hannover, Heidelberg, Helsinki, Heraklion, Iaşi, Innsbruck, Isparta, Ivano Frankivs’k, İstanbul, İzmir, Kaiserslautern, Kaliningrad, Kapfenberg, Karlsruhe, Katoviçe, Kayseri, Kiel, Kielce, Kirovohrad, Kobenhavn, Komarno, Konstanz, Konya, Kosice, Köln, Köstence, Krakow, Kyiv, Larissa, Lecce, Lefkoşe, Leiden, León, Leskovac, Leuven, Ljubljana, Lodz, Londra, Lublin, Lund, L’viv, Lyon, Maastricht, Macareta, Madrid, Magosa, Mannheim, Maribor, Mersin, Messina, Milano, Minsk, Modena, Moskova, Muğla, Münih, Münster, Mykolayiv, Napoli, Nijmegen, Niksic, Niş, Nizhni Novgorod, Novi Sad, Nowy Sacz, Odessa, Oradea, Oslo, Osnabrück, Oviedo, Padova, Palermo, Paris, Passau, Patra, Pavia, Pecs, Peiraias, Piza, Plzen, Poznan, Prag, Prilep, Priştina, Rennes, Riga, Rijeka, Rodos, Roma, Rotterdam, Rzeszow, Sakarya, Salerno, Samsun, Saraybosna, Selanik, Sen Petersburg, Sibiu, Siena, Sighetu Marmatiei, Simferopol, Skopje, Sofya, Split, Stuttgart, Subotica, Suceava, Szeged, Szombathely, Tallinn, Tartu, Tiflis, Tekirdağ, Teramo, Termoli, Tilburg, Timişoara, Tiran, Tirgu Mureş, Torino, Toulouse, Trabzon, Trento, Treviso, Trier, Trieste, Tübingen, Turku Abo, Tuzla, Udine, Uppsala, Urla, Utrecht, Uzhgorod, Valencia, Valladolid, Valletta, Varşova, Venedik, Verona, Viyana, Wroclaw, Zagreb, Zaporizhia, Zaragoza ve Zielona Gora’dır.

Listeden de görüldüğü gibi AEGEE’nin Türkiye’nin 19 kentinde örgütü bulunmaktadır. Bu da etkinlik gösterdiği tüm alanlarda bir ülke ölçeğindeki en yaygın örgütlenme anlamına gelmektedir. Dahası, KKTC’ye de el atmış, Magosa’da örgütlenmesini tamamlayarak faaliyete geçmiştir.

AEGEE-İstanbul

“AEGEE’nin felsefesini ve amaçlarını kendi fikir ve hedeflerine paralel gören bir grup öğrenci 1992 yılında AEGEE - İstanbul’u kurarak AEGEE bünyesine katıldı.” Boğaziçi, İTÜ, Marmara, İstanbul, Mimar Sinan, Yıldız Teknik, İstanbul Bilgi ve Koç Üniversitelerinden 150’ye yakın üyesi bulunmaktadır. Yönetim Kurulu şu isimlerden oluşmaktadır: Ayşe Yıkıcı (Başkan), Filiz Ayseli (Sayman), İhsan Dervişoğlu (Başkan Yardımcısı), Gürkan Kaya (Başkan Yardımcısı), Erkan Karakaş (Genel Sekreter).

İ.T.Ü. Gümüşsuyu Erkek Öğrenci Yurdu giriş katında faaliyet gösteren AEGEE İstanbul, yıl içi genel üye toplantılarını Cuma günleri saat 18:30’da İ.T.Ü Gümüşsuyu Kampüsü’ndeki salonunda yapmaktadır. Etkinlikler çeşitli çalışma gruplarına paylaştırılarak gerçekleştirilmektedir. Bunlar Kurumsal Gelişim, Yaz Üniversitesi , TR-AB (Türkiye-Avrupa Birliği), TR-GR (Türkiye-Yunanistan), Bilişim , Eğitim, Dans, Bülten ve Film Çalışma Grupları olarak sıralanmaktadır. Kuruluşun şimdiye kadar düzenlediği başlıca etkinlikler ise şunlardır:

• 22 Ağustos - 4 Eylül 1993 tarihleri arasında gerçekleştirilen, 40 kadar Avrupalı öğrencinin katıldığı Yaz Üniversitesi.

• 14-17 Nisan 1994’te Boğaziçi Üniversitesinde düzenlenen, Paul Taylor, Michael Freeman, Haluk Kabaalioğlu ve Kriton Curi ve Türkiye’den birçok akademisyenin konuşmacı olarak katıldığı, Avrupa’nın değişik şehirlerinden gelen 100’e yakın AEGEE’li öğrencinin izlediği “Yeni Dünya Düzeni” adlı kongre.

• 21 Ağustos - 4 Eylül 1994 tarihleri arasında İ.T.Ü. Taşkışla kampüsünde organize edilen, 31 Avrupalı öğrencinin katıldığı ve Bozkurt Güvenç, Cevat Çapan, Tuğrul Şavkay, Ahmet Ersen, Belkıs Balpınar ve Ara Altun gibi isimlerin ders verdikleri Yaz Üniversitesi.

• 17-31 Temmuz 1995 ve 1-14 Temmuz 1996 tarihleri arasında yine İ.T.Ü. Taşkışla Kampüsünde yapılan Ergun Hiçyılmaz, Cevat Çapan, Güven Turan, Tuğrul Şavkay, Serdar Öztürk, Selime Sezgin, Cemal Ekin, Gülsün Sağlamer, Merih Tangün ve Franz Schneider’ın ders verenler oldukları Yaz Üniversiteleri.

• 22 Mart 1995 günü İzmit’te Kocaeli Üniversitesinde Avrupa Konseyi Ayrımcılık Karşıtı Eylem Haftası kapsamında “Ayrımcılık” konulu söyleşi programı.

• 3 Ağustos-3 Eylül 1995 tarihleri arasında AEGEE’nin kuruluşunun 10. yılı nedeniyle Antalya Belek’teki TURBAN tesislerinde “Kültür Festivali.”

