
Boşu boşuna ‘Barış’ ve ‘Kardeşlik’ gibi kelimeleri kirletip martaval okumayın. Ülkenin bir bölümünde hak iddia ederek silahlanmış bir örgüt ve bu örgüte siyaseten destek veren bir kitle var. Bunu adı dünyanın her yerinde SAVAŞ’tır. Bu işin 30 senedir sürmesinin nedeni; ağızlarda sakız yapılan ‘Barış’ ve ‘Kardeşlik’ palavralarıdır. Bu işin çözümü ‘Uzlaşma’, ‘Anlaşma’, ‘Ortak Yol’, ‘Demokrasi’ diye inanmak, bu saatten sonra ahmaklıktır. Dürüstçe ve dimdik söyleyelim: PKK’nın emellerine destek veren herkes PKK’lıdır! Aydın, yazar, türkücü olması bu gerçeği değiştirmez. Türk siyaseti, Türk halkı ve Türk Ordusu 30 senedir ‘Barış’, ‘Kardeşlik’, ‘Demokrasi’ palavralarıyla frenlenmiş, eli kolu bağlanmış ve öldürücü yumruğunu vurmasına müsaade edilmemiştir. Sürecin başından sonuna bakıldığında, yıllar içerisinde normalleşen kültürel davranışlar, sağlanan ayrıcalıklar ve pozitif yaklaşımlar, sürekli kapımıza gönderilen şehitlerle cevaplanmıştır. Bu gün bir PKK’lının isteği dil, kültür, eğitim değil, doğrudan doğruya müstakil bir Kürdistan’dır. Bunun adına ‘Demokratik Özerklik’ denmesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir kısmını bölerek hâkim olma fikrini hafifletmez.
Bütün doğu sınırı ülkeler ve Orta Doğu kanla sulanırken ve Recep Tayyip Erdoğan hükümetleriyle BOP süreci tam gaz devam ederken, Anadolu 30 senedir boğazına çökmüş PKK illetiyle bölünmek ve yeni bir Anadolu yaratılarak G.Doğu topraklarında Bağımsız Kürdistan kurulmak istenmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti’ndeki Kürtlerden yahut Kürt olmayanlardan bu talebi haklı bulanlar ve kendilerinde bu cüreti görenler kardeş değildir.
Türkiye’de yaşayan Kürt’lerden yahut Kürt olmayanlardan PKK’ya ve emellerine o ya bu şekilde destek veren, sessiz kalan, umursamayan ya da daha kötüsü ‘zamanını bekleyen’ ler de kardeş değildir.
On sene öncesinin hayallerini teker teker gerçekleştiren AKP siyaseti, ABD ve İsrail’in boyunduruğundadır. İşte görüyorsunuz; 13 şehit verdiğimiz gün sözde bağımsızlığını ilan edenlere bir cevabı olmayan Recep Tayyip Erdoğan, ertesi gün ABD Dışişleri Bakanı’yla ve sonraki gün de CIA Başkanı’yla görüşmeyi daha doğru buldu. O CIA Başkanı ki; Süleymaniye’de Mehmetçik’in başına çuval geçiren ekibin komutanıdır.
Ülkemizi eli kolu bağlı kuklaların kurtarmasını beklemek saflıktır. PKK illeti ve destekçilerinin tek ve yegâne korkusu; Türk Ordusu ve Türk gençliğidir.
Bu gün Türk gençliğinin ordusuna destek ve hadiselerden haberdar olmaktan başka çaresi yoktur.
Bizi 30 senedir kardeşlik ve barış palavraları atarak adım adım bu günlere getiren zihniyetin karşısında DUR demek ve TEPKİ göstermekten başka çare yoktur.
Buradan dilini konuşan, ibadetini yapan, ayrımcılığa uğramayan ve kendisini bu ülkenin evladı hisseden Kürtleri ayrı tutarak, bağımsız bir Kürdistan emellerindeki PKK’lılara sesleniyorum:
Siz henüz Türkiye’nin Ordusu, Türkiye’nin Polisi ve Türkiye’nin Siyaseti dışında ciddi bir engelle karşılaşmadınız… Siz henüz sokaktaki, hastanedeki, resmi kurumdaki, lokantadaki, okuldaki, televizyondaki, toptaki, maçtaki Türkiye’den gerçek bir tepki almadınız. Siz vurdunuz; iki gün ağladık unuttuk. Siz yaktınız; 3 gün yas ettik geçtik.
Madem iş buraya kaldı; bundan sonra Türklerin de sabrı tükenmiştir, bilesiniz.
Karşınıza aldığınız gücü silahı, iktisadı, insanı ve tarihi ile değerlendirecek zekâdan noksan olduğunuz için 30 senedir kan döktünüz, can aldınız, mal yaktınız ve sonuçta esas zararı gören -sözde savunduğunuz- Güney Doğu oldu.
Bu emelden vazgeçmeniz, bu ülkenin gençleri elindedir.
Bu niyeti terk etmeniz, bu ülke gençlerinin iki dudağı arasındadır.
Türkiye’nin bir kısmında zorbalık ve terörle bağımsızlık ilan bir güruhun, 1920′lerde Anadolu’yu işgal etmiş olan yabancılardan bir farkı olmadığını kabul edeceksiniz. Bundan sonra Türk gençliğinin ‘Bağımsızlık’ emelindeki her birinize, o zamanın İngilizine, Fransızına, Bulgarına ve Yunanına verdiği cevabın aynısını vereceğini bileceksiniz. Bağımsız Kürdistan hayalleriniz onlarca kez olduğu gibi, bir kez daha paramparça olup cesetlerinizle birlikte çürüyecektir.
Türkücü, şarkıcı, yazar, çizer, akademisyen, TV. pogramcısı ve kendilerine aydın sıfatı yakıştırılmış Kürtçüler: PKK’yı boğun, bakalım Kürt sorunu kalıyor mu? Sizler İmralı canisine ‘Sayın’ dedikçe, PKK’lılara ‘gerilla, özgürlük savaşçısı’ diye hitap ettikçe, Silahlı Kuvvetlerimizi yıpratmak için yüzlerce yalan haberiniz, yorumunuz, iftiranız ve ihanetinizle kendinize çıkarlar elde ettikçe, daha çok analar ağlar.
Kürt Açılımı diyerek bile bile Kürt Açmazını yaratanlar: Bu millet anasının ağlamasını istemezken, anasını ağlatmak isteyenlerin anasını ağlatmasını bilir.
Türk’ü öz yurdunda özge etmek emeliniz ihanettir. Karşılığı misliyle verilecektir.
Murat ARSLANTÜRK, 27 Temmuz 2011
msarslanturk@yahoo.com