• Mart 1996’da İstanbul ve Atina’daki AEGEE birimlerinin birer haftalık karşılıklı ziyaretleri. Kardak krizinin hemen sonrasına denk gelen programın İstanbul’daki bölümünde İTÜ Maçka Kampüsü G Amfisi’nde 4 Mart 1996 günü Stefanos Yerasimos, Gün Kut ve Leyla Umar’ın katıldığı “Türk-Yunan Diyalogsuzluğu” konulu bir panel düzenlendi. Fener Rum Patriği tarafından kabul edildiler. Atina’da İstanbullu Rumlar Derneğince onurlarına bir davet verildi.

• 1996 yılı içinde düzenlenen iki yaz üniversitesinden birisi İstanbul-Üsküp-Selanik arasında gezici bir programı içermekteydi. Balkanlarda yer alan üç birimin işbirliği yoluyla “karşılıklı anlayışın geliştirilmesini” amaçlayan ve 18 Temmuz-6 Ağustos 1996 arasında gerçekleşen “Çağdaş Kültür” konulu yaz üniversitesi sırasında her üç kentte birer haftalık konaklama süresince o kent birimlerince düzenlenen programlar uygulandı. İstanbul bölümünde Doç. Dr. Ethem Eldem ve Önder Focan derslere katıldılar.

• Mart 1997’de Atina ile değişim programlarının ikincisi daha geniş ve tematik bir kapsamda gerçekleşti. “Ortaöğrenim Tarih Kitaplarında Karşılıklı Önyargılar” ve “Dostluk Köprüsünün Kurulması” konulu bir dizi atölye çalışmasının yer aldığı karşılıklı ziyaretler düzenlendi.

• Türkiye’nin Avrupa Akademik İşbirliği ve Değişim programlarından Socrates’e katılımı için gerek Türkiye içindeki diğer AEGEE örgütleriyle ve çeşitli öğrenci kuruluşlarıyla işbirliği gerçekleştirildi. Bu konuda bir kampanya açıldı ve Avrupa Parlamentosu milletvekilleriyle de bağlantıya geçildi.

• 1997 yılı AEGEE İstanbul’un 5. kuruluş yılı olması nedeniyle Uluslararası Avrupa Üniversite Öğrencileri Tiyatro Festivali 28 Nisan-4 Mayıs tarihleri arasında İTÜ Maçka G Anfisi’nde gerçekleşti.

• Bu yılın Yaz Üniversitesi İTÜ işbirliğiyle ve Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı desteğiyle 30 Haziran-14 Temmuz 1997 tarihlerinde yapıldı. Benzer ve geliştirilmiş bir program 1998 içinde de gerçekleştirildi. Bu etkinlik süresince Andrew Finkel, Tuğrul Şavkay, Süleyman Ergüner, Oral Çalışlar gibi isimler İstanbul üzerine çeşitli dersler verdiler.

• 12 Kasım 1997 ‘de Türkiye’nin AB Eğitim Programlarına Katılımı ve AEGEE-Europe Socrates Eylem Günü kapsamında, İTÜ Makine Fakültesi Orhan Öcalgiray Salonu’nda toplantı. Konuşmacılar: Prof. Dr. Gülsün Sağlamer, Dr. Uğur Özgöker, Doç. Dr. Lerzan Özkale, Gülseven Yaşer ve Ercan Karakaş.

• 1998 yılında Yaz Üniversitesi “Metropolde Foto-Safari” adı altında gerçekleştirdi. Konuşmacılar arasında Ethem Eldem, Artun Ünsal, Gönül Paçacı, Nadir Ede gibi isimler yer aldı.

• Belgrad, İstanbul ve Groningen birimlerinin girişimiyle, B.I.G. Exchange adlı bir değişim programı başlatıldı. Program dahilinde ilk olarak İstanbul’da Ekim ayı içerisinde buluşuldu ve Prof. Dr. Mete Tunçay’ın “Demokrasi ve İlgili Kavramlar, Türkiye’de Demokratikleşmenin Önündeki Engeller” konulu bir toplantısı ve “STK’ların Demokratikleşmeye Katkıları” konulu bir çalışma atölyesi düzenlendi.

• 5-6-7 Şubat 1999 tarihlerinde İstanbul’da AEGEE-Europe’un yıllık planı olan ve AEGEE İstanbul, Ankara ve Atina birimleri eşgüdümündeki Barış Akademisi Projesi kapsamında “Barış Kavramı” konulu konferans düzenlendi. Bu toplantıya Ioanna Kuçuradi, Leyla Umar, Tuncel Kurtiz, Taciser Ulaş ve Burhan Şenatalar gibi konuşmacılar katıldı.

• 5-18 Temmuz.1999 tarihleri arasında Yaz Üniversitesi programı yapıldı. Konu “Sosyo-İstanbul” olarak belirlendi. Bu çerçevede “İstanbul’un Toplumsal Tarihi”, “İstanbul’da Yemek”, “İstanbul’da Doğu-Batı Kültürünün Toplumsal Yaşama Yansımaları”, “Globalleşme ve İstanbul” “İstanbul ve Gençler” “İstanbul’da Düşünenler ve Düşünce Özgürlüğünden Yana Olanlar” “İstanbul’da Sokak Çocukları” başlıklı konferanslar düzenlendi.

• 2005 yılı 22 Mart’ında Dünya Bankası Yaratıcı Fikirler Yarışması düzenlendi. Bu etkinlik “Genel tanımıyla toplumsallaşma, yardıma gereksinim duyan yeni doğan bireyin, yavaş yavaş içerisine doğduğu kültür için geçerli olan becerileri edinerek; kendi bilincinde olan, bilgili bir kişi haline gelme sürecidir. Yani toplumsallaşma bireyselleşmenin temelini oluşturmaktadır. Günümüzde ise, karşılaştığımız yaygın bir sıkıntı, bireyin topluma entegrasyonunun tam anlamıyla sağlanamamasıdır. Topluma entegrasyon sorunu öncelikle, çocuklukla yetişkinlik arasına sıkışmış bireyleri etkilemektedir. Kendi yetilerinin farkına varamamış, özgüven eksikliği duyan, kısıtlı imkanlar nedeniyle henüz toplumsallaşamamış çocukların, çağımızın vazgeçilmez bir getirisi olan bilgi toplumuna dahil olması için” yapılıyordu. “Çocuklar bu merkezde edindikleri kazanımları, kendinden sonra gelenlere aktardıklarında kendi çevrelerinde bir yarar akışı sağlayabileceklerdir, bu da sosyal ilerleme ve katılım için etkin, sürdürülebilir, yenilikçi bir adım olacaktır. Böylece hedef kitlemiz, toplumda onlara biçilen zayıf rollerden bir defalık değil, büyüdükleri sürece uzak kalabilecektir. Kendilerini birey hissedebilecekleri yeni rolleri göreceklerdir” deniliyordu. Kısacası, neo-liberal sistemin istediği beyinler daha çok küçük yaşlardan başlayarak “topluma karşı birey” olarak eğitileceklerdi.”

• AEGEE İstanbul, AEGEE Tekirdağ ile işbirliği kurarak 25-26-27 Şubat 2005 tarihlerinde de bir “iç eğitim”düzenledi.”

AEGEE-Ankara

ODTÜ Ofisi MM Binası No.120’de faaliyet gösteren kuruluşun Yürütme Kurulu Başkanı Emrah Ateş, Genel Sekreteri Melda Özsüt, Halkla İlişkiler Direktörü Oben Kuyucu, Finansal Direktörü Oya Ertunç, Dış İlişkiler Direktörü ise Gamze Keskin’dir. Mali Denetleme Kurulu Nazlı Okuşluk ve Bilgi Can Köksal’dan, Denetleme Kurulu da Ozan Çakmak, Erdinç Güler ve Volkan Ertit’ten oluşmaktadır. İnsan Kaynakları Sorumlusu Büşra Keser, Bilişim Sorumlusu ise Orhan Gökçe Göksu’dur.

AEGEE Ankara Nisan 1995’te ODTÜ’de kuruldu. 450’yi aşkın üyesiyle AEGEE ağının en büyük ve en aktif kollarından biridir. Hamileri arasında “Ülkemizde… topluma mal olan STK’ların hem sayısı çok az hem de etkinlikleri çok sınırlıdır. Öte yandan gerek kurumlarımızda ve gerek vatandaşlarımızda (özellikle de üniversite gençliğinde) oluşmaya başlayan toplumsal duyarlılık ve sosyal sorumluluk bilinci ile 2005 yılı ve ötesinde ülkemizde STK’ların giderek güçleneceğine ve sosyal, siyasal ve ekonomik yaşantımızda önemli aktörler olacağına inanıyorum. Avrupa Birliği; ulus-devlet kavramını aşarak, uluslarüstü bir oluşumu gerçekleştirmek için özellikle sivil toplumları örgütlemek ve bu toplumlar arasındaki yatay ilişkileri güçlendirmeyi hedeflemektedir. Bu nedenle AB müzakere süreci ülkemizdeki STK’lar için çok önemli açılımlar ve kazanımlar vaat etmektedir. Ancak Avrupa Komisyonu’nun STK programları ve fonlarına erişmek için ülkemizdeki STK’ların bilgilendirilmesi, onlara profesyonel destek verilmesi, yoğun çaba harcanması gerekmektedir” görüşünde olan ODTÜ eski Rektörü ve Koç’un Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Süha Sevük, İstanbul Bilgi Üniversitesi kurucularından eski Milletvekili ve Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı, CIA bağlantılı National Endowment for Democracy (Demokrasi için Ulusal Yardım) örgütü NED’den “proje bedeli” adı altında 106.100 dolar alan ve düzenli olarak her yıl demokrasi, insan hakları, yurttaşlık, hukuk devleti, serbest piyasa ekonomisi, kobiler, yerel yönetimler, sivil toplum, kadınlar ve gençlik konularında çeşitli faaliyetler düzenlemekte olan Türk Demokrasi Vakfı’nın kurucularından Bülent Akarcalı vardır. Akademik danışmanı ise Pfizer İlaçları tarafından finanse edilen “Avrupa Çalışmaları Yüksek Lisans Programı”nda Floransa Avrupa Üniversitesi Enstitüsü’nden Prof. Dr. Giacomo Luciani ve TÜSİAD Brüksel Temsilcisi Bahadır Kaleağası ile birlikte çalışan ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Atila Eralp’tir. AEGEE Ankara kurulduğu günden bu yana AEGEE’nin amaçları ve hedefleri doğrultusunda çeşitli etkinlikler düzenlemiştir. Bunlardan bazıları şunlardır:

• Nisan 1997’de Prof. Andrea Gattini’nin “Derinlemesine Avrupa Birliği” konulu konferansı.

• Mayıs 1997’de Alber Maas’ın konuşmacı olarak katıldığı “Avrupa Para Birliği” konulu konferans.

• Kasım 1997’de dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’ in de katılımıyla AEGEE’nin genel kurulu olan Agora. Avrupa’nın her yerinden gelen 600 delege ve gözlemcinin katıldığı Agora sırasında tüm AEGEE ağı Türkiye’nin Sokrates eğitim programına içerilmesini destekleme kararı aldı.

• Ağustos 1999’da “Anadolu’nun Kaderini Belirleyen Savaşlar” konulu yaz üniversitesi.

• Ağustos 2000’de Kuşadası’nda UNESCO’nun “2000 Uluslararası Barış Kültürü Yılı” projesinin öncü etkinliği olarak AEGEE-Atina ve AEGEE-Avrupa ile ortak düzenlenen ve dünyanın birçok ülkesinden 200 katılımcının geldiği Barış Zirvesi “Uyuşmazlık Çözümlemesi” teknikleri üzerine dersler ve atölye çalışmaları.

• Ekim 2001’de AEGEE-Avrupa Genel Kurulu 400 Avrupalı öğrencinin katılımı ile ODTÜ’de düzenlendi ve Sinepol, sinemada politikanın etkileri ve Euroscepticism, Avrupa Birliği’ne katılma sürecinde olan aday ülkelerin durumlarını ve neden bu topluluğa katılmak istedikleri tartışması yapıldı.

• Temmuz 2002’de OlympiCreation II Yaz Üniversitesi.

• Ağustos 2002’de BeCOMEast adlı Güney Doğu Anadolu Yaz Üniversitesi.

• Mart 2003’te Avrupa Komisyonu tarafından fonlanan Türk-Yunan Sivil Diyalogu Projesi kapsamında AEGEE-Sakarya ile ortaklaşa Sakarya Üniversitesi’nde düzenlenen “İletişim Yeniden Kuruluyor” paneli.

• Temmuz 2003’de yine Avrupa Komisyonu tarafından fonlanan Türk Yunan Sivil Diyalogu projesi kapsamında Fethiye Kayaköy’de gerçekleştirilen bir Gençlik Festivali ve mübadeleden sonra yerleşilmemiş olan bu köyde birçok Türk ve Yunan genci, gençlik örgütü bir araya gelinip çeşitli konularda atölye çalışmaları.

• Ağustos 2004’te Karadeniz Bölgesi’ni tanıtmayı amaçlayan “Dokunulmamışa Dokun” isimli yaz üniversitesi.

• Ekim 2004’te Ortadoğu ve Avrupa’dan 70’in üzerinde katılımcıyla gerçekleşen ve bir hafta süren “Islam ve Avrupa: Eye-Contact” adlı uluslararası konferans.

• Aralık 2004’te, İnsan Hakları alanında çalışan dört sivil toplum kuruluşunun katıldığı ve diğer sivil toplum kuruluşlarının da stand açtığı, “İnsan Hakları ve Aktivizm” konulu yerel etkinlik.

AEGEE Ankara da etkinliklerini çeşitli proje ve çalışma grupları ile sürdürmektedir. Bunlar arasında Avrupa Fikri, Çevre, Erasmus, Eğitim, Uluslararası Politika, Halkla İlişkiler, Birleşmiş Milletler, Gençlik Politikaları ve İnsan Hakları grupları vardır. İnsan Hakları Çalışma Grubu Koordinatörü Cem Gündoğan, Çevre Çalışma Grubu Koordinatörü Berat Zeki Haznedaroğlu, Uluslararası Politika Çalışma Grubu Koordinatörü Onur Saylan, Halkla İlişkiler Çalışma Grubu Koordinatörü Tuçe Silahtarlıoğlu, Birleşmiş Milletler Çalışma Grubu Koordinatörü de Eda Acara’dır.

AEGEE-Eskişehir

Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü’nde faaliyet gösteren AEEGE Eskişehir, 2001 senesinin Mayıs ayında AEGEE Ankara’nın Anadolu Üniversitesinde gerçekleştirdiği “Socrates Projesi” seminerinde yapılan tanıtımdan sonra kuruldu. Kendi ifadeleri ile “Kuruluş çalışmalarında AEGEE’nin genel merkezi olan AEGEE Avrupa’nın (Commite Directur - Board of Directors) istediği kriterleri yerine getirdikten sonra AEGEE deki en büyük etkinlik olan AGORA’da (AEGEE Uluslararası Genel Kurulu) imzalanan Bağlılık Anlaşması (Convention d’Adhésion) ile” CA (Contact Antenna) [Kontak Lokal] oldu. “Daha sonra gerçekleştirilen “Spring Fest 2002” organizasyonu ile lokal yani Antenna(e) statüsünü kazanan AEGEE Eskişehir bu etkinliğin akabinde 2002 yılında birinci kuruluş yıldönümünü de kutladığı Ekim ayı sonu ve Kasım ayı başlarında AEGEE’nin Balkan Bölge Toplantısı’na ev sahipliği yaparak AEGEE Avrupa’sındaki yerini sağlamlaştırdı.”

AEGEE Eskişehir’in Yürütme Kurulu Başkanı Taner Yılmaz, Genel Sekreteri Berkay Solmaz, Dış İlişkiler Yöneticisi ve Başkan yardımcısı Orçun El, Saymanı Ayan Öztürk, Denetleme Kurulu üyeleri ise M. Emin Yarbay, Barış Şahin ve Duygu Şenaylı’dır. Danışmanı ise Yrd. Doç. Dr. Özgür Tonus’tur.

Örgütün 2004 yılı etkinliklerinin önde geleni Türkiyenin AB süreci konulu ve 1999 Nisan ayında hakkında 45 dakikalık dersinin 30 dakikasında siyasi propaganda ağırlıklı konuşmalar yaptığı, hangi adaya oy verileceği konusunu işlediği ve YÖK tarafından soruşturma açıldığı iddiaları öne çıkan, Dışişleri eski Bakanı (Bilderberg Grubu ve Trilateral Komisyon üyesi) Prof. Dr. Emre Gönensay, ve eski Büyükelçiler (Bilderberg Grubu üyesi) Özdem Sanberk ve (ASAM-Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı) Gündüz Aktan ile AB panellerine katılan ve Kırım Gelişim Vakfı 2. Başkanı olan Prof. Dr. Rıdvan Karluk’un katıldığı “Son Yıldız Türkiye” konferansıdır.

AEGEE Eskişehir, bugüne kadar Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Bornova Belediyesi, Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyeleri, Başbakanlık AB Genel Sekreterliği, Başbakanlık Türkiye’yi Tanıtma Fonu, Ankara Eczacılar Odası, Eskişehir Genç Müteşebbisler Eskişehir Derneği (JCI) gibi bir çok kurum ve kuruluşla ortak çalışmalar yürütmüş ve bu kurum ve kuruluşlardan projelerine destek almıştır.

AEGEE-İzmir

1997 yılında Ege Üniversitesi Murat Köşkü’nde örgütlenmiştir. Yürütme Kurulu Başkanı Deniz Yılmaz, Genel Sekreteri Tunca Çetinkaya, Dış İlişkiler Yöneticisi ve Başkan yardımcısı Berat Ezel, İç İlişkiler Yöneticisi ve Başkan yardımcısı Derya Yıldırım, Saymanı Özgür M. Cirik, Denetleme Kurulu üyeleri ise Başak Tuzun ve Aysun Dolanbay’dır ve 150 üyesi vardır.

AEGEE’nin 2003 yılı için belirlediği Gençlik ve Küreselleşme Projesi toplantıları Almanya’nın Bayreuth, Fransa’nın Paris, Letonya’nın Riga ve Romanya’nın Cluj-Napoja kentlerinin yanı sıra Türkiye’de de İzmir kentinde düzenlenmiştir. Ekim ayı başında kotarılan çalışma toplantısındaki “Sivil Toplum ve Küreselleşme” tartışmasına. İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü, Mütevelli Heyet üyeleri, Genel Sekreteri, fakülte üyeleri ve Gençliğin Sesi Türkiye temsilcilerinin katılımı ile Dünya Bankası’nı ziyaret etmek üzere seçilen Bilgi Üniversitesi’nin sekiz öğrencisiyle görüş alışverişinde de bulunan Dünya Bankası Doğu Avrupa ve Asya Bölgesi Sosyal Operasyonlar Müdürü John Innes, Orhan Silier (Başkan), Sülün Falay (Genel Sekreter), Prof. Dr. Mete Tunçay (Başkan Yardımcısı), Prof. Dr. Edhem Eldem (Başkan Yardımcısı) ve Halim Bulutoğlu (Sayman Üye) yönetimindeki Tarih Vakfı’nın, Avrupa Komisyonu’nun mali desteği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın ve bazı illerde Yerel Gündem 21’in ve yerel tarih gruplarının uygulama desteği ve birçok devlet kurumunun aktif desteği ile sürdürdüğü “toplumumuzdaki insan hakları durumunu ve mücadelesini... Türkiye tarihinin bir döneminin bilinçlere daha iyi kazınmasına, ülkemizin insan hakları deneyiminin tartışılıp, bundan kalıcı sonuçlar çıkartılmasına” çalışma amaçlı “Türkiye’de İnsan Hakları ve Sivil Toplum Gelişiminin Görsel Anlatımı” projesi kapsamında “Çoğu az gelişmiş ülkede, sivil toplum alanına ait olması gereken faaliyetler, devletin tekelci ve hiyerarşik örgütleri aracılığıyla gerçekleşmektedir. Devletin korporatist ve patronajcı düzenlemeleri aracılığıyla toplumun geniş kesimlerini kendine eklemlendirme çabaları, sivil toplumun demokratik potansiyelini açığa çıkaracak özerklik ilkesinin zedelenmesine neden olmaktadır” diyerek “Aileden başlayarak, demokrat kişiliğin gelişimi için geniş çaplı demokrasi eğitimi projesinin yaygınlaştırılması, bunu özellikle sivil toplum kuruluşlarının üstlenmesi”ni isteyen Ege Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Gülgün Erdoğan Tosun ve “Hedef kitlesi yönetici, eğitimci, veli ve öğrencisiyle eğitim camiası; yöneticileri, kurucuları ve katılımcıları ile STK camiası” olan ve Eylül 2000’de faaliyete geçmiş bulunan Eğitim Danışmanlığı Araştırmaları Merkezi’nin (EDAM) yayın organı Sivil Toplum’da “Küresel Sivil Toplum Ağlarına Doğru: Küresel Düzlemde ve Avrupa Birliğinde Çevreci Gruplar” başlıklı “Küresel ağların kendi arasında etkileşimlerini kavramsallaştırmak için bazı teorik araçlardan faydalanılanan” ve “ulus-üstü sivil toplum örgütlerinin çevreyi koruma çabalarına ve başarılarına bakılarak, dünya çapında örgütlenen ulus-üstü koalisyonlara doğru yönelişin izlerini işaretleyen” çalışmalar yapan Fatih Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü öğretim elemanı Dr. Ahmet Arabacı katılarak gençlere görüş aktarımında bulunmuşlardır. Hollanda, Arnavutluk, Azerbaycan ve Türkiye’den katılımcıların bulunduğu çalışma toplantısında, küreselleşmenin oluşturduğu bilgi, mal, sermaye ve hizmet akışındaki hızlanmanın sivil toplum hareketlerine olan etkisini değerlendirilmiştir.

Öte yandan AEGEE İzmir, AEGEE Genel Merkezi Kış Dönemi Genel Kurul toplantısı, 20-23 Ekim 2005 tarihleri arasında İzmir’de düzenleyecektir. Genel kurula katılmak üzere Avrupa’nın 42 ülkesinin 260 kentinden gelecek 1000’i aşkın üniversiteli delege ve ziyaretçi, Kuşadası’nda Pine Bay Otel’de konuşlanacaklardır. Yapılan planlamaya göre üç gün sürecek genel kurul toplantısı, Efes Antik Tiyatro’da İzmir Devlet ve Opera Balesi’nin bir gösterisiyle açılacaktır.

Diğerleri ve Yeni Taktik

Çukurova Üniversitesi Kültür Müdürlüğü binasında 1997 yılında kurulmuş olan AEGEE Adana’nın 120 dolayında üyesi vardır. Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Karaoğlu, Başkan Yardımcısı Yiğit Eti, Saymanı Mehmet Ardıç, Üyeleri Ahmet Yazıcı, Güliz Cangert ve Bilge Tekeli; Denetleme ve Düzenleme Kurulu Üyeleri ise Fatih Penbe, Sefa Yıldız, Samet Bilevci, Serkan Özdemir, Aysun Berkıl ve Özden Güven’dir.

“Bu sene 1-7 Şubat tarihleri arasında düzenlediği Uluslararası Kış Üniversitesi etkinliğine Sanja Vojnic, Natalie Kajaia, George Sibashvili, George Asatiani, Ivana Vukosavljevic, Otar Dughashvili, Harun Karcic, Valentina Rashani, Antonio Ortega Serrano, Natalia Osmakova, Aleksandar Velickovski, Sonja Nikolova, David Marghania, David Tetrashvili, Elena Luiza Piine, Andreas Scheiterbauer, George Katsitadze, İlke Serçe, Mustafa Dilmen, Serdinç Sütçü ve Serhat Ramoğlu gibi gençler katılmıştır.

Erciyes Üniversitesi Mediko Sosyal Binası’nda faaliyet gösteren AEGEE Kayseri’nin Yönetim Kurulu Başkanı Veli İnan Şimşek, Başkan Yardımcısı Akça Solmaz, Genel Sekreteri Serkan Yıldız, Halkla İlişkiler Sorumlusu Osman Şahan, Dış İşler Sorumlusu Erkun Arık, Denetçiler Kurulu üyeleri ise Selen Utlu ve Erdem Beyazıt’tır. Çeşitli Çalışma Grupları’nda ise Engin İkiz, Sabri Sercan Koçak, Vehbi Fırat, Sinan Keke, Dilem İşçi, Zeki Yuğnak, Serhat Güneş, Ebru Can Arslan, Yasemin Bayram, Özgül Öztürk, Halil Ketencioğlu gibi isimler yer almaktadır.

Yukarıda sıralananların yanı sıra bu yıl İnönü Üniversitesi’nde kurulan AEGEE Malatya, Yalnızca Büyük Postane’de bir PK adresi olan ve İngilizce, Almanca, Arapça konuşan Diş Hekimi Yaşar Çınar Nar tarafından kurulmuş olan AEGEE Samsun, Selçuk Üniversitesi’nde kurulmuş olan AEGEE Konya, 18 Mart Üniversitesi’nde Doç. Dr. Dinçay Köksal’ın eşgüdümünde kurulanan AEGEE Çanakkale de hızla gelişiyorlar. Öte yandan Hazırlık Okulu Kuzey Kampüsü’nde 1999 yılında kurulan ve Başkanı Mahmut Halkseven olan AEGEE Magosa da “Güney kesimi ile birliktelik ilişkileri”ni işleyen projeler yürütüyor.

5 Mayıs 2001 tarihinde ise Bahadır Han Kandırmaz ve Mert Komitoğlu adındaki gençler AEGEE’nin Romanya’nın Köstence kentinde düzenlenen 2001 Bahar Agorası’na katılarak Bağlılık Anlaşması imzalamışlar ve ardından 18-21 Ağustos 2001 tarihinde Contact Antenna payesi verilmiş Kuşadası’nda Balkan Bölgesel Toplantısı düzenlenmiştir.

Ülkeler temelinde değil kentler temelinde örgütlenen ve böylelikle “ulusallıktan sıyrılmışlık” hedefini vurgulayan AEGEE, süreç içinde “Türkiye’de yükselen ulusalcılığı karşılama” kararı alıverdi ansızın. Böylelikle “ulusal” kaygılar güden kesimleri de içine alarak ergitme yolunu seçti. Bu taktiksel kalkışımın en uç noktası ise Türkiye Gençlik Konseyi Girişimi oldu. Bu yoldaki çalışmaları şöylece gelişti:

• 12-13 Temmuz 2003’de Samsun Ulusal Toplantısı yapıldı. (Bu toplantı 13 farklı kentten 40 STK temsilcisinin katılımıyla gerçekleşti. Amaçlar ve ilkeler üzerinde uzlaşıldı.)

• 12-13-14 Aralık 2003’de Eskişehir Ulusal Toplantısı yapıldı. (Bu toplantı Eskişehir’den 87 farklı kuruluştan 130 kişinin katılımıyla gerçekleşti. Toplantıya 6 siyasi parti gençlik kollarının ve 15 Üniversite öğrenci konseylerinin katılımı ise yön saptırma taktiğinin hedefine ilerlemesine kanıt oldu.)

• Mart 2004’de Türkiye Gençlik Konseyi’nin kurumsal sürekliliğinin sağlanması ve meşru zeminin oluşturulması için Türkiye Gençlik Konseyi Kuruluşuna İlişkin Yasa Tasarısı Taslağı çalışması başlatıldı.

• Ağustos 2004’de geniş katılımlı toplantıların düzenlenebilmesi ve yerel örgütlenmenin yayılması için gereken finansal destek Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilciliği tarafından sağlanmaya başlandı.

• Eylül 2004’de Türkiye Gençlik Konseyi Proje ofisi Meşrutiyet Caddesi 14/17 Kızılay Ankara adresinde açıldı.

• 23-24 Ekim 2004’de Gaziantep Bölgesel Toplantısı yapıldı. (Bu toplantı 15 farklı kentten 55 katılımcıyla gerçekleştirildi.Batman, Adana, Şanlıurfa, İskenderun, Kahramanmaraş, Diyarbakır, Bingöl, Bitlis, Mersin, Malatya, Siirt, Gaziantep illerinden temsilciler belirlendi.)

• 30 Ekim 2004’de Van Yerel Bilgilendirme Toplantısı yapıldı. (Bu toplantı 30 farklı kuruluştan 84 katılımcıyla gerçekleştirildi. Van İl Grubu oluşturuldu.)

• 20-21 Kasım 2004’de İzmir Bölgesel Toplantısı yapıldı. (Bu toplantıya 39 farklı kuruluştan 55 kişi katıldı. Kütahya, İzmir, Denizli, Muğla, Uşak, Balıkesir, Manisa illerinden temsilciler belirlendi.)

• 8 Ocak 2005’de Antalya Yerel Bilgilendirme Toplantısı yapıldı. (Toplantı 15 farklı kuruluştan 44 katılımcıyla gerçekleştirildi. Antalya il temsilcisi seçildi.)

• 15 Ocak 2005’de Diyarbakır Yerel Bilgilendirme Toplantısı yapıldı. (Toplantıya 19 farklı kuruluştan 42 kişi katıldı. Diyarbakır il temsilcisi seçildi.)

• 25 Ocak 2005’de Afyonkarahisar Bilgilendirme Toplantısı yapıldı.

• 11-12-13 Şubat 2005’de İstanbul Ulusal Toplantısı yapıldı. (Bu girişimin en kapsamlı toplantısı oldu. 70 farklı kentten 300 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi. Gençlik konseyinin kurulduktan sonra özelleşeceği eğitim, istihdam ve STK alanlarında planlamalar gündeme getirildi.)

• 12-13 Mart 2005’te Trabzon Bölgesel Toplantısı yapıldı. (Bu toplantıya 10 farklı kentten 70 kişi katıldı. Türkiye Gençlik Konseyi kurulduktan sonra yerel örgütlenmenin nasıl geliştirilebileceğine ilişkin projeler tartışıldı.)

• 1 Nisan 2005’de Kırıkkale ve 2 Nisan 2005’de ise Bursa yerel Bilgilendirme Toplantıları yapıldı.

Tüm bu çalışmalar AB’den AEGEE’ye ayrılan 7 Milyon Euro fonun 150 bin Euro’sunun girişime aktarılmasıyla hareketlendi. Girişim içine çekilen ve desteği sağlanan kuruluşlar ise olanağüstü çeşitlilik gösterdi. İşte listesi:

-Ahmet Yesevi Vakfı

-AIESEC Türkiye

-AKAD (Ankara Kültür Araştırma Derneği)

-AKEV (Anadolu Eğitim ve Kültür Vakfı)

-AKSEK (Akhisar Sağlık Eğitim Kültür Vakfı)

-Anadolu’nun Genç Liderleri - Ankara

-Ankara Caz Derneği

-ARI Hareketi

-ASA (Anadolu İzciler Derneği)

-Bartın Gençlik Değişim ve Spor Kulübü Derneği

-Bedensel Engelliler Derneği Batman Şubesi

-Beyaz Nokta Vakfı

-Bitlis Genç Araştırmacılar Derneği

-Çağdaş Kadın ve Gençlik Vakfı

-Demokrasi Kuşağı (Türk Demokrasi Vakfı)

-Doğa Derneği

-Düzce Gönüllüler Derneği

-Genç Denizlililer Birliği Derneği

-Genç Liderler Derneği

-GENÇEV (Gençlik Kültür Evi Derneği)

-Kafkas Dernekleri Federasyonu

-Kavaklıderem Derneği

-KASEV (Kadıköy Sağlık ve Eğitim Vakfı)

-Kırıkkale İnsan Yüceliğini

Gerçekleştirme Derneği

-Kütahya Gençlik Derneği

-Liberal Gençlik Derneği

-LÖSEV (Ankara Lösemili Çocuklar Vakfı)

-ÖZGE-DER (Özgürlüğünden Yoksun Gençlerle Dayanışma Derneği)

-SDD (Sosyal Demokrasi Derneği)

-Sema Yazar Gençlik Vakfı

-Şanlıurfa Teknik Elemanlar Derneği

-T.C. Anadolu Bil Meslek Yüksekokulu

-TÇYOV (Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı)

-TGBDER (Türkiye Gençlik Birliği Derneği)

-TOBAV (Devlet Tiyatroları Opera Ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı)

-TÜRÇEK (Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu)

-Türk Tabipler Birliği Gaziantep Kilis Tabip Odası

-TÜRKAB (AB-Türkiye İşbirliği Derneği)

-Türkiye Yazarlar Birliği Şanlıurfa Şubesi

-Uçan Süpürge

-Umut Vakfı

Sonuç

AEGEE’nin kurucu hamilerinden Margaret Thatcher’ın kişiliğinde billurlaşan özelleştirme, kuralsızlaştırma ve emeğe apaçık saldırı üzerinde biçimlenmiş neo-liberalist politikanın temel etmeni olanı pazarın kutsallığı, uluslararası düzeyde, ulusal sermayenin gelişimini kendisi için fiziksel bir engel olarak görür ve onu yıkıp atmaktan başka birşey düşünmez. Bu olgunun adı “emperyalizm”dir. Emperyal süreçte neo-liberal ekonominin küreselleşmesi, çokuluslu dünya toplumu tarafından yaratılmış değerlerin merkezileştirilmesidir. Bu da, üretken sermaye, mali sermaye ve bankacılık sermayesinin birleşip kaynaşmasıdır.

Çokuluslu şirketlerin sayısı, 1970’de 7.000 iken, 1992’de 37.000’e çıkmıştır. Yani eski ulusal şirketler, diğer ülkelerin şirketlerine katılmışlar ve bu şirketlerin en büyüklerine bağımlı hale gelmişlerdir. Çokuluslu şirketlerin ekonomik gücü, pek çok ulusal devletin gücünden çok daha büyümüştür.

Küreselleşmeciler bugüne değin büyük miktarlarda yaptıkları yatırımlarla belki bunalımlarını bertaraf edebilmekte, ayaklanmaları zor kullanarak önleyebilmekte ve kitle iletişim araçlarını kullanarak insanların düşüncelerini denetleyebilmekteydiler. Fakat hergün giderek büyüyen hoşnutsuzluğu engelleyemedikleri gibi, her defasında insanları dünyadaki sorunların bu sistemden kaynaklanmadığına inandırmaları daha da zorlaşmaktadır. Artık bunalımlarını bertaraf edebilmek için başvurdukları diğer bir yol olan kendi merkezlerinden uzaktaki yerlerde dine, ırkçılığa, sınır anlaşmazlıklarına dayalı bölgesel savaşları geliştirmek yoluyla olağanüstü silah pazarları sağlamak ta deşifre olmuştur.

Ne ki öte yandan, küreselleşme dünyasına büyük bir kaos egemendir. Yıldan yıla kârlar düşmektedir ve bunu telafi etmenin tek yolu, ücretleri ve sosyal hakları kısmaktan geçmektedir. Bu ise Güney ülkelerinden başlayarak son yıllarda Kuzey ülkelerine yayılan işten çıkarma dalgasına neden olmaktadır. Bu eğilim tersine çevrilemez. Bu eğilimin toplumsal sonuçları, kuzeyde, refah devleti tarafından yumuşatıldığından, güneyden farklıdır. Kuzey’de refah devleti bozulmakta, Latin-Amerika’da olduğu gibi orta sınıflar yok olmakta ve yaşam koşullarının bozulmasıyla iç ve dış göç artmaktadır.

Gelinen bu aşamada küresel merkezler tarafından seçilen yol, ulusları kendi içlerinden fethederek sınır-ötesi sermayenin tümleşimini ve sınır-ötesi kurumları devletler yerine ikame etmek olmuştur. Ancak böylece yerel alanlardaki parçalanmış güçleri denetleyebilecekler ve anti-kapitalist, anti-emperyalist bir topyekün karşı gelişi engelleyebileceklerdir.

Bu genel stratejinin önemli bir taktiksel parçası ise, bu ülkelerin gençlerini elde etmek ve “geleceğin liderleri” olarak onları kendi planlarına entegre etmektir. AEGEE bu yolda kurulmuş en önemli örgütlerden ön gelenidir. AB’nin parasal desteğiyle yürütülen örgütlenme çalışmasında, gençliğe emperyalist küreselleşmenin değerleri ve siyasetleri olan yerellik, etnik milliyetçilik, neo-liberalizm, Batı’ya dönüklük gibi fikirler pompalanmaktadır. Etkinlik ve eylemler son derece “bilimsel”, “laik” ve “çağdaş”mış gibi gösterilerek, bir yanılsama yaratılmakta, zihinler bulandırılmaktadır. AEGEE’nin gençlimize biçtiği rol, geleceğin sanal uygarlığını kurmak adına kendi devletini ve ülkesini yıkmaktır.


Yukarıda gördüğümüz durmadan türeyen örgütlenmeler ve adım adım geliştirilen tümleşik eylemler böyle apaçık biçimde ve fütursuzca sergileniyorsa, söz konusu taktiğin gençler dışından daha üst düzey yerel destek gördüğünü de somutlar. Nitekim bunun kanıtı, örgütlenmeye bir çok Sivil Toplum Kuruluşu (STK) adı ardında kümelenmiş birimlerin de zamanla omuz vermeye başlamış olmasıdır. Ama bu da yeterli değildir. Daha üst düzeyden destek alınması da gerekir. Ve ne yazık ki bu da sağlanmıştır.

Türkiye’de gençlik alanında birincil sorumlu kurum olan, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, 11-13 Şubat 2005 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen Türkiye Gençlik Konseyi Girişimi Toplantısı’na madii katkıda bulunmuş ve Genel Müdür Mehmet Atalay toplantının açılış konuşmasını yaparak girişimi desteklediğini belirtmiştir. Yine bu toplantıya İstanbul Vali Yardımcısı Şakir Özdikici, Sakarya Valiliği Yatırım Yönlendirme Merkezi’nden Gökhan Özcan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş.’den Ozan Veli Çakır, Doğru Yol Partisi’nden Emre Tokluoğlu ve Obahan Obuoğlu, İşçi Partisi Öncü Gençlik’ten Erdem Elgen katılmışlardır.

2 Mart 2005 tarihinde Türkiye Gençlik Konseyi Girişimi, Gençlik ve Spordan sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’le bir görüşme yapmıştır. Bu görüşmede Şahin, gençlikle ilgili yasal düzenlemeler konusunda araştırma sürecinde olduklarını ve Türkiye Gençlik Konseyi Girişimi tarafından hazırlanan Yasa Tasarısı Taslağı’nın da incelendiğini söylemiştir.

12-13 Mart 2005 tarihinde Trabzon’da yapılan toplantıya CHP Bartın Merkez İlçe Gençlik Kolları Başkanı Kadir Al, CHP İl Gençlik Kolları Başkanı Ömer Çobun ve Başkan Yardımcısı Sevil Güvenç ile Samsun ADD’den (Atatürkçü Düşünce Derneği) Çağdaş Gedik katılmışlardır.

1 Nisan 2005 tarihindeki Kırıkkale toplantısının katılımcıları arasında CHP Gençlik Kolları’ndan Fatih Geçner, Mustafa Ertaş ve Ahmet Talha Çelik vardır.

2 Nisan 2005 tarihinde Bursa’da yapılan toplantıya AKP’den Bilal Yıldız, Taha Başparmak ve Fatih Dursun, Doğru Yol Partisi’nden Engin Uslu, Umut Ünel ve Fırat Çoban, Saadet Partisi’nden Ali Mollasalih, Kerim Birol, Mustafa Karahancı ve Yalçın Taşçı katılmışlardır.

AEGEE’nin gençliğimize geleceğin sanal uygarlığını kurmak adına kendi devletini ve ülkesini yıkmak olarak biçtiği rolün aşama aşama gerçekleşmesine bizzat devletin ve hükümetin kadrolarından -biliçli ya da bilinçsiz- destek gelmekle kalmamakta, sağdan ve soldan çeşitli siyasal partilerden ve kendini “Atatürkçü” diye tanımlayan derneklerden bile omuz verilmektedir. Böylesine aymazlık Osmanlı’nın son günlerinde bile zor görülmüştür.

Artık bir an bile yitirmeden usu başa devşirme gereği gelip kapıya dayanmıştır. Gelinen noktada ne kimsenin diğerinin bilinçli ya da bilinçsiz hatasına hoşgörü göstermeye tahammülü vardır ne de küresel emperyalizme karşı ülke çapında ve dünya genelinde savaş açmaktan geri durmanın zamanıdır.

Talat TURHAN, Haziran 2005
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Devlet ve Siyaset

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x